19.BÖLÜM

22.9K 1.2K 25
                                    

LEYLA İLE MECNUN 19.BÖLÜM

Kahvaltı masasında Poyraz ve Meltem gün boyu neler yapacaklarını konuşuyorlardı. Reşat Bey çoktan işe gitmiş gençleri yalnız bırakmıştı. Poyraz yapacakları gezini ile ilgili gerekli yerlerle görüşürken Meltem çeşit çeşit kahvaltılıklardan oluşan masayı talan etmekle meşguldü. Aslında çok fazla yemeğe düşkün değildi fakat buraya gelince iştahı açılmış her türlü yeni yiyeceği tatmak istemişti.

''Evet... Küçük hanım öncelikle müze'ye gideceğiz. Görmeni istediğim çok güzel eserler var. Daha sonra su parklarını ve Palmiye adalarını göreceğiz.''diyerek çayından bir yudum aldı.

''Yaşasın... O zaman bikinilerimi de almalıyım.'' Poyraz içtiği çayı öksürerek zor bitirdi. 'Bikini mi demişti Meltem yoksa yanlış mı duymuştu?'

''Sen beni öldürmek istiyorsun galiba.''

''Neden? Su parklarını göreceksen ya da Palmiye adalarının olduğu yerlere gideceksek denize girmeden dönmemiz saçma olmaz mı? Hem ben burasının denizini çok merak ediyorum.'' Poyraz bir şey söyleyecek oldu fakat Meltem ondan önce davranarak devam etti.

''Sakın engellemeye çalışma Poyraz, bilirsin senden daha fazla inatçıyım.''

Poyraz içinden ''Biliyorum kahretsin ki öylesin''dese de Meltem'in bikinilerle denize girmesine asla izin veremezdi. Burada tanınıyordu ve insanların olduğu yerlerde Meltem'in denize girmesi demek Poyraz hakkında bir sürü söylenti ve dedikodu demekti. Fakat Meltem'in Poyraz olmasa da bunu yapacağını hiç olmazsa deneyeceğini biliyordu. Bu yüzden hemen bir şeyler yapmalıydı. Meltem'e bakarak sinsi bir şekilde gülümsedi.

''Tamam, canım sen hazırlan ben burada bekliyorum seni.''

Meltem odaya çıkarken, Poyraz bir kaç telefon etmiş bu günkü bikini olayını en hafif atlatmanın derdine düşmüştü.

****

Gece birkaç gündür iş yerinde Batu ile karşılaşmıyordu. Son konuşmalarından sonra Batu'nun onu rahat bırakacağını tahmin etmişti fakat yine de karşısına çıkıp kendisini hatırlatacağını düşünmüştü. Onu görmediği üç gün boyunca hep o günü düşünmüş, onu öptüğü anı defalarca rüyasında ya da hayallerinde yaşamıştı. Bunun verdiği utançla Alp'le görüşmek istememişti. Zaten Alp'in de aradığı yoktu, günlerdir işlerini bahane ederek Gece'ye vakit ayırmıyordu. Gece her zaman ki gibi suçu kendisinde buluyordu. O gece Alp'i geri çevirmesinin onu çok kızdırdığını hatta aralarındaki güven ilişkisini zedelediğini düşünüyor bundaki hata payının çoğunu üzerine alarak vicdanıyla ters düşüyordu. Bu akşam ona sürpriz yapıp evine gidecek hiç olmazsa ona yemek pişirip baş başa konuşacakları ortam yaratmaya eskisi gibi arkadaş olmayı denemeye çalışacaktı.

Batu da Gece'den farksızdı. Günlerdir kendisini işlere vermiş Gece'nin karşısına çıkmayarak onu rahat bırakıp aklı selim bir karar vermesini beklemeyi düşünmüştü. Bu kararın her ne kadar Gece'yi ondan uzaklaştırma ihtimali olsa da bunu göze alıyor kendi hissettiklerine ve Gece'ye hissettirdiklerine güveniyordu. Ama yine de onu çok özlemişti. Ona dokunmayı, öpmeyi, her zamanki gibi kapı arkalarında sıkıştırırken Gece'nin elinin ayağına dolaşarak titreyip heyecanlı görüntüsünü, hepsini özlemişti. Yine de bekleyecekti kaybedeceğini hissetse de bekleyecekti.

*****

Müze gezisi çok güzel geçmişti, Meltem zaten tarihe ve sanata hep meraklı olmuş, üniversitedeyken yurt dışında çıktığı gezilerde ilk uğrak yeri hep müzeler olmuştu. Bazılarında Türkiye'den eserler görünce üzülmüş bu değerlere bizlerin değil de başka halkların sahip çıkması tuhaf gelmişti.

LEYLA İLE MECNUNWhere stories live. Discover now