Sabah alarmin muhteşem sesiyle uyandım.
Rutin işlerimi halledip üstümü giydim.
Sedanın kazağını alırken ona yakalanmıştım,
kazağını giymek için üstün bir çaba sarf ettikten sonra kazağını giydim.
son senemiz olduğu için okulumuz okul kıyafetini mecbur kılmıyordu, fazla abartı olmadığında sorun olmuyordu.
Dolunay beni arayıp hasta olduğunu okula gelemiyeceğini söyledi.
Bende bugün hiç okula gitmek istemediğim için annemin yanına gidip annemi ikna etmek için konuşmaya başladım.
"anne Dolunaycığım hastaymış. anneside çalışıyor. kim bakacak ona? ben gideyim mi?"
tam yavru köpek bakışı atıyordum ki
annem "Git" dedi.
"Cidden mi anne"
"Cidden"
elimi alnına koydum.
"Ateşin falan mı var senin anne"
elimi ittirip,üstten bir bakış attı
"Gökçe zorlama istersen"
O sırada ablam gelip,
"anne neden izin verdin Gökçeye" diye bağrınmaya başladı.
Annemde "Dolunay aradı sabah beni izin istedi ondan."
Seda "Off anne ya" dedi
Annem kötü bakışlarıyla Seda'ya "Oflama seda" dedi.
Bende o sevinçle hemen odama çıkıp Dolunay'ı aradım.
"Dolunay aşkım,teşekkürler."
"Ne demek lan. hadi bize gel!"
"Uçuyorum!"
Telefonu kapatınca abim geldi "nereye" dedi
"Okula gelmiyorum kudurr" dedim R harfini uzatarak.
r kelimesini uzatmaktan zevk alıyorum.
değişik fanteziler vol29630819.
Abimde sinirli bir şekilde
"niye lan!özelliğin ne senin?"
saçlarımı savurarak
"çok zeki olmam"
Abim de
"ha ha ha kardeşim olmasan inanacağım.
hadi okula."
yine gururla ve bir kez daha saç savurarak
"annem izin verdi ağla."
saçınızı bir kere gurur için savuruyorsunuz o saçınızın mütüşmel kokusunu aldığınızda bir kez daha savuruyorsunuz.
Abimde sinirlenip, aşağıya annemin yanına indi.
"Anne Gökçe malı neden gelmiyor okula"
Canım annem de
"kardeşine mal deme Atakan" diye bağırdı.
sonra da,
"hadi okulunuza çok konuştunuz."deyip onları yolladı.
Bende hemen okul çantamı bırakıp,telefon kılıfımın arkasına paramı koydum.
Cüzdanım yerine telefon kılıfımın arkasını kullanıyorum.
Kılıfımın arkasında unuttuğum paralarımı buluncada çok seviniyorum tabii.
şizofrenik düşüncelerim ordaki parayı unutmak için elinden geleni yapıyor,gerçekten unutup sonrasında bulduğumda da seviniyordum.
değişik fanteziler...
Aşağıya inip annemin yanaklarından öpüp evden çıktım.
Kulaklığımı takıp Dolunaylara doğru yol aldım
"bak bana mahvolmuşum,senden kendimi almayı unutmuşum.
bul beni kaybolmuşum, gecem günüme karışmış bir hoşum.
sanmaki sarhoşum,ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum..."
Dolunay'dan
Ege..
Eymen ve ben Ege'yi tanıyorduk
Gökçe'ye yazmak için bizle konuşmuştu ve iyi bir çocuk olduğunu düşündüğümüz için Gökçeye yazması gerektiğini söyledik. Belki Gökçe kalbinin kapılarını birine açar diye.
ve bugün Gökçe Ege'yi görecek.
Gökçe eve geldikten sonra Eymen ve Ege gelecek.
umarım Gökçe bir gün benim her şeyi bildiğimi öğrenince kızmaz,
Amin.
Ben,planımızı öğrenince Gökçenin annesi Zeliha teyzeyi aradım.
Ailemin işte olduğunu Gökçenin bize gelip gelemeyeceğini sordum.
Zeliha teyze bana kıyamayıp Gökçeye de izin vermişti.
Gökçenin gelmesine 15 dakika falan vardı, evlerimiz yakın olduğu için gelirdi 15 dakikaya.
Gökçe bir şey anlayacak diye çok korkuyordum, ama hadi hayırlısı.
15-20 dakika sonra kapı çalınca kapıyı açtım, gelen Gökçeydi.
Birbirimize sarıldıktan sonra oturup bir şeyler yemeye başladık.
Gökçe bana dönüp
"hasta olduğuna emin misin?" diye sordu.
"Eymenin dün dediklerini ödetmem lazım,gelecek birazdan."
"Çok fenasın."
"Biliyorum çorba yaptırdım ona çorbayı getirecek."
"Sen varya sen."
Zilin çalmasıyla ayağa kalkıp kapıya yürüdüm.
Eymen ve Ege gelmişti
Onlar içeriye girerken Gökçe telefonuna baktığı için sadece Eymenin gediğini sanıyordu.
Kolasını içerken konuştu
"Eymen çorba yapmışsın,büyüyünce ev hanımı mı olcan çeeeğğnn" dedi.
O sırada Eymene bakmak için başını kaldırınca Ege'yi gördü.
Ve ağzındaki kolayı püskürttü
Annemin beyaz halısının ve koltuğunun ağzına sıçtığına mı yanayım?
Egeyle ilk karşılaşmasının iğrençliğine mi yanayım?
🔮🤍