İyi okumalar ♡
"Asistanım yok, aslında diğer şirkette vardı fakat o oranın çalışanıydı." omuz silkip aklıma gelen Mimi ile gülümsedim.
Şirin bir kızdı ve bana her zaman yardımcı oluyordu.
"İstersen ben bir tane ayarlayabilirim." derin bir nefes verdim.
Aklım Taehyung vardı, babasıyla yine kavga edecekti kesin.
"Olabilir." başını sallayıp bir kaç telefon açtıktan sonra gülümseyerek bana baktı.
"Şimdi geliyor, çok iyi bir asistan olduğuna emin olabilirsin." başımı sallayıp gülümsedim.
Bir iki dakika sonra kapı tıklandığımda Namjoon 'gel' komutunu vermiş ve kız içeri girmişti.
"İşte Anna, yeni asistanın." ayağı kalkarak kızı bana tanıtmıştı.
"Bu da yeni mankenimiz, Mira."
Ayağı kalkıp bana uzanan eli sıktım.
"Memnun oldum." gülümsedim.
"Bende memnun oldum Anna, iyi anlaşalım." Anna gülümseyip başını sallayarak elini kendine çekmişti.
"Çekimlere başlamak için hazır mısın?" Namjoon'a bakıp başımı salladım.
🍷
"EVİN EN SEKSİ VE EN KRALİÇE OLAN KIZI GELDİ!" anahtarı bir kenarı bırakıp salona ilerledim.
Herkes telefonu ile ilgileniyordu.
"Hoş geldin aşkım." Mina'ya bakıp öpücük attım.
"Ben duş almaya gidiyorum, çok yoruldum. Hatta bokum çıktı desem yeridir. Öptüm bay!" neşeyle merdivenlere ilerleyip odama çıktım.
Üzerimdeki giyisileri çıkartarak duşa girmiştim.
Duş sonrasında üzerime bar'a uygun bir kaç parça giyindim.
Saçlarımı kurutacağım sırada aklıma Taehyung gelmiş ve başımı cama çevirerek odasına göz gezdirmiştim.
Odasında değildi.
Kaşlarımı çatıp derin bir nefes alarak saçlarımı kurutmaya başladım.
Ne için çağırmıştı babası, merak ediyordum. Hemde deli gibi merak ediyordum.
Kurutma makinasını kapatıp makyaj masama koymuş ve hızla merdivenlere yönelerek aşağı inmiştim.
"Ben hemen gelirim." demiştim hızla kapıya ilerlerken, kızların sorularına kulak asmadan evden çıkıp yan eve ilerledim.
Zili çalıp ayağımı ritimle yere vurmaya başlamıştım gergince.
"Mira hoş geldin." Souya'ya bakıp gülümseye çalıştım.
"Taehyung evde mi Souya?" başını sallayıp salona kısa bir bakış atmıştı.
"Daha yeni geldi, içeride. Gelsene." başımı sallayıp hızla içeri girip salonda ki koltukta oturan Taehyung'un yanına ilerledim.
İyi gözükmüyordu.
"Moralin bozuk, konuşma pek iyi geçmedi heralde?" iç geçirip dudaklarını ıslatmıştı, bir süre sonra yüzünü yasladığı elini düzelterek doğrulmuş ve bana bakmıştı.
"Evlenmemi istiyor." gülümsemiştim, bu güzel bir şeydi.
"Maalesef bebeğim evlenmek için çok mankenim." gülerek yanına oturmuş ve elimi omzuna atarak çenemi yaslamıştım.
Taehyung ise hala asık suratıyla karşıya bakıyordu.
"Benim istediğim biriyle değil Mira, şirkete katkı sağlayan bir yatırımcının kızıyla." böyle bir şey beklemiyordum işte.
Yutkunup derin bir nefes vermiştim.
"Ne yapacaksın peki şimdi?" babası tam bir pezevenkti.
Oğlunu para kazanma aparatı olarak görüyordu resmen.
Anne, baba size minnettarım..
"Bilmiyorum, çok ciddiydi." ayağı kalkıp bir adım atarak parmaklarımı bir birine geçirmiştim.
"Eğer mutlu olacaksan,"
Taehyung hızla ayağı kalkıp yanıma gelmişti.
"Saçmalama Mira." arkamı dönüp gülümsemiştim.
"Şaka yapıyordum Taehyung, ya benimsin ya da kara toprağın." omuz silkip gülümseyerek Taehyung'a sarılmıştım.
"Bu beni deli ediyor, babanın artık senin fikirlerine saygı duymasını istiyorum." Taehyung geri çekilip gülümseyerek saçlarıma minik bir öpücük kondurmuştu.
"En çok istediğim şeylerden biri bu, babamın fikirlerime saygı duyması.. Ama hayal gibi." ellerimi yüzüne yerleştirip dudak büzdüm.
"Eminim bir gün baban bunu öğrenecek. Ama şimdi neşelenelim! Hadi gel." elinden tutup merdivenlere ilerlemiştim.
Koridorda ki tuvallere bakarak odasına girdim.
"Seni biraz eski haline döndürelim, yani biraz şerefsiz ve seksi haline."
Dolabına ilerleyip bir kaç parça kıyafet çıkarmıştım.
"Al bunları giyin." başını sallayıp önümde soyunmaya başlamıştı, bense omuz silkip Taehyung'u izlemeye başlamıştım.
Tamamen giyindiğinde yanına ilerledim ve ceketinin omuzlarını düzelttim.
"Tam 'ben pezevengim' diye bağırıyorsun, Taehyung." halime gülümseyip başını sağ tarafa çevirmiş ve elini omzuma atarak beni kendine çekmişti.
"Ama bu pezevenge hayransın, değil mi?" beline sarılıp başımı kaldırarak yüzüne bakmış ve gülümsemiştim.
"Alem bana ben sana hayran Taehyung." gülerek saçlarıma minik bir öpücük kondurup saçlarımı okşamıştı.
"Anlamıyorum ki, sen şerefsizin tekiydin. Şimdi aşırı naif ve naziksin. Ama anladığım tek bir şey var, ben her haline ayrı ayrı aşığım." geri çekilerek yüzüme bakmıştı.
"Seni çok seviyorum." demişti.
Ama öyle bir demişti ki, cümlenin manasını iliklerime kadar hissetmiştim.
"Bende seni çok seviyorum esmer şövalyem." deyip sırıtmıştım.
"Hadi yeter bu kadar duygusallık, bar vakti!" geri çekilerek elinden tutmuş ve aşağıya inmiştim.
"Souya hadi hazırlan hemen ve bizim eve gel." hızla evden çıkıp bizim eve ilerlemiştim.
"Minho aşkım biz hazırız, kızlar hazır mı-ooo onlar dünden hazırmış zaten." demiştim merdivenlerden inen kızlara bakarken.
"Çarli ve meleklerinde miyiz ne bu havalar? Bir an her şey ağır çekim oldu sanki." başımı hızla iki yana sallayıp kaşlarımı çattım.
"Güzelliğimiz başını döndürmüştür aşkım." Mira'ya bakıp bilmişce suratımı buruşturdum.
"E hadi gidelim!" kapıya ilerleyip açtığım da Taehyung'un arkadaşlarını görmüştüm.
"Ah geldiniz mi?" demişti Heran beni itikleyip çocuklara ulaşırken.
Yok gelmediler Heran yoldalar hala.
Bu kızlar birilerini beğendiklerinde kafayı yiyorlardı, aynı benim gibi.
Kızlar çocukları karşılayıp sıkıca sarıldıktan sonra kaşlarımı çatıp kızlara bakmaya başladım.
"Siz sevgili oldunuz da benim mi haberim yok, EĞER ÖYLE OLDUYSA YAKARIM BURALARI!" demiştim aniden yükselen sinirimle.
"Sevgili?" demişti Hoseok Heran'a bakarken.
"Ay ben pot kırdım biraz mı acaba?" evet saçma bir cümle kurmuştum.
Taehyung gülerek kolunu omzuma yanağımı sıkmıştı .
"Neyse, ben bombayı bıraktım kaçıyorum sevgilimle." omuzumda ki eli tutarak yürümeye başlamıştım.
"Fena olduğunu söylemiştim değil mi?" başımı sola çevirip sıratarak başımı salladım.
"Söyledin, ama buna gerek bile yok. Fenayım, dillere deryayım biliyorum." tam olarak öyle değildi o söz, ama olsun.
"Seninle ne yapacağım bilmiyorum, alıp içime sokasım var. Ama imkansız." omuz silkip açtığı son model arabasının kapısını açarak Taehyung'a baktım.
"İçine sokmana ne gerek var, zaten her zaman seninle olacağım seksi bebek." göz kırpıp tek ayağımı attığım arabaya binerek kemerimi takmıştım.
"Başkası olsa kıskanırdı, sense kendi ellerinle beni güzelce giydirdin." diyerek açık cama doğru eğilmiş ve kaşlarını çatıp anlamazca bana bakmıştı.
"Herkese senin gibi seksi ve yakışıklı birinin benim olduğunu gösteriyorum. Kıskanmıyorum çünkü kalbin bana ait, biliyorum. Ayrıca sana güveniyorum sevgilim." öpücük atıp önüme dönmüştüm,
Taehyung ise bir süre gülümseyerek bana bakmış ve ardından arabasının önünden dolaşarak sürücü koltuğuna oturmuştu.
"Farklı bir kız olduğunu biliyordum, ama böyle düşüncelere sahip olman ve bana kayıtsız şartsız güvenmen beni şaşırtıyor. 1 ay öncesine kadar ev arkadaşıyla yatan pezevengin tekiydim." gülerek başımı iki yana salladım.
Yaptığının iyi bir şey olduğunu söyleyemem, hatta oldukça kötü bir şeydi. Fakat yaşadığı şeyler sağlıklı düşünmesini engelliyordu, empati kuramıyordum. Kursam bile anlamazdım, bazı şeyleri insanlar yaşamadan anlayamazdı.
Yaptığı kötüydü, ama bunu yapacak kafaya sahip olmasının nedenleri daha kötüydü.
Ayrıca Souya'ya tecavüz etmiyordu, sadece duygularıyla oynuyordu. Souya bile farkındaydı Taehyung'un o'nu sevmediğinin, ama bile isteye kalmıştı yanına. Kendisi izin vermişti duygularıyla oynamasına.
Bu yüzden Taehyung'un suçlamıyordum.
"Taehyung, sen Souya'ya zorla bir şey yaptırmadın. Tamam başta sana çokca şerefsiz ve pezenvk demiş olabilirim." omuzlarımı sıkıp dudak büzdüm.
"Ama bunlar neler yaşadığını düşünmeden önce ki düşünlerim, o zamanlar seni tanımıyordum bile!" kaşlarımı çatıp suçsuzluğumu kanıtlamak için Taehyung'a bakmaya başlamıştım.
"Sadece hareketlerin ve beni dikizlemen gevşekçeydi. Ama seni tanıdıkça aslında ne kadar nazik, naif ve samimi biri olduğunu anladım. Bu yanını gösterecek birilerini arıyor gibiydin sanki.
Yaraların var ama saklıyorsun. Her şeyi dalgaya alıp birileriyle sevişerek mutlu olmaya çalışıyordun saçma dizilerde ki gibi. Ama seni iyileştirecek asıl şey, sevgi." gülümseyip elimi saçlarına atmıştım.
"Ve bende sana verecek bolca sevgi var Taehyung." saçlarında ki ellerimi yanağına indirerek okşadım.
Taehyung arabayı durdurarak başını bana çevirmişti, dolan gözlerini gördüğümde yutkunup kemerimi çözerek Taehyung'a uzanıp gözlerinden öpmüştüm.
Duygusal biriydim ben!
"Ağla diye söylemedim, ama ağlarsan omzum her zaman burada." demiştim omzumu patpatlarken.
"Sonunda karşıma anlayışlı birinin çıkması beni çok mutlu ediyor, iyi ki varsın Mira. Seni çok seviyorum ve sevgini benden asla esirgeme olur mu?" gülümseyerek başımı sallayıp sarılmıştım sıkıca.
"Peki, duygusallığımız bittiyse... O zaman BAR'A YOLCULUĞU DEVAM!" gülerek başını sallamış ve arabayı çalıştırmıştı.
~
Hellööğ ben geldim, biliyorum çok zaman oldu çok beklediniz ama inanın yazmakta aşırı zorlandım.
Hani fikir var aklımda ama konuyu nasıl oraya getireceğim nasıl yazacağım falan düsüncesi beni yoruyordu.
Yazmaya başladığımda sıkılıp bırakıyordum ama en sonunda yazabildim!
'Kitabı unuttum amk' diyenler gelmeden evvel ben kaçıyorum.
Umarım beğenmişsinizdir.
Sizi seviyorum, kendinize cici bakın!
Öptüm sizi şap şup 🍭💖💋👩❤️💋👩🌸💜💞
Sağlıcakla ve Bangtanla kalın 💜