BELALI SERSERİM

By Diffical

362K 13.3K 1.7K

●○Tüm hakları saklıdır○● Sahte bir silah. Maskeli bir adam. Her şeyden habersiz bir kız. Ve berbat olan bir ş... More

1. Bölüm ''ŞAKA!''
2.Bölüm Ev Hali
3. Bölüm İntikam Çıkmayan Bir Kalem Gibidir.
4.Bölüm Bitmek Bilmeyen Ev Macerası
5. Bölüm Kimse Göründüğü Gibi Değil
6. Bölüm Bir Erkeğin Pipisiyle Asla Dalga Geçme
7. Bölüm Kimsin Sen?
8. Bölüm Yanmam Yakarım
9. Bölüm İçki ve Ben
-AÇIKLAMA-
10. Bölüm Beyinsiz
11. Bölüm Nefret ve Sevgi
12. Bölüm Son ve En Ağır Ceza
13. Bölüm Karanlık
15. Bölüm Sahte Teklif
16. Bölüm İç Sesimin de ..
17. Bölüm Klasik Karahan
-ÖNEMLİ AÇIKLAMA-
18. Bölüm Acı
19. Bölüm Cehennemde Cennet
20. Bölüm Ölüm
önemli
21. Bölüm Yılbaşı
22. Bölüm Senden Nefret Ediyorum
23. Bölüm O BENİM
24. Bölüm O Kıza Aşık
25. Bölüm SAVAŞ
26. Bölüm ASLA
27. Bölüm İntikam
28. Bölüm Umut
29. Bölüm Ben Seni Çok Sevdim
30. Bölüm Veda
31. Bölüm ''Arzular''
32. Bölüm Hırçın
33. Bölüm İhanet
34. Bölüm Sen
Açıklama!
35 ASİ ÇOCUK

14. Bölüm Sürtük

8.6K 337 25
By Diffical

1000 okuyucu geçtik!!! Bu benim için gerçekten büyük bir şey çünkü ilk kitabım ve ilk deneyimim, çok tanınan biri de değilim. Sadece gerçekten mutlu oldum :D Hatta 1000 değil 1006 kişi :DD asfdas neyse bokunu çıkarmamak lazım. Bölümde yazım hatalarım olduysa kusura bakmayın, biraz kısa bir bölüm oldu. Yarın zaman bulabilirsem çok ama çok uzun bir bölüm yazıcam. Yarın olmazsa en geç Pazartesi yayınlarım. Bir de multiye karakterleri koydum ama bayan karakterimden pek emin değilim siz bana tavsiye verirsiniz diye umuyorum.. Yeni kapağımız için @GoddessDarkness'e çok teşekkürler. Bölümümüz @mileynaz arkadaşımıza gelsin. İnşallah azda olsa beğenirsiniz.

KEYİFLİ OKUMALAR!

                                                                                                        Öpücükler ve bukleler..

Zeytinden..

Kapıyı yavaşça araladım ve gördüğüm görüntüyle ağzım açık kaldı. Asi'nin arkasından biri kollarıyla onu sarıyordu, kim olduğunu göremesem de az çok tahmin edebiliyordum. Yavaşça yatağın arkasına yaklaştım, şaşırmadığım manzara karşımdaydı. Burcu ona sarılıyordu. O kadar sinirliyim ki şu an burnumdan soluyorum. O sürtük orda olmamalıydı(!) Ora da ben olmalı onu ben sarmalıydım. O benim olmalıydı, onlardan zaten şüpheleniyordum ama bu kadar çabuk olacağını tahmin etmiyordum. O sürtük onu sevdiğimi biliyordu, bunu nasıl yapabilir.. Ona öyle şeyler yapıcam ki pişman olucak... Ah, öldün sen sürtük! 2 dakika içinde aklıma gelen hain planı kurgulamak için, sessizce odadan çıkıp evi hızlı adımlarla terk ettim ve beni sıcak yatağımız da bekleyen Kuzey'in yanına döndüm.

◘•◘•◘•◘•◘

Burcudan..

Sabah uyandığım da Asiyle burun burunaydım, buda neydi böyle. O uyuz, odun, pislik, sapık çocuktan eser yoktu. O çok farklıydı, çok masum görünüyordu.. Harika gözleri ve kusursuz yüz hatlarını dalgalı saçları tamamlıyordu. Gözleri olmadan sert ya da alaycı bakışlarıda olmuyordu. Ve yüz ifadesinden huzurla uyuduğu her halinden belliydi. Belime sarılı olan kolunu umursamadan ona sürünerek daha çok yaklaştım.. Yaklaştım ve yaklaştım.. Şimdi benim sayemde vucutlarımız değiyordu, bunu o uyanıkken yapsam büyük ihtimalle dalga geçer beni utandırırdı. Onun yanında çocuk gibi kalıyor olmam benimle kolayca alay etmesine yetiyordu zaten. Alt dudağımı merakla dişlerimin arasına alırken kolumu başına doladım ve sakince saçlarıyla oynamaya başladım. Ah, kusursuz yüzüne baktıkça dayanamayarak burnuna küçücük bir buse kondurdum.. Bunu yaptıkça durup durup gülümsüyordum. Nedenmi yapıyorum? Hiç bir fikrim yok, niyemi gülümsüyorum? kesinlikle yaptığım bu şeyler hoşuma gidiyor. Alt dudağımı daha sert bir şekilde dişlerken bir anda acıdığını hissettim ve acıyla yüzümü kırıştırıp dudağımı yaladım tam o sırada Asi gözlerini ani bir şekilde açarak dudaklarıma bir buse kondurdu. BUDA NEYDİ ŞİMDİ!

''Öpiyim de geçsin dedim'' bunu derken hiç uykulu olmadığını fark ettim yoksa yaptığım her şeyi görmüşmüydü! Sabah sabah kızarma vakti..

''Hemen kızarma yaptığın bütün o burun öpme şeylerini görmedim'' dedi gülerek. Bu çocuk beni delirticek...

''Niye başta gözlerini açmıyorsun ki?''

''O zaman kendin olamıyorsun''

''Ben hep kendim gibiyim.''

''Hayır benden hoşlandığını kabul etmiyorsun. İnatçı keçi''

''Senden hoşlanmıyorum, sen benden hoşlandığın için benimde senden hoşlandığımı düşünüyorsun''

''Komik kız sabah sabah keyfimi yerine getirdin''

''Sense bütün morelimi mahfettin.'' Üzgünce suratımı asarken beni öptüğü aklıma gelince utançla başımı eğdim. Bu çocuğun derdi neydi, gerçek bir öpücük değildi, ama gerçeğe çok yakındı. Yüreğim ağzıma geldi bir an.

''Öpücük için surat asıyorsan odadan çıkınca rahat rahat sevinç çığlıklarını atabilirsin'' derken gene o küçümseyici sesini kullanmıştı. Yavaşça yatakta doğrulduğun da banyoya yöneldiğini gördüm, ilk girmek için hızlı kapıya koşarak kolundan tuttum.

''Yatakta yüzüğümü kaybetmişim bulmama yardım etsen?''

''Niye yardım edicekmişim git kendin bul!''

''Lütfen seninle uyuduk sonuçta'' cümleye bak ya.. Söyledikçe utanıyordum.

''Bulana kadar konuşucaksın dimi'' acıklı bir şekilde bakarken başımı olumlu anlamda salladım. O arkasını dönüp yatağa doğru yürüdüğün de hızla kapıdan fırlayıp koşmaya başladım.

''Seni küçük baş belası! nereye gidiyorsun?''

''Banyoyaa..'' bağırarak söylediğim bu söz üzerine yüzünde ki ifadesini çok merak ediyordum. En sonunda banyoya girdiğim de küçük bir ayrıntıyı atladığımı fark ettim. İç çamaşırlarım! Lanet olsun.

Bunu duşumu aldıktan sonra fark etmem ise en kötüsüydü. Dizimin 1 buçuk karış yukarısın da biten havluyu giyerek sessizce banyodan çıktım. Niye bornoz almadık ki biz bu eve. Bende ne unuttuk diyordum. Yavaşça odama yöneldiğim de mutfakta su içmekte olan Asi aniden beni gördü. Çok kötü bakıyor Allah'ım sen bu kulunu mutfaktan bakire çıkar AMİN! yavaş yavaş üzerime yürürken hızlı hızlı odama yöneldim arkamı döndüğüm de sanki aramız da çok bir mesafe varmış gibi aniden bağırdı.

''Bu havlu arkadan daha kısa biliyor musun?''

Tekrar ani bir hareketle önümü döndüğüm de hala bana doğru geldiğini gördüm. Bu derece kısa olan bi havluyla koşamazdım da. Odama girdiğim de aniden kapımı kapatıp kilitledim. Of Zeytin ne yapıyorsunuz bu saate kadar anlamıyorum ki. Ben üzerimi giyip yemek yiyene kadar o da hazırdı. Hiç bir şey atıştırmadan odadan çıktı. Okula doğru yol aldığımız da kısa sürede okulda olduk. En güzel kısmı buydu zaten. Okula arabayla gidiyor olmam. Arabadan indiğimiz anda bütün okul bize bakmaya başladı. Meraklı gözlerle Asiye sordum.

''Neler oluyor''

''Cafede ki olayın bir benzeri''

''Burda da seni terketmelimiyim'' dalga dolu bu sözlerim karşısın da sadece sahte bir kahkaha attı.

Bir gariplik vardı. Cafede ki kızlar kıskançlıkla bana bakarken bütün okul bana acıyor ve benden nefret ediyor gibi bakıyordu. Söylentilerde cabası arabadan indiğimiz anda millet bize bakıp fısıldamaya başladı. 'Söylentiler doğruymuş' - 'Kız da zaten sürtük tipi var' - 'Büyü yapmıştır bu cadı' gibisinden ne oluyordu. Duyduğum şeyler beni fazlasıyla etkilerken hızla kızlar tuvaletine gittim. Çok klasik bir sahne olsada benim de başıma geldi işte. Kabinde olanları, konuşulanları düşünürken içeri iki kız girdi.

''Duydun mu Burcu Asiyle yatmış''

''Belliydi zaten o kızın amacı''

''Hayır inek tipi var kızda, çirkin şansı olsa gerek.''

''Çocuğa büyü yaptırmış aynı evde kalıyolarmış''

''Beklerim o sürtükten''

Sürtükmü! Daha hayatında hiç sevgilisi olmamış biri nasıl sürtük olabiliyor. O kadar sinirlenmiştim ki gözümden 2 damla yaş süzülürken tuvalletteki gereksiz kızların dışarı çıktığını duydum. Tam ayağa kalkıyordum ki yukarıda ki kabinlerin arasında ki duvardan bana gülümseyen bir kız görmemle yere yığıldım. Sanırım korkudan bayılmıştım. Kız atlayarak yanıma geldiğin de endişeli gibiydi.

''Korkuttum mu özür dilerim''

''Cidden kusura bakma''

''Çokmu korktun konuşsana!'' titreyerek

''Şey biraz şaşırdım sadece'' diyebildim. Yüzüne çok sıcak bir gülümseme yerleştirip

''Ben Derya'' dedi ve elini uzattı şaşkınlığımı üzerimden atamamış olsam da elini aynı samimiyetle sıktım.

''Ben de Burcu''

''Biliyorum'' derken yüzün deki gülümseme de hiç hasar yoktu. Devam etme isteği duyarmışçasına konuştu.

''Şey ağlama sesini duydum da, sadece böyle bişi yapsan ağlamıcağını kesinlikle biliyorum. Sakın söylentilere kulak verme bu okul böyle işte. Kolej kızları bilirsin.''

''S-sen burslumusun?''

''Evet bildiğim kadarıyla sende burslusun hatta aynı sınıftayız'' Bu kızı daha önce niye hiç görmedim.

''Kusura bakma sınıfla ilgilenicek pek vaktim olmadı da.''

''Sorun değil, sanırım artık daracık kabinden çıkma zamanı'' derken gülüyordu, gerçekten garip ama komikti de.. Dayanamayıp gülücüklerine eşlik ettim. Biz aynı kabinden çıkarken Zeytin tuvalete geldi. Beni gördüğü an boynuma sarılıp

''Ahh, bebeğimm iyimisin? sürtük olduğunu duydum, yani şey öyle bir söylenti işte'' Bu kız bir gün içinde nasıl bu kadar değişti. O kadar yapmacık gelmişti ki bu tavrı. Bir an benim arkadaşım mı diye tereddüt ettim.

''Sanırım'' diyebildim sadece.

''Şey.. bir süre birlikte dolaşmayalım. İnsanlar senin yanında dolaşanlara iyi bakmazlar, alınmaca yok öptüm seni'' diyerek tuvaletten hızla çıktı. Buda neydi şimdi!! Öylece yerimde donup kaldığımı fark eden Derya omzumu sıvazlayarak

''Galiba artık okulda iki sürtük var'' dedi. Öncesinde anlamasam da artık benimle takılıcağını kast ettiğini anlamam uzun sürmedi. Sınıfa girdiğim de tahtada benim hakkım da iğrenç yazılar vardı. Sinirle tahtayı sildiğim de insanlar sadece beni küçümseyerek bakıyorlardı. En arkadaki boş sıraya geçtiğim de Derya da yanıma geldi. Ve bütün bir okul günü boyunca konuştuk. Hiç dışarı çıkmadım çünkü çıkarsam her an bir kızı dövebilir bursumu yakabilirdim. Asi ve Kuzeyde derslerin hiç birine girmediler. Bu günde ki tek kazancım Deryaydı çünkü cidden beni anlayan ve bana benzeyen biriyle bu şehirde ilk defa karşılaşmıştım. Zeytinle ilk karşılaştığım da biraz çekinerek yaklaşmıştım ona. Çünkü içimde onu istemeyen bir tarafım vardı sürekli, her ne kadar onu sevsemde beni çıkarları için kullanması hoşuma gitmiyordu. Deryaysa yanımda hiç bir çıkarı olmadan duruyordu en azından öyle umuyordum. En sonunda okul bittiğin de hızla Deryayla vedalaşıp sınıftan çıktım. İnsanların konuşmalarına aldırış etmeden okulun çıkışına doğru ilerledim. İnsanlar zaman geçtikçe olanlara bir şeyler daha katıyor beni daha çok sinir ediyorlardı. Okulun bahçesine geldiğim de solum da duran Siyah arabanın kapısına yaslanarak bekleyen ve havalı bir şekilde kollarını göğsünde birleştiren Asi sağımda ise farklı model olan ama rengi gene siyah olan arabanın ön kapısına yaslanan elleri ceplerinde Kuzey. Buda neydi şimdi. Biri yanına gideceğimden o kadar eminki sadece bekliyor diyeri ise gitmezsem beni öldürecekmiş gibi bakıyor. Bense sadece dümdüz yürüdüm ve bahçenin çıkışında olan Deryaya seslenerek beni eve bırakmasını rıca ettim. Göt gibi kalan Karahan kardeşlerse arkamdan bana şaşkın şaşkın bakan okula eşlik ettiler.

Çok iyi bir bölüm olmadı özür dilerim, taşındığımız için pek kafa yoramadım. Biraz kısa olsa da bir daha ki bölüm epeyce uzun olucak ve baya da heycanlı. Size kendimi affettirmek için sonra ki bölümden kesit vericem.

''Bana çıkma teklifi etsene?''

''Bu bir çıkma teklifimiydi?''

''Hayır teklifin teklifiydi''

''Kafam karıştı''

-Sizce bu sahne kimle kimin arasın da geçiyor?

Continue Reading

You'll Also Like

383K 26.4K 36
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
397K 33.5K 52
Texting ağırlıklıdır. (galiba) Dershanenin homof*bik serserisi Mete ve kalbi güzel sert oğlanımız Dorukhan arasında geçen pek de hoş olmayan mevzular.
801K 29.6K 45
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
536K 35K 28
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...