next-door neighbor ° kth

By jeondiyeceksiniz

332K 22.2K 11.2K

-Tamamlandı 🍷 "Helva yapacaktım ama evde irmik bitmiş, varsa biraz?" "Hayırdır ölüyor musunuz? Eğer öyleyse... More

1|🍷
2|🍷
3|🍷
4|🍷
5|🍷
6|🍷
7|🍷
8|🍷
9|🍷
10|🍷
11|🍷
12|🍷
13|🍷
14|🍷
15|🍷
16|🍷
17|🍷
18|🍷
19|🍷
20|🍷
21|🍷
22🍷
23🍷
24|🍷
25|🍷
26|🍷
27|🍷
28|🍷
29|🍷
30|🍷
31|🍷
33|🍷FİNAL

32|🍷

5.8K 475 263
By jeondiyeceksiniz

Keyifli okumalar 🍷

"Merhaba Bay Kim, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" demişti doktor elinde ki dosyaya bakarken.

"İyiyim, ne oldu bana?" doktor başını kaldırarak Bay Kim'e bakmıştı.

"Kardiyak arrest yani kalp durması. En tehlikeli hastalıklardan biridir. Kardiyak arrest söz konusu olduğunda kalbin pompa fonksiyonunu yerine getirmemesi sonucunda tüm organlar hızlı bir şekilde görevlerini yapamaz hale gelir.

En çok enerjiye ihtiyaç duyan organımız beynimiz olduğu için en hızlı devre dışı kalan organımız da beynimiz olmaktadır. Bu nedenle hasta şuurunu yitirir ve hızlı bir şekilde tüm organların kontrolü beynin kontrolünden çıkar. Dolayısıyla hastanın kan dolaşımı ne kadar çabuk sağlanabilirse, beyin ve diğer organlar da hasar görmeden veya en az hasar ile kurtarılabilir.

Bu nedenle ilk yardıma en kısa sürede başlanması hastanın hayatta kalabilmesi ve kalbi çalıştığında diğer organların da fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için çok önemlidir. Ve ilk yardımı bilen biri olduğu için çok şanslısınız, zira herkes sizin gibi şanslı olamıyor." doktor uzunca konuştuğunda hayretle o'nu dinlemiştim.

Ben kalp krizi sanmıştım.

"Şuan durumu iyi değil mi?" doktor endişeyle konuşan Taehyung'a bakıp gülümseyerek başını sallamıştı.

"Durumu gayet iyi, fakat bu gün önlem amaçlı burada kalırsa daha iyi olur." Taehyung başını sallayıp gülümseyerek doktora teşekkür etmişti.

"Tekrar geleceğim, şimdilik sağlıklı günler." hafifçe eğilerek selam vermiş ve odadan çıkmıştı.

Bense sessiz ortamdan gerilerek ikisini baş başa bırakmak için odadan çıkmaya yeltendim, fakat Bay Kim beni durdurmuştu.

"Mira" dudak büzüp kaşlarımı havalandırarak arkamı dönmüştüm.

"Benim?" yutkunup derin bir nefes almıştı.

"Teşekkür ederim." bakışlarını yüzümden çekerek tavana odaklanmıştı.

Sağ gözünden akan yaşı gördüğümde yutkunmuştum.

Samanyolunda mıydık ne bu?

"Özür dilerim Taehyung.." şaşkınlığım anbean artarken ne yapacağımı şaşırarak olduğum yerde durmaya devam etmiştim.

"Bunca zaman bana uymadığın için sana çok kızdım, hatta annen öldükten sonra daha çok yapmaya başladım.

Annen benden gitti gideli iyi değilim, kendimi işe verdim bir ümit aklım meşgul olur diye. Fakat kendimi çok kaptırıp bir manyak gibi davranmaya başladım.

Sürekli senin işe yaramaz olduğunu söylüyordum fakat asıl işe yaramaz olan bendim. Ne karıma karşı iyi bir eş oldum, ne de size karşı iyi bir baba..

Saatler önce belki de ölecektim.. Yere yığıldığımda dediklerini duydum, sonra bir şey oldu ve annen karşıma çıktı. Yıllarca o'nu göremediğim için o özlemle o'na doğru koşmaya başladım, fakat o bana 'çocuklarımızın sana ihtiyacı var' demişti..

İşte o an durdum ve düşündüm ne yapıyorum ben..?" başımı eğip dolan gözlerimi çaktırmadan silmiştim.

"Geçen yılları telafi edemem belki, fakat bundan sonra fikirlerine her daim saygı duyduğunu bilmeni istiyorum.

Seni ne kadar belli edemesem de hep sevdim ve seviyorum oğlum." başımı kaldırarak Taehyung'un sıkıca babasına sarılışını izlemiş ve gülümsemiştim.

Hiç bir şey beni bu kadar mutlu edemezdi eminim.

"Ve Mira.." kaşlarımı havalandırıp yanlarına yaklaşmıştım.

"Söylediğin her şey de haklıydın, özür dilerim.." omuz silkip gülümsemiştim.

"Sizi böyle konuşurken gördüm ya hiç önemli değil, unuttum bile!" neşeyle gülümseyip Taehyung'a bakmıştım.

"Tıpkı Minti'nin çılgın versiyonu gibisin." sanırım Taehyung'un annesinden bahsediyordu.

Tıklatılan kapıyla başımı kapıya çevirip içeri girene bakmıştım.

Namjoon gelmişti.

"Geçmiş olsun Bay Kim."

17:54 🍷

"Şimdi siz ortak olduğunuza göre biz hangi şirkette çalışıyoruz?" demiştim merakla Bay Kim ve Namjoon'a bakarak.

Bay kim bir anda dize gelmiş ve kabahat ettiği herkesten özür dilemeye başlamıştı.

Namjoon geldiğinde uzunca konuşarak anlaşmış ve tekrar birlikte çalışmaya karar vermişti.

"İstediğin yerde çalışabilirsin Mira." Bay Kim'e bakıp gülümsedim.

"Ya bir de ben şeyi merak ediyorum, dergi daha basılmadı ama gazetelerde çıkan haberde dergi için çekilen fotograflar vardı. Ve senin şirketinde çalışacağımız falan yazıyordu. Yani uzaktan bakılınca 'Joon's şirketin de çalışmaya başladık' imajımız mı var?" Namjoon kaşlarını çatarak başını sallamıştı.

"Haklısın.."

Gözlerim kenarda uyuyan Taehyung'a takıldığında gülümsemiş ve kalkarak odada ki battaniyeyi alıp üzerine örtmüştüm.

"Kasada ki dosyaları çalan kişiyle aynı kişi olabilir mi?" demişti Bay Kim.

"Kasada ki dosyalar?" Namjoon derin bir nefes verip bana bakmıştı.

"Bay Kim'in beni kovmasına sebep olan dosyalar." kaşlarımı çatıp bir süre düşünmüştüm.

"Ama Taehyung bana Bay Kim'e katlanamadığın için istifa ettiğini söyledi." başını sallayıp dirseklerini dizlerine yaslamıştı.

"Aslında Bay Kim'in asistanının bana iftira atması yüzünden çıktım şirketten. Kasa da şirketle ilgili bir takım önemli dosyalar vardı, onlar ortaya çıktığında şirketin geliri bir baya düştü.

Bunu kimin yaptığına bakarken güvenlik kameralarında en son odaya benim girdiğim gözüküyordu. Bu yüzden kavga ettik ve istifa ettim. Fakat ben almadım o dosyaları, benden sonra kim girdiyse kayıtları silmiş." hayretle kaşlarımı havalandırıp başımı sallamıştım yavaşça.

"Peki kim yapmış olabilir..?" Namjoon omuz silkip derin bir nefes vermişti.

"Bilmiyorum, fakat kim yapıyorsa hedefi Bay Kim." dudağımı aşağı sarkıtıp biraz düşündüm.

Ardından heyecanla ayağı fırlayıp elimi şıklattım.

"Tam emin değilim ama diziler de hep böyle olur, bence suçlu Bay Kim'in yakınlarından biri.. Mesela asistan gibi bir şey?" Namjoon dudak büzüp ellerini bacaklarına vurarak ayağı kalkmıştı.

"Kim olduğu hakkında bir bilgim yok, fakat kimse o'nu bulacağım." başımı sallayıp yumruğumu sıkarak omuz hizama getirip sıktım.

"İnanıyorum sana patron!" halime gülümseyip baş selamı vererek odadan çıkmıştı.

Derin bir nefes verip tekrar koltuğa oturup masumca uyuyan Taehyung'a bakmıştım.

"Taehyunh'u gözlerinden belli olacak kadar seviyorsun." başımı Bay Kim'e çevirip gülümsemiştim.

"Umarım o'da sevgimi hissediyordur." elimi Taehyung'un saçına atıp yavaşça okşamaya başlamıştım.

"Minti'm de bana aşkla bakardı, seven insan bir bakışından anlar zaten neler hissettiğini." başımı yavaşça sallayıp yutkunmıştum.

Sevdiğin birisini kaybetmek gerçekten çok zordu.

Taehyung kırıpdamaya başladığında bakışlarımı o'na çevirip gülümsemiştim.

"Uyuya mı kaldım, Namjoon hyung nerede?" demişti boğuk sesiyle.

"Namjoon'un işi çıktı aşkım, ve evet uyuyakaldın. Neredeyse 1 gündür uyumuyordun iyi gelmiş olmalı." gülümseyip başını sallamıştı.

"Nasılsın baba?" ayağı kalkarak babasının yanına gitmiş ve kolunu sıvazlamıştı.

"Oldukça iyiyim." diyerek gülümsemişti, babasının ilk defa gülümsemesini görüyordum diyebilirim.

Mutluydum, sonunda babası dize gelmişti.

Sanırım ölüm insana ders veriyordu, her şeyi kaybedeceğini ve yanlış yaptığını bu sayede anlamıştı.

"Merhaba Bay Kim, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" doktorun sesiyle silkelenip kendime gelmiştim.

Saf saf sırıtarak Taehyung ve babasına bakıyordum.

Kızım Mira, sana ne oluyor böyle? Sevgi feleğini şaşırttı heralde.

Hem de ne şaşırttı, kimseden etkilenmeyen kızdım be ben.

"İyiyim, çok iyiyim." doktor gülümseyerek bakışlarını elinde ki dosyadan çekip Bay Kim'e bakmıştı.

"Hayati tehlikeniz yok, durumunuz gayet iyi. Siz yine de çok yorumlamaya ve yediklerinize dikkat edin. Taburcu olabilirsiniz. Sağlıklı günler." doktor baş selamı vererek odadan çıktığında Taehyung bana bakmaya başlamıştı.

"Ben işlemleri halledeyim." başımı sallayıp ayaklandım.

"Bende Bay Kim'e yardım edeyim." gülümseyerek saçımı okşamış ve alnıma minik bir öpücük kondurarak odadan çıkmıştı.

Bay Kim'in giyinmesine yardım edip gülümseyerek geri çekildim.

"İşte taburcu olmaya hazırsınız." gülümseyip yavaşça ayağı kalkmıştı, yardım edeceğim sırada elini kaldırıp nazikçe reddetti.

"Taehyung'un bugüne kadar takıldığı kızlardan çok farklısın Mira, gerçekten Taehyung için mutluyum." ay seni yerim yaşlı şey.

"Beni gururlandırıyorsunuz Bay Kim, teşekkürler." demiştim havayla, Bay Kim halime güldüğü sırada kapı açılmış ve içeri Taehyung girmişti.

"Her şey tamam çıkabiliriz."

🍷

"Ben demedim mi yakınından biridir diye, kahin gibi kızım be. Asistanıdır dedim asistanı çıktı." demiştim havayla, fakat bir süre sonra aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım.

"Ya her şey tamam da basılmayan fotoğrafları nasıl aldı Bay Kim'in asistanı?" Namjoon başını eğip derin bir nefes aldı.

"Şirketim de Bay Kim'in asistanının adamı varmış, o vermiş fotografları." dünyaya bak anasını satayım.

Zengin olsan da rahat yaşayamıyorsun, Kim Kardashian ailesi hariç tabii.

Namjoon haberi yapan gazeteciyi bulup konuşturmuştu.

"Peki asistanı neden Bay Kim'e zarar vermek istemiş, senin kovulmanda da o'nun parmağı var. Dosyalar falan.." demiştim anlamayarak, şirketten bir bok anlamıyordum.

Sadece giyinmek ve fotograf çekilmekti benim işim.

"Bay Kim'in asistanı Hong şirketinin başkanın kuzeniymiş. Bizden sonra en büyük 3 şirket." oha anasını satayım.

"Buralar iyice ziyagil yalısına dönmüş desenize." ayağı kalkıp plazanın camına ilerleyip ayağımın altında ki şehre baktım.

Çok yüksekti.

Burdan atlasam param parça olurdum heralde.

"Hiç anlamadık.. Ama sonunda ne olduğu ortaya çıktı, dava açacağız." omuz silkip gülümsedim.

"Kolay gelsin." anlık kaşlarımı havalamdırıp indirdim ve dudaklarımı iki yana gerdim.

"Her şeyin düzene oturmasına çok az kaldı.." demişti Taehyung boş boş masaya bakarak. Ardından bacaklarına vurarak ayağı kaşkmış ve gülümseyerek yanıma gelmişti.

"Biz artık çıkalım Hyung." Namjoon başını sallayıp gülümseyerek ayağı kalkmıştı.

"Akşam sana uğrarım, Paul amcayı dünden beri görmedim." Taehyung başını sallayıp gülümsemişti.

"Tamam, görüşürüz hyung!"

"Görüşürüz Namu!" yürürken el sallayıp gülümsedim.

Odadan çıktığımızda elimde ki eli iyice sıkarak başımı omzuna yasladım.

"Eve mi gidiyoruz?" başını iki yana sallayarak bana baktı.

"Hayır, surpriz bir yere gidiyoruz." tek kaşımı kaldırıp sırıttım.

"Ooo, acaba nereye gidiyoruz..?" sırıtarak önüme dönüp koridorda ki çatlayan kızlara bakmaya başladım keyifle.

İnsan çatlatmayı seviyordum.

Şirketten çıkarak arabaya binmiştik, kısa yolculuğun ardından tekrar arabadan inerek yürümeye başladık.

"Çılgınlığı sever misin Mira?" başımı sallayıp güldüm.

"Tam adamına sordun Taehyung, ne kadar çılgın olduğumu bilmiyor musun?" demiştim neşeyle.

Başını yavaşça sallayıp bir süre susmuştu.

"Biliyorum, peki... Bir çılgınlık yapıp tam şuan burada benimle evlenir misin?" uzun süre sessizliğin ardından birden duyduğum şeyle kaşlarımı havalandırıp yanımda ki daireye baktım.

Evlendirme dairesi vardı. (Onlarda evlendirme dairesi var mı bilmiyorum, ama bu fic de var)

"Ne?" demiştim şaşkınca hala karşımda ki evlendirme dairesine bakarken.

"Evlenelim, hemen şimdi."

🍷

Hellööğ ben geldim, bir daha ki bölüm finalitooo!

Ay sonunda bitti be, hep kara kara düşünüyorum ben bu sonları nasıl yapacağım diye.

Hepsinde de evlendirmek istemiyorum klasik sonlar olmasın diye, ama hepiniz evlenip çoluk çocuk yapsın istiyorsunuz dkdmdjjc

Bölüm nasıldı bakalım, babasını dize getirdim küçükken çok Samanyolu izledim heralde dkxkkd

Sizi seviyorito, kendinize iyi bakın!

Öptüm sizi şap şup 💖🦄❤🍒😍♡🍷🍸😘💋💄👄👅

Sağlıcakla ve Bangtanla kalın! 😋💖

Continue Reading

You'll Also Like

1.4K 131 25
LinaK_: Ya gözlerim çoktan korkuya yer edinmişse...
224K 11.6K 22
MDT kurgusunun ikinci kitabıdır. tamamlandı "Çok güzel kokuyorsun, hiç değişmemiş kokun." "Çünkü hala aynı vücud losyonunu kullanıyorum, gerizekalı...
25.6K 2.9K 12
rosekook. Çıkarın en eski yerlerde sakladığınız, sararmış parşömeni.. Anlatın Britanya'yı, Kral Arthur'u, yedi şövalyeyi.. Şayet bir gün bulmayı başa...
47.4K 5.2K 18
" Joohyun evleniyorsun" babamın dediği şey duraksamama neden oldu. Daha yirmi yaşındaydım. Babama asla karşı çıkamayacağımın da farkındayım ama sorma...