Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)

Deein_Deniz द्वारा

9.1M 455K 213K

Bu bir Asker kurgusudur. Wattpad hali ve Kitap hali yayında. Bildiğiniz bütün asker hikayelerini unutun bu hi... अधिक

Bölüm 1 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 2 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 3 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 4 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 5 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 6 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 7 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 8 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 9 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 10 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 11/ 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 12 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 13 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 14 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 15 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 16 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 17 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 18 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 19 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 20 / 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 21/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 22/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 23/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 24/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 25/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 26/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 28/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 29/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 30/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 31/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 32/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 33/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 34/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 35/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 36/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 37/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 38/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 39/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 40/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 41/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 42/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 43/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 44 /👨‍✈️👩‍💼
Görsel Bölüm 1
Bölüm 45/ 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 46/ 👨‍✈️👩‍💼
Görsel Bölüm 2
Bölüm 47/ 👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 48/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 49/👨‍✈️👩‍💼
Bölüm 50/ Sezon Finali👨‍✈️👩‍💼
Dağ Başında Aşk 2/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 2/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 3/👨‍✈️👩‍💼
Görsel Bölüm 3
2. Sezon Bölüm 4/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 5/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 6/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 7/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 8/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 9/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 10/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 11/👨‍✈️👩‍💼
Görsel Bölüm 4
2. Sezon Bölüm 12/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 13/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 14/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezom Bölüm 15/👨‍✈️👩‍💼
2. Sezon Bölüm 16/👨‍✈️👩‍💼
Wattpad Finali
Görsel Bölüm 5
17 Ocak Sürpriz!
KİTAP HALİ/ 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25/1. kitap finali
2. Kitap/1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21/2. Kitap Finali

Bölüm 27/👨‍✈️👩‍💼

130K 6.8K 1.1K
Deein_Deniz द्वारा

🌸
🌸
🌸

Bölüm ithafı- denizozlem56 / huzurusever

Random, emoji kullanmadan en çok yorumu yapan iki kişi yarin ki bölüm ithafının sahibi olacak.

&

"Nedir?" diye sordu.

"Birisi sanki bana sesleniyordu. 'Gamzeli, yarım kalan ve bırakma' bu üç kelimeyi hatırlıyorum sadece. Sen bir şey biliyor musun?" dedim dikkatli bir şekilde onu süzerken.

Emre gözlerini kırpıştırıp bir an öyle kaldı. Bana doğru yavaşça dönerken ağır çekimde hissettim kendimi. Oyalanıyordu büyük ihtimalle, ne cevap vereceğini düşünüyordu.

"Yani, tabi, olabilir" diye saçmalamaya başlayınca henüz bana bir açıklama yapmaya hazır olmadığını anladım.

"Neyse rüyaydı herhalde ya da ona benzer bir şey. Görüşürüz" deyip yatağın içine tamamen gömülüp sağlam olan kolumdan tarafa dönüp yattım.

Birkaç dakika sonra kapının kapanma sesi geldi, çıkarken ışığı da kapatmıştı. Onu gerçekten bir şeyler söylemesi için zorlamak istemiyordum. Sadece tepkisini merak etmiştim. Göz kapaklarım kapanırken, uykuma kaldığım yerden devam ettim.

"Gamze abicim uyan" diye seslenen abim ile gözlerimi yavaşça açtım. Yan tarafıma yattığım için kolum uyuşmuştu.

"Günaydın abi" dedim yerimde doğrulurken. Abim arkadan destek oldu, yastığı yerleştirdi arkama.

"Günaydın abim. Çıkış işlemlerini hallettim ben doktor birazdan gelir. Son bir kontrolden sonra çıkacağız" dedi abim. Seda yi getirmediğini tahmin etmek zor değildi.

"Tamam abi" dedim. Telefonumu elime aldığım da mesaj geldiğini gördüm. Hızla Emre yazısına tıkladım.

'Günaydın. Nasılsın?'

'Günaydın. İyiyim, birazdan eve geçeceğiz abim yanimda' yazıp gönderdim.

Abimin dikkatini çekmemek için çok fazla ilgilenmedim telefonla. Mesaj sesi gelince elime aldığım telefonda hızla mesaja tıkladım.

'İlaçlarını unutma'

Gülümseyerek şifonyerin üst çekmecesini açıp ilaç poşetini çıkarttım. Üstünde yazıyordu ne zaman ve nasıl kullanacağım.

"İlaçlarını daha almamıştım abim giderken alırız diye" dedi elimdeki ilaç poşetine bakan abim.

"Gece çok ağrım oldu abi sağ olsun hemşirelerden birisi aldı" dedim. Emre geldi gece birlikteydik desem ardından da kelime-i şehadet getirirdim olurdu biterdi tabi. Ama canıma susamamıştım henüz.

"İyi olmuş abim kahvaltıyı evde rahatça yaparız iki gün izin aldım" İşte en sevdiğim haber Seda ile başbaşa kalmak ölüm gibiydi bu kolla. En azından bir süre dinlenebilirdim. Kapının açılmasıyla dün geceden farklı bir doktor girdi içeriye. Şükür ki nöbeti bitmiş, evine gitmişti diğer doktor. Yanında da başka bir hemşire ve elinde de dosyalar vardı.

"Bugün nasılsınız?" dedi doktor dosyamı incelerken.

"Gayet iyiyim, kolumu fazla hareket ettirmezsem ağrı hissetmiyorum" dedim.

"Güzel, taburcu olabilirsiniz. 1 hafta boyunca kolunuza su değdirmeyin. Dikişleriniz kendiliğinden düşecektir, bir hafta sonra pansuman için gelin tekrar bir kontrol edelim. İlaçlarınızı da ihmal etmeyin" dedi Doktor Bey.

"Peki, teşekkür ederim" dedim.

"Geçmiş olsun" diyerek çıktı doktor ve hemşire. Üstümde dün abimin getirdiği eşofman altı ve aşırı bol bir tişört vardı. Kolumu fazla oynatmadan rahatça giymiştim. Dışarısı çok soğuk olduğu için şimdi montumu da giyemeyecektim kolumdan dolayı. Yataktan kalkıp sağ sola baktım kalan bir şeyim var mı diye.

"Abim bu arada sana benim askeri kamufulajın üstünü getirdim. Hem büyük seni tamamen içine alır hemde sıcak tutar" dedi abim.

"Harikasın abi" dedim gülümseyerek. İçinde kaybolmuştum resmen montun ve askıda olan kolum içinde kalmıştı rahat bir şekilde. Abimle, hastane odasından çıkıp, çıkış işlemleri için kayıt bölümüne ilerledik. Çantamdan kimliğimi çıkarttım ve çıkış işlemlerini yaptık. Abimin kolunun altında hastaneden çıktım.

"İstediğin bir şey var mı abim?"

"Yok abi eve gidip dinlenmek istiyorum. Annem aradı mı?" dedim.

"Aramaz mı en sonunda seni Askeriyede işe aldığımızı derste olduğunu söyledim. İki gündür oyalıyorum eve gidince hemen ara" dedi abim.

"Tamam abi" dedim. Arabaya binip, eve geçmek üzere yola çıktık. Hastaneden sonra dışarı çıkmak iyi gelmişti. Telefonuma mesaj gelince sağ tarafa doğru hafif kayıp zorda olsa telefonumu açtım.

'Gediz. Numaramı kaydet'

Nerden bulmuştu numaramı? Sinirle kaşlarım çatılırken, telefonu cebime koydum. Birde numarasını kaydedecekmişim daha neler. Emre konusunda bana söyledikleri aklıma geldikçe endişe etmekten kendimi alamıyordum.

"İstediğin bir şey var mı abim?"

"Yok abi" dedim. Kolumu kendime daha çok çekip, geriye yaslandım.

Gözlerimi kapattığım da Emre ile yaptığımız konuşma aklımdan çıkmıyordu bir türlü. Birden bocalayınca, sözünü kesmek istedim. Sanırım o söylemeye ne kadar hazır değilse bende duymaya o kadar hazır değildim. Eve doğru ilerlerken aklımda ki bir değer konu ise Askeriyenin içindeki köstebekti.

"Abi ne zaman başlayabilirim göreve?" dedim.

"Gamze ne görevi önce bir kendine gel sonra düşünürüz onu" dedi abim bana bir bakış atarak.

"Bu hafta geçti zaten Pazartesi kontrole gideriz askı çıkartılırsa Salı günü başlıyorum ben" dedim itiraz hakkı tanımadan.

"Bir bakalım o zaman olsun, ona göre konuşuruz" dedi. Daha çok beni avutuyor gibi gelse de evde Seda ile kafayı yemektense Askeriye de ders vermek daha cazipti benim için.

"Tamam" dedim daha fazla uzatmadan. Eve geldiğimizde arabayı abim park edince indik. Hava sabahın soğuyla daha bir kesinleşmişti. Anahtarla kapıyı açınca abim içeri girdik. Abim bana üç beden büyük gelen montun fermuarını çekip, montu çıkardı üstümden.

"Mutfağa gidelim hadi ilaçlarını iç sonrada" dedi abim. Mutfağa geldiğimiz de Seda'nın masada oturduğunu gördüm. Bizi farkedince;

"Hoş geldiniz" dedi. Masada kahvaltılıklar ve börek vardı.

"İnanamıyorum yenge börek mi yaptın?" dedim karnım açlıktan isyan ederken.

"Yok Cemre getirdi sabah, daha sonrada uğrayacakmış" dedi pekte memnun olmayan bir şekilde. Masaya geçip tabağıma börekten ve kahvaltılık alıp güzelce karnımı doyurdum. Serum yemekten bir hal olmuştum artık.

"İlaçlarım nerde abi?" dedim.

"Montumun cebindeydi sen dur ben getiririm" dedi abim kalkarak.

"Gerek yok ben alırım" dedim ama abim çoktan çıkmıştı.

"Nasıl böyle el üstünde tutulmak iyi mi?" dedi Seda bana bakarak. Yüzündeki ifade hiç hoşuma gitmemişti.

"Ne diyorsun yine sen?" dedim.

"Diyorum ki yine ilgiyi üstüne çekmek için elinden geleni yapıyorsun. Abin bu numaralı yer ama ben yemem" dedi gözlerini kısıp, sinsince bakarken.

"İşte geldim" dedi elindeki ilaç poşetiyle içeri giren abim. Gözlerim kızgınlıkla Seda'ya bakarken;

"Ben biraz dinleneceğim abi. Odamda su vardı ilaçlarımı da içer yatarım" dedim yerimden kalkarak.

"Tamam abim dikkat et kendine" dedi. Seda'nın söyledikleri sinirlerimi zıplatırken, sakin kalmaya çalıştım. İlaçlarımı içip, telefonumu elime aldım ve annemi aradım. Birkaç çalıştan sonra annemin sesi duyuldu telefonda;

"Kızım" dedi. Nasıl da özlemiştim annemi. İçim titrerken gözlerim dolmaya başlamıştı bile.

"Annelerin en güzeli, ne yapıyorsun?" dedim gülümseyerek.

"Ne yapayım babanla uğraşıyorum işte" dedi annem.

"Yine neye kafayı taktı?" dedim gülerek. Babam her emekli amca gibi evde duramayan sürekli kendine iş çıkartan bir emeklilik dönemi geçiriyordu.

"Şimdi de ahşap boyamaya taktı kafayı. Halk eğitim de kurs veriyorlarmış babanda durur mu hemen yazıldı. Boyaları görsen her yerde evi batırıyor anca" dedi söylenerek annem. Annem de her şeyin düzenli olması yönünde geçmişten gelen bir huyu vardı. İlla bir seyi bir yere koyuyorsa onun yeri orasıdır ve hep orda duracaktır.

"Kendini oyalasın işte anne" dedim söylenmesine gülerek. Ufak tefek atışmalarını bile özlemiştim.

"Sen nasılsın  yavrum üç gündür konuşamadık. Senin telefonunu aradım kapalıydı abinde bir şeyler dedi ama ne bileyim içime sinmedi" dedi. Anne işte hissediyordu yanında olmasam bile.

"Iyiyim anne burada işe başladım Askeriyede yükseltme sınavı için çalışan askerlere ders veriyorum. Başta biraz ayak uydurmak zorladı, abim söyledi aradığını da bir türlü müsait olamadım. Hattım çekmiyor birde orada, yeni düzen oturttum daha" dedim annemi ikna etmeye çalışarak.

"Eee yok mu beğendiğin birisi?" dedi annem ağzımı arayarak.

"Aman anne görende koca bulmaya geldim sanır. Hepsi sıraya dizildi beni al diyorlar sanki" dedim gözümün önünden Emre ve Gediz geçerken.

"Öyle deme annem kısmetin nereden geleceği belli olmaz bak yaşında geldi sen etrafına şöyle bir alıcı gözüyle bak yine" dedi annem.

"Anne hepsi abimin arkadaşı zaten. Neyse onu boşver de Emir'de burda Saliha teyzenin oğlu" dedim konunu değiştirerek.

"Saliha Iğdır'da dediydi ne güzel abinin yanında demek. İyi iyi abin ilgilenir onunla. Küçükken seni seviyordu bak o çocukta" dedi annem. Gözlerim sonuna kadar açılırken içime kaçan nefesimle öksürmeye başladım.

"Anne diyorsun ya?" dedim ağzım bir karış açık.

"Annesi derdi hep 'senin kızı gelin alıcaz' diye. Küçüktünüz annen o zaman üstünden yıllar geçti gerçi oğlan da yanındaymış" dedi annem. Yağmurdan kaçarken doluya tutuşmuştum resmen.

"Anne ben çok yorgunum yarın yine ararım" dedim direkt.

"Tamam kızım soğuk oralar sıkı giyin, kendine dikkat et" dedi annem.

"Sende annem öptüm görüşürüz" dedim.

Annemle olan konuşmamızı sonlandırdıktan sonra yatağa doğru iyice yerleştim. Emir gerçekten beni mi seviyordu? Üstünden kaç sene geçmiş çocukça bir şeydir. Bende çocukken Sihirli Annem dizisindeki Yavuz'a aşıktım Eda'nın elinden alacaktım büyüyünce ona bakarsak. Evet kesin çocukça bir şeydi ve bitmiş gitmişti.

Telefonumdan gelen mesaj sesiyle kucağımda duran telefonu açtım.

'Nasılsın?'

Emre'nin mesajıyla gülümserken hemen rehbere girip 'Emre' yazan yeri silip 'Kurt' yazıp kaydettim.

'İyiyim, sen nasılsın?' yazdım sonrada.

Kurt-'Bende iyiyim. İlaçlarını içtin mi?'

'Evet içtim, şimdi dinleniyorum'

Kurt-'Tamam benim de eğitime gitmem gerekiyor. Kendine dikkat et.'

'Sende'

Telefonu kapatıp, yanıma koydum ve yatağın içine tamamen girip, üstümü örttüm. Öğlen saatiydi ama dün gece uyuyamadığımdan dolayı malum kişi sebebiyle uyku bastırmıştı. Gözlerimi kapatıp, düz bir şekilde sırt üstü yattım. İçime bir ağırlık çökerken derin nefesler alıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Gözlerimi açtığım da odanın içi karanlıktı baya uyumuştum demek ki. Üstümde ki yorgunluğu biraz olsun atabilmiştim. Yerimden doğrularak telefonumu açıp saate baktım. Kış nedeniyle erken saatte kararıyordu hava.

Altı olduğunu gördüğüm saat ile yerimden kalktım. Üstümde halen hastane kokusu vardı. Tek kolla valizimi açıp içine baktım. Kırmızı bir kazakla, siyah bir pantolon çıkarttım. Askının omuz kısmında olan cırt cırtlı yerini açıp kolumu serbest bıraktım.

Acıyla sızlayan kolumu yüzümü buruşturarak kazaktan geçirip askıyı tekrar taktım boynuma. Tek elle pantolonu da zar zor giydikten sonra nefes nefese kalmıştım. Saçımı toplayamayacağım için omuzlarımdan aşağı atıp elime saç tokamı aldım ve odadan çıkıp merdivenlere yöneldim.

"Abi saçlarımı toplar mısın tek elle yapamıyorum da" diyerek iniyordum ki merdivenlerden başımı kaldırmam ile bana bakam 8 erkekle karşılaştım.

Bir bölümün daha sonuna geldik.

Gamze Emirin onu sevdiğini öğrendi. Sizce görmezden mi gelir yoksa anlamaya çalışırduygularını?

Gamzenin abisi ile olan bağını gördük. Çoğu kişi abimin hatırı bile olsa Seda'ya katlanmam demişti. Siz olsanız abiniz için yapar mısınız?

Emre ve Gamze arasında gittikçe samimi hale gelen bir yakınlaşma var. Kimlerin gözünden kaçmadı.

Emre ve Gediz aynı ortamda üstelik Cahit varken. Bakalım neler olacak? Birbirlerine karşı sinirlerini belli ederler mi?

Sizce Gamzenin tepkisi ne olur sizce?

Oy vermeyi unutmayın lütfen. ⭐

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

183K 8.3K 47
↝TAMAMLANDI 0540****: Cenk silahları aldın mi . 0540****: Cevap ver bana. Gece: Galiba yanlış numaraya mesaj yazdınız . Gece: Ne silahı ya . 0540****...
72.1K 1.6K 33
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...
1.4M 89.9K 39
Romans #1 🩷 Romantizm #3 🩷 Romantik #4 🩷 Neydi gonca gülü açtıran? Bahar mı, bülbülün aşkı mı? Bülbülün aşkı olmasa gül açmaz mıydı? Ya baharın...
Atlas m द्वारा

रोमांस

46K 4K 20
Bir mantık evliliği hikayesi.