Medya:bölümde geçen şarkı🎈
♡~
Kuaför saçlarımdan önce makyajımı yapmayla başlamıştı.Bende bu sırada telefonuma bakarken, Whatsapptan bildirim geldi.
Tolga "Onur Ege SARAL beni dövüyor" grubunu oluşturdu.
Grup adı sırıtmamı sağlarken gruba girdim,herkesi eklemişti.
Tolga: armut dalda asılsın yarrağımın başı nasılsın
Hazal: saçma sapan konuşmasana Tolga
Tolga: pha pardon
Tolga: onur aqzıma sıçmağa gelitor
Eymen: yazı kaydığına göre valla ağzına sıçmaya gidiyor
Dolunay: yanlarında değil misin zaten??
Eymen: Aa evett
Gökçe: geri zekalı kfjdjskjd
Tolga: kurtuldum
Tolga: ama
Tolga: ayağımda ağda bezi var anasını satayım
Tolga: Onur senden nefret ediyorum
Gökçe: NDBDHJSQĞSKHDHDHD
Tolga: sende bu nemrutla sevgili olunca çok değiştin. senden de nefret ediyorum.
Çağla: bundan şeyin haberi var mı?
Çağla: Gökçe ve Onurun mdjdjjdkshd
Tolga: senden de nefret ediyorum
Atakan: bu Çağlanın sikinde mi sence
Tolga: siki olsaydı, belki.
Atakan: Tolga seni öldürürüm oğlum
Tolga: tamam ya sustum
Tolga: ne yapıyorsunuz
Gökçe: sayın ablam
Gökçe: burdaki makyaj malzemelerini kullanamazmış
Egemen: neden bir sorun mu var
Gökçe: yok tabii,klasik ablam
Gökçe: makyaj takıntılı manyak
Gökçe: herkesin yüzüne değen ona değemezmiş falan filan
Gökçe: şuna bakın
Gökçe:
Seda: kes be salak
Seda: off çıldırcam
Egemen: neden
Seda: takma kirpiğimi unutmuşum😭😭
Tolga: ciddi mi bu kız
Gökçe: mlsf
Gökçe: ben kuaförden çıktım
Gökçe: yarı makyajlı yarı makyajsız sjdjddjdsşğw
Onur Ege: neden
Gökçe: karşıda ev yemekleri yapan bir teyze var
Gökçe: sarma çekti canım
Tolga: bok ye
Açelya: kankaa banada getiiir canımm kankamm
Hazal: banaaadaaa 🙏❤
Seda: ben senin ablanım ? 😘
Dolunay: ben senin fotoğrafını çektim? 😘
Çağla: ben yengen?🙃
Seda: dünki yengen?
Atakan: Seda boş yapma
Tolga: of onlar sarma yiyo ben dayak
Gökçe:
Gökçe: çoookkk güzeell 😍😋
Atakan: boğazında kalsın
Gökçe: köpeklerin bedduası kabul olsaydı
Gökçe: gökten kemik yağıyordu😎
Tolga: HEELAAAL
Sırıtarak telefonumu şortumun arka cebine koyup kuaföre girdim.
sarmadan onlara da almıştım, sabah büyük ihtimal hepsi kahvaltı yapmadan çıkmıştı.
O kadar da kötü biri değilim aslında ya.
Hepsinin önüne sarma koymamla aç köpek gibi sarmalara bakıyorlardı,"Hadi bugünde bendensiniz!" deyip yerime oturdum. Kuaför gelip makyajıma devam etti.
Hepimizin saç ve makyajı bitince elbiseleri giymek için arka tarafta olan kabinlere ilerledik, topuklu ayakkabıyı giyerken Onurun boyuna yetişmek için dua etsem de, düşmemek için kısa topuk seçmiştim...
Gökçe'nin ayakkabısı ;
Seda'nın ayakkabısı ;
Dolunay'ın ayakabısı ;
Çağla'nın ayakkabısı ;
Açelya'nın ayakkabısı ;
Hazal'ın elbise ve ayakkabısı ;
Hepimiz kabinden çıkınca birbirimizi süzdük. Valla taş gibi kızlarız.
Gelen korna sesleri bizim öküzlerin geldiğini anlatıyordu.
Allah'ım inşallah bugün kazasız belasız biter, Amin.
İç ses: sırt dekoltesi,yırtmaç+göğüs dekoltesi.. sanmıyorum.
Ben: sen kes iç ses
Aklımdaki düşünceleri sonlandırıp kuaförden çıktım,
Buyurun cenaze namazına!
Onur bana öldürücü bakışlarını atarken abim,Çağla ve bana öldürücü bakışlar atıyordu.
Çağlar,Açelya'ya.
Tolga,Hazal'a
Egemen,ablama.
Eymen,Dolunay'a.
Ablam aldırış etmeyip, "hadi gençler gidelim!" diye heyecanla konuştu. onun sevgilisi alışık tabii.
ablam, Egemen abiye yaklaşıp baş parmağıyla yanaklarını çektirip onu gülümsetti. sonrasında söyledikleri hepimizi güldürmüştü, "bir gülüşün beni çok etkiliyor, bir de nude far paletleri!" Egemen abi ona anlamsızca bakarken ablam koluna girince arabaya bindiler. daha sonra hepimiz arabalara bindik.
Onur arabayı çalıştırmadan bana dönüp elbisemi inceledi aha sıçtım.
En son gözlerini gözlerime dikip, "Daha açığı yok muydu?" diye sordu.
"Sevgilim açık değil ki! bak uzun bu elbise." derken, elimle elbisenin uzunluğunu gösteriyordum.
Onur derin bir nefes alınca sinirlendiğini anladığım için yavru köpek bakışlarımdan birini yüzüme kondurup ona biraz daha yaklaşarak konuştum, "Biliyorsun normalde kot, t-shirt gezen biriyim,sadece bu günlük."
Onur, "Sorun, elbisende veya dekoltende değil, sorun sende!" dediğinde kaşlarımı çatarak,"Niye bendeymiş sorun?" diye sordum.
"Sende de değil,göğüslerinde!" Deyince kahkaha attım.
Kahkahalarımın arasından, "He, şimdi de göğüslerim mi kıskanılıyor, Onur Ege Saral?"
Onur bana öldürücü bakışlar atarken, "beni çıldırtmayı her defasında başarıyorsun."
Ona eğilip yanağından öptüm, daha sonra biraz geri çekilip, "göğüslerimi kıskanan bir kız gördüm ama erkeği ilk defa görüyorum." derken kıkırdıyordum.
Onur, "Bir kez daha bu konu hakkında konuşursan..." deyip arabanın arkasında onun olan siyah deri ceketini gösterdi, "baloda onu giyip önünü sonuna kadar kapatmak zorunda kalacaksın,benden söylemesi." deyince ağzıma hayali bir fermuar çektim.
Bu adam yazışırken daha romantikdi sanki?
daha sonrasın da bizim sesimizi,müzik sesi doldurdu.
~
Baloya gittiğimizde, normalde olması gereken insanların bana bakması ve Onur'un sinirlenmesiydi fakat burada durum tam tersi, herkes Onura bakıyor...
Tamam,bana bakanda vardır o kadarda değil.
ama benim gözüm, bana bakanda değil benim olana bakanda!
Onur'u ceketinin yakasından tutup kendime yakınlaştırdım, "o sülükle yanlışlıkla bile göz teması kurmayacaksın,Duydun mu?!"
Bu adam niye bu kadar yakışıklı ya? onun yüzünden belli etmediğim (!) kıskançlık seviyem arşa çıkıyor.
Onur sırıtarak yanağımdan öptü, "gözlerimi senin üzerinden alabilirsem..."
İşte adam be!
Kiminki? Benimki.
Arkadan gelen öksürük sesiyle hemen ayrıldık,abim boş yere öksürüyordu.
Bende o kadar dua etmiştim Çağlayla çıkınca düzelir diye ama nerede?
Abiniz varsa sevgilinizin olması da çok zor arkadaş..
Dans şarkısı çalınca bizimkilerden çoğu kalkmıştı ama Hazal ve ben oturuyor, Onur ve Tolga'da oyun konuşuyordu.
Allah kimseye öküz sevgili vermesin.
Amin.
Tabii Allah önce herkese sevgili versin.
Malûm sevgiliye bile zam geldi eskiden kişi başı üç tane beş tane düşüyordu şimdi bir tane bile düşmüyor.
Neyse düşenide öküz olmasın en azından.
Biz Hazal ile dans teklifi gelmesini beklerken onlar oyun hilesi konuşuyordu.
Allah'ım sen sabır ver...
Bu çocuk önceden ne kadar romantikdi. şimdi,öküz bildiğin öküz.
Ben ; Onur'a. Hazal ; Tolga'ya, ölümcül bakışlar atsak da, onların bir tarafında bile değildik.
En son konuşmaları bitince Onur yanıma geldi, ben bekliyorum dansa kaldırır falan, bana diyor ki ; "sen pubgda geçen girdiğimizde kaç leş yapmıştın?"
Allah kimseye böyle oyun bağımlısı sevgili de vermesin
Yakında pes falanda atarız. Net.
dişlerimin arasından sinirle, "Onur beni delirtme!" dedim.
"Ne dedim ki?"
"Kes sesini!"
Onur sırıtarak elini uzattı, "dans için güzel şarkı bekliyordum, hadi gel."
Elini ittim, "yemezler."
Onur tekrar elini uzattı ve şarkıyı devam ettirdi, "bana ellerini ver, hayat seni sevince güzel!"
Bir ara bu adamı nasıl reddedebileceğimi konuşuruz.
Ama şimdi değil.
Onurun elini tutunca kalabalığın ortasına karıştık.ama kalbime sorarsanız kimse yok sadece biz pistin ortasında birbirimize kısık seslerle şarkıyı mırıldanıyoruz.
Onur kulağıma eğilip şarkıya eşlik etti, "sana gönlümü verdim ey nazlı güzel...seni almazsam gözlerim açık gider."
Bende onun kulağına eğilerek fısıldadım, "yana yana kül olsam her an, yine de senden ayrılamam..."
ve birlikte, "yoluna adadım ömrümü ben sensiz olamam."
Geri çekildiğimde ikimizinde yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
Gerisi şarkının ve insanların sesi..
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel.
Yoluna adadım ömrümü ben gel kaçma güzel.
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel.
Sana gönlümü verdim nazlı güzel...
Dans bitince oturduğumuz masaya geri döndük.
Tolganın saçma salak poz vermelerinin resmini çektikten sonra Tolga resimlere bakarken kampta olan fotoğrafımızı gösterdi o gün ağaçta kaldığım gündü... sonra bir diğer fotoğraf çadırla uğraşırken ki resmimiz.
sonra bizi gizlice ağacın tepesinde çektiği fotoğraf.
ve şişe çevirme oynadığımız günde olan fotoğrafda durdu.
Dolunay'a dönüp, "sahi kız ne saklıyordun Gökçeden?" deyince, Dolunayın rengi atmıştı. Eymen ve Onursa , Tolgayı öldürmek istercesine bakıyordu.
Hadi 1 kez daha buyurun cenaze namazına..
♡~
Umarım beğenmişsinizdir💕🐣
Ben o dans kısmına kalbimi bıraktım.
Bir de ayakkabılara kalbimi bıraktım 💘🤷♀️
Kalbimi bulursanız yollayın lütfen. Dkjdjshdhd
🌒🖤