LEYLA İLE MECNUN

By NisanUlusoy

2M 91.3K 3K

Dubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinde... More

TANITIM
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21. Bölüm
22.BÖLÜM
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.BÖLÜM
30.Bölüm
31.BÖLÜM
32.Bölüm
33.Bölüm
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.Bölüm
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.Bölüm
44. BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48. BÖLÜM
49.BÖLÜM
50.BÖLÜM
51.Bölüm
52.BÖLÜM
İlerideki bölümlerden bir alıntı -1-
53. BÖLÜM
54.BÖLÜM
55.BÖLÜM
56.BÖLÜM
Ilerideki bölümlerden bir kesit-2-
57.Bölüm
Ilerideki bölümlerden bir kesit-3-
58.BÖLÜM
59.BÖLÜM
60.BÖLÜM
61.BÖLÜM
62.BÖLÜM
63.BÖLÜM
64.BÖLÜM
65.BÖLÜM
66.BÖLÜM
67. BÖLÜM
68.BÖLÜM
69.BÖLÜM
70.BÖLÜM (FİNAL)
Yeni Hikaye Duyurusu

37.Bölüm

29.2K 1.1K 46
By NisanUlusoy

LEYLA İLE MECNUN 37. BÖLÜM

Poyraz kapıyı yavaşça açtığında tutmakta olduğu nefesini bir anda bırakmış hayatında gördüğü en güzel kadınla karşılaşmıştı. Bir kadına gelinliğin bu kadar yakışacağını söyleseler inanamaz 'Abartıyorsunuz' derdi. Ama Meltem bu gece gerçektende öyleydi. Masallardan fırlayıp gelmiş peri kızları gibiydi. Birkaç adım atarak yanına yaklaştı. Hızlıca alnına bir öpücük kondurdu;

''Nefesimi kesiyorsun...''dedi sessizce...

''Sende çok yakışıklı olmuşsun...''

Poyraz tekrar bir adım geri attığında gözlerini Meltem'den ayırmayarak konuşmaya başladı;

''Bundan tam dört ay önce girdin hayatıma. Tıpkı tanıştığımız Mayıs ayı gibiydin; sıcak, aynı zamanda rüzgarlı... Otel odasından sana baktığımda başına beyaz bir şapka vardı, yüzün görünmüyordu. O yana bu yana koşturup adamlara bir şeyler söylüyordun. Ne dediğini duymasam da işine kendini kaptırdığın o kadar belliydi ki...

Seni o anda görmek istedim, yüzünü merak ettim...

Batu beni aşağıya seninle tanışmaya indirdiğinde sen hala telefonla konuşuyordun. Tabi söylediklerin o an pek hoşuma gitmemişti. Küçük şımarık bir kız olduğunu düşünmüştüm. Yine de gözlerine bakmaktan kendimi alamamıştım. Çünkü o şapkanın altından bile etrafına bir zümrüt tanesi gibi ışık saçıyordu.''

Meltem gülümsedi. Hatırlıyordu tabi ki ilk tanıştıkları zamanı. Poyraz Araplar hakkında söylediği şeylere alınmış hatta kendisini azarlamıştı. Batu ve Melis'e mahcup olmanın yanında hayatında ilk kez gördüğü bir adamdan da etkilenmiş ama adamın onu azarlamasıyla korkmuş ve kafasındaki tüm düşünceleri kovmuştu.

''Sonra seni gece, o elbise ile görünce küçük bir kızdan daha fazlası olduğunu anladım, karşımda güzel çekici ve seksi bir kadın vardı. Her ne kadar bana imkansız gelsen de peşini asla bırakmayacağımı daha o akşam hissettim. Şimdi ise bu küçük kızın benim karım olacağına hala inanamıyorum. Seni çok ama çok seviyorum bir tanem.

Ve sana minnettarım; bu ölü adamı sevip tekrar hayata döndürdüğün ve yaşamam adına bir sebep verdiğin için...''

Meltem'in yine gözleri dolmuştu. Poyraz'ın ona baktığında içinin titrediğini hissediyordu. Çünkü aynı hisleri oda taşıyordu. Karşısına çıktığı için çok şanslıydı. Tıpkı annesinin dediği gibi diğer yarısını bulmuştu.

''Seni çok seviyorum Poyraz; İlk gördüğüm andan itibaren etkilendim senden, ısrarların sürekli karşıma çıkman, sözlerin, yaptıkların kısacası her şeyin beni sana daha da bağladı. Hayatımda hiç mutlu olmadığım kadar mutlu oldum seninle, ayrı kaldığımız zamanda ölüyorum sandım, her yer üzerime geliyordu tıpkı senin gibi nefes alamadığımı hissettim.

Sen benim diğer yarımsın bir tanem...Ve ben dünyadaki o şanslı azınlığın içinde olduğum için çok mutluyum.''

Sonra tekrar sıkıca sarıldı sevdiğine Meltem, iki ayrı yarım kalp birbirini bulmuş ve bütün olmuşlardı. Şimdi ise tüm dostları ve aileleri önünde herkese bunu ispatlayacaklardı.

''Gidelim mi artık?''diye fısıldadı kulağına ;

''Hımm, ben böyle çok rahatım ama gidelim, bir an önce karım olman için sabırsızlanıyorum. Tabi bu gece içinde.''

Meltem duyduğu son sözler üzerine yine pembeleşmişti. Poyraz ile bu konu aralarında birkaç kez sözlü ve fiili olarak geçse de uygulamada herhangi bir şey olmamıştı. Ama bu gece artık o aşamayı geçmeleri gerekecekti. Peki korkuyor muydu? Açıkçası biraz tedirgindi. En iyisi bir ara Gece ile konuşmalı merak ettiği şeyler sormalıydı ne de olsa kendisi daha tecrübeliydi.

''Meltem iyi misin?''

''E..Evet iyiyim gidelim hadi.''diyerek Poyraz'ın koluna girdi. Bahçeye adım attıklarında tüm davetliler ayağa kalkmış onları alkışlıyorlardı. Babası, ağabeyi, Melis, Gece, Batu, iş arkadaşları, ve tanıdığı herkes buradaydı. Poyraz'ın gerçekten bunları hangi ara ayarlayabildiğini düşünüyor hala şaşkınlığını gizleyemiyordu. Gerçekten Melis'in dediği gibi Zarraf soyadı bir çok kapıyı daha çabuk açıyordu.

Masaya oturduklarında Gece ve Batu'nun da şahit olarak yanlarında oturduğunu görünce biraz olsun heyecanı geçmişti Meltem'in.

''Efendim iyi akşamlar. Buraya Zarraf ve Soydan ailelerinin evlilik akdini gerçekleştirmek için buradayız . Belediyemize yıldırım nikahı talebiyle başvurmuşsunuz. Demek ki çok aceleniz var...''

Etraftan gülüşme sesleri gelince Poyraz'da hafifçe gülümsemişti. Tabi Meltem hiç bir şey demeden başını öne eğmişti.

''Evraklarınız incelenmiş ve evlenmenize aykırı bir durum olmadığı görülmüştür. Tabi önce formaliteden birkaç soru sormak istiyorum.''

Nikah memuru konuştukça Poyraz sinirlendiğini hissediyordu. Bu anı zaten çok beklemişti. Bir kez eşiğinden dönmüş bir kez de Meltem'i kaybedip aylarca beklemişti. Şimdi ise memur uzattıkça uzatıyor iyice sabırsız hale gelmesini sağlıyordu. Halbuki sadece yabancı filmlerde kilisedeki papazın böyle durmadan konuştuğunu sanırdı ama Türk memurlarında onlardan farkı yoktu işte. Sıkılmıştı artık, bir an önce evetlere geçmek istiyordu.

''Mikrofon kendisine uzatılınca''Evet ''dedi. Sonra birden kahkahalar yükselince ne olduğunu anlamamışçasına Meltem'e baktı.

Batu dayanamayarak Poyraz'a yaklaştı,

''Abicim adını sordu sana, duymadın herhalde?

Ne yani daha evet kısmına geçilmemiş miydi? Yok bu rahipte pardon memurda iyice abartmıştı olayı; Neyse sinirlenmeyecek bugünü mahvetmeyecekti.

''Ali Poyraz Zarraf''dedi sinirli bir tonla,

''Sizin adınız?''

''Leyla Meltem Soydan.''

''Baba adınız?''

''Ali Mustafa Zarraf''

''Haluk Soydan ''

''Anne adınız?''

Yok artık dayanamayacak adamı boğacaktı,'Sana ne kardeşim sen nüfus memuru musun şeceremizi neden soruyorsun.'' Diye isyan edecekti. Tekrar derin bir nefes aldı.

''Yıldız.''

''Lale''

Evet Şimdi şahitlerin adını alayım.

Yok artık bir de onlara mı aynı sorular sorulacaktı. Masanın altından Meltem'in elini tutmasıyla biraz olsun sakinleşmişti. Artık memuru kafasına takmayacak duymazlıktan gelecekti.Sadece akşamı düşünerek gülümsemeye başladı.

''Siz...''

''...''

''Poyraz?'' diyen Meltem'in sesini duymuştu son anda ;

''Herkes seni bekliyor.''

Ne yani evet sorusuna sonunda gelinebilmiş miydi?

''Oh be sonunda, Evet'' diye bağırdı.

Herkes bu haline tekrar gülmüş Meltem ise yeniden kızarmıştı. Batu Poyraz'ın bu çocuksu hallerini görünce kendisini ve Gece'yi düşünmeden edemedi. Az kalmıştı bu zamanlarına hem de çok az ...

''Bende belediye başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karıkoca ilan ediyorum. Hayırlı olsun... Allah bir yastıkta kocatsın. Bir ömür...''

Poyraz memur konuşmaya devam ederken dayanamamış Meltem'i hızla kendisine çekip önce alnından sonrada dudaklarından öpmüştü. Alkışlar eşliğinde sonra eren nikahtan sonra sırayla herkes tebriğe gelmişti. Poyraz hala inanamıyordu. Evliydi, evet Meltem'le evliydi. 'Etrafına neşe saçan bu güzel gözlü kız beni karım' diye gururla dolaşabilirdi artık...

Meltem ise hala ellerinin titremesine ve az önce Poyraz'ın onu herkesin içinde öpmesinden kaynaklı vücudundan yayılan ateşi engelleyemiyordu. Bu adam şimdi böyleyse ilerleyen saatleri düşünmek bile istemiyordu. Bir an önce Gece ile konuşmalıydı. Ama nasıl?

Vakit ilerlerken Poyraz ve Meltem kendilerini tebrik eden herkesle el sıkışıp öpüşmüşler etrafa gülücükler saçmışlardı. Poyraz'ın zaten ağzı kulaklarındaydı. Tam o sırada yanlarına elli-elli beş yaşlarında esmer ama hala yakışıklı görünen bir adam yaklaştı, önce elini Meltem'e uzattı.

''Tebrik ederim kızım.''

''Teşekkürler...''

Meltem karşısındaki adamı tanımıyordu ama Poyraz'ın ifadesine bakılırsa pekte hoşlandığı biri olduğu söylenemezdi.

''Tebrik ederim oğlum...''diyerek Poyraz'a sarıldı. Poyraz'sa bu sarılmayı en az samimiyet göstergesiyle savuşturarak kendini hemen geri çekti,

''Sağ ol...Baba...''

Meltem kulaklarına inanamadı önce, baba mı demişti? Poyraz'ın annesinin doğumda öldüğünü ve babasının bu acıya dayanamayarak güney Arap ülkelerinden birisine yerleştiğini biliyordu. Onu dedesine bırakmış sorumluluğunu almak istememişti. Poyraz ailesi hakkında hiçbir şeyi saklamamıştı Meltem'den. Yine de ilişkileri boyunca hiç babasından bahsetmemişti gerçi ne kadar ailelerinden konuşacak vakitler kalmıştı ki?

Sürekli didişip durmuşlardı üstelik araya bir aylık büyük bir ayrılık girmişti. Şimdi bu adamın karısıydı ama hakkında doğru dürüst ne biliyordu ki?

''Ben af edersiniz sizi tanımadım efendim.'dedi Meltem, sonuçta kayın pederiydi.

''Önemli değil kızım bende bu akşam geldim yarında döneceğim zaten. Ali'nin yanında olmak istedim. Tekrar tebrik ederim.''

Poyraz'ın yüzünde baktı Meltem, belki tanıdık bir ifade yakalamak umuduyla. Ama hiçbir ifade bulamadı donuktu, ruhsuzdu ...

''Zahmet etmişsin. Yinede gelmene sevindim.''dedi soğuk bir tonda.

Adam bozulmuştu yinede gülümsemesini bozmadı.

''Ben gideyim gelmişken bir babamla görüşeyim tekrar mutluluklar çocuklar.''diyerek yanlarından uzaklaşmıştı.

''Poyraz''diyen Meltem'in sözünü kesti.

''Meltem lütfen! Bugün benim hayatımın en mutlu günü ve babamın bunu bozmasını istemiyorum, zamanı gelince sana her şeyi anlatırım ama şimdi lütfen bu güzel günü ve geceyi bozmayalım. Lütfen sevgilim?''

Meltem çaresizce başını 'tamam' anlamında salladı. Sonuçta onunda babası ile arası pek iyi değildi ama bu kadarda ayrı ve soğuk değillerdi. Ağabeyinin nişanından beri araları biraz daha iyi olmuştu. Poyraz ve babasının sorunları ne ise çok uzun yıllar önceye dayandığı belliydi. Ama kocasının dediği gibi bu gün onunda hayatının en mutlu günüydü ve bozulmasını istemiyordu.

Poyraz; Dubai'de iş yaptıkları birkaç iş adamı ile konuşurken Meltem'de Gece'yi yakalamaya çalışıyordu. Ama Gece; Batu'nun gölgesinden bir an bile ayrılmamıştı. 'Ah Gece ne vardı yapışık ikizler gibi gezecek.'diye içinden söyleniyordu. Yine kaybolmuşlardı kim bilir hangi kuytu köşede ''Ahh...'' diyerek aklından geçen düşünceleri sildi. Birden kendisi aklına gelip kötü oldu. Düşünmemesi lazımdı. Bu gece sadece Poyraz'ı ve onu ne kadar çok sevdiğini düşünecekti.

''Meltem tebrikler.''

Arkasını dönünce iş arkadaşlarından birisi olduğunu gördü. Sarılarak teşekkür etti. Son anda önüne döndüğünde Gece'yi görmüştü. Gülerek yanına geliyordu.

İçinde 'Gül bakalım ben şimdi seni güldüreceğim.''dese de ona ihtiyacı olduğu için bir şey diyemedi.

Yavaşça kolundan çekiştirerek;

''Nerdesin sen Gece ? Bir saattir sana bakıyorum.''

'Niye ki? Bir şey mi oldu?'

''Elinin körü oldu. Ben evlendim farkındasın değil mi?

''Evet farkındayım Ay Meltem çokta güzel oldu. Keşke...''

''Of Gece ya! Şimdi sırası değil daha sonra anlat, şimdi bana başka şeyler anlatman lazım.''

Gece anlamayan bakışlarla Meltem'e baktı;

''Bu gece ilk gecemiz aptal ..Sana sormam gereken şeyler var anlasana?''

Gece, Meltem'in derdini anlamıştı kendiside bir zamanlar aynı dertten muzdaripti ama o evlenecek kadar sabredememiş kendini Batu'nun tutkulu kollarına bırakmıştı. Pişmanda değildi. Sonuçta onu seviyordu. Batu'nun da kendisini sevdiğine emindi. Bugün 'evet' dese hemen nikah masasına oturacaklarını da biliyordu. Bu yüzden içi rahattı.

''Peki gel hadi, biraz gelin odasına çıkalım.''

'Poyraz'a ne diyeceğim?''

''Lavaboya gideceğim de, Allah Allah her şeye hesap mı vereceksin daha ilk dakikadan...

''İyi tamam bekle beni..''

Poyraz'a lavaboya gitmek istediğini Gece'nin ona yardımcı olacağını söyleyerek Gece ile birlikte yukarıya çıktı. Akşam üstü girdiği ve keyifle incelediği odanın gelin odası olduğunu anladığında hele de aklından Gece ve Batu hakkında geçenleri düşündüğünde daha da kızarmıştı. Gece yatağın üzerine oturup hafifçe zıpladı.

''Vay yatakta yumuşakmış.''

Meltem ters bir bakış atarak;

'Geceee...'diye uyardı onu...

''İyi tamam bir şey demedim.''

Sonra Meltemin ellerinden tutup anlatmaya başladı,

''Bak canım bende işin bu kısmında pek tecrübeli sayılmam nede olsa evlenmedim ama olsun bak dinle şimdi önce yüz görümlüğü takmak isteyebilir hemen duvağını açma sana bir şey taksın sonra aç daha sonra üzerini yavaşça çıkartıp geceliğini giy bak buradaki bohçada her şey var. Sonra ...''

Meltem şaşkınlıkla Gece'yi dinliyordu,

''Gece Allah aşkına sen ne anlatıyorsun? Ben sence on beş yaşında gibimi duruyorum? Kızım yirmi beş yaşıma girdim ve bu gece neler yaşanacağını öğreneli uzun yıllar oldu.''

''Ee ne anlatmamı istiyorsun o zaman?''

''Şey işte yani ben çok tecrübesizim anlasana onu nasıl..Of gece ya..''

''Ha sen onu memnun edememekten korkuyordun bumu yani?

''Evet biraz. Tamam biraz da korkuyorum ama onu seviyorum ve onunla olmak istiyorum...Ha birde bana ilaç verir misin diyecektim korunma olayını halledemedim biliyorsun acil oldu her şey.''

''Of Meltem ya, bende sana annelerin kızların anlattıkları gibi ilk gece neler olacağını anlatacağım sandım...''

''Manyak, sana ne benim ilk gecemden, kocamla aramızda onlar. Sen sadece bana benim ne yapmam gerektiği anlat ve şu haplardan bul lütfen.'

''Gece çantasını karıştırarak bir tane hap çıkartıp Meltem'e uzattı. Biraz utana sıkıla konuşmaya başladı;

''Ben şey, belki acil lazım olur diye almıştım ertesi günü hapı. Ama Meltem bu güvenli değil sen doğum kontrol yöntemlerinden birisini kullanmalısın bir an önce . Tabi ufak ufak Poyraz'lar istemiyorsan...''

''Sağ ol canım ben daha ilk aydan çocuk istemiyorum biraz birbirimize alışalım daha doğru dürüst tanımıyorum bile babası ile tanıştım az önce inana biliyor musun bana hiç anlatmamıştı ben annesinden sonra öldüğünü bile düşündüm, meğer adam yaşıyormuş...''

''Neyse bak vakit geçiyor. Az sonra misafirler dağılacak. Meltem korkma, sadece kendini sevdiğin adama bırak. Zaten aşk tutkuyu beraberinde getirip sana yön verecektir. Ben bile psikologluk halimle bunu aştıysam sen bu aşkla ve sevgiyle hayli hayli aşarsın.''

'Teşekkürler Gece, iyi ki varsın. Beni rahatlatmak için belki bir annem yok şu an ama sen her ihtiyacım olduğunda yanımdasın,' diyerek arkadaşına sarıldı,

''Bir şey değil tatlım tabii ki hep yanında olacağım hem ablan sayılırım nede olsa senden büyüğüm bir yaş.''

''Hayır canım artık aynı yaştayız...''

''Ama bir ay sonra yine bir yaş büyük olacağım. Hadi bakalım ben iniyorum sende çok oyalanma. Ha bu arada sabah seni arar sorarım nasıl geçti diye..''

Gece güldüğü an Meltem yastığı yavaşça ona fırlattı;

'Çık dışarı seni sapık kadın...Git hadi sevgiline ... Beni de öğleden önce sakın arama.''

Gece merdivenlerden gülerek iniyordu. Son basamağa geldiğinde annesinin ona doğru yürümekte olduğunu gördü;

''Hayırdır anne sen burada ne arıyorsun? Yoksa lavaboyu mu soracaksın?''

''Hayır, seni arıyordum.''

''Beni mi? Neden?''

''Neden olacak ? Nereye kayboldun diye merak ettim.Zulal hanım dışarıda, buralarda oyalanacağına gidip onunla konuşsana. Aranı iyi tutman lazım biliyorsun.''

''Zaten onunla konuştum hem aramızda gayet iyi. Ne demek istediğini anlamıyorum:''

''Ah Gece hep saftın hala da öylesin. Bak iki kardeş sırtlarını koskoca Zarraflara dayadılar sen hala ayakta uyu. Batu'yu evlenmeye bir türlü ikna edemedin.''

''Anne ben kimseyi ikna etmeye çalışmıyorum. Hem Batu beni seviyor.''

''Sevgi güzellik aşk bunlar geçici kızım aklını kullan biraz hep böylemi kalacaksın sanıyorsun? Gençsin, güzelsin. Bir erkeğin aklını başından alıp evlenmeye ikna etmek senin için zor olmamalı. Ah ben senin yerinde olsaydım çoktan attırmıştım imzayı Batu'ya..

Gece annesinin dedikleri ile şok olmuş vaziyette duruyordu. Bu kadının sınırları yok diye düşünüyordu. Hangi anne kızı ile bu tarz bir konuşma yaparı ki,

''Bak anne; ben Batu'yu seviyorum oda beni seviyor ve ileride evleneceksek bu ikimizde istediğimiz için olacak yani sen istedin diye değil ...''

''Ne yani sen evlenmek istedin de Batu'mu istemedi?''

Bu kadın sözlerini nasılda çarpıtıyor hala şaşkındı.Tam bir şey söyleyecekken annesi yine lafa atladı;

''Tabi adamla daha ilk günden yatarsan tabii ki seni almaz. Kızım bunlar Arap . Bekarete önem verirler neden bunu düşünemiyorsun ki..''

Hayır! Daha fazla dinlemeyecekti. Bu kadın annesi olmazdı. Gözleri dolmuştu yine. Yukarıda Meltem az önce annesi olmadığı için üzülürken kendisine baktı onun annesi hayatta ve yanındaydı ama anne sıfatı hak edecek hiçbir şey yapmamıştı. Hiç bir şey söylemeden sinirle yanından uzaklaştı. Alt kattaki banyoya girmeli, yüzünü yıkamalı ve tekrar düğüne dönmeliydi. Bugün Meltem'in en mutlu günüydü. Bu günü kimsenin mahvetmesine izin vermeyecekti hele de Gevher hanımın...

Dalgınlıkla yürürken ağzının bir el tarafından kapatılarak banyoya çekilmesiyle neye uğradığını şaşırdı. Birden çırpınmaya başladı. Sonra ağzını kapatan eli tam ısırmak üzereyken Batu'nun sesini duydu;

''Şştt sakin ol güzelim benim''

Batu'nun elini yavaşça çekmesi üzerine Gece dirseği işle Batu'nun karnına vurdu;

''Ahh...''

Acı içinde kıvranan adam sevgilisinden böyle bir darbe beklemediği için birden boş bulunmuştu.

''Seni geri zekalı ne kadar korkuttun beni farkında mısın? Ödüm koptu burada.''

''Sadece şaka yapmak istedim üzgünüm ,sen benim sıkıştırmalarıma alışkınsın, tanırsın sanmıştım.''

''Evet ya alışkınım değil mi? Batu Zarraf her köşe başında beni sıkıştırır sadece..''

Batu Gece'nin sert ses tonundan korkmuştu. İlk kez onu bu kadar sinirli görüyordu.

''Gece neyin var neden böyle davranıyorsun?''

''Ben iyiyim Batu sadece beni artık her yerde sıkıştırmaktan vazgeç insanlar görüp yanlış anlayacak''

''Ben üzgünüm seni korkutmak istememiştim.''diyerek kapıyı açtı Batu,sonra Gece'ye dönerek;

''İstersen hemen çıkma şimdi gören falan olur insanlar yanlış anlarlar.''dedi.

Batu çıktıktan sonra Gece olduğu yerde kalmıştı. Annesinin abuk sabuk konuşmalarının etkisinde kalıp sevdiği adama sinirlenmişti. Halbuki Batu'nun ona her yerde sarılıp öpmesinden çok hoşlanıyordu. Ama annesine olan sinirini ondan çıkarmış, onu kırmıştı. Neden Gevher hanımı ciddiye almıştı ki hiç anlamıyordu. Batu'nun kendisiyle şu an evet dese hemen evleneceğini biliyordu, emindi buna ama işte annesi her zamanki gibi aklının karışmasına sebep olmuştu. Hemen gidip sevdiğini bularak ondan özür dilemeliydi. Bu gece onsuz uyumak istemiyordu.

Zaman geçmiş davetliler gitmeye başlamıştı. Yalının bahçesi nerdeyse boşalıyordu. Meltem çok yorulmuştu. İzin isteyerek odaya çıkacağını söylediğinde Poyraz'da kalan son birkaç kişiyi geçiriyordu. Gece, Batu'yla bir türlü yalnız kalamamıştı, ya yanında birileri vardı ya da o eski tanıdıkları görüp sohbet etmek zorunda kalmıştı. Onunla konuşup özür dilemek istemiş ama başaramamıştı. Meltem yukarıya çıkmadan önce etrafına şaşkın halde bakan Gece'yi görmüş onunla vedalaşmak için yanına gelmişti.

''Gece iyi misin? Daha gitmediniz mi?''

''İyiyim, Batu'ya bakınıyordum daha az önce buradaydı ama şimdi göremiyorum.''

'Biraz önce annelerini eve bırakmak için gidiyordu, ben sende gittin sanmıştım.''

Gece; Meltem'e bir şey çaktırmamak için gülümsedi,

''Ha söylemişti. Ben unutmuşum neyse bende gideyim artık...Nede olsa kimseler kalmadı gibi.''

''Tamam görüşürüz. İyisin değil mi istersen Poyraz bıraksın seni..''

''Yok artık adam evlendiği gece birde benimle mi uğraşacak, ben taksiyle giderim.Hadi bakalım sen odanıza çık bana bak ayrıntıları yarın arar öğrenirim ona göre..''

''Telefonum kapalı olacak canım, yarın değil de belki birkaç gün sonra görüşürüz.''diyerek göz kırptı ve gelinliğinin eteklerini toplayarak yalıdan içeriye girdi.

Gece Meltem'in arkasından ''Deli kız' diyerek güldü. Batu'nun ona haber vermeden gittiğine inanamıyordu. Ne kadar onu kırmış olsa da beni yalnız bırakmaz diye düşünüyordu ama öyle olmamıştı anlaşılan Batu bu kez çok kızmıştı. Yalının önünde misafirler için bekleyen taksilerden birine atlayarak Batu'nun evine doğru yöneldi.

Poyraz herkes gidince hizmetlilere de izin verip yalıda sadece karısı ile kendisinin kaldığından emin oldu daha sonra yavaşça odalarına doğru çıkmaya başladı. Kalbinin atışına engel olamıyordu. Sevdiği kadın artık karısı olmuştu. Bu geceyi uzun zamandır beklediği için içindeki heyecanı bir türlü bastıramıyordu.

Kapıyı açtığında duvağı kapalı halde onu yatakta oturarak bekleyen sevdiğini gördü. Yanına yaklaşıp cebinden iki kutu çıkardı. Birisinde Batu'nun aldığı bileklik vardı yüz görümlüğü diye özel ısmarlatmıştı Poyraz. Bileğine taktıktan sonra duvağını açmış alnından yavaşça öpmüştü.

Sonra diğer kutudan aylar önce aldığı tek taş pırlanta yüzüğü çıkartarak Meltem'in parmağına taktı ve elini öptü. Elleriyle Meltem'in yüzünü avuçlayıp dudaklarına ufak bir buse kondurdu.

''Canım ben iki rekat namaz kılmalıyım sen de banyoda üzerini değiştir rahat rahat hazırlan istersen.'' diyerek Meltem'in yanında kalktı.

Meltem; Poyraz'ın namaz kılmak istemesini yadırgamamıştı. Zaten bu adetler Türk toplumunda da vardı.Bir dergide Arap erkeklerinin evlendikleri gece eşlerine dans ettirdiklerini okumuştu, bir an kendisini dansöz kıyafetleri içinde Poyraz'a raks ederken düşündü.Tıpkı Dubai'de çölde yaptıkları safarideki gibi. Orada da dansçı kadın misafirleri eğlendiriyor turistlerde bu görüntü karşısında mest olarak soluksuz onu izliyorlardı. Hatta Poyraz'ı bile bakarken yakalamıştı. Sonra kafasının iki yana salladı. O asla böyle bir şey yapamazdı. Poyraz'ın da ondan böyle bir istekte bulunacağını düşünmüyordu. Yine de onların kültürünü daha yakından tanıması gerektiğini fark etti. Her ne kadar Poyraz'ın annesi Türk'te olsa da o safkan Arap olan dedesinin yanında onun isteklerine göre yetişmişti. 'Bir erkeğin her şeyini değiştirebilirsin' demişti annesi.''Ama çocukluktan kalma huylarını asla değiştiremezsin.''

Yatağın üzerindeki işlemeli geceliği ve sabahlığı alarak banyoya geçti. Gelinliği yandan fermuarlı olduğu için rahatça açabildi, üzerini çıkartıp ılık bir duş aldı, hafifçe saçlarını kuruttu. Geceliğini giydikten sonra aynada kendisine baktı. Geceliği galiba Gece seçmişti. Meltem'in utanacağını bildiğinden çok kısa ve seksi değildi ama yinede içi belli oluyordu ve göğüsleri de meydandaydı. Gerçi adı üzerinde gecelik, mutlaka bir yerleri görünecekti zaten.

Dişlerini fırçaladı aynanın önündeki parfümden sıktı.'Başka ne yapabilirim?' diye etrafına bakındı eninde sonunda dışarı çıkacaktı. Sonra kapını tıklanmasıyla irkildi,

''Meltem iyi misin?''

Poyraz'ın sesini duyduğunda banyoda kalma zamanını fazlasıyla geçirdiğini anladı;

''Evet canım iyiyim birazdan geliyorum.''

Poyraz ise namazını kılmış bu gece için geleneklerine göre şükretmişti. Sonra karısı için hazırlanmaya başlamıştı. Yatağın üzerinde kendisi için alınan pijamaları giymiş yan odada ki banyoda dişlerini fırçalayıp biraz koku sıkarak tekrar odaya dönmüştü. Meltem'in hala banyoda olduğunu alayınca bir süre beklemiş ama hala çıkmayınca yavaşça banyonun kapısını tıklatmıştı.

Meltem'in sesini duyduktan sonra yatağa geçip yastığı dikleştirerek oturur pozisyon almıştı.Her ne kadar Meltem'in heyecanını ve tedirginliğini anlasa da ondan farksız olmadığını bilmek onu daha da heyecanlandırıyordu. İlk ilişkisi olmamasına rağmen ergenlik dönemlerine döndüğünü hissediyor bir an önce sevdiğini kollarına almak istiyordu.

Meltem banyodan çıktığında, yatağa doğru yürümesini izledi. Beyaz geceliğinin üzerine sabahlığının kuşağını öyle sıkı bağlamıştı ki sanki kuşak belini kopartacak gibi duruyordu. Onun bu haline gülümseyerek saten pikeyi yanına gelip yatması için kaldırdı. Meltem sabahlığının kuşağını elleri titreyerek açtı ve hızla yatağa girip hemen üzerini örttü.

Yan yana iki ayrı yastıkta yatmak hiçte Poyraz'a göre değildi. En kısa zamanda Dubai'de eşler için özel yapılan uzun yastıklardan yaptırıp buraya da getirecekti. Sevdiği çekiniyor utanıyor hatta belki de korkuyordu. Bunu normal karşılayabilirdi ve kocası olarak onu rahatlatabilir onu ne kadar çok sevdiğini anlatarak bu geceyi en güzel şekilde geçirmesini sağlayabilirdi.

Kolunu Meltem'e doğru uzatarak onu kendine çekti. Sıkıca sarıldı önce, sonra saçlarına küçük küçük öpücükler kondurdu. Yavaşa eliyle çenesinden tutarak ona bakmasını sağladı. Gözleri sanki onu aşka davet eder gibiydi. Usulca önce dudaklarında öptü, sonra geceliğinin açıkta bıraktığı kollarını okşayarak boynuna ve omuzlarına yakıcı öpücüklerinden kondurmaya devam etti. Meltem gözlerini kapatmış kendini tamamen Poyraz'a bırakmıştı. Fakat vücudunun titremesine hala engel olamıyordu. Onun öptüğü, dokunduğu her yer alev alev yanıyordu sanki...

Poyraz, Meltem'in hala kendisini sıktığını anlayınca durdu;

''Sevgilim, aç gözlerini! Lütfen korkma benden, seni çok seviyorum ve asla incitmem biliyorsun değil mi?''

Meltem başını olumlu anlamda ileri geri salladı. Konuşacak halde değildi çünkü, sonra dudaklarında tekrar Poyraz'ın dudaklarını hissetti. Ardından da geceliğin askılarının yavaşça düştüğünü ...

Meltem geceliğinin askılarının indiğini fark ettiğinde vücudundaki titremeye engel olamamıştı. Her ne kadar Poyraz'ın dikkatli olup onu incitecek bir şey yapmayacağını bilse de her genç kız gibi tedirgindi ve korkuyordu. Poyraz ne ara üst pijamasını çıkarmış anlayamamıştı, çıplak vücudunu üzerinde hissettiğinde ise yutkunmasına engel olamamıştı.

Geceliği askılarından itibaren aşağılara kadar inmiş bir anda bacaklarından sıyrılıp yatağın yanına düşmüştü. Üzerindeki çıplaktan utanarak elleriyle göğüslerini kapatma ihtiyacı duyduğunda ise bir anda ellerinin Poyraz tarafından tutularak yana konulduğunu hissetti,

''İzin ver sevgilim lütfen, her zerreni tanımak,tatmak istiyorum.''diyen kocasının sesini duyunca ellerini iki yana serbest bırakmıştı. Göğüslerinde Poyraz'ın dilini hissedince ise içindeki gıcıklanmaya dayanamayarak çarşafı sıkmaya başladı. Poyraz'ın elleri kalçalarında geziniyor dudakları ve dili boynunda ve göğüslerinde dolaşıyordu. Sonunda kendini sıkmaktan yorularak ağzından ufak bir inleme kaçırdı. Poyraz bunu duyduğunda gülümsemişti. Biricik karısı yaptıklarından zevk alıyordu ve bu onun için en önemli şeydi. Sonuna kadar kendini tutacak ve karısının mutlu olmasını sağlayacaktı.

Poyraz bir yandan Meltem'in göğüslerine ufak ısırıklar bırakırken diğer yandan tek elini çamaşırının yan tarafından içine sokarak kadınlığını okşuyor karısını iyice tahrik etmeye çalışıyordu. Meltem'den gelen inlemelerin artmasıyla bunu başardığını hissetmişti. Poyraz Meltemin ellerini sıktığı çarşaftan alarak yavaşça başının üzerine sabitlemiş bacaklarını her iki yana iyice açarak Meltem'in üzerindeki yerini almıştı. Tek eliyle hala kadınlığını okşarken diğer eliyle Meltemin her iki elini sıkıca yukarıda tutuyor karısının rahatlamasını ve ilişkiye hazır olmasını sağlıyordu. Bir anda ellerini bırakıp çamaşırını hızlı bir şekilde aşağıya çekmişti. Artık güzel karısı en doğal haliyle karşısındaydı.Daha önceden defalarca kadınlarla olmasına rağmen hiçbirinin vücuduna bakıp incelme gereği duymamıştı Poyraz, düşündüğü tek şey anlık tatmin olmaktı çünkü.Fakat şimdi karşısındaki kadının her bölgesine dokunmak okşamak ve öpmek istiyor her zerresini tanıyarak sahiplenmeyi düşünüyordu.

Artık boxer'ından taşmak üzere olduğunu hissettiği erkeliğine daha fazla söz geçiremeyeceğini anladığında yatakta doğrularak bir hamlede ondan kurtulmuş tekrar Meltem'in kasıklarına baskı yapmaya başlamıştı.

Meltemse biraz önce kendisine dokunan bez parçasının olmadığını fark etmiş alt bölgesi iyice ıslanarak onu kabul etme evresine geçmeye başlamıştı. Poyraz tekrar Meltem'in ellerini kendi elleriyle kenetlemiş yavaşça onun içine kendini kaydırmaya başlamıştı.İlerledikçe hissettiği sıcaklık onu daha da çok tahrik ediyordu.

Poyraz, Meltemin dudaklarına büyük bir açlıkla kapanırken dilini içeriye göndermiş onu iyice gevşetmişti. Öpüşürken hafifçe gevşettiği ellerini tekrar sıkarak iyice içeri itti kendisini.Meltem bir anda onu öpmeyi bırakmış Poyraz'ın kenetlediği ellerini sımsıkı tutmuştu.Biraz canı yanmıştı çünkü.Derin bir nefes aldı.Ve Poyraz'ın üzerindeki hareketlerinin tekrar başlamasını bekledi.Onu yavaş hareketlerle kadınlığının derinlerine alırken kendisini de acısının azaldığını ve tekrar kayganlaştığını hissetmeye başlamıştı.

Poyraz Meltem'in en derinlerine sabırla işlerken karısının zevk alması için kulağına eğilerek;

''Bebeğim çok güzel harikasın..''gibi cümleler söylüyordu.

Bir süre sonra Meltem'in bacakları Poyraz'ınkilere iyice dolanmış tek vücut hareket etmeye başlamışlardı. Vücutları iyice terlemiş birbirine yapışmıştı.Meltem'in önceleri utanarak çıkarttığı inlemeler çığlıklara dönmüş odada yankılanırken Poyraz'da karısının sona yaklaştığını hissederek kendisini tutmayı bırakmış hareketlerini iyice hızlandırmaya başlamıştı.Bu anlarda elleri bir an olsun ayrılmamış parmakları birbirini sıkmaktan iyice kızarmıştı.Bir kaç saniye sonra ikisi de mutlu sona ulaşarak rahatlamışlar nefes nefese kalarak bir süre hiç kımıldamadan durmuşlardı.

Nefesleri biraz düzene girince Poyraz ellerini yavaşça Meltem'den çekmiş onun sıcaklığından çıkarak yatağın soğuk tarafına bedenini bırakmıştı. Ama bu soğukluğu sevmemişti ve hemen karısını kolunun altına alarak kendisine çekmiş bir eliyle de üşümesin diye pikeyi üzerlerine örtmüştü.

Meltem yaşadığı zevkle hala kendine gelememişti kocasının çıplak bedenine iyice sokulmuş biraz önce tattığı tarifsiz duygularla gülümsüyordu.İlk başta biraz canı yansa da bu gece onun için unutulmaz sona ermişti.

''Seni çok seviyorum karıcığım.''diyerek çıplak omzundan öpen kocasına başını hafifçe kaldırıp gülümsemiş dudaklarına ufak bir öpücük kondurup,

''Bende seni seviyorum kocacığım.''demişti.

İki yorgun beden yüzlerindeki gülümsemelerle kendilerini uykunun kollarına bıraktıklarında hala nefeslerini ve hızla çarpan kalp atışlarını duyabiliyorlardı.

Onlar en özel gecelerini yaşarken Gece, Batu'yu bulma umudu ile evine kadar gelmişti. Bu gece aralarındaki saçma yanlış anlamayı bitirmek istiyordu. Kapının önüne geldiğinde evin ışıklarının yandığını gördü. Çantasından anahtarını çıkartarak kapıyı açtı. Sakin adımlarla içeri girdi.

''Batu...''

Ses gelmeyince tekrar seslendi;

''Batu burada mısın?''

Merdivenlerden yukarıya yatak odasına doğru çıkmaya başladı. Birden aklına Alp'i başka bir kadınla yakaladığı görüntüler gelmişti. Alp'e sürpriz yapmak için gelmiş ama onu yatak odasında başka bir kadınla yakalamıştı. Birden ürperdiğini hissetti. Elleri titreyerek merdivenlerden çıkmaya devam etti. Yatak odasının kapısı kapalıydı. Elini kapının kulpuna uzatarak yavaşça açtı, gözlerini ise sımsıkı kapatmıştı. Sanki içeride istemediği bir manzara olsa anlamayacakmış gibi...

Ses duyamayınca gözlerini yavaşça açtı. Batu'nun kıyafetleri yerde atılmış haldeydi. Banyodan su sesi geliyordu. Etrafına baktığında hiçbir kadın giysisi olmadığını gördü. Batu'nun böyle bir şey yapmayacağını bilse de yaşadığı kötü tecrübe sonucunda biraz korkmuştu. Saçmaladığını düşündü. Daha ilk tartışmada kendisini başka kadınların kollarına atacak değildi ya... Banyo kapısını yavaşça açtığında Batu'nun tek başına duş yaptığını gördü. Derin bir oh çekerek duvara yaslandı ve onu izlemeye başladı. Tıpkı ilk gecelerinin sabahında onu izlediği gibi. Sanırım bu kez sürpriz yapma sırası ondaydı. Eliyle fermuarını açıp elbisesini yere bıraktı ve kabinin kapısına uzandı...

Melis bu gece kendi kendine gülümsemesine engel olamıyordu. Tüm gece Cenk ona gayet güzel davranmış, dansa kaldırmış, hatta birkaç kez iyi olup olmadığını bile sormuştu. Aylar sonra onu bu kadar ilgili görmek onu şaşırtsa da çok mutlu etmişti. Üzerini değiştirmiş düğün gecesi için aldığı fazlasıyla seksi geceliklerden birisini giymişti. Fakat bir türlü Cenk gelmemişti. Sabahlığını giyerek yavaşça merdivenlerden indiğinde salonda kanepede uzanmış olan kocasını gördü. Hemen yanına giderek önünde diz çökerek onu izlemeye başladı. Uykusunda bile çatık kaşlıydı. Bu haline gülümseyerek elini yanağına koydu, önce yüzünü okşadı sonra Cenk'in yavaşça gözlerini açtığını görünce tatlı bir ses tonuyla konuşmaya başladı;

''Canım hadi odamıza gidelim buralarda uyuyup kalma yoksa her yerin tutulacak.''

Cenk gözlerini açınca Melis'in masum yüzünü görmüş elinde olmadan gülümsemişti fakat sonra birden sesini duyduğunda yaptıklarını hatırladı. Ne olursa olsun o Cenk'i tehditle şantajla evlenmeye ikna etmiş onu hiç istemediği bu evlilik oyununa sokmuştu. Birden ciddileşti.Hızla Melis'in yanağındaki elini iterek ayağa kalktı.

''Sen neden yatmadın? Geç oldu.Senin için bu saate kadar ayakta kalmak yorucu biliyorsun.''

Sesi her zamanki gibi sertti.

''Ben seni bekledim. Hadi gel odamız gidelim.''

''Ne odasından bahsediyorsun Melis, Evet ben gideceğim ama kendi odama .Unutma biz seninle sadece zoraki olarak evlenen iki kişiyiz. Ve seninle aynı yatağı bırak aynı odada bile kalmaya tahammülüm yok...''

Melis çok üzülüyordu. Ne zamana kadar ayrı odalarda uyuyacaklardı. Onun sıcaklığını sevgisini hiç hissedemeyecek miydi? Halbuki bu gece bir şeyleri aştıklarını düşünmüştü.

''Cenk ben sandım ki..Yani bu gece düğünde sen...Sandım ki..''

Yine gözleri dolmuştu işte. Zaten bu hamilelik onu iyice duygusal yapmıştı. Her şeye ağlar olmuştu.

''Sen ne sandın Melis? Bu gece benim kardeşim, her şeyim evlendi ve onu son dört yıldır böyle mutlu görmedim ben. Sırf buna gölge düşürmemek için birazcık rol yaptık o kadar ama artık bitti kürkçü dükkanımıza döndük ve artık daha fazla rol yapmak istemiyorum.Sende bu fikre alışsan iyi olur.Benden daha fazlasını bekleme...''

''Cenk... Lütfen yapma. Bak ben çok pişmanım, her ne yaptıysam seni sevdiğim için yaptım.Bebeğimiz için aşkımız için...''

''Ne aşkından bahsediyorsun sen ya! Kimin aşkı? Bana sordun mu? Evleneceğiz dedin evlendik ama daha fazlası yok anladın mı bunu o küçük aklına sok.''

Hızla merdivenlerden çıkarak evlendiklerinden beri kaldığı odaya girip kapıyı çarparak kapattı. Kapının sesiyle yerinden sıçrayan Melis gözlerinden akan yaşlara engel olamıyordu. Ne zaman Cenk'te onu sevecekti? Ne zaman tam bir aile gibi olabileceklerdi? Sabırlı olarak Cenk'e ulaşacağını ve kalbini kazanacağını düşünüyordu ama henüz bir adım ilerleyememişti. Daha evleneli üç gün olmuştu fakat Melis'e çok daha fazla gibi gelmişti. Cenk onu o kadar zorluyor ve yoruyordu ki...

Yine de vazgeçmeyecekti.Oda Melis'i sevecekti işte.Mecburdu buna... Onun karısıydı artık, O Melis Soydan'dı. Kimse bunu değiştiremezdi.Gözlerindeki yaşları silerek odasına doğru çıkarken aklında tek bir şey vardı.Madem Cenk onun hamile haline ilgi gösteriyordu oda bunu sonuna kadar kullanacaktı.Ucunda kaybedeceğini bilmeden hem de...

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 54.8K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...
46.3K 1.5K 51
Masal, iki buçuk yıl önce istemese de bir kızı öldürmüştür ve bunu kimse bilmemektedir. Ve bir gün bir gençle karşılaşır. Genç, öldürdüğü kız Gece'ni...
699K 37.9K 46
"Aşk..." diyerek onu ardında bırakıp giden kadının, içinde açtığı yarayı kapatamamış. Bu yüzden kadınlara tüm güvenini yitirmiş Mert Karaaslan... Nam...
6.8K 501 36
Bazen dikenli yollardan geçer insan ayakları dikene her battığında kanar kalbinde derin boşluklar oluşur kabuk bağlamış yaralarla dolu boşluklar.İşte...