Basketçi |...

By maviruyasi

6.8M 338K 91.8K

anonimhanım: Yeniden basketbol oynar mıyız? 02.04- #1 gençkızedebiyatı 09.04- #1 yarıtexting 27.04- #1 bilin... More

Tanıtım
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
Röportaj 1
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
İnstagram
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
İnstagram 2
80. Bölüm
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
Final
Özel Bölüm

36. Bölüm

92.5K 4.2K 1.8K
By maviruyasi

Keyifli okumalar 🏵️

___

Yanımıza gelmeden ben kendim gidip kolunu tutarken ellerini yüzüme koydu. "İyi misin sen?"

 Kafamı sallayıp cevaplarken emin olmak ister gibi tüm yüzümü inceledi. Sınıfa gitmeye kalkarken önüne geçip göğsüne ellerimi koydum. Elimin altında sinirle gerilen göğsüyle daha da gerilmiştim. 

"Ata. Bir durur musun? Ben ona gerekli cevabı verdim zaten." 

Omzumdan düşmek üzere olan çantamı tek elimle kenara bırakıp elimi yüzüne koydum. Bana bakmasını sağlarken konuştum. "Ata.. Hadi."

 Gözlerini kapatırken yüzünü sağ elime doğru yaslamıştı. Sakinleşiyor gibiydi. Elimle hafifçe yüzünü okşadım. "Gidelim hadi." 

Aşık olduğum yüzü ellerimin arasındayken gözlerini açtı. Gözlerimiz buluştuğunda sessizce kafa sallarken ellerimi avucuna aldı. Öperken öylece kalmıştım. Bunu yapması hoşuma gidiyordu. Ellerimizi birleştirirken sınıftan çıkan Kardelen bize siz gidin işareti yaptı. Gözlerimle onaylarken Ata ile yürümeye başladık. Karşıdan gelen Erenle durmasak bile söyledim. 

"Eren Kardelen'e bir baksan olur mu?" Kafasını sallayıp hızla bizim sınıfa doğru giderken Ata'nın tamamen olmasa da artık daha sakin olduğunu hissediyordum.

"İyisin değil mi?"

 Endişeyle ona bakarken beni banka oturtup önümde diz çöktü. Ellerimi avcundan bırakmazken kafasını salladı. Sanki konuşmak istiyor ama nasıl konuyu açacağını bilemiyor gibiydi. Sinirleneceğini o da biliyordu ve bunu bana yansıtmamak için elinden geleni yapıyordu. 

"Sadece konuşmak istedi. Kaba olmamak adına kabul ettim sonra sevgili olduğumuzu öğrendi. Salak saçma hareket edince bende sinirlendim gereken cevabı verdim bu kadar. Başka bir şey olmadı olamaz da zaten. Sende takma artık. Bak buradayız birlikteyiz. Olanın bir önemi yok. "

Bir elini saçıma getirip hafifçe okşarken gözlerimin kapanmaması için kendimle büyük bir savaş içine girmiştim bile.

" Tamam sakinim ben. Sadece dayanamıyorum çevrende olmasına. Biliyorum senin gerekeni yapacağını ama. Anla beni de. " 

Anlayışla gözlerine baktım. Kıskanıyordu biliyorum. Bende kıskanç biriydim ve bu tarz konularda kendim de öyleyken karşımdakine kızıp karışamazsın demem doğru değildi bana göre. Ata sadece fazla konuşma demişti zaten. Eğer gerçekten aşırı derecede bir durum olsa bende istemezdim bunu. Saçımı okşayan elleri uykumu getiriyordu. Zaten yorgundum. 

"Uykum geliyor ama." Sahte bir sitemle konuşurken güldü.

 Yanımdaki çantamı kenara çekip kendi oturdu. Kafamı göğsüne yaslarken konuştu. "Uyu güzelim. Başlarım provasına. Yeterince yoruldun zaten." 

Bir eli saçımla oynarken öteki eli elimdeydi. Burnuma dolan kokusuyla huzuru bulurken gülümsedim. "Şuan olduğumuz duruma baksana. Daha üç gün önce böyle olacaksınız deseler inanmazdım."

İç çekerken o da kafasını kafamın üstüne yasladı." Ben inanırdım. Biliyordum çünkü beni sevdiğini. Kaçarın yoktu ."

 O dediğine gülerken bende gülüp boştaki elimle göğsüne vurdum. Elimi ordan çekmeden bırakırken kendimi bırakmıştım. Onun kokusunda onun kollarında güzel bir uyku bana en iyi gelecek şeydi şuan.
~

Gözlerimi açıp başımı kaldıracakken üstündeki ağırlıkla bir süre hareketsiz kaldım. Ata'nın başı hâlâ başımdaydı. Yavaşça kafamı kaldırırken kafası boşluğa düşer gibi olmuştu. Bir şeyler mırıldanırken gülümsedim. Ne kadar da güzeldi uyurken. Önüne düşen saçlarını onu uyandırmamaya dikkat ederek arkaya atarken bir süre elim saçlarında kaldı. O kadar güzeldi ki.... Saçlarını okşarken durumundan rahatsız olup huysuzca kaşlarını çattı. Gözlerini yavaşça aralarken göz göze geldik. Gülümseyip ellerini küçük çocuk gibi gözlerine götürürken gülümsedim. Ağzını yediğim ya. Nasıl da tatlı. "Seni uyutayım derken kendim uyumuşum ya."

"Yeni uyandım. Yarım saat bile o kadar iyi geldi ki. Yalnız iyi biri görmedi burada." 

Etrafa bakıp bana döndü. "Kim görcek? Hem gören görsün daha iyi öğrensinler."

 "Hocaların görmesi sorun Ata. Ne olur ne olmaz." 

Kafasını sallayıp ayağa kalkarken çantamı eline aldı. Bana elini uzatırken çantamı almak için elimi uzatmıştım ki tutup yürümeye başladı. "Ben taşıyabilirdim."

 "Evet ama ben taşırım. Ufacık zaten." 

Onun sınıfına doğru giderken gözüm bizim katta duran öğrencilere kaydı. Bizi gören kendi arasında konuşmaya başlıyordu. Ata ile sevgili olduğumuzu çoğu kişi öğrenmişti artık. Tabi Burak'la olanları da. Ata ile beraber onun sınıfına girerken kendi çantasını da aldı. Yine benimkini almak için elimi uzatırken bu sefer almaya kararlıydım. Vermeden yürümeye başladığında durdum. Gözlerine ısrarla vermesi için bakarken ofladı. 

"İlla istediğini yaptıracaksın yani." 

Çantamı bana verip kendininkini omzuna attı. Bende boşta olan tarafa asarken sınıftan çıktık. Ellerimiz ayrıydı şuan için bu daha iyi gelmişti. İnsanların zaten çenesi yeterken bir de hocalarla uğraşamazdım. Yan yana yürüyüp salona inerken kapıda hoca ile konuşan Burak yanımdaki sadece Ata'nın değil benim de gerilmeme sebep olmuştu.

İki elimi birden koluna koyarken bakışlarının bana dönmesini sağladım. 

"Ata bak lütfen sorun çıkmasın. Hoca orada zaten."

 Derin derin nefes alırken o tarafa döndü. "Tamam güzelim tamam." 

Hocanın yanına gittiğimizden dolayı kolundan çıkarken yakınında duruyordum. Ne olur ne olmaz herhangi bir atakta elimden geldiğince durdurabilmek için. Hoca bizi görmesiyle gülümserken konuştu. 

"Çocuklar yoruldunuz diye bugünlük bitirelim dedik biz de. " 

Çok şükür yani. Sabahtan beri zaten canımız çıkmıştı bir de şimdi hiç çekilmezdi gerçekten. "

Peki hocam. Yarın yine aynı saatte mi başlayacağız?" 

Elindeki kağıtlara bakıp bana döndü. "Yok Aryacım. Sabahtan olunca daha yorgun oluyorsunuz uykulu uykulu gelenler oluyor. Öğleden sonra yapalım diyorum." 

Kafamı sallayarak onaylarken yandan Ata'ya baktığımda Burak'a ters ters bakıyordu. Burak'ı konuşması ile bakışlarım oraya kayarken çok tutmadan çektim.

" Hocam benim rol işini ne yapacağız? Malum başrol istiyordum ama. " Tersçe Ata'ya bakması dikkatimi çekerken artık iyice sinir oluyordum bu çocuğa.

"Burakcığım kusura bakma başrol Ata ve gerçekten de oldukça başarılı. Arya ile çok uyumlular. Aralarındaki çekim çok güçlü." 

Gülümseyerek ikimize baktığında utanmıştım. Üzerimde hissettiğim bakışlar beni geriyordu. 

"A aaa hocam sevgiliymiş zaten onlar. Ondandır bu çekim."

 Son kelimeyi bastırarak söylerken hızla kafamı kaldırıp hocaya baktım. Şaşırmış bir şekilde bize bakıyordu. Ata Burak'a doğru hareketlenir gibi olurken hocanın durumu fark etmemesi için hemen kolumu beline doğru attım." Nasıl? Çocuklar siz? Sevgili misiniz?"

Kafamı eğerken Ata benim yerime cevapladı. "Evet." 

Hocanın koluma elini koyması ile başımı kaldırırken konuştu.

 "Utanmanı gerektiren bir durum yok Aryacım. Çok sevindim ayrıca. Yakışıyorsunuz."

 İkimize bakıp gülümserken aynı şekilde karşılık verdim. Hocanın böylesine anlayışlı olması sevindirmişti beni. "İyi o zaman. Yarın görüşürüz çocuklar."

 Hocaya görüşürüz deyip çıkmasını izlerken Ata'ya döndüm. Bizi izleyen Burak'a bakıyordu. Kolunu omzuma atarken beni kendine biraz daha çekti. Birlikte çıkarken zaten kalan iki derse de girmemeyi düşünmüştük. Beraber vakit geçirmek daha iyiydi.

" Çay içelim mi? " Dönüp bana baktığında gülümsedim.

" İçelim." 

Kantine girerken ders saatti olduğu için boş olan masalardan birine çantaları bıraktık. Bende çayı almak adına onunla ilerlerken döndü. "Ne yapıyosun?"

 "Almak için geliyorum" 

Kafasını iki yana sallarken beni geriye döndürüp sandalyeye oturttu. "Saçmalama güzelim ve bekle burda." 

Bana göz kırpıp geri gitti. Bir sıcak mı basmıştı sanki ne? Elimde çaylarla geri geldiğinde benimkine şekerini kendi attı. Unutmamıştı hâlâ. Aklıma gelenle ona dönerken çayımı elimden bıraktım. "Bizim hiç fotoğrafımız yok. Çekilelim mi?"

 Bana bakıp gülümserken kafasını salladı. Telefonumu arka cebimden çıkarırken o kendininkini çıkarıp uzatmıştı bile. Önce onunkini alırken birkaç tane ondan birkaç tane kendimden çekecektim.

Beni biraz daha kendine çekerken kolunu omzuma attı. İkimizde gülümseyip poz verirken bir tanesinde de bana bakıyordu. Birkaç tane daha çekildikten sonra kafamı omzuna yaslayıp beraber çektiğimiz fotoğraflara bakmaya başladık. Çok güzel çıkmışlardı. Onun telefonu elimdeyken üstten gelen bildirimle durdum.

Sude : Seni sevdiğimi biliyorsun.Bırak artık şu sevgili oyununu Ata .
🌙

Continue Reading

You'll Also Like

457K 24.2K 57
Alışılmışın biraz dışında olan bir gerçek aile kurgusudur. Yani,nasıl anlatılır bilmiyorum.Ama galiba "Gül" ailesinden değilim. Biliyordum. Benim gib...
16.2K 1.3K 49
Hayatının aşkını arayan Ahenk ve aşka inanmayan Akel... Ahenk Akel'in siyah beyaz hayatına renklerini katabilecek mi? Ya da Akel konserde tanıştığı k...
4.3M 326K 58
"Bu kitap babası tarafından sevilmeyen ve hiç bir zaman sevilmeyeceğini düşünen kızlara ithafen yazılmıştır..." (Haziran-Temmuz ayları arasında kitap...
3.1M 182K 139
☢️YOĞUN ERGENLİK DÖNEMİNDE YAZILMIŞTIR.☢️ 0531...: Pardon? Bir şey soracaktım da. Kübra: Buyur. 0531...: Kalbinize giden yolu tarif edebilir misini...