HEY GARSON!! #wattys2020

By Bettyim

34.8K 1.3K 247

Normal bir garson nasıl oluyorsa, ben anormal bir garsonun ta kendisiyim. More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
14. Bölüm

13. Bölüm

253 14 2
By Bettyim

"Uyan eyy güzel insan." Yiğit'in söylenmesiyle gözlerimi araladım.

"Ne bağırıyorsun sabah sabah ya?"

"Ben sana bağırmadım uydurma. Ayrıca keyfime kaldırmadım kızım doktorlar son kontrollerini yapıp taburcu edecek. Uyumana evde devam edersin hadi kalk." dedi ellerini aşağıdan yukarıya sallayarak.

Yataktan doğrulmaya çalışınca gözlerimi acıyla yumdum karnım hâlâ dikişli olduğu için ani hareketler acımasına sebep oluyordu.

"Yardım et de kalkayım karnım acıyor."

Yiğit Efendi'nin büyük yardımlarıyla yataktan doğruldum. Odadaki tuvalete girip elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim. Doktor gelip dikişime baktı falan derken tüm ıvır zıvır işler bitince de hastaneden çıkış işlemlerim yapıldı.

Arabada giderken sessizliği yine ben bozdum.

"Annem seni nereden tanıyor?" dedim meraklı bakışlarımla.

"Sen yoğun bakımdayken annenle tanışma fırsatımız oldu. Fark ettiysen babanla da annenle de normal insan gibi tanışamadık. Babanla küçüklüğümden beri tanışıyoruz zaten babam beni her dövdüğünde yada anneme her zarar verdiğinde evden kaçıp babanın yanına geliyordum. Hatta bir keresinde sizin eve getirmişti beni. O yüzden baban benim ciğerimi bilir. Uzun lafın kısası Aslıcım, annende babanda beni çok seviyor." diyip sırıttı.

Bizim eve geldiğini söyleyince beynimi çalıştırıp hatırlamaya çalıştım. Ben 10 yaşında falanken babam eve bir çocukla gelmişti. Hayal meyal hatırlıyorum. Babam, anneme çocuğun karnının aç olduğunu yemek ısıtması gerektiğini söylemişti. İşin garip tarafı onunla ben çok iyi anlaşmıştım. Tek çocuk olduğum için eve çocuklu misafir geldiği zaman çok sevinirdim. 'Acaba o çocuk bu karşımdaki Yiğit mi?' diye merak ettiğim için sordum gitti.

"Sen o benimle oynayan karnı aç olan çocuk musun yoksa?" dedim gözlerimi büyüterek.

"Evet, o zaman da çok güzeldin şimdi de güzelsin." dedi gözlerime derin derin bakarak.

Utandım gıı. Yiğit kısmen çocukluk arkadaşım gibi bir şey ayol. Ne yalan söyleyeyim Yiğit'e kanım ısınmaya başladı iyi ve saygılı çocuk.

"Beni eve bıraktığın ve hastanede ilgilendiğin için teşekkür ederim." dedim gülümseyerek.

"Pek bir kibar olmaya başladınız, alışkın değilim ben böyle." dedi sırıtarak.

"Sana da kibar davrananda kabahat be." diyip yavaş hareketlerle arabadan inmeye çalışırken kolumu tuttu. Suratına bakınca arabanın kutu gibi olan bölmesini açıp içinden çıkardığı şeyle çok sevinip sırıtmaya başladım.

"Aaa benim telefonum. Nereden buldun bunu?" dedim sevinerek.

"Üzümünü ye bağını sorma Aslıcım." dedi sevincime ortak olarak.

"İnsan hastanede verirdi ruhum patladı benim hastanede."

"Telefonunu çıkartıp eline verdim yinede mıy mıy ediyorsun sana yaranılmaz be."

"Ya hayır yani teşekkür ederim tabi de daha erken verseydin daha makbüle geçerdi." dedim bıyık altından gülerek.

"Tamam hadi eve gidip dinlen." dedi.

Zile basıp kapının açılmasını beklerken arkamı dönüp Yiğit'e baktım. Gitmemiş, bekliyordu.

"Gitsene ne bekliyorsun?" dedim.

Arabanın bana doğru bakan camını açtı.

"Kapı açılana kadar burdayım."

Bir şey söylemedim beklesin işi ne ehehehehe.

Annem kapıyı açınca öyle kibar davrandı ki kendimi bir anda değerlenen kolonya gibi hissettim. Eve girdiğim gibi banyoya gidip annemin yardımıyla virüsten bile daha tehlikeli mikropların olduğu saçlarımı kirden arındırıp geleceğimden beyaz yorganımın altına girerek yatağıma uzandım. Telefonuma uzun süredir bakamadığım için telefonumla aşk yaşama vaktimdi. Telefonuma baktığımda Selin kuşumdan bir sürü mesaj gelmiş olduğunu gördüm.

SelinKuş: İşe niye hala gelmedin?

SelinKuş: Patron fark edecek lan idare edemiyorum çabuk geeelll

SelinKuş: Olum yaşıyorsan ses ver

SelinKuş: Baksanaaaa

SelinKuş: Baaaaakkkkkkk

SelinKuş: Seni dövecem Aslı baksana mesajlara lan

SelinKuş: Lan meraklanmaya başladım mesaja da bakmıyorsun

SelinKuş: Ben kaçıyorum işten evinize geliyorum.

SelinKuş: İyi misin Aslı? Bugün lokantada bir müşteri fare görmüş ilaçlanma süresince de işten izinliyiz bu gün de son çalışma günümüz işten çıkamıyorum. Yarın ilk işim yanına gelicem.

Restoranda fare çıktı diye bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi. Sonuçta bu sayede bütün gün evde yatabiliceeem.

Aslı: Mesajlarına 2 gün sonra cevap vermem de ayrı bir ironi ama neyse konumuz bu değil kemxödpxös

Aslı: Yatıyorum şimdi işyerinin de tatil olduğunu söyledin ya keyfim daha da yerine geldi

Çok geçmeden çevrimiçi oldu.

SelinKuş: İyi misin?

SelinKuş: Ağrın sızın var mı?

SelinKuş: Yemeklerini yiyorsun dimi?

Aslı: Sakin ol kuzum çok iyiyim yatıp dinleniyorum merak etme

Aslı:

Aslı: Sen nasılsın çok özledin mi beni pwöxpwçz

SelinKuş: Meraktan çatladım kızım vurulan bendim sanki öyle kötü oldum lan

Aslı: Hadi bize gel canım sıkılıyor evde

SelinKuş: O zamaan yarım saate kapındayım bebeğim bekle beniii.

Son görülme 13.12

Telefonu elimden bırakıp tavanı izlemeye başladım. Bende bazen böyle tavanı izleyip hayatı sorgularım işte herkesin yaptığı gibi. Çok dayanıklı kızım vesselam. Kabul edin başkası olsa böyle mafyanın elinde benim kadar güçlü duramaz duvarın kenarına sinip ağlardı. Neler yaşadım ben be şu 1 hafta içinde karnımdan vuruldum lan karnımdan. Babam ve Yiğit'in saçma planları yüzünden bok yoluna düşen bendim bir de üstüne üstlük o bok yolunda vurulan da bendim. Bu kızın daha yaşamadığı şey mi kaldı.

Kötü şeyleri düşünürken aklıma Yiğitle dün gece boyunca hastane odasında kaldığımız zaman film şeridi gibi gözümün önünde canlandı.

16 SAAT ÖNCE

"Tamam vır vır etme bu gece beraberiz işte o kadar."

"Televizyonun kumandası benimdir o zaman." dedim kaşlarımı kaldırıp gülerek.

"Çok beklersin canım. Saçma aşk dizilerini izleyemem kusura bakma." deyip kumandayı yerinden kaptığı gibi yatağımın yanında bulunan krem deri koltuğa oturdu.

"Sen benim aşk dizileri izlediğimi mi sanıyorsun gerizekalı." dedim gülerek.

"Tüm normal kızlar aşk dizisi izler genelde ama ben senin anormal olduğunu unutmuşum pardon." dedi o da gülerek.

"Ee o zaman açta bir aksiyon filmi izleyelim." dedim neşeyle.

"Mısırsız da gitmez şimdi aksiyon filmi." dedi.

"Otel odası mı sandın lan burayı hastanedeyiz salak."

"Pardon unutmuşum. Seninle yan yana olduğumuz her yer bana cennet gibi geliyor da." dedi beni utandırarak.

"Ay sus vır vır etme filmi aç hadi." dedim romantizmin içine 2 kilo limon sıkarak.

Filmi izlerken son hatırladığım şey adamlar bir yere silahlı baskın yapıyordu ama sonra uyumuşum.

...

Aramızda geçen konuşmaları tavana bakıp düşünürken ne kadar anormal insanlar olduğumuzu bir kere daha kanıtlamış bulundum.

Tavana bakıp hayatımı sorgularken zil çaldı ve evet beklediğimiz isim olan Selin kuşum geldiği için kapıya doğru yürüdüm.

"Kızım sen ne yapıyorsun burada otur oturduğun yerde ben açarım kapıyı." dedi annem bakışlarını üzerime dikerek.

"Anne sakat değilim ya Allah aşkına otur diye diye bana yürümeyi unutturacaksınız." dedim karşı çıkarak.

Annemin sözünü dinlemeyerek kapıyı açtım vee geldi gönlümün efendisi. Ahtapot gibi bana yapıştı boğacak gibi sıkıyordu manyak.

"Lan bırak! İkinci bir ölüm tehlikesi geçiriyorum şuan." diyerek kollarını tutup kendimden uzaklaştırdım.

"Kızım çok özledim yaa. Bak sana bir sürü abur cubur getirdim evden." deyip ellerindeki poşetleri gözüme soktu.

"Sende olmasan mercimek çorbası içmekten mercimeğe dönüşecem. Hadi gel odama gidelim." dedim.

Selin'i gerçekten çok seviyorum. Tek dostum, tek sırdaşım, yıllardır ortaokuldan beri ayrılmadığım yapışık ikizim. O benim kadar iyi şartlarda büyüyemedi. Babası alkolikti. Sürekli şiddet görürdü babasından, babası yüzünden eğitim hayatı mahvoldu ben isteyerek liseyi üniversiteyi okumadım ama Selin şartlar öyle el verdiği için okuyamadı. En kötüsü de o öldüğü son gece Selin'in annesi Şeyma ablayı öldürdü. O kadar cani bir insan ki yıllardır birlikte olduğu karısını öldüren bir katil. Şeyma ablayı öldürdüğü son gece de bir tır çarpmasıyla Selin'in ve Buse'nin hayatından defolup gitti. Buse 15 yaşında, Selin'in kardeşi. Buse reşit olmadığı için teyzesiyle birlikte yaşıyor. Selin'de bizim karşı sokağımızda bir evde yalnız hayatını sürdürüyor. Ah pardon yalnız dedim o hiç bir zaman yalnız olmadı hep ben yanındaydım.

Günlerin hasretini giderirken zaman şıp diye geçmiş hava kararmıştı. Selin'in gitmesi gerektiği için onu kapıya kadar eşlik ettim. Zaten karantinada olduğumuz için birbirimize sık sık gidip geleceğiz yoksa evde zaman geçmez ayol.

Selin gidince ev sessizliğe büründü bende odama kapanıp telefonda vakit geçirmeye devam ettim. Bir süre sonra babam geldi. Babama trip atacağım çünkü neden olmasın ehehehehe. Babam gelince de odamdan hiç çıkmadım ama babam odama baskın yaptı hemde elinde ne var dersiniz. Tepsiyi süslemiş püslemiş güzel güzel yemekler sanarsın balayında sevgilisine jest yapmak için hazırlanmış bir tepsi gibi. Elinde bu tepsiyle kıvıra kıvıra odama gelince annemle ben kahkaha tufanına tutulduk.

"Yani baba phağhağhaağ pişman olucağını biliyordum ama ne yapıyorsun sen Allah aşkına annem şuan nerede hata yaptım diye düşünüyor." dedim gülerken konuşmaya çalışıp, tükürükleri sağ sola fışkırtarak.

Ben trip atacaktım en son ama karşınızda böyle bir kılık elinde romantik tepsiyle kıçını kıvırtarak odanıza girince böyle bir şey pek mümkün olmuyor üzgünüm dostlar ben babamı affediyorum.

"Tamam dur affettim valla dur." Dedim. Gülmekten kelimelerimin anlaşılabildiğinden bile emin değildim.

Babam elindeki tepsiyi "Bunlar bitecek ona göre maskot olduğuma değsin." deyip yatağımın kenarındaki komodinimin üstüne bırakıp odadan çıktı. Tepsideki yemekleri büyük bir iştahla yiyip Dişlerimi fırçalamaya banyoya gittim sonra cumburlop yatağa girdim. Telefonumu elime alıp niye bilmiyorum ama Yiğit'in son görülmesine baktım çevrimiçiydi. Rehbere gidip ismini Ruh hastası olarak değiştirdim ve tekrar whatsapp'a girip klavyede parmaklarımı gezindirip en sonunda mesaj yazdım.

Aslı: İyi geceler Ruh hastası.

Ruh hastası: İyi geceler Maviş'im.

Continue Reading

You'll Also Like

123K 7.4K 56
Buraya bak cılız okur. Senin geçirdiğin tüm o uykusuz geceler gibi yüzyıllar geçiren Carryhall Lisesi öğrencilerine bak. Bak ve elindeki loş telefon...
354K 27.7K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
A0023 By ruhperver

Science Fiction

846K 71.3K 58
On altı yaşındaki Reena zamanda donduruldu. Yıllar sonra gözlerini yeni bir dünyaya açtı. Ait olduğu medeniyet yok olmuş ve geriye yalnızca bir ülke...
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.7M 104K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...