VÂYE

By niisademirci

3.3M 205K 32.9K

Vâye: Nasip, kısmet. ••••• Ben Defne. 25 yaşında bir Psikoloji mezunuyum. Liseden sonra 1 sene üniversiteye... More

|1
|2
|3
|4
|5
|7
|8
|9
|10
|11
|12
|13
|14
|15
|16
|17
|18
|19
|20
|21
|22
|23
|24
|25
|26
|27
|28
|29
|30
|31
|32
|33
|34
|35
|36
|37
|38
|39
|40
|41
|42
|43
|44
|45
|46
|47
|48
|49
|50
|51
|52
|53
|54
|55
|56
|57
|58
|59
|60
|61
|62
|63
|FİNAL
|Özel Bölüm
MİHMAN
|Özel Bölüm
|Özel Bölüm
TEVÂFUK

|6

71.6K 4.2K 642
By niisademirci

*

Yüzüme esen meltemin verdiği ferahlığı hissederken bir yandan da önümdeki kahve fincanıyla oynuyordum.

"Sende bir haller var."

"Ne varmış?" dedim Ayça'ya bakıp.

"Onu da sen söyleyeceksin." deyip kafasını iki yana salladı. "Hayırdır?"

"Boş ver ya." deyip kahvemden bir yudum aldığımda yoldan yine asker botlarının sesleri geldi.

Bakışlarımı yola çevirdiğimde elleri cebinde, yola bakarak yürüyen Yağız Üsteğmen'i gördüm.

"Kız ne diktin adama gözlerini? Bön bön bakıyorsun adama."

Ayça'nın sesiyle Üsteğmen'i izlediğimi fark edip önüme döndüm.

"Sanki sen her sabah askerleri izlemiyorsun." dedim kısık sesle. "Sessiz konuş, duyacak şimdi. Yanlış anlar." deyip tekrar yola baktım.

Bizden uzaklaşmaya başlamıştı.

"Bana bak. Bu dalıp gitmelerinin Üsteğmen'le bir ilgisi var mı?"

"Ne ilgisi olacak canım? Daha 2 haftadır tanıyorum adamı."

"Bugün liste vermeye gittiğinden beri bir garipsin. Odaya kapattın kendini."

"Ders çalıştım. 6 ay kaldı sınava."

Üsteğmen'le birlikte Asım Amcalara gidip sonra bizim evin önüne gelmiştik. Beni bıraktıktan sonra yanımdan gitmişti ama aklımdan gidememişti.

İlk geldiği zamankinden farklı bakıyordu bana. Başından beri iyi ve samimi davranıyordu ama iki gündür baktığı gibi bakmıyordu hiç.

"Aha yine daldın?"

"Of yok bir şey ya."

Daha kendime açıklayamadığım şeyleri bir başkasına nasıl söyleyecektim ki?

"Ben yatıyorum." deyip kalktım ve içeri girip pijamalarımı giydim.

•••••

"Hadi kızım ya. 1 saattir çıkamadın evden."

"Geldim, patlama." dedim ve tatlı tabağını alıp mutfaktan çıktım. "Ne bu acele?"

"Bir çıkamadık evden." dedi abim.

Sebile Teyze, abim de köye geldiği için bizi yemeğe çağırmıştı. Abim 'Nigar'ı beş dakika daha göreyim de nerede görürsem göreyim' kafasında olduğu için iki ayağımı bir pabuca sokmuştu.

Evden çıkıp birkaç dakika sonra Sebile Teyzelere vardığımızda içeri girdik.

"Hoş geldiniz."

Hepimiz Sebile Teyze'yle tek tek sarılıp Musa Amca'yla el sıkıştıktan sonra salona geçtik. Sametler de gelmişlerdi.

"Seher Nene'm." dedim ve elini öptüm Samet'in babaannesinin.

"Nasılsın yavrum?"

"İyiyim, sağ ol. Sen nasılsın?"

"Allah iyilik versin kızım. Ben de iyiyim."

"E hadi masaya geçelim."

Uzun bir yemek faslından sonra sıra çaya geldiğinde hep birlikte sohbet ediyorduk.

"Ay bak asker oğlan yine yürüyüşe çıkmış." dedi Sebile Teyze camdan dışarı bakıp. Ben de onun baktığı yere bakınca Yağız Üsteğmen'i gördüm.

Ev tek katlı olduğu için camdan bakıldığında yol hemen görünüyordu.

"Çağır da bir çayımızı içsin." dedi Musa Amca.

"Çağırayım." Sebile Teyze salondan çıktı ve çok geçmeden yanında Yağız Üsteğmen'le birlikte geri geldi.

"Selamünaleyküm."

"Aleykümselam oğlum. Buyur." dedi Seher Nene'nin kocası Bekir Dede.

Yağız Üsteğmen de bize katıldığında Nigar kalkıp ona bir çay doldurdu.

"Ee Defne, sen nasılsın kızım?"

"İyiyim Sebile Teyze. Çalışmaya çalışıyorum diyelim."

"Senin yerinde başkası olsa bu çalışmayla çoktan profesör olmuştu. Sende tık yok."

"Kenan niye öyle diyorsun oğlum?" dedi anneannem. "Kız buraya geldiğinden beri ders çalışıyor."

Abim cevabını alıp susunca güldüm.

"Yahu ben konuyu başka bir şey için açmıştım. Nereye dağıldı böyle?" dedi Sebile Teyze.

"Ne için açmıştın anne?" diye sordu Nigar.

"Beni bugün Sultan aradı. Hala İstanbul'dalar, bugün de damadın akrabalarıyla bir araya gelmişler." deyip sustu Sebile Teyze.

"Ee?" dedi Ayça merakla.

"Orada bir kadın Sultan'a 'Düğünde sizin köyden, yeşil gömlekli, genç bir kız vardı. Bizim oğlan görmüş, çok beğenmiş. O da kabul ederse bir görüşsünler.' demiş."

Sebile Teyze'nin söyledikleriyle beraber gözlerim kocaman açılırken yanımda oturan Ayça ve karşımda oturan abim gülmeye başladılar.

Böyle şeyler böyle yerlerde söylenir miydi yahu?

"Sebile Teyze sen beni güldürdün, Allah da seni güldürsün." dedi abim hala gülerken.

Onun aksine, yanında oturan Üsteğmen pek bir garip bakıyordu bana.

"Abi susacak mısın artık?" dedim sitemle. Sonra da Ayça'yı dürttüm. "Sen de neye gülüyorsun?"

"Daha geçen gün konuştuk. İçime doğmuş herhalde."

"Ee Defne, ne diyorsun?" diye sordu Sebile Teyze.

"Sebile Teyze... ben istemem öyle ya." dedim kısık sesle. "Hem koca düğünde yeşil gömlek giyen bir tek ben miyim?"

"Kız bizim köydenmiş. Bizim köyde 3 tane genç kız var."

Umutla Nigar'a baktım.

"Hiç bana bakma. Ben gri giymiştim."

Son bir umut Ayça'ya döndüm.

"Ben mavi giymiştim."

"Kızım kısmet ayağına kadar gelmiş. Evde kalacaksın bu gidişle. Hala neyi beğenmiyorsun?"

"Sen kendine bak." dedim abime.

"Kızım bir görüşseydin çocukla en azından."

"Teyzem, ben öyle görücü usulü evlenmek istemiyorum. Bunları da burada konuşmaya gerek yok."

"Allah'ın İstanbullusu gitmiş seni beğenmiş Defne. Daha ne istiyorsun?"

"Abi sen ne olsun istiyorsun ya?" dedim. "Ben de Ankaralıyım. Bilmem farkında mısın?"

"Hemen yok deyip atma. Sen iyice bir düşün, yine konuşuruz. Tamam mı?"

Sebile Teyze benden bir cevap beklerken şöyle bir içeriye baktım.

Musa Amca, Samet ve Bekir Dede, şükür ki, bizi dinlemeden kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Seher Nene, anneannem, abim, Sebile Teyze, Nigar ve Ayça da gözlerini merakla açmış bir şekilde benim cevabımı bekliyorlardı.

Ancak Yağız Üsteğmen onlardan daha farklı duruyordu. Elindeki çay bardağını hafifçe sıkıyordu ve bana kırgın diyebileceğim bir şekilde bakıyordu. Gözlerinde o parıltılardan yoktu, daha farklı şeyler barındırıyordu bu sefer. Ama maalesef ben anlamıyordum.

Belki de çok fazla üstüme alınıyordum.

"Bunları sonra konuşuruz Sebile Teyze."

Ben konuyu geçiştirdiğimde Seher Nine, Yağız Üsteğmen'e baktı.

"Oğlum, senin var mı görüştüğün biri?"

"Yok ninem."

Bu niye benim hoşuma gitti ki şimdi?

"Bulalım mı sana da bir kısmet?"

Sebile Teyze'ye hayretler içinde bakakaldım.

"Hiç gerek yok."

"Ay sen de Defne gibi..."

Ne alakası var ya?

"Sebile Teyze, sen beni boş ver de abime bul bir tane. Evde kalacak bu gidişle." dediğimde abim gözlerini kısıp bana baktı.

"Ben bulurum bulmasına ama Kenan'a kız beğendiremiyoruz. Hep bir kusur buluyor."

"Ben nedenini biliyor gibiyim ama neyse." diye mırıldandı Ayça.

"Evde kaldın sen abi. Yaşın da geçti artık." dedim gülerek.

"Yağız oğlum senin yaşın kaç?" diye sordu anneannem.

"28."

Ayça tekrar gülmeye başlayınca bacağından dürttüm.

"Ayıp ya. Gülmesene. Adam yanlış anlayacak."

"Kız neye gülüyorsun öyle?" diye sordu Nigar.

"Kenan Abi de 28 yaşında ya." dedi Ayça. "Defne de 'yaşın geçti artık' dedi diye gülüyorum."

"Abi senin çayın bitmiş." deyip abimin önündeki bardağı kaptım ve salondan çıktım.

Oturduğum yerden rezil olmuştum adama. Dolaylı yoldan 'evde kaldın' demiştim resmen.

"Allah'ım çok utanıyorum."

Ellerimle kendime hava yaparken içeri biri girince kapıya döndüm. Yağız Üsteğmen kapının önünde duruyordu.

"Su alabilir miyim?"

"Tabii."

Terekten bir bardak aldım.

"Kabul edecek misin?"

"Neyi?" diye sordum suyu doldurmadan önce.

"Görücüyü."

"Bilmiyorum." dediğimde sessizce iç çekti.

Suyu doldurup bardağı Üsteğmen'e uzattım.

"Teşekkürler." deyip bardağı alacağı sırada parmakları parmaklarımın üzerine değince telaşla elimi çektim. O da benim gibi elini çektiği için bardak yeri boylayıp tuzla buz olmuştu.

Şok içinde yerdeki cam parçalarına bakakaldım. Bir yandan da Üsteğmen'in benim üzerimdeki etkisini sorguluyordum.

*

Continue Reading

You'll Also Like

1.7M 110K 59
Wattpad de bu isim ile yayımlanan ilk ve tek hikayedir. Çalınma durumunda yasal yollara başvurulacaktır. Mine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru ke...
3.9M 243K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...
992K 55K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...
185K 14.3K 43
İclal Ilgın, üniversiteden yeni mezun olmuştur ve Kayseri'ye sağlıkçı olarak atanır. Gittiği şehri tanımadığı için bir süreliğine ev arayışına çıkar...