KOMUTAN | BXB

De kanasshii

2M 130K 74.9K

|Tamamlandı.| Askeri ve eşcinsel bir kurgudur. Mais

•İki
•Üç
•Dört
•Beş
•Altı
•Yedi
•Sekiz
•Dokuz
•On
•On bir
•On iki
•On üç
•On Dört
•On beş
•On Altı
•On Yedi
•On Sekiz
•On Dokuz
•Yirmi
•Yirmi Bir
•Yirmi İki
•Yirmi Üç
•Yirmi Dört
•Yirmi Beş
•Yirmi Altı
•Yirmi Yedi
•Yirmi Sekiz
•Yirmi Dokuz
Final
ÖZEL BÖLÜM
Özel Bölüm

•Bir

181K 6.2K 7.8K
De kanasshii


İlk kitabım olduğu için ciddiyetsiz ve acemice yazdığım bir kitap.

Bunu bilerek başlayın ve ona göre yorum yapın lütfen.

———————

"Kalk lan kalk!" diyerek kulağımın dibinde fısıldayan kişinin suratına avucumun içini geçirdim. İnleme sesi duyulurken onun arkasından küfür de eşlik etmişti.

"Kalk lan orospu çocuğu!" diyerek yere fırlatılmamda aynı dakikalar içerisinde gerçekleşirken, yorganınla birlikte yuvarlanarak yere iki seksen uzandım. Zaten saat gecenin birine kadar ebemizi sikmişlerdi, şimdi biraz uyusak bence hiç problem olmazdı.

"Tamam tamam kalkıyorum." diyerek tekrardan gözlerimi kapadım ve daha rahat bir pozisyon için sırt üstü yattım. Birkaç saniye sonra yüzüme bir ışık huzmesi gelirken odanın içinde patırtı koptu, ardından da "Emredin komutanım!" nidaları kulağıma çalındı.

Birkaç saniyelik duraksamanın ardından gözlerimi yavaşça aralayarak tepemde dikilmiş alayla bana bakan komutanıma baktım. Bu alayın yanında azıcıkta sinirde okunuyordu yüzünde.

"Asker, on saniyen var kendini toparlaman için. On saniye içinde ayakta olmazsan iki hafta boyunca gece nöbetlerine sen kalırsın."diyerek dişlerinin arasından tıslayan komutanım ile uykum anında kaçarken yutkundum ve gülümsemeye çalıştım.

İki hafta ne lan acımasız heyvan. Buna insan vücudu mu dayanır?

"Emredin komutanım!"

Hızla yorganı üzerimden atarak ayağa kalktım ve hazır ol pozisyonunundaki arkadaşlarımın yanına geçerek selam verme pozisyonuna geçtim.

Komutanım da yavaş ve sağlam adımlar ile tam önümüzde durdu. Hepimizin gözünün içine teker teker ciddiyetle baktı. Ardından dudaklarını araladı.

"Bugün çok işimiz var. Yüzbaşı bizi ziyarete gelecek v kontrol yapacak. Sizden istediğim bugün her şeyin mükemmel olması. Çünkü yüzbaşı çok dikkatli bir adamdır ve gözünden hiçbir şey kaçmaz. Kişisel bakımınıza ve karakolun bakımına dikkat etmenizi istiyorum." diyerek tekrardan ciddiyetle bize baktı.

Anasını satayım sanırsın İngiltere prensi geliyor, diktatörlüğe bak. Burnum yavaşça kırışırken içimden derin bir "hıh" çektim.

Biz komutana, komutan bize bakarken bölükten titrek bir ses yükseldi.

"Komutanım." diyen kişiye döndü bütün gözler. Şimdi herkes Murat'a bakıyordu dikkatli gözlerle. Komutanım da Murat'a bakmış, ardından yavaş adımlarla tam önüne geçmişti.

"Evet asker?"

"Komutanım, nasıl desem bilmiyorum fakat, yüzbaşımız bizim bedenimizin her yerini kontrol edecek mi?" diyerek çekine çekine sorduğunda bir kaç boğaz temizleme sesi geldi odadan. Gülmemek için savaşan birkaç yiğitten biriydi.

Komutanımızın bakışları seslerin çıktığı kişilere dönerken anında susmuşlar, ciddiyetle önlerine bakmaya başlamışlardı.

Komutan tekrardan kafasını Murat'a çevirdiğinde, yüzünde belirgin bir alayla vardı. Sırıttı.

"Ne o asker, korktuğun bir şey mi var?"

Murat'ın yüzü kızarmaya başlarken nefesini verdi.

"Hayır komutanım, fakat ilk defa şeyimi annemden sonra biri görecek komutanım, o yüzden tedirgin oldum komutanım."

Kahkaha atmamak için kendimi sıkarken tırnaklarımı hafifçe avuç içime geçirdim. Yanımdaki arkadaşımın omuzlarının titrediğini hissedebiliyordum.

"Süt kuzusu bakir bir asker.. Utanma asker, bakacak olan kişi erkek. Sen de olan onda da var. Yani daha ilkin için bekleyebilirsin." diyerek açıkça dalga geçtiğinde boğazımı temizledim.

Murat bu sözlerle mümkünmüş gibi daha fazla kızardı fakat başka bir şey demedi ve kafasını salladı. Komutanımız yüzündeki sırıtmaya silerek tekrardan bize ciddiyetle baktı.

"Saat 05:22, üç saat sonra Yüzbaşı karakolda olur. Götünüze füze mi takarsınız, naparsınız beni alakadar etmez. Fakat herşey bitmiş olacak. Askeriyenin düşük puan almasını istemiyorum. Güzel ve disiplinli olarak anılan bir askeriyenin komutanı olmak istiyorum. Eğer tek bir hatanız olursa yakarım sizi bilmiş olun." diyerek sert adımlar ile odanın çıkışına yürümeye başladı.

"Emredersiniz komutanım!" Selam verdikten sonra rahata geçerek hemen hareket etmeye başladık. Bir yandan Muratla dalga geçiyor bir yandan da yataklarımızı topluyorduk. Beş on dakikalık yatak toplama seansından sonra herkes ortada toplaştı ve bir karar alındı. Komutanımız bize belirli görevler vermediği için kendi içimizde iş bölümleri yaparak işe başlayacaktık.

Ardından da kişisel temizliğimizi yapacak, yerlerimizi alacaktık. Umarım yeni gelen yüzbaşı çok gıcık bir adam olmazdı. Çünkü duyumlarıma göre çok gıcık komutanlar çıkabiliyordu. Mesela koğuşu özellikle geç saatlerde yatırıp erken saatlerde kaldırıyor ekstra iş veriyorlardı. Hatta iş vermek için iş verenler bile oluyormuş.

Hayır yani kardeşim, bu neyin intikamı, neyin kini? Naptık biz sana? İnsan gibi görevlerimizi yapalım işte ne uzatıyorsun yani. Tabii bunu komutanlara demeye göt bende yoktu. Kimse de yoktu.

Adamın götünden kan alırlardı valla.

Üzerime üniformamı giydikten sonra giydiğim botların bağcıklarını bağladım ve ayağa kalktım. Odanın duvarındaki boy aynasının karşısına geçerek kendimi bir bakış attım. Yemin olsun eşim benzerim yoktu bu dünyada he. Püü püüü püüüğğğ maşallaaaah.

Birkaç saniyelik aynayayla bakışmanın ardından kendime son kez seksi bakışlarımdan birini atarak odadan çıktım. Ardından temizlik odasındaki viledayı alarak koridorun başındaki tuvalete girdim.

Viledanın sopalı olan kısmını yere bırakarak kutu gibi olan kısmını lavaboya dayadım ve musluğu açtım. Viledayı belirli miktarda su dolduktan sonra aşağıya indirerek yüzey temizleyiciyi aldım.

Bu arada bunu da yeni öğrenmiştim. Annem bu halimi görse günlerce ağlardı sanırım oğlumdan bir bok olmaya başladı diye. Düşüncelerime gülümserken kapağı açarak az miktarda suyun içine döktüm ve kapağını kapadım. Yüzey temizleyiciyi yerine koyduktan sonra sopalı olan kısmını suyun içine sokarak birkaç kez daldırıp çıkardım.

Suyla yüzey temizleyici iyicene karıştıktan sonra viledayı alarak tuvaletten çıktım. Ve koridorun başında durdum.

Çok uzun bir koridordu açıkçası. Komutanların odaları, giyinme odası, banyo, bizim oda, görevlilerin çalıştığı odalar falan derken ühüüüü baya uzundu.

Derin bir iç çekerek gözlerimi kıstım. Yaparsın sen Batuhan.

Hadi koçum.

Viledadaki sopayı alarak başlık kısmındaki suyu iyicene sıktım.

Ve başladım silmeye.

Yaklaşık on dakika sonra koridorun sonuna vardığımda gururla gülümseyerek yaptığım işe baktım. Elimden de her iş geliyordu maşallah. Kendi kendime sırıtırken tüylerim ansızın diken diken oldu. Tehlikenin kokusunu almışçasına kulaklarım dikildi, ardından kafam hızla koridorun başına döndü.

Gördüğüm şele kalbim çarpmaya, nabzım hızlanmaya başladı.

"DUR!" haykırdığımda oda arkadaşım Burak neredeyse elindeki çayları yere atacaktı. Sinirle gözlerini bana çevirdi.

"Ne bağırıyorsun lan göt! Az daha kendimi yakacaktım."diyerek hırladı. Köpek misin sen Burak, niye hırlıyorsun koçum?

"Daha yeni sildim, vallahi basarsan sik-" arkada gözüken, koridora yeni giriş yapan komutanım ile kelimelerimi zorlukla yuttum.

Yavaş adımlarla Burak'ın tam yanında durdu. Ellerini beline koyarken dikkatle sildiğim koridora baktı. Ardından gözlerini bana çevirerek piçimsi bir şekilde sırıttı.

2 aydır burada olup bu sırıtmanın ne anlama geldiğini çözmüş olduğum için sıkıntıyla nefes verdim. Bu sırıtma "Yaptığın işi beğendim ama bu benim sikimde değil, istediğimi yapacaksın." sırıtmasaydı.

Tam da tahmin ettiğim gibi oldu.

"Yeni bir haber aldım çocuklar, yüzbaşı gecikecekmiş, akşama burada olur. Akşama kadar yemek yemeyin, yüzbaşı geldiğinde hep beraber yiyeceğiz. Ayrıyetten Batuhan, akşama kadar bu koridoru sileceksin." diyerek alayla güldü.

Gözlerim kararırken küfür etmemek için dilimi ısırdım. Hem o göt yüzbaşı akşama gelecek, ben bütün gün boyunca yemek yemeyecektim, hem de bu ikinci göt yüzünden akşama kadar yer silecektim.

İçimde fırtınalar koparken saygıyla selam verdim. Senin ben ananı avradını bacını...

"Emredersiniz Komutanım!"

"Burak, koridordan geçebilirsiniz aslanım, Batuhan yerleri sildi diye işinizden olmayın." diyerek arkasını döndü ve yürümeye başladı.

"Pezevenk." diye fısıldarken Burak'ın elindeki tepsiyle yanıma doğru yürüdüğünü gördüm.

"Kanka bu adam sana takık he, bir de bu sabah yaptığın şeyle daha fazla taktı." Gülmemek için kendini sıktığını görebiliyordum. Seninde ananı avradı Burak.

"Anasının amına taksın." diyerek yanından geçtim ve koridorun başına geldim tekrardan. İçim yanarak yerdeki izlere baktım. Çıldıracaktım amına koyayım.

Annemi, evimi, yatağımı, hazıra konmayı çok özlemiştim. İçten içe evimin hasretiyle yanıp tutuşurken gözlerimi kapattım ve dua etmeye başladım.

Allahım, nolursun bu askerlik çabucak bitsin yarabbim, sana söz evdeki işlere yardım edeceğim allahım. Hayırlı bir evlat olacağım, asla anneme yakınmayacağım.

Ellerimi yüzüme götürerek amin dedikten sonra işimin başına geri döndüm.

~

Akşam saat 8'e kadar hiç durmadan koridoru silmiştim. Sağolsun canım arkadaşlarım bana çok yardımcı olmuş, koridordan sürekli geçip durmuşlardı. Kulakları çok çınlamış olmalıydı hepsinin.

Şimdi hepimiz gruplar halinde masalarda oturuyorduk. Tabii ben yemekhane sırasının oradaki mermere yaslanmıştım ve aşçılık yapan arkadaşıma yalvarıyordum.

Sabah kahvaltısıyla durduğum için midem sırtıma yapışmıştı. Ve hiç durmadan koridor silmiştim. Görevlere gidip çatışmaya bile razıydım fakat buna değildi. Tekrar diyorum, annelerimizin yaptığı temizlikler küçümsenmeye gelmemeliydi.

Not:Benim buraya yazdığım şey kendi düşünce tarzım değildi. Burada vurguladığım şey zaten bu zihniyetti.

"Allah'ını seversen be kanka be, sabahtan beri açım bak." diyerek tekrardan yalvardığımda Ahmet kaşlarını çattı.

Yarım saattir ona yalvardığım için bıkkınlık ifadesi vardı suratında.

"Batuhan, sana daha ne kadar diyeceğim? Komutanımın kesin emri var, kimse yemek yemeyecek diye." Bıkkınlıkla nefesini üfledi.

"Ama açım.." diyerek yalvaran gözler ile ona baktım. Kaşları hızla çatıldı.

"Sokucam ama şimdi he! DELİRTME BENİ!" diyerek en sonunda bağırdığında hafifçe sıçrayarak kaşlarımı çattım.

"Tamam be tamam! Ne bağırıyorsun! Nazik ettik işte allah allah!" diyerek sinirle arkamı döndüm ve bizimkilerin olduğu yere gittim.

En baştaki sandalyeye yerleştiğimde sohbetlerine ara vermişlerdi ve bana bakıyorlardı.

"Noldu kanka yemek vermedi mi?" Diyerek güldü Murat.

Eşek anırması gibi çıkan sesine karşı midemin bulandığını belirten bir yüz ifadesi koydum yüzüme.

"Vermedi orospu çocuğu. Şu yüzbaşımıdır nedir onun da ağızına sıçayım akşama kadar gelmek bilmedi pezevenk." cümlemi bitirdiğimde oluşan sessizlikle durdum.

Bizimkilerin hepsi arkamdaki bir yere bakıyordu. Neye baktıklarını görmek için arkama baktım. Bakmaya çalıştım daha doğrusu. Çünkü bir el omuzumu sıkıca kavramıştı.

Ardından bir beden omuzumun yanından kulağıma doğru yaklaştı. Sıcak nefesleri kulağıma çarparken yutkundum.

"Sendeki bu yüreğe hayran kaldım Aslan parçası." diye tok ve kalın bir sesin kulağıma fısıldamadısıyla yutkundum.

"Çok eğleneceğiz seninle."

Sen şimdi naneyi yemedin mi Batuhan?

Continue lendo

Você também vai gostar

2.6M 149K 123
-TAMAMLANDI- -YETİŞKİN İÇERİK- Asil, yalnız bir çocuktu. Sessiz ve ona yalnız hissettiren evinden uzaklaşmak için gittiği bir mekanda başına gelecek...
1.8M 143K 64
Yeni yöneticisinin gelmesiyle birlikte Can'ın iş hayatı oldukça zorlu geçecek.
BORDO | BXB De kamaşi

Ficção Adolescente

2.1M 153K 47
|Tamamlandı.| Askeri ve eşcinsel bir kurgudur.
BİRADER De Khalesi

Ficção Adolescente

2.6M 202K 70
[TAMAMLANDI] İki damadın garip hikâyesi...