Dark Lord ~Jeon Jungkook

De myboy_jjk

129K 8.1K 2.5K

Şeytanın yazdığı iddia edilen bir kitapta kesinlikle önlerine çıkan ilk ayini yapmamalılardı. Mais

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
29
30
31
32
33
34
Final

28

2.2K 179 36
De myboy_jjk

Selam. Birazcık zaman atlayarak yazmaya devam edeceğim. Tahmini 35te biter. Bu kitabı ve bu karakterleri seviyorum. Normal şartlarda 30da final yapmam gerekiyordu. Sadece birazcık da fantastik olmadan normal zamanlarını yazmak istedim.

Iyi okumalar.

Üniversitenin 3. Yılı

Sevgilimle aynı üniversitenin aynı bölümün aynı sınıfında olmanın o kadar çok avantajı vardı ki... Tahmin dahi edemezsiniz.

Oncelikle birimiz derse gitmesek dahi sorun olmuyordu. Çünkü diğerimiz gittiği için diğerine anlatabiliyordu. Ve kabul edelim ikimizde fazla zekiydik. Birbirimize bazen profesörden bile daha iyi anlatıyorduk.

Birbirimiz yerine imza atıyorduk yok yazılmamak için. Birbirimize kopya veriyorduk sınavlarda. En eğlenceli kısım burasıydı.

Güçlerimizi geliştirmiştik ve ikimizde birbirimizin zihnine konuşabiliyorduk. Soruları birlikte çözüyorduk resmen. Bazen profesör sözlü yaptığında ayağa kalktığımızda birbirimize cevabı veriyorduk.

O kadar uyumlu bir çifttik ki..

Birbirimizin her şeyi olmuştuk bu yabancı ülkede. Hem arkadaş, hem kardeş, hem aile, hem psikolog...

Aklınıza gelebilecek her şey de birlikteydik. Ikimizde bundan şikayetçi değildik. Birbirimizden sıkılmıyorduk.

Onunla dedikodu yaptığım zamanlar oluyordu. Moralimiz bozuk olduğunda birlikte depresyona giriyorduk.

Berber yemek yapıyorduk. Davranışlarımız birbirine fazla uyumluydu.

Uzattığı buzlu kahveyi aldım. Okulda herkes bize imrenirdi. Gerçekten güzel bir çifttik.

Masanın üstüne oturmuştum. O da bacaklarımın arasında duruyordu.

Bacaklarımı birbirine kenetledim. Buna  sırıtırken ben de gülmüştüm.

Şuan boylarımız aynıydı ben masanın üzerinde olduğum için. Şuan okulda ve dolu bir sınıfta olmamız önemli değildi. Herkes alışmıştı bize.

Davranışlarımıza aramızda korece konuşmamıza.

—Yarın koreye gidiyoruz. Ailemizi görmeye bu konu hakkında düşünceleriniz nedir sayın sevgilim? Dedim kahvemden bir yudum alırken.

—Gereksiz olduğunu düşünüyorum.

Kıkırdadım.

—Aslında ben özlediğimi hissediyorum dedim.

—En son geçen yıl gittiğimizde babamın sana olan tavrına sinir oldum dedi.

—Aramızdaki soğuk savaş benden kaynaklanıyor. Merak etme çözeceğim bu defa dedim.

—Boş yere moralini bozmaya değmez. Dedi.

—Sen bana bırak. 3 yıl geçti. Artık alışması gerek. Üniversite bittikten sonra evleneceğiz. Bunu kabullenmesi gerek dedim.

—Şimdi de evlenebiliriz. Evli çiftlerden hiç bir farkımız yok dedi.

—Tatile çıkmak istiyorum. Şimdi evlenirsek tatile çıkamayız dedim.

—Sonrasında sirketin başına bizi geçirecekler. Sadece takılsak olmuyor mu? Dedi.

—Büyüdük artık sanırım dedim.

—Ben 3 seneki olaylarda gerçekten büyüdüğümü hissediyorum. Dedi

Onunla her zaman konuşacak konularımız olurdu. Her zaman.

Yanımıza gelen Mike'la bacaklarımı çözdüm.

—Selam. Dedi.

—Selam. Naber dedim.

—Profesör bu sefer de bana taktı. Sınavında cevabı bilmediğim için saçmaladım ve o da sinirlendi.

—Adamla bildiğin alay etmişsin. Neyse çok teşekkür ederim sayende kurtuldum dedim gülerken.

—Evet ben de teşekkür ederim. Sevgilim kurtuldu sonunda dedi Jungkook.

—Hyuna Profesör seni çağırıyor.

Dedi biri sınıftan girerken.

—Hayır tanrım yine olmaz. Dedim ağlar bir yüz ifadesiyle.

Jungkook belimden tutarak beni indirdi masadan.

—Gitmek istemiyorum. Dedim.

—Seni bu adamdan kurtaramam dedi.

—Aish sikeyim nefret ediyorum bu adamdan dedim korece.

Jungkook gülerken ben de yanlarından ayrılmıştım. Mike'la Jungkook kahkahalarla gülüyordu.

Kurtulamamışım demek ki.

Odanın kapısını tıklattım.

Sesle içeri girdiğinde profesör masasında oturuyordu. Geçen sene gelip bana takmış bir profesördü. Açıkçası duygularını o kadar mükemmel gizleyebilen bir adamdı ki asla neden bana böyle davrandığını anlayamıyordum. 28 yaşında genç ve yakışıklı biriydi.

—Beni çağırmışsınız Bay Goldwater. Dedim kapıdan içeri önce kafamı sonra bedenimi sokarken.

—Gek Hyuna dedi.

Kapıyı arkamdan kapattığımda gözlüğünü çıkarttı. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Odanın kapısını kilitlerken ne yapacağını anlayamamıştım.

Aniden eli başına gittiğinde dengesini kaybetti.

Bana tutunurken ben de bir refleksle onu tutmaya çalışmıştım. Tabi beceremeyerek adamın üstüne düştüğümde panikle kalkacakken belimdeki elleri izin vermedi.

—Profesör üzgünüm. Iyi misiniz? Biraz ağırdınız tutamadım dedim.

Beni kendine bastırdığında işlemesiyle şok oldum. Sertliği hissederken yüzüm bembeyaz kesilmişti.

—P-Profesör siz ne yapıyorsunuz? Diye sordum şokla hareket edemezken.

—Hareket güzelim dedi.

—Saçmalamayın diyip hızlıca ayağa kalkacakken beni sertce kucağına geri oturtmuştu.

Bir eli hızlıca kalçama giderken sıkmaya başlamıştı.

Elim yüzüne sert bir tokat attığında sinirlenmişti. Ancak elimi saçlarına götürüp geriye yatırdım kafasını.

Tırnaklarımı saç derisine geçirirken tekrar inledi. Bundan da zevk alıyordu. Kucağından hızlıca kalkarken elleri elime gitti.

Elleri elimi tutmadan elimi çektim. Elimi ona doğrulttuğum gibi duvara çarparken orda havada kalmıştı.

Şokla bana bakarken ne olduğunu anlayamamıştı.

—Yemin ederim sizi öldüreceğim. Kore'ye gidiyorum yarın. Ama gelir gelmez Dark Lord üzerine yemin ederim bu nabzınız atmıyor olucak.

Elimi çektiğim gibi yere düşerken kapının kilidini açıp odadan çıktım. Direk olarak tuvalete giderken şok olmuştum. Bu sıcak havada ellerim buz kesmisti.

Bir kaç kız dışında kimse yoktu. Onlarda çıktığında kapıyı kilitledim. Ellerimi lavobanin kenarlarına koyup yüzümü eğdim. Ellerimi yumruk yaparken birazdan Jungkook'un yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum.

Başka bir adam benim yüzümden inlemişti. Jungkook'un elleri dışında başka bir el değmişti bedenimin ona özel olan noktalarına.

Projeler yüzünden ikimizde uykusuz ve yorgunduk. Bu olay nerden çıkmıştı birden anlamıyordum. Düzgün düşünemiyordum.

Elimi yüzümü yıkadım. Islak ellerimi boynuma götürdüğümde soğukluğuyla titredim.

Peçete alıp elimi yüzümü kuruladıktan sonra kilitli kapıyı açıp dışarı çıktım ve sınıfa girdim. Hemen benim arkamdan profesör gelirken sanki az önce hiç bir şey yaşanmamış gibi yüzü her zaman ki gibiydi.

Giydiğim eteğin kısalığından rahatsız oldum bir an. Onu hafifçe aşağı çekiştirerek Jungkook'un yanına oturdum.

—Bir şey mu oldu? Diye sordu. Dağılmış ifademin o da farkındaydı muhtemelen.

—Hayır olmadı. Dedim bize gelen yoklama kağıdını imzalarken.

Onun yerine imzayı ben atarak arkaya verdim. Ardından bir şey olmamış gibi davranmaya çalışarak her zaman ki gibi not almaya çalıştım.

Profesör benimle göz göze geldiğinde bir kaç saniye ayırmadı gözlerini. Bunu hep yapardı. Ancak ilk defa bu kadar iğrenç gelmişti bakışları.

Dişlerimi sıkarken elimdeki kalemi bırakıp yüzüğümle oynamaya başladım.

Ders bittiğinde profesör sınıftan çıktı.

—Sinirli gibisin Hyuna ne oldu? Diye sordu Jungkook.

—Bir şey olmadığını söyledim. Neden üsteliyorsun? Diye sordum hafif sesimi yükseltirken.

—Kavga mi ediyorlar?

—Çok nadir kavga ederler. Ciddi bir şey olmuş olmalı.

Sesimi yükseltmeme Jungkook kırılırken masadan kalkmış ve beni yalnız bırakarak bizi bekleyen arkadaşlarımızın yanılan gitmişti.

Eşyalarımı toplarken dilimi yanağımın içinde gezdirdim. Bu Jungkook'tan aldığım bir alışkanlıktı. Sinirli olduğu ve kıskandığı zamanlarda bunu yapardı.

Bene her seferinde yüzüklerimle oynardım. Jungkook'un bunun farkında olduğunu bilmeme rağmen engel olamıyordum bu konuda kendime.

Çantamı alıp sınıftan çıktım. Ne bir ders daha bu profesöre ne de kırgın ve kızgın bir Jungkook'a katlanabilirdim.

Eğer şuan o da bana surat yaparsa kesinlikle güçlü kalamazdım.

Continue lendo

Você também vai gostar

198K 10.5K 35
*Namoon94 sizi Snapchat'ten ekledi!* *Namoon94 size bir resim gönderdi*
7.6M 440K 82
Fantastik #1 Siz hiç bir ruha aşık oldunuz mu? Gülüşünden bihaberken ya da öfkelendiginde nasıl baktığı bilemeden sonsuz bir melankoninin içine düştü...
139K 7.1K 35
Sen beni kendine ilk gün aşık etmiştin zaten sevgilim "SANA AŞIK OLDUM KİM TAEHYUNG"diye bağırdım. 16.02.18 başlangıç Romantizm Sıralamaları arasın...
181 115 6
Selam Arkadaşlar bu benim ilk kitabım. Umarım okuyan arkadaşlarım beğenirler aslında bu kitabı bir kaç kez denedim yayınlamayı ama cesaret edemedim...