Still the one || harrystyles.

Od dear-sun

4.3K 421 374

" Unutma, cennette buluşacağız. " Více

Still the one
II
III
IV
V
VI
VII
VIII
IX
X
XI
XII

I

669 50 53
Od dear-sun




Merhaba aşklarımmm, lütfen bol bol yorum atmayı unutmayın :"))) beni çok mutlu edersiniz 🥺 Umarım beğenirsiniz, İyi okumalar, sizi seviyorum. 💚












LİLY:

" Güzelim, yalnızca beş dakika kadar bekle, son müşteriler. " Harry atlı karıncayı çalıştırdığında atlı karıncaların üzerindeki çocukların aletin çalışması ile birlikte tatlı tınıdaki kahkahaları doldurdu kulaklarımı. Harry'yi onaylamak adına dudak büzüp başımı salladığımda oturduğum yerde arkama yaslandım ve bana yerini verdiği için ayakta durmak zorunda olan Harry'yi izlemeye başladım. Buradaki, küçük sayılan lunaparkta oyuncakları çalıştırmak için görevli olarak çalışıyordu. Haftada sadece bir gün izni olduğu için onu görmek için evden her gece çıkıyor ve lunapark kapandığında sabahın ilk ışıklarına kadar birlikte zaman geçiyorduk. İkimizde uykusuz kalıyorduk bu yüzden. Ben sabahları okula zar zor kalkıyorlarken onun içinde işe gelirken aynı şey geçerliydi.

Fakat ikimizde bundan şikayetçi değildik, birlikte olmak için en ufak vaktimizi bile ayırıyorduk birbirimize. Düşüncelerimden Harry'nin sesi beni sıyırdığında söylediği şey gözlerimi devirmeme sebep olmuştu. " Sende binmek ister misin? " dediğinde kafası ile atlı karıncayı işaret etmişti.
" Hayır Harry, çocuk muyum ben? " dediğimde Harry kafasını arkaya yatırarak her zamanki o güzel kahkahasını sunmuştu bana. Yeniden bakışları beni bulduğunda, " Tanıştığımız ilk gün öyle demiyordun ama. " demişti. Gözlerimin önüne bir bir tanıştığımız ilk anlar serildiğinde gülümsemeden edemedim. Bu lunaparka her zaman minnettar olacaktım. Bir de karşımda çalışan atlı karınca oyuncağına. Çünkü Harry ve benim tanışmamıza sebep olmuşlardı.

" İstemiyorum. " dedim ardından ve omuz silktim.
Harry'nin ise yüzündeki arsızlaşmaya başlayan sırıtışını izledim. " Hımm, pekala. Yetişkinlerin binebileceği çok güzel bir şey biliyorum biliyor musun? Benimki. " Harry'nin konuşmasıyla birlikte yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu hissederken yerimden kalktım ve, " Tanrım sen... Ah, sen çok arsızsın! " dedim isyan edercesine ve küçük kulübeden çıkıp yürümeye başladım. Harry arkamdan, " Hey, bebeğim! Nereye? " diye seslendiğinde ona dönmeden konuştum.
" Seni dışarıda bekliyorum! " Arkamdan hala daha gülüşünü duyarken o görmese bile bende gülümsedim. Onun bu arsız hallerine sanırım hiçbir zaman alışamayacaktım.

Söylediği gibi beş dakika sonra yanımda olduğunda yaslandığım duvardan çekildim ve onun beni kolları arasına çekmesine izin verdim. " Tanrım, seni her gün görmeme rağmen deli gibi özlüyorum. " Harry kulağıma doğru fısıldadığında dudaklarını kulağımın altına bastırdı ve ardından geriye çekilerek yanaklarımı büyük avuçları arasına alarak sıkıştırdı ve, " Benim tatlı sevgilim. " diyerek gülümsedi parıldayan gözleri ile. Gözlerim kısılana kadar gülerken dudaklarına öpücük kondurduğum sırada kapana lunaparktan Harry'nin pek yakın olmasada arkadaşı Jackson çıkmış ve bize doğru gelmişti. " Selam Lily. " dediğinde gülümseyerek,
" Selam Jackson. " dedim. Harry kolunu omzuma atmış Jackson'a çatık kaşları ile bakıyordu.

" Biz içmeye gidiyoruz, sizde gelsenize. " dediğinde Jackson, başını arkasına çevirerek az ilerideki arkadaş grubunu göstermişti. Ben başımı kaldırarak Harry'ye istemediğimi belirten bakışlarımı yolladığımda burnumu öpmüştü.
Tek istediğim biriciğimle vakit geçirmekti.
" Siz takılın Jackson, belki sonra. " dediğinde Harry elimi tutmuş ilerlemeye başlamıştı ki Jackson'nın sesi bizi durdurmuştu. " Bu arada Harry, bugün seninle konuşan kızlar çok güzeldi. Eğer numarasını aldıysan birinide bana ayarla. " Harry sinirle önüne dönüp burnundan soluduğunda,
" Piç herif. " diye mırıldanmış ve elimi sıkı sıkı tutuyorken ilerlemeye başlamıştı.

Karanlıkta ilerliyorken başımı kaldırıp Harry'ye baktım, Jackson'nın söylediklerini takmıyordum çünkü bu tür şeyleri sürekli söyleyen biriydi.
Yinede artık can sıkıcı olmaya başlamıştı.
" Jackson ne zaman bu konuşmalarını bırakacak? " diyerek Harry'ye sorduğumda yanağımı omzuna yaslamıştım. " Aklı sıra şaka yapmaya çalışıyor işte, ama az kaldı. Bir gün benden ağzının ortasına bir yumruk yiyecek. " dediğinde kıkırdadım. Onu durdurdum ve bana dönmesini sağladığımda işaret parmağımı çatılmış olan kaşlarının ortasına bastırdım düz bir hale gelmesi adına. O her sinirlendiğinde bunu yapardım. " Şşt, çatma kaşlarını biriciğim. " dediğimde anında yüz ifadesi yumuşamış, yine gözlerine o ışıltı yayılmıştı.

Beni belimden tutup kendine çektiğinde benimde kollarım boynuna sarılmıştı, dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve öptü beni.
Geri çekildiğinde, " Yine biriciğim desene bana. " dedi. Güldüm, bu halleri bana çok tatlı geliyordu.
" Biriciğim. " dedim gözlerine bakarak, o ise gözlerini yumdu ve burnunu burnuma sürterek,
" Hımm, bir kez daha. " diye fısıldadı. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım ve, " Biriciğim. " diye fısıldadım dudaklarımız birbirine sürterken.
Harry o an da bizi ateşli bir öpücüğün ortasına çektiğinde ise hızla geri çekilerek nefes nefese konuştu. " Tanrım dayanamayacağım, bir an önce eve gidelim. " dediğinde yeniden elimi tutmuş ve ben arkasındayken hızlı hızlı ilerlemesine gülmüştüm.






                                         •••








" Üşüme, giy bakalım şunu. " Harry çıplak bedenime tişörtünü giydirdiğinde, dağılan saçlarımı düzeltip alnıma bir öpücük kondurdu.
Kendiside altına baksırını giydiğinde kendini yanıma attı ve odasındaki küçük televizyonu açtı.
Üzerime yorgunluk çökerken Harry'ye sokuldum ve ve çıplak bacaklarımı onun bacakları üzerine uzattım. Elleri bacaklarıma gittiğinde usulca okşamaya başlamıştı. " Gitmeni istemiyorum. "
Harry sessizce konuştuğunda burnumu çıplak göğsüne hafifçe sürttüm. " Gitmek istemiyorum. " dedim bende sessizce. Ama gitmek zorundaydım, bunu ikimizde biliyorduk. Ah... Belkide amcam evde olmadığımı çoktan anlamış olmalıydı.

" Bir gün o amcanın ağzını burnunu dağıtacağım, bunun için bana kızma olur mu? Şimdiden söylüyorum. " dediğinde Harry, güldüm.
" Bizi kabullenecek Harry, kabullenmek zorunda çünkü seni bırakmak istemiyorum. " dedim.
Harry'nin vücudunun kasılışını hissederken kafasını bana çevirdi ve yüzüme eğildi.
" Bırakamazsın, ne olursa olsun. Bunu biliyorsun, değil mi? Biz birbirimize aitiz. " dediğinde Harry, gözlerine bakarak gülümsedim ve yanağını tutarak okşadım. " Biz birbirimize aitiz. " dedim ona ve öpüşmeye başladık. Fakat tam o sırada çalmaya başlayan telefonum sayesinde ayrılmak zorunda kaldık.

Geriye çekildiğimde ve telefonumu elime aldığımda ekrana bakarak amcamın aradığını gördüğümde dudaklarımı telaşla dişledim. Bana bakan Harry'ye bakarak, " Amcam. " dediğimde, Harry sinirle arkasına yaslandı. Ona bakarak elimi uzatıp çenesini sakin olması için okşadığımda telefonumu amcamın daha fazla sinirlenmemesi adına açtım ve kulağıma götürdüğümde ardı ardına bağırışlarını dinlemeye başladık. " Hemen evde gel Lily, hemen! " Son kez bağırıp telefonu yüzüme kapattığında derin bir iç çekerek yataktan üzerimi giyinmek için kalkacaktım ki, Harry beni belimden tutup kendine çekerek yatağa yatırdı ve altına aldı. " Harry, gitmek gerek. " dedim dudaklarıma kondurduğu öpücüğe karışılık verirken.

" Harry, geç kalacağım. " Hiç gitmek istemesemde bir kez daha konuştuğumda Harry başını iki sallayarak sırıttı. " Bir tur daha binmek istemez misin, hım? " Arsızca bir kez daha konuştuğunda omzundan onu yana ittiğimde kahkahalar atıyordu. " Gülme! " diyerek isyan ettiğimde onun bulaşıcı gülümsemesi benide güldürdüğünde ayağı kalkarak giyinmeye başladım, fakat Harry rahat durmuyor açıkta kalan kalçama hafifçe vuruyordu.
" Harry, kaçarım senden. " diyerek onu tatlıca tehdit ettiğimde ondan uzaklaşmıştım. " Hayır, kaçamazsın minik şey, biliyorsun. " dediğinde ayaklanmıştı. Kahkaha atarak pantolonumuda giydiğimde bana yetişmeden çantamı almış ve odadan çıkarak dış kapıya ulaşmıştım.

Ayakkabımı giyerken ise Harry'nin yankılanan sesini duydum. " Hey! Nerede benim iyi geceler öpücüğüm? " diyordu. Yanıma geldiğinde ise parmak uçlarımda yükseldim ve, " İşte burada. " diyerek dudaklarına derin ve uzun bir öpücük kondurdum. Kapıdan çıkmadan önce, " Yarın görüşeceğiz. " dedi bana, " Görüşeceğiz biriciğim. " diyerek onu orada bıraktım. Ben kapıyı kapattığımda ise, " Tanrım, bir kez daha söyle! " diye bağırdı duymam adına. Gülerek bağırdım;

" Biriciğim! "








Gelecek bölüm görüşmek üzere! 💚

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

182K 18.6K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
577K 64.9K 40
çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir
104K 3K 65
Aşk güzeldir. Onun yanı sıra felakettir. Evet, felaket. En büyük felaket aşk... Baktığın her yönde onun yüzü vardır. Deli olmamak elde değildir. Ama...
318K 29.6K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...