Yeni bölümle karşınızdayım bölümü bitirdikten sonra sondaki notu okuyun orda size bir daha ki bölüm hakkında haberlerim oluvericek ...
bölüm hepinize karne hediyesi olsun- yazarınız teşekür aldı-:)
iyi okumalar
multimedia daki şarkı aklıma o geldi koyim dedim . . .
♦♦♦
Yavaşça ittim onu.
Akın gülmeye başladı gülerkende konuşuyordu.
- Bugün napalım. dedi gülmeyi keserek.
Aslında annemin yanına gitsek daha iyi olabilirdi onu yalnız bırakmak istemiyorum Akın'a bakarak:
- Anneme gidelim mi Akın bir haftadır göremiyorum.
Akın ilk bana teredütle baktıktan sonra başını salayarak konuşmaya başladı
- Tamam hazırsan çıkalım.
- Bi dakika ! telefonumu alıp geliyorum.
- Ben seni dışarda bekliyorum tamam mı ?
Başımı olumlu anlamda salladım Akın arkasını dönüp yürümeye başladı bir kaç adım atmıştı ki onu çağırdım bana dönerek baktı . paytak adımlarla yanına gittim ve sarıldım sarılırkende konuştum
- Biliyorum ! Kızıcaksın yine ama sana yinede söyliycem çok teşekür ederim herşey için
- Ahh Mine kaç kere bişiy değil demem gerekiyor hadi git telefonunu al da gel dedi. Saçlarımın arasına öpücük kondurduktan sonra kollarımızı indirdik. O kapıdan çıkarken bende odama doğru koşarak merdivenleri tırmandım...
Akın'la sessiz geçen bir araba yolculuğundan sonra hastaneye ulaştık saate baktığım da 18:30 olmuştu. Hastaneye giriş yaparak danışmaya gittik annemin hangi odada kaldığını öğrenip danışmaya teşekkür edip asansöre doğru yürüdük. Akın beni belimden sararak kendine çekti bende diğer kolumu onun beline sardım başımıda omzuna koydum başıma küçük bir öpücük koyup asansörü çağırdı. Aslında Akın'la sesizcede anlaşıyoruz şu halimizden bunu çıkardım. Akın'ın yardımıyla yani beni çekmesiyle asansöre bindik ve 3. kata çıktık. Asansör durduğunda yine aynı şekilde indik ve biraz ilerimizde duran 108 numaralı odaya giriş yaptık. İçeri girip kapıyı kapattık yüzü çökmüş bir anneyle karşılaştım bu benim annem olamaz her gününü kuaförde geçiren bu kadın şimdi bu hallerde ...
Hala uyuyordu tabi buna uyumak denilirse.
Odada ölüm sessizliği vardı. Yavaş adımlarla annemin yanında duran sandalyeye gidip oturdum. Artık acı hissetmiyordum sadece on yedi yılımı beraber geçirdiğim kadının kokusunu özlemiştim...
Buz gibi elini elimin içine aldım başımıda göğsüne yasladım ve kokusunu içime çektim...
Birinin beni kaldırmasıyla gözlerimi kırpıştırdım ama tam olarak açamadım
- Uyu güzelim
O güven verici sesle gözlerimi kapatım. Sadece hatırladığım Akın beni arka koltuğa uzatmıştı ve o da önde kendi yerine oturdu.
♣♣♣
Tekrar havalandığımda geldiğimizi anlamıştım.
Kapıyı elinde tutuğu anahtarla açtı ve içeriye girip ayağıyla havalı bir şekilde kapattı kapıyı. Bilincim açıktı gözlerim bi açınıp kapanıyordu.
Sırtımın yumuşak yatağıma değişiyle yatakta kıvrıldım Akın yanıma oturup saçlarımı okşadı ve alnıma öpücük kondurdu.
- İyi geceler güzelim ben aşağıdayım.
Aşağıyamı inicekti şimdi. Hayır! Ben kabus görmek istemiyorum. Akın'ın yanımda kalmasını istiyorum. O tam kalkarken kolundan tutum bana baktı elini bıraktım o hala beni izlerken yatakta kenara kaydım anlamış olacaki bana doğru eğilip alnıma öpücük kondurup konuşmaya başladı
- Güzelim üstümü değiştirim geliyorum.
Başımı olumlu anlamda sallayıp onun çıkmasını izledim. Akın çıktıktan sonra bende yataktan çıktım dolabıma doğru gidip içinden pembe inekli pijamamı aldım ve banyo ya doğru gittim. Beş dakikamı banyodan geçirdikten sonra odaya girdim ediz odada yoktu hala aşağıdadır belki.
Birden midemin ben açım sinyalleriyle elim istemsizce karnıma gitti. uyumadan önce belki yemek yiyebilirim düşüncelerimi kovup odadan çıktım ve mutfağa doğru gittim. İçeri girdiğimde ağzım o şeklini alırken gözlerimi pörtlettim.
Akın şuanda yemek hazırlıyordu . Evet evet önceden hazırlamış olabilir ama onlar kahvaltılıktı ilk defa Akın'ın hazırladığı bi akşam yemeği yiyicem düşüncelerimi bölenAkın'ın sesiyle ona baktım
- Ben de biraz sonra gelip seni çağırıcaktım. Sen geç masaya bende makarnayı tabaklara koyayım.
Makarnamı öfff ben de başka birşey sanıyordum . Şükret şükret sen bunu da yapamıyosun
diyen iç sesime söve söve sandalyeye oturdum. Akın'ı beklerken duvarda asılı olan elmalı saate baktım saat yeni yeni sekiz oluyodu ve ben bu saate uyuyacaktım pehh...
Önüme konulan tabağa baktım çubuk makarna ve üzerinde domates sosu . Tabakla bakışmanın ardında besmele çekip başladım ne olur ne olmaz diye .
Tam ikinci çatalı ağzıma götürürken Akın'ın sesiyle kafamı gömdüğüm tabaktan kaldırdım
- Haaa! Ne dedin?
- haaa değil o efendim bi kere
Akın'a hıhıhıh sen çok biliyon bakışı atarken Akın yine konuştu
- Makarnayı diyorum beğendin mi?
- hııımm makarna. düşünyormuş taklidi yapmaya başladım aslında süper olmuştu ama Akın'a gıcıklık yapalım biraz demi
- Ehh işte aç kalmamak için yedim yoksa yemezdim
- Gerçekten mi? çok mu kötü olmuş ama ben beğenmiştim off yaa
Gülmemek için bitirmiş olduğum tabağı alarak ayağa kalktım tabağı bulaşık makinesine koyarak sırtımı tezgaha yaslayıp kollarımıda göğsümün üstünde birleştirdim
- çok kötü olmamıştı yaa
Ediz bana dudak büzerek cevabını verdi .
bence doğruları söyle iç sesime uyarak Akın'ın yanına gittim yanağından öperek tabi biraz sıkmış olabilirim de
- Çok güzel olmuş şaka yaptım sadece
- Biliyordum canım güzel olduğunu diyip böbürlenmeye başladı..,
♠♠♠
- film izleyelim Akın olur mu?
- Tamam
Evet yarım saatir Akın'la ne yapıcaz diye konuşuyoz ve film izlemeye karar verdik ve salak çocuk korku filmi izliycez diye tuturdu. İzlemiyelim diye lafa başladım ama korkuyorsan izlemeyiz dedi ve şuanda Akın'ın filmi başlatmasını bekliyorum..
☺☺☺
Son bir saatir film izliyoruz ve ben büyük çoğunluğunu kafamı Akın'ın göğsüne yaslayıp ona sövmekle geçirdim .
- yerin rahat mı? dedi Akın gülümseyerek
korkudan göğsüne yasladığım kafamı kaldırarak ona benim tabirimle ölümcül bakışı attım
Akın ne bakışı attı biz birbirimize böyle bakışlar atarken Akın'ı kaldırarak
- Akın kalkta bana su getir dilim damağım kurudu
- Niye ben getiriyom ya kalk kendin getir
- off iyi tamam getirme dedim somurtarak
- Ben gidip mutfakta kendim su içcem seninlede uğraşamam diyip kalktı
o ağır hareketlerle mutfağa ilerlerken bende yanımda duran yastığı kafasına attım ama yastık kafasına tam değicekken tuttu bana dönerek
- al bakalım diyip yastığı bana attı ardından da
- hiç iyi bir atıcı değilsin diyip mutfağa girdi
arkasından surat burşturmakla yetinmiştim kafamı çevirip saate baktım saat yeni yeni 10 olmuştu ve benim hiç uykum yoktu .
Akın elinde su dolu bardakla içeriye girdi. Ben ona bakerken o da bakışlarını bana çevirerek
- senin için değil kendime getirdim hiç sulanma
- hı ne sulancam be senin gibi odundan sumu bekliycem ben
Akın omuz silkerek yanıma oturdu suyuda sehpanın üzerine koyup bana döndü
- Saat 10 uyuycan mı yoksa başka birşeymi yapalım
uykum gelmediği için hemen
- Başka birşey yapalım
- mesela
hiç düşünmeden cevap verdim
- Dışarıya çıkıp yürüyüş yapalım
aslında biraz düşünmüş olabilirim temiz hava iyi gelir di
- Tamam o zaman eşortmanlarımızı giyip çıkalım. dedi ayağa kalkarak
Başımı olumlu anlamda sallayıp onun merdivenlerden yukarı çıkışını izledim.
Bende tam odama gidicekken sehpanın üzerindeki su gözüme çarptı suyu alıp kafama diktim ve yerine koyarak odama çıktım. Dolabıma doğru gidip gri eşofman altımı üstüne kalpli bir t-shirt onun üstünede kalçamı kapatacak şekilde olan bir hırka giydim saçımıda at kuyruğu yapıp, ayağıma pembe patik çorabımı giyip üstünede spor ayakkabımı giydim son kez aynadan tipime bakıp çıktım.
Aşağıya indiğimde Akın kapıya yaslanmış beni bekliyordu. Ona baktığımda uyumlu bi çift gibiydik gri eşortman beyaz hırka bunların içindede bir adet Akın.
- Beni süzmeyi bırakırmısın
- Ne seni mi süzcem işim gücüm yok mu benim Allam ya
- hııı kesin öyledir
- Akın sus da çıkalım hadi !
ben önden ilerleyerek çıktım Akın da kapıyı kapatıp yanıma geldi.
- nereye gidelim ? dedi
- ileride bir park var oraya gidelim mi?
- olur gidelim .
konuşmamızla parka gitmeye karar verdik.
Akın'la yanyana yürüyoruz yürürken ellerimiz birbirne sürtünüyor ve bu hareket bile içimde bişiylerin hareketlenmesine yetiyor.
Akın'a baktığımda bana baktı sonrada elini uzattı bende elimi uzatarak tutmasına izin verdim .
- Suyu içtiğini biliyorum dedi sessizlii bozarak
- Kim içmiş
- Ben
- Eee içmişsin artık neyin şeyini yapıyosun dedim sırıtarak
- Off Mine off
- Ne ya koymasaydın sende gözümün önüne
- Zaten sana getirmiştim dedi bana gülerek
- Te Allam ya o zaman niye uğraştırıyorsun beni
- Tamam tamam diyip sustu bende sustum.
Park ufuklarda gözüktü ama yarım saatir yürüyoruz ve benim yürümekten bacaklarım ağrıyordu . aklıma gelen fikirle Akın'ın elini bıraktım Akın şaşırmış gözlerle bana bakarken ona biraz daha yaklaşarak kafamı omzuna koyup bir kolumuda beline sardım. oda hemen kolunu belime sarıp parka giriş yaptı. Akşam olmasına rağmen park çocuklu ailelerle doluydu. Akın'la o tarafı geçip sessiz bir yere doğru ilerledik karşımıza boş bi bank çıkınca kendimi bankın üstüne attım. Akın'da gülümseyerek oturdu.
Geldiğimizden beri ikimizde hiç konuşmadan karşıya bakıyorduk. Arada Akın'a kaçamak bakışlar attığım doğrudur.
Akın oturduğu yerde dikleşerek yüzüme bakmadan konuşmaya başladı
- Mine sana bişiy söyliyeceğim
birazda merakla cevap verdim :
- söyle .
Akın bana dönerek ellerimi tutup yaklaştı onun yaklaşmasıyla kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atmaya başladı.aramızdaki mesafe çok azdı. Akın nefesini yüzüme üfleyerek konuşmaya başladı :
- Mine.. ben..şey..seni seviyorum.
☻☻☻
Evet yeni bölüm karşınızda uzun bir bölüm oldu ve beklediğinize değmiştir bu bölüm herkese karne hediyesi olarak gelsin!!!
NOT ! ! !
Bir daha ki bölüm 1 hafta sonra gelicek çünkü evde yokum kampa gitmem gerekiyo bir haftalığına. Vakit buldukça bölüm yazıcam ama yayınlamıycam .
umarım beni anlayışla karşılarsınız ! ! !
herkesi öpüyorum ve iyi tatiler diliyorum
> galp galp >