Bölüm 15 / 👨‍✈️👩‍💼

144K 7.8K 915
                                    

Konferans soluna girdigimiz anda Emre ile gözlerimiz kesişti.

Üstünde her zaman gördüğüm askeri kamufulaj yerine siyah bir takım elbise vardı. Içindeki beyaz gömleğin ilk iki düğmesi açıkta bırakılmış oldukça karizmatik bir hava katmıştı ona. O da beni baştan aşağı süzmüş ama yüzünde hiç bir ifade oluşmamıştı.

"Emre de mi burada?" dedi Seda benim yerime sorarak.

"Evet müzik işiyle o ilgileniyor bende mutfakla meşgul olacağım" dedi abim.

Emre yanına gelen askerle gözlerini benden çekmiş sonrada askerle birlikte ses sisteminin olduğu yere doğru ilerlemişti.

Salon üç bölüme ayrılmıştı; bir tarafta ses sistemi ve sahne olarak kullanılan yer diğer tarafta yiyecek içecek servisi yapılacak alan ortada ise yuvarlak masaların etrafına dizilmiş sandalyelerden oluşan oturma alanıydı. Burada da askeri rütbe devreye girmiş herkes kendi mevkisindeki kişilerle oturtulmuştu. Bizim oturduğumuz masada Cemre, eşi ve annesi Zahide Hanım, Alay Komutanı, eşi ve kızları olduğunu tahmin ettiğim benim yaşlarımda biri vardı. Gülümseyerek herkese selam verip oturduk.

Yılbaşı eğlencesi olduğu için içki servisi de vardı. Masaya oturduğumuz da herkes birbirini az çok tanıdığı için sohbeti dinliyordum.

"Sen ne işle meşgulsün Gamze?" dedi Sevil Hanım. Kendisi Alay Komutanının eşiydi.

"Tarih öğretmeniyim aynı zamanda formasyonla edebiyat dersleri de aldım." dedim nazik bir şekilde gülümseyerek.

"Ne kadar güzel. Çalışıyor musun?" dedi Sevil Hanım.

"Hayır henüz aranmadım, atama bekliyorum" dedim.

"Seni de asker yapalım abin gibi" dedi Alay Komutanı Haşim Bey. Kendisi 50 yaşlarında eşi ise 45 yaşlarında diye tahmin ediyordum.

"Yok komutanım aynı okullarda okuduk üniversite dahil burada ayrı kalalım" dedi abimde gülerek. Mesleğin zorluğunu bildiği için istemiyordu daha doğrusu.

"Ben pek yakıştırdım askerliği Gamze kızımıza" dedi Haşim Bey. Ciddi tavrıyla gerçekten de düşünüyor gibiydi.

"Teşekkür ederim ama öğretmen olmak istedim hep ve mesleğimi yapmak istiyorum" dedim araya girerek. Daha sonrasında konu dağıldı ve askeriyeden, evlilikten, kışın soğukluğundan olmak üzere bir çok şeyden konuşuldu.

Müzik sesi gelmeye başlayınca piste bakmaya başladık. Emre ve iki asker müzik sisteminin yanında duruyordu. Sözsüz yemek müzikleri çalıyordu, saat 10 a gelirken yemek servisi de yapılmaya başladı. Gelen hafif mezeler eşliğinde kadehler de dolmuştu. Bizim masa da abim, ben, Seda ve Cemre'nin ailesi dışında herkes alkol alıyordu.

Anlamadığım nokta şuydu ki hekes içtiği halde kimse sarhoş olmuyordu. Galiba bünyeleri alışıktı. Çocuklar için başka bir oda hazırlanmış orada da gösteriler yapılıyor, uykusu gelen çocuklar yatırılıyordu.

"Buyurun hanımefendi" Tanıdık gelen sesle yan tarafıma baktığım da servisi Emir'in yaptığını gördüm. Demek ki bu yüzden bugün gelip gelmeyeceğimi sormuştu.

"Teşekkür ederim Emir" dedim. Masada bize dönen bakışlarla keşke demeseydim dedim ama çok geçti. Emir yanımızdan ayrılınca;

"Tanışıyor musunuz?" dedi Cemre, abim ve Seda dışında herkesin merak ettiği soruyu sorarak.

"Evet çocukluk arkadaşım olur" dedim gülümseyerek Cemre'ye.

"Aaa ne güzel tesadüf" dedi Cemre de.

"Evet öyle oldu" dedim bende konuyu kapatmak isteyerek.

"Gamzecim çok güzel olmuşsun bu arada" dedi Zahide teyze.

"Teşekkür ederim sizde çok şıksınız" dedim yaşına göre oldukça bakımlı olan kadına.

Slow bir müzikle çiftler dansa kalkarken ben öylece oturuyordum. Seda abimi dans için ikna etmeye çalışıyordu. Komutanın kızı sandığım ama yeğeni çıkan Özge'nin bakışları bir an olsun Emre'nin üstünden gitmiyordu. Arada bende kaçamak bakışlar atıyordum kabuk ama Özge gibi gözümü dikip bakmıyorum.

"Merhaba, afiyet olsun" Başımı hafif çevirdiğim de Emre'nin gelmiş olduğunu gördüm.

"Teşekkürler Emre iyi iş çıkarmışsınız Cahit ile birlikte" dedi Haşim Bey memnuniyetle.

"Sağ olun komutanım" dedi abim ve Emre aynı anda.

"Amca izin verirsen Emre'yle dans edebilir miyiz? Çok sıkıldım" dedi Özge. Ben şaşkınlıkla bakarken Emre'nin de ondan geri kalır yanı yoktu.

"Tabi ki" dedi Haşim Bey. Yapma be Haşim amca verme kızı bu kurta gerçi kızda da panter havası vardı. Benim kurtu pençelerinin arasına alıp tek hamlede yerdi bu. Nereden senin kurt oluyorsa diyen iç sesime cimcik attım.

"Ahhh" diye sızlanmamla salaklığımı tescilledim. Hangi manyak kendi bacağına cimcik atardı ki? Bakışlar bana dönünce;

"Pardon bacağımı masaya çarptım" dedim. Emre ye baktığımda dudağının kenarını ısırıyordu.

"Dans edelim o zaman" dedi Emrenin yanına gelen Özge gülerek. Emre tabiki karşı çıkamazdı emir büyük yerdendi. Bana bir bakış atıp Özge ile piste ilerlediler bende arkalarından bakıp kaldım öylece. Emir tekrar geldiğinde servis için Seda;

"Ayyy Gamze sende tek başına kaldın hadi Emir'le dans edin sizde" dedi. Hah bir bu eksikti zaten. Ben olumsuz cevap verecekken;

"Tabi abim istersen, bende yengeni kaldırırım sen yalnız kalacaksın diye kalkmak istemiyorum" dedi. Şu vicdanımı birisi buradan alabilir mi?

"Olur" dedim bende Emir'in uzattığı eli tutup piste ilerlerken. Bilerek Emre ve Özgenin yakınında durmuştum. Emir elinin birini belime yerleştirdi diğeriyle de benim elimi avucunun arasına aldı. Dans ederken Emre ile sık sık gözgöze geliyorduk. Özge sürekli bir şeyler anlatıp gülerken Emre ifadesiz bir şekilde duruyordu. Tam yan yana geldiğimiz anda ;

"Eş değişimi" diyen Emre, Özge'yi Emir'e doğru itip benim elimden tutarak kendine çekti. Bir anda onun kollarında olmanın verdiği etkiyle sarsıldım. Her zaman sıcak olan elleri belimde yerini bulmuş benimde kollarım onun boynunda yerini almıştı. Çok yakındı, çok fazla, kalbimin atışlarını duyacağı kadar fazla yakın.

"Nasılsın?" dedi normal bir şekilde. Az önce komutanının yeğenini bir askerin kucağına itmemiş gibi. Umursamazlık seviyesi süper doğrusu.

"İyiyim, sen nasılsın?" dedim bende onun gibi. Zümrüt gözleri parlarken, dudağının kenarı kıvrıldı.

"Şimdi çok daha iyiyim" dedi. Bundan bir anlam mı çıkarmam gerekiyordu? Az önce Özge varken iyiydi ama benimle daha iyiydi. Saçma düşünceler kovdum.

"Ne güzel" dedim diyecek bir şey bulamayarak.

"Evet fazla güzel" dedi gözlerime bakıp.

"İçki mi içtin sen?" dedim.

"Azıcık, ufacık" dedi gülümseyerek. Şimdi anlaşılmıştı saçmalamasının sebebi. Müzik bitince abim görecek diye uzaklaştım hemen. Emre'yi bırakıp masaya döndüğüm de bana sinirle bakan Özgeyi umursamadım.

"Gamze kabul edersen sana bir teklifim var" dedi Haşim Bey.

"Nedir?" dedim bende merakla. Herkes masaya yerleştiğinden dikkatle konuyu öğrenmek için dinliyorlardı.

"Bazı askerler lise diploması almak için başvuruda bulundu. Birde bazı Assubaylarımız yükselmek için sınavlara giriyor. Eğer sende kabuk edersen Askeriyede ders vermek ister misin?" dedi Haşim Bey.

Böyle bir şey beklemediğim için herkesle birlikte bende şaşkınlıkla kalmıştım. Emre'nin de Astsubay olduğunu bildiğim için ne diyeceğimi bilemedim.

5 Bölümün sonuna geldik.

Bir daha ki Çarşamba 5 bölümle görüşmek üzere.

Bölüm ithafı- Silenzio_6 / Fatma_Ylcn

Oy vermeyi unutmayın lütfen. ⭐

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Where stories live. Discover now