Dağ Başında Aşk 2/👨‍✈️👩‍💼

101K 5.9K 3.2K
                                    

Wattpad'deki düzenlenmemiş bölümü okuyacaksınız, şimdiden keyifli okumalar. Açıklama bölüm sonunda. 🧡

Emre'den

Gamze giderken arkasından sadece baktım. Canım yanıyordu öyle bir yanmaktı ki bu ateşe versem dünyayı kimse sağ kalmazdı. Gamze son kez bana bakıp gülümsedi. Arabanın kapısı kapanınca hızla hareket etti. İki araçta saniyeler sonra anayoldan ayrıldı.

Hemen telefonumu çıkartıp Semih'i aradım. Ellerim titrerken kendime hakim olmaya çalışıyordum. Telefon açıldığı anda beklemeden konuşmaya başladım.

"Gamze kaçırıldı. Plakalarını aldım iki arabanında biri gri sedan diğeri siyah minibüs. Konum atıyorum hemem beni almaya gel!"

"Hemen geliyorum" dedi ve telefonu kapattı.

Iğdır Merkez Karakolunu aradım. Araçların modelini ve bulunduğumuz yerin adresini verdim mobese ile takip edilmesi için. Adamlar araç bile değiştirse bulma şansımız azalırdı. Yakınlarda ki ekipler giriş ve çıkışlara barikat kurmaya başlamışlardı.

Aklımın yerinde olması gerekiyordu. Gamze bana güveniyordu. Onu kurtarmak için kendimi bırakmamam gerekiyordu. Derin bir nefes aldım ve sıktığım yumruğumu arabanın kaputuna vurdum. Semihin arabası yanımda durunca hemen ilerleyip bindim. Endişelenmişti ama benim gibi saklamak yerine korku gözlerine yansımıştı.

"Emre iyi olacak değil mi?" dediğinde iki metrelik cüsseli adamın sesi titriyordu. Şu kısa zamanda herkese kendini sevindirmişti Gamzeli.

"İyi olacak tabi. Gamzelim beni bekliyor" dedim kalbim ağzıma gelirken. Nefes alamadım bir an.

Korkmuş mudur şimdi? Beni düşünüyordur her şeye rağmen. İyi olup olmadığımı merak ediyordur. En çokta gelmemi bekliyordur Gamzelim. Onu korkutan herkesin ölmesi için her şeyi yapacağım. Söz Gamzeli, senin nefes alman için kimin nefesi kesilecekse keseceğim.

Karakolun önüne geldiğimizde Semih arabayı durdurur durdurmaz indim. Karakola girdiğimizde direkt Emniyet Müdürünün odasına ilerledim. Telefonda konuşmuştuk bizi bekliyordu. İçeri Semih'le girip kapıyı kapattım.

"Oturun lütfen" diyen Emniyet Müdürü önündeki koltukları gösterdi. Sakin kalmaya çalışıyordum halen. Semihle koltuklara geçip oturduk.

"Araçlardan bir şey çıktı mı?" diye sordum beklemeden.

"Şehir merkezine hiç girmemiş araçlar, kameralara takılmamışlar. İki seçenek var ya araba değiştirdiler ya da şehir dışına çıktılar. Bulunduğunuz bölge anayola bağlanıyordu biliyorsunuz" diye açıklama yapan Müdür ile ellerimi başımın arasına aldım.

Eğer şehir dışına çıkmışlarsa bu çok kötü olurdu. Türkiye'nin her bir karışını dolaşmam gerekse bile bunu yapardım. Sınırdan kaçak yollarla geçme ihtimali ise en berbat olanıydı.

"Abisini aramanız gerekiyor. Arama bülteni çıkartmamız için Cahitin onayı lazım" diyen Müdür bana bakıyordu.

"Peki ben haber vereceğim" diyerek ayağa kalktım.

Semihte benimle birlikte kalktı. Ellerinden gelen yardımı yapacaklarını söyledi Müdür. Şu an için ise en doğrusu onlara göre şehir sınırlarını kapatmak ve geniş çaplı bir arama yapmaktı. Terörist eylemi olarak kayıtlara geçecekti Gamzenin kaçüırılması. Abisi Askerdi sonuçta.

Emniyet Müdürlüğünden ayrılıp arabaya bindik. Semih arabayı Askeriyeye sürerken kendimi sıkıyordum. O kızı bana emanet etmişti abisi. Şimdi nasıl karşısına çıkıp abi ben emanetine bakamadım, sahip çıkamadım, koruyamadım derdim?

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz