Karşı Komşunun Oğlu |Texting

By bossyapmaaa0

4.6M 236K 75.8K

0544*******: perde açık kalmış (10.00) 0544*******: ve sen yemek yiyorsun (10.01) 0544*******: mükemmel bir g... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41. Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45. Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48. Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51.Bölüm
52.Bölüm
53.Bölüm
54.Bölüm
55.Bölüm
56.Bölüm
57.Bölüm
58.Bölüm
59.Bölüm
60.Bölüm
61.Bölüm
F İ N A L 🎈
Özel Bölüm 1🎈
Özel Bölüm 2 🎈
Duyuru 🎈
Özel Bölüm 3 🎈

31.Bölüm

67.6K 3.6K 514
By bossyapmaaa0

Sabah çok erken saatte yola çıkacaktık,ve Onurun beni uyandırma seslerini duyabiliyordum.

gözlerimi araladım, "o kel müdürü bana getir Onur. soracağım ona karga bokunu yemeden İzmirde ne yapacağız!?" deyip, gözlerimi tekrar kapadım.

Onur artık dayanamıyormuş ses tonuyla, "Gökçe sürahiyi üstüne boşaltmak istiyorum." Ardından geveledi "ama kıyamıyoruz ki anasını satayım!"

Onur derin nefes aldı "Gökçe kalk valla yüzüne hortumla su getiririm."

Hafif kısık gözlerimle "hortumu nereden bulacaksın?" diye sordum.

"Biliyor musun, o gereksiz Tolga hortum getirmiş."

Kahkaha attım, "ciddi misin?"

"Evet anasını satayım.bavulunda görünce sordum niye getirdin diye,diyor ki su olmazsa buradan içeriz,gereksiz hortumdan kendi kendine su geldiğini sanıyor herhalde."

Onurun dediklerine kahkaha atıyordum, gülmekten karnım acıyınca kalktım.

Onurun elimden tutup ayağa kaldırmasıyla dahada yatamazdım. çünkü Onur çoktan yastıkları alıyordu.

Onurla beraber içerideki eşyalarımızı toparladıkdan sonra, Onur dışarıya çıktı.

Bende bavuldan ayırdığım turuncu kazağımı ve siyah taytımı üzerime giydim.

Rimelde sürdükten sonra çadırdan çıktım.

Gökçe'nin giydikleri;


Onur yanıma geldi ve çadırımızı topladık.bunu kurması toplamasından daha zordu ama karşıdaki çadırda kalan Tolga ve Hazal çiftinden Tolga, çadırın altında kalmıştı. Hazala "Kızım, alsana beni!" diye bağırıyordu.

Bu bana bizi hatırlatınca, gülümsedim...

Hazal onu zor bela kaldırınca,Tolga, "ay ne kadar özlemişim!"

Yan çadırda kalan Eymen ve Dolunay çiftimiz,ama bu shipimiz tutan çiftimizden
Eymen, "neyi özledin lan?" diye sordu.

Tolga, çikolatalı sütlerini göstererek "sütlerimi çadırın altına almaya kıyamamıştım da, onları özledim Eymenaşkım!"

Onurda "gereksiz işte, Allahın gereksizi!" diye söyleniyordu.

Hepimiz çadırları toplayınca müdür yanımıza geldi,"evet çocuklar arabayla gelenler bizi takip ediyor." nefes alıp devam etti "yine beni konuşturmayın biliyorsunuz işte."

Tolga gülerek "bencede hocam konuşturmayalım, fazla güneş var kel kafanızdan gözlerimizi alamıyoruz."

Müdür, kaşlarını çatarak "ne diyorsun Tolga!?"

Tolga süt içerken konuştuğu için müdürün anlamadığını düşünüyorduk, yani umarım öyledir...

Tolga "kafanız diyorum hocam, MaşAllahı var altın gibi parlıyor."

Müdür sinirle "ne diyor bu çocuk!" diye bağırdı.

Onur, "Hocam,Eymene dedi, sizlik bir şey yok." derken bile Onur, Tolganın kafasına ardı ardına vuruyordu.

Müdürün yanındaki edebiyatçı "aaa bu yüz verdiğim yakışıklı çocuk, Romeo seçmiştim bunu, yanındakide güzel kızımız namıdiğer Julietimiz,
doğru söylüyordur müdürüm bu çocuk."

Müdür ilk anlamaz gözlerle edebiyatçıya baktı, sonra başını salladı.

Onur elini saçlarından geçiriyordu,
Sinirle elini çekip "yapma şöyle!" dedim.

Onur kaşlarını kaldırarak,  "nasıl?" diye sordu.

Onur'a cevap vermeyerek, ellerimi birbirine bağlayıp, göğsümde birleştirerek arabaların olduğu yöne doğru ilerledim,Onur yanıma gelip "tamam gel buraya." dedi,elleriyle omzumdan tutup göğsüne yaslarken.

Bir kaç adım sonra arabaların önüne gelince
Onur, "Ben bu sefer araba kullanmam,arkada ben keyfim ve kahyası uyuyacağız."

ona 'seni öldürücem' bakışları atıyordum. Onur bakışlarımı görünce "ha bide Gökçe" diye ekledi.

Tolga lafa karışıp, "bende tek gitmek istiyorum, yani yanımda Hazalla,ama sadece o. bu Onuru falan vermeyin yanıma, başım ağrıyor,abi on tane hap içtim, bu merhametsiz,vicdansız,kalpsiz yüzünden."

Onur, Tolgayı umursamayarak, "hapı çikolatalı sütle yutan bir gerizekalısın sen, seni nasıl ciddiye almamı bekliyorsun?"

Tolga, "çikolatalı sütü bile damacanaya koyarlar,senin şu kalbini yerine koyamazlar, götünde taşıyorsun kalbini."

Ve Onur,Tolganın kafasına vurdu...

Tolga, kafasını ovalarken, "bu çocuktan nefret ediyorum!" dedi.

Onur, "bende sana bayılıyorum zaten anasını satayım."

Tolga, "ama ben sana bayılıyorum aşkım!" derken Onuru kendine doğru çekip sarıldı, sarılırken birbirlerini sarsarak sarılıyorlardı. Bir an düşecekler diye korkmuştum.Ne kadar kavga etselerde ikiside birbirini seviyordu.

Onur,Tolgadan ayrılıp "Tolga ve Hazal tek gitsin o zaman." dedi.

Onur,Eymene sırıtıp "Eymenciğim sende bizim arabayı sürersin artık."

Eymen,Onuru zorda olsa onaylayınca arabalara geçtik.

Biz Onurla arkada otururken,Eymen ve Dolunayda önde oturuyordu.

Sabah uykumu alamadığım için yolu tabiki uyuyarak geçirecektim. 
Onur'u itiştirerek, "Onur git bakayım camın dibine uyuyacağım."

"Emredersiniz hanım efendi"deyip camın kenarına doğru gitti,bende başımı dizlerine koydum.

Bu rahatlıkla her an her yerde uyurdum...

Gözlerimi araladığımda hâlâ güneşin bize çarptığını görebiliyordum, 10'da uyuyup 12.20'de kalkmıştım.

Onurda cama başını koymuş uyuyordu. Dolunay uyurken Eymenin ellerini tutuyordu.

Onur'u yarım saat ya da bir saat sonra yol biteceği için dürtükledim,  oda bana sabah aynısını yapmıştı, hiç kusura bakmasın.

Onur, "He Gökçe?" dedi, gözleri yarı açık.

"He ne ya öküz müsün Onur ?"

"Sen öyle iddaa ediyorsun, bilmem öküz müyüm?"

"Öküzünde fazlasısın hemde!"

Onur yine sinsi sırıtmasıyla burnumu sıktı,
"Şunu yapma artık burnum koptu!" diye söylendim.

Burnumu bir kez daha sıkarken "yok daha kopmamış." dedi, sırıtarak.

Onura 'ciddi misin' bakışları atıyordum.

Onur, "Seni özleyeceğim kız."

"Karşımda oturuyorsun." dedim.

"Bir süre babamın yanındayım. Bir hafta burada kalınca bayadırda annemde kalıyorum zaten." dedi, sırıtarak.

Benim için uzun bir süre annesinde kalmıştı...

üzüldüğümü belli etmemek için, bozuntuya vermeden, "Anladım,olsun görüntülü konuşuruz."

Onur'un gözlerindeki ışıltıya şahit oldum, "Şu moralini içten içe bozsan bile, karşındakinin moralini bozmamak için çabalamana bile aşığım."

Ellerini belime dolayarak beni kendine çekip sarıldı, bende ona karşılık ellerimi boynuna doladım.

dikiz aynasından bizi gözleyen iki çift gözle karşı karşıya gelene kadar, her şey çok iyiydi.

Dolunay 'ship ship ship' diye bağırma moduna bile geçmişti...

Modunu gerçekleştirmiş,"shipim tuttu!" diyede bağırmıştı...

~♡

Shipimiz tuttu🎈🤭🤪

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 60.3K 30
Kardeşime yazıyorum diye düşünürken boksöre yazmak nasıl mı oluyor merak ediyorsanız kitabıma davet ediyorum İlk texting kurgumdur Yazım hataları o...
691K 28.3K 25
[Düzenleniyor] Barış: ne saçmalıyorsun sen Barış: ayrıldık diye ilişki mi biter? - 2021 Ayrıldık Diye İlişki Mi Biter? ADLI İLK VE TEK KURGUDUR ALIN...
75.6K 3.4K 44
Siz: Boğazında düğümlenen hıçkırık olayımmmm. Siz: Unutmaaaa beniiii. Karşı Komşu:? Siz:Unutamaaaa beniiiii. Siz: Ne çabuk unuttun beni zalımın o...
37.6K 2.2K 37
(Bölümler düzenlenmeye başladı. Bazı bölümler düzenlendi.) "... adam çok sevmesine rağmen yine kızı terk etmiş." 3 Genç kız Özel Yurt Erkek Lisesinde...