Kamera Lensi

بواسطة themeadow

19K 1.7K 1K

Evren hergün insanlara beklemediği şeyleri vermekle meşgul. Hayat sürpirzlerle dolu lafı klişe ama doğru. Min... المزيد

Hafıza Kartı
En Azından
Kafam Karışık
Yanıl ama Kaybetme ya da Canı Cehenneme
Birini Sevmek
Özel Bir İnsan
En Kısa Zamanda
İlk Kez Ama Son Değil
Seni Sonra Gözetlerim
Yakından Yani Bu Kadar Yakından
Sana Zaten Bir Kahve Ismarladım
Hem Soy İsmimi Hem Kahvemi Çalmış
Gelirken Yanımda Arkadaşta Getirebilir Miyim?
Seoul'den Incheon'a
Her Şey İçin Teşekkür Ederim
Gözlerindeki Milyonlarca Yıldızdan Biri Olsam
Başlangıç Noktası
Ölü Doğan Cümleler vs. Geride Kalan İnsanlar
Süt Mecburiyeti
Bana Daha Çok Yakışıyor
Kalbin Parmak İzleri
Kelebek Avı
Bunu Bana Değil Ona Söylemen Gerek
Hayal Ettiğim Gibi
Dökül Bakalım
Düzgünce Sorsan
Ters&Düz
Tanışman Gereken Biri
Son ya da Değil
Mutlu Ol
Can You Make Me Scream (M)
Geçen Sene Bugün
Hayatın Teklifleri
Motor! Ekşın!
Mış Gibi Yapmak
Sonsuzluk ve Ötesine
Po-po Popolin
Susana Kadar Bekle
Senin Cümlelerin
Aşktı Bu
Sonrası

Tek Noktadan Bütün Vücuda

470 47 13
بواسطة themeadow

Minho'nun zaten derin olan sesi banyonun havalandırma pencereleri yüzünden daha da derin çıkıyordu. Kibum'un söylediği sözlere gülüşünün sesi sanki az etkileyiciymiş gibi daha da güzelleşiyordu. Minho gözlerini kapamış başını hafif geriye atmış yüzyılın en iyi espirisi gibi hala süte gülerken Kibum küvetin yanında oturduğu yerden Minho'nun adem elmasından aşağı inen damlaları ve gür saçlarından kurtulmayı başarıp yere dökülen damlaları görebiliyordu. Olduğu yerde bir titreme hissetti ve tüyleri diken diken oldu. Utançla başını yere eğmişti ki kendi kıyafetlerinin de ıslak olduğunu gördü sonra aniden az önce olanların hepsini farkına vardı. Islaklardı ve eğer insanlar ıslanırsa kurulanmaları gerekirdi ani bir hareketle oturduğu yerden ayağa kalktı, dizini oldukça sert ve gürültülü bir biçimde küvetin kenarına vurdu. Bu kez diz kapağından başlayarak vücuduna bir uyuşma hissi yayıldı edepsizce birini seyrettiği için evren onu cezalandırmış olmalıydı. Sesi duyar duymaz Minho gözlerini açtı ve biraz önce gülümseyen dudakları endişeyle çizgi şeklini aldı. Kibum'la arasındaki birkaç adımlık mesafeyi uzun bacakları sayesinde acele ile kapatıp Kibum'u dirseğinden yavaşça tutup sordu.

"İyi misin?" sesi endişeliydi bakışları da öyle. Hafifçe eğilip Kibum'un dizine bir şey olup olmadığı kontrol etti ama pantolonun üzerinden bir şey  göremiyordu. Kibum sorusuna hala cevap vermediği için bakışlarını Kibum'un gözlerine sabitleyip durumu sorgularcasına kaşlarını kaldırdı.

Kibum cevap vermek istiyordu ya da canının acısıyla ses çıkarmak ama sesi korkmuş içinde bir yerlere saklanmıştı. Tek hissedebildiği ıslak ve soğuk vücudunda sol dirseğinden başlayarak yayılan Minho'nun sıcaklığıydı. Tek noktadan başlayıp ne de çok şey yayılmıştı vücuduna öyle şu son birkaç dakika içinde. 

"İyiyim" dedi ürkekçe ve Minho'yu kırmamaya çalışarak dirseğini ellerinin arasından kurtardı. İç sesi, sesi kısılacak derecede kuvvetli bir şekilde bağırıyordu Minho'ya 'Bu kadar yakın durma yeter.' ama Minho bunu duymuyordu, Kibum Minho bunu duysun istemiyordu. Hala derinliklerine baktığı o koyu kahve geniş gözlerden bakışlarını aşağı dizine kaydırdı. Pantolon yüzünden o da bir şey görememişti ama yine tekrarladı. 'İyiyim.' Halbuki değildi çünkü diz kapağı küvetin kenarına vurduğu an morun en koyu rengini almıştı ve Kibum henüz bilmese de 4 hafta kadar tazeliğini koruyacaktı. Ama iyiyim demek adettendi o yüzden Kibum'da adeti bozmadı. 

Kibum'daki tuhaflığı fark etsede üzerinde durmadı Minho geri birkaç adım atıp Kibum'un kişisel alanından çekildi. Banyonun zemini zaten çoktan ıslanmış olsada Minho üzerinden damlayan sular yüzünden daha da berbat hale geliyormuş gibi hissetti ve rahatsızca önce sağ sonra sol ayağı üzerinde durmaya çalışıp mahfettiğini düşündüğü alanları daralmaya çalıştı. O böyle çabalarken Kibum çoktan banyodan ayrılmış birkaç saniye sonra elinde toz mavi tonlarında bir havluyla geri döndü.

"Kurulanman için, yoksa hasta olursun bir de havlu temiz yani için rahat olsun." diyerek uzattı Kibum elinde tuttuğu havluyu. Açıklamaya yapmaya çalışırkenki çabası her defasında Minho'yu gülümsetiyordu yine öyle oldu. Gülümseyerek havluyu alıp teşekkür etti. Ardından Kibum yine banyodan çıkmıştı. Minho kurulanmayı bitirmişti bitirmesine de üzerindeki her şey yaştı asıl kurulanması gerekenler onlardı. O yüzden banyonun kapısının önünden ayrılmadı. Biraz sonra korşdorun diğer tarafındaki kapıda Kibum belirdi ve telaşlı adımlarla Minho'ya yaklaştı. 

"Sana uyacak şeyler bulmam uzun sürdüğü için üzgünüm. Üzerini değiştirmen gerek, al bunları, merak etme bunlarda temiz." diyerek bir eşofman altı ve basit beyaz bir t-shit uzattı.Minho tıpkı Kibum gibi yapıp gözlerini devirdi ve konuşmaya başladı.

"Bana verdiğin hiçbir şeyin pis olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca bana söylediklerin senin için de geçerli, üzerini değişrmen gerek ayrıca sen hala kurulanmadın değil mi?" dedi sahte bir kızgınlıkla. Kibum alt dudağını hafiçe ısırıp ellerini hala ıslak saçlarına götürdü utanarak sonra arkasına dönüp az önce geldiği odaya geri girdi.

Minho üzerini değiştirmiş nihayet banyodan ayrılabilmişti ancak Kibum'un verdiği t-shirt bedenine uymuyordu. Omuz ve koltuk altı kısmından sıkıyor rahatsız hissettiriyordu yine de şikayet etmedi Minho küçük koridordan geçip bütün bunlar olmadan önce oturduğu koltuğun ucuna yerleşip Kibum'u beklemeye başladı. Çok geçmeden içeri geldi Kibum ve Minho'ya bakmadan mutfağa yöneldi. Sanırım Minho'ya süt içirmek konusunda ısrarcıydı galiba ama öyle olmadı kettlea su koydu ve raftan kurumuş yaprağa benzeyen şeylerle dolu bir kavanoz aldı. Minho bu kez ne yaptığını görebiliyordu ve merak ediyordu. Kibum elindeki kavanozla biraz debelendi kapak inatla açılmıyordu.  Minho ise olduğu yerde kalıp Kibum'un  küçük pembe dilinden güç alırmışcasına dudakları arasında dilini ezmesini ve bu sırada yanaklarında oluşan gamzeleri izlemeyi tercih ederdi ama yine de ayaklanıp mutfağa gitti. Arkası dönük olduğu için Kibum onun geldiğini görmedi bu yüzden Minho tam kavanozu açmayı denemek için sesleniyordu ki Kibum, Minho'nun daha önce ondan hiç duymadığı ama bir defa daha duymak için can attığı bir ses çıkardı.

"A-ha!" sonra arkasına döndü ve Minho'yu görünce irkildi. Minho Kibum'un gözünde ilk kez gördüğü belki sevinç parıltılarına bakıyordu Kibum ise Minho'nun yüzündeki gülümsemeye, çok az bir zaman sonra Kibum gözlerini Minho'dan ayırıp kavanozla ilgilenmeye devam etti. Demliğe kavanozun içindeki yapraklardan koydu ve üzerine az önce kaynayan suyu ekledi. Minho her hareketini izlerken bir yandan da neden mutfağa geldiğini açıklamaya başladı.

"Ben oturuyordum ve senin içmem için süt hazırlamadığını fark ettim sonra kavanozla uğraştığını gördüm ben o yüzden gelmiştim amabana ihityacın kalmadı." dedi beceriksizce gülümserken sonra düştüğü durumu toparlamak için konuyu değiştirmek üzere "O yaptığın ne, güzel kokuyor?" diye sordu.

"Her yıl mevsimi geldiğinde sakura*ları toplayıp kuruturduk. Kışın hasta olmamak içinde üşüdüğümüz zamanlarda içerdik. Suyla çok fazla oynadık o yüzden bende hasta olmayalım diye sana onun çayını yapmak istedim. Birazdan olur ama uyararım kokusuna ve kırılgan görüntüsüne aldanma acı-ekşi karışımı bir tadı ve insanda bıraktığı çok güçlü bir etkisi vardır." dedi Kibum bilgelikle bardakları hazırlarken. Minho arkasında hayran hayran onun açıklama yapmasını dinlerken "senin gibi yani, sakuralar bile senin gibi." diye geçirdi içinden cümlelerindeki o bizin kim olduğunu anlamıştı. Kibum ve ağabeyi, Kibum ve Seungbum....

Kibum yaptığı çayı bardaklara koymuş yanınada tatlandırması için şeker değil bal çıkarmıştı, dönüp bardağını Minho'ya uzatacağı sırada gördüğü şeyle kaşları kıvrıldı. 

"T-shirt bedenine olmamış." dedi kısık bir sesle Minho'ya bakarken bakışları sanki niye söylemedin diye sorgular gibiydi. Minho belki Kibum göğsüne baktığından belkide t-sirt üzerine olmadığından utandığı için beceriksizce konuşmaya başladı.

"Sorun değil, o kadarda rahatsız hissettirmiyor." deyip Kibum'u ikna etmeye çalışsada başarılı olamadı. Kibum çoktan elindeki bardakları odadaki orta sehpaya koymuş koridora doğru yol almıştı.

"Hadi ama gel, iyiyim dedim. Hem çayın soğuyacak, tadını merak ediyorum." dedi arkasından Minho ama tek duyduğu mesafe yüzünden biraz boğuk gelen Kibum'un komut veren sesi oldu.

"Bekle! Birazdan dönücem."

Minho kendine denileni yaptı ve bekledi birkaç dakika sonra Kibum elinde başka  bir t-shirtle geri geldi. Minho daha fazla itiraz etmeden t-shirti alıp banyoya üzerini değiştirmeye gitti. Kısa bir süre sonra bu kez üzerine oturmuş t-shirtle geri geldi Minho. Kibum elinde bardağı ile koltukta kıvrılmış oturuyordu.

"Bu kadar büyük bir t-shitin olacağını beklemezdim." dedi Minho oda bardağını eline alıp koltukta yerini almıştı. Kibum çaydan bir yudum alıp Minho'ya baktı ve sonra bakışları yerde bir noktada sabitlendi.

"Benim değil." dedi Kibum düz bir tonda ve Minho o an üzerindeki t-shirtün kime ait olduğunu anlamıştı.

AN: Çok beklediğiniz için ve yeni bölümü isteyen mesajlarınızı aldığım için tüm yoğunluğun içinde ancak bu kadar yazabildim. Umarım olmuştur, hepinizin yeni yılı kutlu ve bu yılda olmasını istediğiniz ne varsa olsun. Bana birazdan gireceğim sınavda bol şans dileyin! Sizi özlüyorum <3

*sakura kiraz çiçeği Kore'de yetişen ağaçlardan biri pembe hoş bir rengi var. Gerçekten çayı yapılıyor mudur ya da öyle etkileri var mıdır bilmiyorum. Hepsini uydurdum ^.^

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

132K 10.6K 29
HappyVirüs: Görüşüz Mesajınız gönderilmemiştir. HappyVirüs: ..Ve seni seviyorum Mesajınız gönderilmemiştir. _____ '...bu oyun bugün, burada bitiyor...
2.8K 273 16
biz asla tekrar bir araya gelmeyeceğiz.
betty بواسطة ︎ ︎

قصص الهواة

2.4M 212K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby
804 68 14
"o salak çocuktan asla hoşlanmam. umrumda da değil. istediğini yapsın benden ya nefret etsin ya da etmesin beni ilgilendirmiyor nasılsa ondan hoşlanm...