23.Bölüm

22.3K 1.2K 23
                                    

LEYLA İLE MECNUN 23.BÖLÜM

*****

Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim

Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver

Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim

Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider

*****

Üç gündür bu ıssız yerdeydi. Onu kimsenin bulmasını istemiyordu. Kafasını toplamalı eski Meltem olmak için güç kazanmalıydı. Tabi yapabilirse...

Tekirdağ taraflarında özel bir arazideydi. Arazi ormanlık alan üzerine kurulmuştu. Yapay bir göl kenarında dubleks bir ev, küçük bir bekçi kulübesi ve yeşilin her tonunu barındıran çeşit çeşit ağaçlarla kaplıydı. Tam bir doğa harikasıydı.

Arazinin sahibi Melek Hanım, annesinin eski bir arkadaşıydı. Kocası öldükten sonra anıları olduğundan dolayı bu araziyi satmamıştı ama gelmek de istememişti. Bu yüzden evin ve arazinin bakımı ayrıca gölün temizliği için bir bekçi tutmuştu. Anahtarın birisini de Meltem'e vermişti.

Yaklaşık dört yıl önce annesinin cenazesinde 'Yalnız kalmak ya da kafa dinlemek istersen gidersin.''demiş, sanki Meltem'in ileride sığınacağı bir limana ihtiyacı olacağını hissetmişti. Meltem dört yıl boyunca buraya ayak basmamıştı ama Poyraz'ın onu her yerde arayacağını tahmin ettiği için kimsenin bilmediği bu ıssız yer üç gündür onun sığınağı olmuştu.

Yine o uzun yürüyüşlerin birinden dönmüş kapıda bekçi Hasan Bey ile karşılaşmıştı. Hasan Bey Meltem'in geldiği gece telefonla Melek hanım'a haber vermişti. Melek hanım ise Meltem'i kızı gibi sevdiğini ve ona göz kulak olmasını söylemişti.

Hasan bey tam üç gündür fark ettirmeden Meltem'i izliyordu. Her sabah kalktığında yürüyüşe çıkıyor saatler sonra kızarmış gözlerle geri dönüyordu. Gecenin bir yarısı kalkıp buralara kadar gelen kızı bu kadar üzen şeyin ne olduğunu merak ediyordu. Her akşam Meltem'e bir isteği olup olmadığını soruyor ama aldığı cevap hep aynı oluyordu. Yine de şehirden taze ekmek, meyve ya da yiyecek bir şeyler getirmeyi ihmal etmiyor söz verdiği gibi kendince Meltem'e yardımcı olmaya çalışıyordu.

***

Poyraz ise tam üç gündür deli gibi her yerde Meltem'i arıyor ama çalan her telefonda 'maalesef bulamadık' diyen kişiye bağırıp çağırarak sinirini etrafından çıkartıyordu. Gece'yi çok sıkıştırmıştı fakat sonunda onun da bir şey bilmediğini kabul etmişti. Sanki yer yarılmış içine girmişti. Ne olurdu sanki açıklamasına izin verseydi? O şeytan kadına değil de kendisine inanıp bir kez de onun ağzından gerçekleri dinleseydi.

''Kahretsin!''diyerek masadaki her şeyi yere fırlatmıştı. Batu ise kapıdan girmek üzereyken içerdeki sesi duymuş telaşla kapıyı açmıştı. Yerdeki birkaç şeyi toplayarak masaya koymuş Poyraz'a bakarak teselli vermek için bir şeyler söylemek istemişti ama ne diyeceğini bilememişti. Başından beri Poyraz'a her şeyi Meltem'e anlatmasını söylemişti. Ama Poyraz onu dinlememiş erteleyebildiği kadar bu yüzleşmeyi ertelemişti. Olayların bu boyuta gelmesi birazda onun suçuydu. Yine de o kardeşi gibiydi ve yılar sonra tekrar acı çekmesi canını sıkıyordu.

''Ali yapma böyle, merak etme eninde sonunda geri gelecek, işleri burada, ailesi, dostları ve sen de buradasın. Seninle yüzleşeceğini biliyor ama belli ki biraz yalnız kalmak istiyor .Neden biraz akışına bırakmıyorsun?''

''Ne akışı Batu? Benim kendisini kandıran adi bir yalancı olduğumu düşünüyor. Sence yalnız kalması beni daha kolay affetmesini sağlar mı? Ona ulaşmalıyım ve bir an önce konuşmalıyım. Zaman geçtikçe bana olan öfkesini arttığına eminim.''

LEYLA İLE MECNUNWhere stories live. Discover now