Ben geldim!!! yeni bölümle. Sınavlarımdan dolayı bölüm yazamıyordum ama çok şükür bitti. Rahatlıkla yeni bölüm yazabilirim...
Vote sayımız ve yorumlarımız çok az hatta hiç yok rica ettsem voteleyip yorum yaparmısınız.
******* mültmimedia AKIN ve Mine olarak düşünebilirsiniz.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Merdivenlerden aşağıya inmeye başladım. İnerkende duvardaki resimlere bakıyordum önüme bakmadığım için ayağım takıldı yere düşeceğim yere yumuşak bir yere düştüm gözlerim refleks olarak kapalıydı acı hissetmediğim için tek gözümü yavaşça açtım ölmüşmüydüm acaba? gözümü açtığımda Akın'ın kollarının arasındaydım. Oh be ölmemiştim derin bir nefes alarak iki gözümü birden açtım.
- biraz diikkat etsene kızım
- ya ne bilim ayağım takıldı hem sen nerden çıktın
- farkında değilsin ama bir saatir merdivenlerin önünde seni bekliyorum
-ben fotoğraflara bakıyordum sonra şey olunca aman boş ver thenk you
- önemli değil hadi mutfağa
- ne mutfağı
- kavaltı hazırlıycaz
- neyyy! kahvaltımı olum ben annemin yanında bile kahvaltı hazırlamıyorum
Akın'ın yanağını sıkarak
- hadı benim tatlım güzelim bebeğim hadi git mutfağa yemek hazırla
- hayır hayır hayır anca beraber kanca beraber hadi canım
- of of of mutfak nerede
beraber mutfağa doğru yürüdük içeriye girdiğimde baya bir düzenli olduğunu gördüm Akın'a dönerek
- kahvaltılıklar nerede
- buzdolabında Mine
- yemin et bende bulaşık makinasında sandım buzdolabı nerede
- öyle desene bak şu sondaki dolabı aç şu büyük olan varya onun içinde
- tamam
ilk önce masa örtüsünü sardım dolaba doğru gidip peynir zeytin reçel ne bulduysam masaya koydum Akın'a dönüp
- masa hazır
- okey şimdi de krep yapıcaz.
- ama ben krep yapmayı bilmiyorum
- beraber dedim ya
- tamam o zaman dedim gülümseyerek
- bak şu dolapta un var buzdolabındanda yumurta çıkar
Akın'ın istediklerini çıkarıp tezgahın üzerine koydum Akın un hariç tüm malzemeleri karıştırdı o karıştırırken onu inceleme fırsatı buldum siyah pantolanu vucuduna yapışmış t-shirt ü onun üzerinde, mutfak örnüğü ve çok tatlı.
Akın'ın sesiyle gerçek dünyaya geri döndüm
- Mineee
- efendim
- un paketini aç ve un boşalt
- tamam
Paketi açtığımda hava girdiğinden yüzüme un geldi ben öksürürken Akın kahkahalarla gülüyordu Akın kötü bakışlar atmaya çalışarak.
-ne gülüyorsun be
- ben ahahaa şey ahahaa hiç ahahaa bişey ahahhaa
dudaklarını bastırıyordu birbirine
- hiç bişey hıı
avucuma un alarak Akın'ın yüzüne fırlattım ve salona doğru koşmaya başladım Akın'ın içeriden
- Mineee işin bitti senin
diye bağrışını duydum gülme sırası bendeydi. Akın koltuğun karşı tarafında sırıtıyordu bana doğru koşmaya başladı o koşmaya başlayınca bende koştum
- Edizzzz dur ödeştik
- hayır seni öldürücem Mine
- Ediz tamam dur ne olur
Bunları kafamı çevirerek söylemiştim önüme baktığımda önümdeki halıyı yeni fark ettim ama iş işten geçmişti ayağım takılarak sırt üstü yere çakıldım Akın yanıma gelerek
- Mine iymisin dedi
bişiy yapmaz diye
- evet evet sadece ayağım takıldı. dedim salak gibi.
- tamam o zaman kaldığımız yerden devam edebiliriz. ilk başlar da anlamadım ondan sonra köşeli jetonum düşünce Akın'ın ellerini tutarak
- Akın dur yapma sende bana güldün ama. dedim
Ben hala yerde sırt üstü yatıyordum Akın iki kolunu kaldırarak birini sağ tarfıma diğerinide sol tarafıma koyarak üzerime doğru eğildi
- ben sana güldüm üzerine un atmadım
bunları söylerken nefesi yüzüme çarpıyordu
- gülmekte suçtur Akın bey
- tamam bende sana birşey yapıcam ödeşmiş oluruz
- nolur üzerime un dökme Akın lütfen
- hayır Mine dökmeyeceğim sadece... diyip biraz daha eğildi ve aynı şekilde tekrarlayarak
- sadece...
Ve bugün ikinci kez dudağımla yanağım arasındaki kısmı öptü. Ben Akın'a mal gibi bakarken o konuşmaya başladı
- işte cezan bitti yani ödeştik. diyip ayağa kalktı
- ya Akın sen malmısın yaa
- yooo hadi açım ölücem kahvaltıya. dedi
elini uzatıp kalkmama yardım etti ayağa kalkıp Akın'ın koluna girdim.
- hadi Akın gidelim yoksa ölücem açlıktan dedim Akın'ın lafını tekrarlayarak
- tamam dedi gülümseyerek
mutfağa girince Akın bana bakarak
- şu yukarıdaki dolaptan tabak versene Mine
- tamam
dolabın önüne gelip kapağı açtım ve elimi uzatım tabak almak için ama boyum yetmedi
Akın'a bakarak
- Akın tabaklara boyum yetmiyor sen a.l
- of başımın belası. diyip ayağa kalktı
arkamdan uzanıp tabakları aldı bende o sırada portakal sıkıyordum tabi sıkmak denilirse. Ediz tabakları bırakarak
- napıyorsun dedi
- gördüğün gibi portakal sıkıyorum.
- emin misin? portakalın anasını ağlatmışsın. dedi elimdeki perti çıkmış portakalı göstererek.
Arkama geçip kollarını belimin etrafından geçirip bir eliyle kaseyi tutuğum eli diğer eliylede portakalı tutuğum elimi tutu çenesinide omzuma koyarak
"bak böyle sıkılır" diyip portakalı benle birlikte sıktı.
sıkma işi bittiğinde masaya geçtik ve kahvaltımızı yapmaya başladık.....
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
YB NE ZAMAN GELİR BİLMİYORUM EN KISA SÜREDE YAZICAM .....