19

1.6K 107 6
                                    

Emre'den

"Bak amca, hadi gidelim karakola, orada anlat derdini," dedim sonunda yavaştan sinirlenmeye başlayarak.

"Ne bileyim sizin de bu adamla birlikte olmadığınızı?" Amca ellerini beline koyup kaşlarını çattı.

"Ya sabır! Amca kimliğimi gösterdim ya, hem yalın ayak pijamalarla seni nereye götüreceğiz bu saatte." Semih de yaka silkerek söylendi amcanın tavrı karşısında.

"Tamam, tek şartla gelirim," dedi amca sonunda ikna olarak. Gözleri parlarken sunacağı şarttan endişe etmedim değil. Zaten normali bizi bulmazdı.

"Neymiş şartın amca?" Nefesimi seslice vererek amcanın söyleyeceklerini bekledim.

"Giderken bana aşağı sokaktaki Nuriye'yi kaçıracağız," dedi amca gülerek.

"Ne Nuriye'si amca? Valla gece gece çattık belâya." Bir Nuriye'miz eksikti zaten, onuda kaçırıp karakolluk olursak Cahit abi artık kapısında yatsam bile kız kaçırdın der, Gamze'yi vermezdi bana.

Gamze'nin odasının penceresine baktığımda kapalı olduğunu gördüm. Allah'tan Cahit abi evde yoktu, yoksa o mutlaka bakardı bu kadar gürültüye. Gamze'nin sesindeki sitemi duyunca dayanamamış, gelmiştim. Yemek yememişti, zaten kolundan dolayı da rahat hareket edemiyordu hazırlamak için. Semih yemek yiyelim dediğinde aklım da onda kalınca arabaya atladığım gibi buraya gelmiştim.

"Bana ne? Ya Nuriye'ye gideriz ya da polisi ararım," diyen amcayla Semih'le birbirimize baktık kaldık ne yapacağız diye.

"Tamam amca, hadi gel Nuriye'ye götüreceğim seni." Semih adamın koluna girerek arabaya doğru yönlendirdi.

"Ne diyorsun oğlum sen?" Kızmaya başlıyordum artık, Semih de altmış yaşındaki adamın sözüne uyacak değildi. Elimin altında olan adam küfür mırıldanmaya başlayınca kafasına bir tane indirdim.

"Nuriye teyze bekliyor, hadi hadi, karakolun yanındadır evleri kesin." Semih arabaya doğru başını sallarken adamı kandırdığını anladım.

"Hadi binin, Nuriye teyzeye gidiyoruz," dedim ben de artık çaresizce.

Semih ve hırsızı arkaya oturtturdum, her ihtimale karşı amca da öne, benim yanıma geçti. Arabayı çalıştırıp burada bir karakol olmasını umarak ilerlemeye başladık. Bir alt sokak bir üst sokak derken karakolu bulamadık tabii ki!

"Şansıma sokayım!" Sinirle nefesimi verdim.

"Vay edepsiz." Amca bana kaşlarını çatıp bakarken başını iki yana salladı onaylamaz bir tavırla.

"Semih, sor şu şerefsize karakol neredeymiş." Sabrımın son kırıntılarıyla idare ediyordum.

"Karakol nerede lan?" Semih yanındaki adamı dürterek sormuştu.

"Abi hırsıza karakol soruyorsunuz, bu işte bir gariplik yok mu?" Alayla dalga geçen hırsıza dikiz aynasından baktım.

"Aç lan şunun kafasını," dedim Semih'e dikiz aynasından bakarak.

"Siyah kadın çorabı takmış bir de kafaya, salak herif." Semih başından çorabı çıkartırken söylendi.

"Abi öyle deme, ne kadar pahalı onlar biliyor musun? Bir de ucu sürekli kaçıyor nalet şeyin." Burada oturmuş hırsızın sitemini dinliyorduk.

"Hırsızın arsızı da bize denk geldi." Ara sokaklardan geçerken, caddeye çıkacak bir yol arıyordum. En azından soracak birini bulabilirdim.

"Nuriye nerede?" diyen amcayla, "Tövbe tövbe," dedim.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Where stories live. Discover now