Trabzon'a Gelin ( Düzenlenece...

Por nuitvid

14.1M 495K 246K

İzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası... Más

1. Bölüm - Hayatımın Değişeceği Gün
2. Bölüm - Beklenmedik Haber
3. Bölüm - Rüya Değil
4. Bölüm - Trabzon'da İlk Gün
5. Bölüm -İlk Karşılaşma - Düğün Günü
6. Bölüm - Fotoğraf Çekimi - Düğün Günü
7. Bölüm - Düğün Salonu - Düğün Günü
8. Bölüm - Evde Devam - Düğün Günü
9. Bölüm - İmam Nikağı - Düğün Günü
10. Bölüm - Sabah
11. Bölüm - Yavaş Yavaş Isınma
12. Bölüm - Beraber İlk Gece
13. Bölüm - Alışveriş
14. Bölüm - Akşam
15. Bölüm - Uzungöl
16. Bölüm - Dağ Evi Tatili
17. Bölüm - Korku
18. Bölüm - Film
19. Bölüm - Salıncak
20. Bölüm - Part 1
21. Bölüm - Part 2
22. Bölüm - Kıskançlık
23. Bölüm - Özür Dilerim
24. Bölüm - Ağlıyordu!
25. Bölüm - Etkiliyor Beni...
26. bölüm - 1
27. Bölüm - Kıskandığını Belli Ediyorsun
28. Bölüm - Hamam
29. Bölüm - Doya Doya Öptüm
30. Bölüm - Cadı Karı
31. Bölüm - Dokunma Bana
32. Bölüm - Sana Doyamıyorum
33. Bölüm - Hasta Çok Hasta
35. Bölüm - Taş Mübarek Taş
36. Bölüm - 1.Kısım
37. Bölüm - 2. Kısım
38. Bölüm - Anne Olabilirdim
39. bölüm - ne yapayım Mecnun olup Leyla'yı ?
40. bölüm - botokslu Hatce
41. bölüm - hamsi köy sütlacı
42. bölüm - bayram
43. bölüm - hastane
44. bölüm - sürpriz
* karakterlerimiz *
45. bölüm - Rize
46. bölüm - karlı Ayder
47. bölüm - hadi aşkım
48. bölüm - senin yüzünden
49. bölüm - hamilelik
50. Bölüm
51. Bölüm - Kuru İftira
52. Bölüm - Hastane
53. Bölüm - Alışveriş
54. Bölüm - İki Melek
55. Bölüm - 1. Kısım
56. Bölüm - 2. Kısım
57. Bölüm - İstanbul
58. bölüm - Doğum Günü
59. Bölüm - Gerçekler
60. Bölüm - Savaş
61. Bölüm - sakin ol
62. Bölüm - Sezon FİNALİ

34. Bölüm - Benim Olmaya...

219K 7.6K 2.1K
Por nuitvid

Ve kısa da olsa yazdım , sabırsızlanıp...

Gene yakın zamanda yazar atarım. İnşallah diğer bölüm daha uzun olucak.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Ne kadar yüksek olursa o kadar erken atmaya çalışır ve uzun yazmaya çalışırım ❤️

Seviliyorsunuz. İyiki varsınız 💓

34. Bölüm - Benim Olmaya...

İpek'in annesiyle odasında uyuduğunu öğrenince onlar biraz yanlız kalsın diye misafir odasına geçmiştim.

Buraya gelirken aklımda hiç bir şekilde bunlar yoktu ama şimdi her şey karmakarışıkdı. İpek'ten nasıl saklayacaktım bunu? Aslında saklardım, sırf onun iyiliği için ona bunu söyleyemezdim. Hem hiç bir zaman haberi olmayacaktı, eğer annesinin durumu kötüleşmezse...

Üstümdekini çıkarıp kendimi yatağa bıraktım. Ellerimi iki yandan başımın altına koyup tavanı seyrederek düşünmeye devam ettim.

Ona dokunmak için onu bekleyecektim ama annesi için de yapmamız gereken bir çocuk vardı. Baba olmayı isterdim, hâlâ da isterim ama İpek'le daha doğru düzgün bir şey yaşayamazken bir çocuk yapmak beni korkutuyordu. Üstelik İpek bu yaşta nasıl anne olucaktı? O da kendisi çocukdu benim gözümde.

Başımı sola çevirdiğimde karşılaştığım boşluk sinirimi bozdu. Keşke şuan yanımda olsada kollarıma alsam dedim. Çünkü şuan kendimi uyumak için hiçte hazır hissetmiyorum , eksiğim. Yanında oyuncak ayısı olmadan uyuyan bir çocuk gibi mızmızlanmak bu ama yarımdım işte.

Yandaki yastığı alıp bir kolumu ona atarak yüz üstü döndüm. İpek gibi kokmuyordu. Veya dokunabileceğim uzun saçları yoktu. Ama en azından kolumun altındaki boşluğu dolduruyordu. Bir süre kıpırdanıp uyumakta zorlansam da artık yavaş yavaş uykunun derinliklerine kapılmıştım.

...

Kolumun kaldırılması ve hayran olduğum kokunun burnuma gelmesiyle, uykudan zar zor sıyrılıp gözlerimi araladım.

" Uyandığımda annem yanımda yoktu, sanırım babamın yanına gitti. Bende senin yanına geldim. "

Bu güzel haberlere gülümserken , kolumun altına girip bana iyice sokulmasıyla bende onu iyice sardım.  Ve ona doğru döndüm.

" Tek başına niye uyumadın ? "

" Tuhaf geldi, sen olmadan veya yanım da birisi olmadan uyuyamadım. "

Eğilip yüzüne baktığımda gözlerini kapatmış kendini bana bırakmıştı. Uykum iyice açıldığı için aklıma babasının isteği geldi ve bunu şuan konuşmanın tam zamanıydı. Sabırlı bir insan değildim o yüzden hemen konuya girdim.

" İpek ne zaman hazır olucaksın? "

Pat diye sorduğum soruyla gözlerini açıp , yüzüme baktı. Karanlıkta olsa pencereden yansayan ay ışığıyla yüzünü görebiliyordum. Ama yüzündeki ifadeyi bu karanlıkta anlam vermek zor oluyordu.

" Neye ? "

Haklıydı ne dicektim ki? Ben çok istekliyim falan mı desem. Ama bu sefer benden uzakda durabilir ki normalde de öyle bir şey yok. Sırf annesi için, yani yine onun için bunu yapmam gerekti. Bir süre yüzüne baktım ama o da cevap vermem için bana bakıyordu.

" Benim olmaya... "

Anında kaşları çatıldı. Biraz gerileyip yatakta doğrulduğunda bende onun gibi kalkmış ve sırtımı yatak başlığına dayamıştım.

" Toprak ben hiç bir zaman senin olmicam. Bana hiç bir zaman benim diyemezsin. "

Bu sefer dediklerine anlam veremeyen bendim. Ne yani hep mi uzak durucaktı benden?

" O ne demek şimdi ? "

" Bana istediğini diyebilirsin, karım diyebilirsin mesela veya sevgilim de, hayatım de vesaire ne dersen de ama bana benim deme olur mu? Çünkü ben kimsenin olmak istemiyorum. Senin karın olabilirim ve bu konuda sana karşı sesim çıkmaz ama hiç bir zaman bütün irademe karışamazsın, yani ben... "

Ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum. Benim dememle dememem arasında ki farkın onun için ne anlama geldiğini anlamaya çalıştım.

" Ne bileyim işte özgür bir kız olmak istiyorum. Kısıtlanmak istemiyorum. Benim diyip de verdiğim her karara müdahale etmeni istemiyorum. Ya da sadece sana ait olduğumu düşünüp de bana o şekilde davranmanı da istemiyorum. "

Demek istediğini yavaş yavaş anladığım da ellerini ellerimin arasına aldım. Ve söze başladım.

" Bu anlamda demek istemedim güzelim. Hiç bir zaman sana o şekilde davranmam zaten. Hiç bir zaman seni kısıtlayıp, şunu yapamazsın bunu yapamazsın demem. Ama şunu bil ki karım derim. "

Yüzündeki gerginlik küçük bir tebessüm hâli aldığında sözü kendisi aldı.

" Mesela karın olmam neyi değiştirir senin için? "

" Aslında pek bir şey değiştirmiyor. Sen sadece aldığın her kararı bana öncesinde danışsan ben zaten her zaman kararlarına saygı duyarım. Ve sana doğru yolu göstermek için tavsiye de bulunurum. Ama sen neden konuyu bu yöne çektin ? "

Suratı geri asıldığında yanıma yaklaştı ve ayaklarını yatak boyunca uzatarak kolumun altına girdi, ardından ise kafasını göğsüme yaslayıp ellerimizi kucağına bıraktı.

" Babam anneme hep sadece onun olabileceğini söyleyerek kıskanırdı, hatta ben çok küçükken bile içtiği zamanlar eve gelir anneme şiddet uygulardı. Hiç bir zaman çok ağır derecede olmazdı bu, ama yinede canımı yakardı. Seninle evlenmeden önce bu sorun ortadan çıkmıştı ama şimdi tekrar olmuş. Çok seviyor, benim diyor ama evden bile çıkarmayıp şiddet uyguluyor. Sende yapmazsın dimi? Benim diyip şiddet uygulamaya kalkmazsın ? "

Ne demem ne yapmam gerektiğini o an bilemedim. Babası ve annesi arasındaki ilişkiyi bilmiyordum ama ona hiç bir zaman 'sen benimsin ister sever ister döverim' muamelesi de yapmazdım. Buna hakkım yoktu bir kere, ne yaparsa yapsın ona şiddet uygulamazdım. Gerekirse karım olsun, buna dayanmazdım hiç bir zaman. Eğer bir kıza nasıl davranmam gerekiyorsa, karım olsun olmasın hiç bir fark olmadan o şekilde davranırdım.

" İpek, emin ol sana hiç bir zaman bunu yapmam. Karımsın istediğimi yaparım sana demem. Dersem bile emin ol o an sinirliyimdir, öfkeliyimdir, kendimde değilimdir... İşte o zaman yapıştır tokatı suratıma, kendime geleyim. Bağır çağır susma ama ! Altta kalma, bana karşı bile olsa ... "

Ellerini sıkı sıkıya tutup iyice sardım onu, ardından ise başına bir öpücük kondurdum.

" Sen çok güçlü bir kadın olucaksın. Bu yüzden hiç bir zaman kim olursa olsun susma güzelim. Hatta gerektiğinde bana sinirlenip kavga bile edebilirsin, güçsüz olduğunu düşünüp sadece ağlamakla yetinme. Ayrıca şu okuma işinde sınav işini ben halledicem. Bu sene hazırlan istersen. "

" Peki sence ne okumalıyım. Bir hedef olarak sen ne düşünürsün benim için. "

Fikrimi sorması ve konunun dağılmasıyla biraz daha rahatlayıp elimin birini saçına çıkardım. Yavaş yavaş okşamaya başladım ve fısıltılı ses tonumla konuştum.

" Bana kalırsa öğretmenlik bir kadın için en uygun meslek, senin içinde öyle olur. Ama senin hedefin daha yükseklerde ise saygıda duyarım bir tanem. "

" Bende öğretmen olmak istiyorum. "

" Biliyorum. "

Tam kulağına doğru eğilip fısıldadığımda artık kalp atışını neredeyse ben bile hissediyordum. Heyecanı hedefime ulaşmama yaklaştığımı gösterirken, bir anda bana doğru döndü ve konuyu değiştirdi. Gerçekten her seferinde şu noktadayken ya başkası ya da kendisi buna engel olmak zorunda mıydı ?

" Şimdi sen beni sinirlendirdiğinde ben senin suratına tokatı yapıştırabiliyor muyum ? "

" Hooop ! Yavaş , önce bi bağırıp çağır çok zorda kalırsan yapıştır. Yani burda susma deyince de direk vur demiyorum. "

" Sen sinirlendiğinde beni duvara yapıştırmıştın ama... "

Tek kaşını kaldırarak söylediği şeyle benim moralim yine yerle bir olurken o bu sefer fazla kafasına takmamıştı.

" O farklıydı ama... "

O an aklıma gelince yüzümün düşmesiyle o da düz ifadesini takınmıştı.

" Hiçte bile, aynı şey. Sırf sinirlendin diye yaptın bunu bana. "

Haklı olduğu için pek bir şey diyemedim ve yüzüne bakamayıp gözlerimi kapattım.

" Peki, sende vur o zaman şimdi. "

Bir süre sessizlik yerini korurken , gözlerimi açmayı düşündüm. Sanırım yapamayacaktı. Çünkü önceden de demiştim ama buna bir şey dememişti. Tam yapmayacağını düşünüp gözlerimi aralayacağımda anında yüksek sesle yediğim tokat ve yanağımda hisettim yanmayla hem şaşırmış hemde can acısı ve vuruşuyka kafam yana çevrilmişti.

" Hiiiim , özür dilerim Toprak çok sert oldu ya, bi an elimin hızını ayarlayamadım. "

Hemen gözümü açıp İpek'e döndüğüm de , alt dudağını dişlemiş gülmemek için kendini tuttuğunu belli ediyordu.

" Ulan! "

Yüksek sesim ve bir an ki sinirime bu sefer aldırış etmemiş ve ifadesini bozmamıştı.

" Ama sen dedin. Hem şey... Babama olan öfkem de aklıma gelince öyle sana patladım, hem hak ettiğini biliyorsun. "

Sinirle dudağımı yalayıp kafamı tavana kaldırarak sabır diledim.

" Madem öyle sende şimdi hak ettiğini alıcaksın. "

Ellerimin birini beline diğerini de yanağına koyarak dudaklarına yapıştım. Şuana kadar hiç öpmediğim bir şekilde öperken bir yandan da elim belini okşuyor diğer elimde yanağından boynuna kaymıştı.

Neye uğradığını anlayamazken geriye yatırmış ve üzerine eğilerek devam etmiştim. İlk defa bu kadar ileriye giderken belkide bugün tam zamanıydı diye düşündüm.

Dudağından ayrılıp, ama yinede burun burunayken son bir kez daha sordum. Bu sefer tam cevabı alıcaktım.

" Hazır mısın ? "

####

Çok kısa bir bölüm oldu ama çarşambaya kadar bekleyemedim.

Aslında daha uzun yazıp Çarşamba atarım diyordum ama ben sizden sabırsızım valla 🙈💓❤️💞

Yinede w yarı olarak düşünün diğerini de Çarşamba ya kadar atmaya çalışırım.

Sizleri seviyorum iyiki varsınız.

Bu arada ben İpek'in intikamını aldığını düşünüyorum. Artık Toprak kendini sevdirmek için ne yapsın yani?!

Seguir leyendo

También te gustarán

Çilek Kız Por Lara

Novela Juvenil

1.2M 82.1K 58
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
6M 196K 99
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
96.5K 5.2K 33
Size bir gün gelip on yedi yılınızın çöp olduğunu ve çektiğiniz acıların boşa olduğunu söylüyorlar. Ne yapardınız? Kendimce en mantıklı olanı yaptım...
150K 7.4K 19
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?