KIZIL MAFYA ✔️

By LAZKIZI137

208K 9.2K 3.3K

Karanlıktaysan, gölgen bile seni yalnız bırakır. Ω Kimileri sadece geceleri yaşar, kimileri sadece geceleri... More

Kızıl Mafya Tanışma
☆1. Bölüm☆
☆2. Bölüm☆
☆3. Bölüm☆
☆4. Bölüm☆
☆5. Bölüm☆
☆6. Bölüm☆
☆7. Bölüm☆
☆8. Bölüm☆
☆9. Bölüm☆
☆10. Bölüm☆
☆11. Bölüm☆
☆12. Bölüm☆
☆13. Bölüm☆
☆15. Bölüm☆
☆16. Bölüm☆
☆17. Bölüm☆
☆18. Bölüm☆
☆19. Bölüm☆
☆20. Bölüm☆
☆21. Bölüm☆
☆22. Bölüm☆
☆23. Bölüm Sezon Finali☆
☆24. Bölüm Yeni Sezon☆
☆25. Bölüm☆
☆26. Bölüm☆
☆27. Bölüm☆
☆28. Bölüm☆
☆29. Bölüm☆
☆30. Bölüm☆
☆31. Bölüm☆
☆32. Bölüm☆
☆33. Bölüm☆
☆34. Bölüm☆
☆35. Bölüm FİNAL☆
☆Özel Bölüm☆

☆14. Bölüm☆

4.8K 226 88
By LAZKIZI137


Asıl mağrifet buluttaydı
Ama herkes yağmura şiir yazdı.

~~~~
Arkadaşlar vote ve yorumlar çok az. Sizden istediğim vote atmanız ve yorum yapmanız size güveniyorum.
~~~~~~

1 Ay Sonra

Azra

Bu gün mezuniyet gecemiz varrr. Ve çok eğlenicezz. Ha durun size bu 1 ayı anlatayım. Bildiğiniz üzere Yamaç ile birbirimize açılmıştık. Beni ailemi, tehlikeyi anlattım ona. Düşünmeden kabullendi beni. İlk ablama anlattım anlayışla karşıladı sonrasında Yamaçı "biraz" araştırdı. Düzgün bize yakışır çocuk olduğuna kanaat getirince önce anneme sonra bizimkilere söyledim. Zaten Yamaçla iyi anlaşmışlardı. En zoru ise abime söylemek oldu. Hadi o güne gidelim.

~~~~

O gün

Odamdam tedirginlikle inerken abimin tepkisini deli gibi merak ediyordum. Şöyle bir sıkıntı var abime anlatıcam ve bugün evde ama asıl mesele babam da evde. Yapacak bişey yok kaderimizi kabullenmek lazım.

Salona girdiğimde ikiside gazete okuyorlardı. Ah nasılda benziyorlar birbirlerine.

-Canlarımmmmmm

Babam gazeteden kafasını kaldırıp bana bir bakış attı.

-Efendim prensesim.

Abim ise bana bakmadan gülerek

-Ne istiyon zilli.

Abime göz devirip babama öpcük attım.

-Şey direk söze giriyorum sizi bi-

Lafımı bölen zil oldu onlara 1 dakika işareti yapıp kapıya gittim. Açtığımda Yamaçtı.

-Naptın prenses

-Şimdi söylüyordum bende. Gel hadi.

Salona yaklaşırken yamaça döndüm

-Bekle burda birazdan çağıracam.

Salona geçip babamla abimin karşsına geçtim.

Babam tekrar bana dönüp,

-Kim gelmiş?

-Sizi tanıştırmak istediğim kişi. Ama sizden bir isteğim var tanıyın sakince dinleyin ondan sonra tepki verin.

Abim gazetesini katlayıp masanın üstünde koydu.

-Kim miş bu tanıştırmak istediğin kişi.

-Aynen kızım kim?

Derin bir nefes aldım.

-Yamaç gelebilirsin.

Yamaç kendinden emin adımlarla salona girerken benim gözlerim onlar arasında mekik dokuyordu.

Abimin kaşları yavaş yavaş çatılırken babam sakinliğini koruyordu.

Yamaç babamın yanına gidip elini öptü abimle de erkekçe tokalaştıktan sonra babam koltuğu gösterdi.

-Otur bakalım evlat tanıt bakalım kendini.

-Efendim ben Yamaç Karadağ. Kızınızla aynı sınıftayım. 1 ay oldu tanışalı ve ne tepki vereceğinizi bilmiyorum ama gelen herşeye razıyım , ben kızınızı seviyorum.

Vay yiğidim bu ne cesarettir. Pat diye söylenir mi ya.

Babam yavaşça ayağa kalktı. Abim ise yumrularını sıkıyordu. Şimdi düşümdüm de iyiki babam evde yoksa kan çıkardı.

-Gel evlat seninle erkek erkeğe konuşalım biz hadi Kıvanç.

Abim de yavaşça ayağa kaltı ve babamların peşinden gitti. Bende oflayarak koltuğa oturup beklemeye başladım. Bir süre sonra annem yanıma geldi.

-Naptınız kızım

-Anlattık dışarda konuşuyorlar şimdi. Anne ya çok korkuyorum.

-Ay niye kız.

-Abim çok sinirliydi.

-Baban var kızım birşey olmaz. Ben mutfağa gidiyorum. Yamaç'a söyle yemeğe kalsın.

Sonra mutfağa gitti. Kadındaki rahatlığa bak ya. Ben birazdan bahçede kan çıkma ihtimaline karşı diken üstündeyim anam ne diyor.

Aradan 20 dakika geçmişti ki babam abim ve Yamaç gülerek içeri girdi.

Babam hadi neyse de abime şaşırdım ben. Burdan çıkarken 3. Dünya savaşı çıkarabilecek potansiyel vardı be adamda.

-Baba?

-Efendim kızım?

Beklentiyle babama baktım.

-Anladım. Yamaç oğlumla konuştuk. Bizi böyle kabul edip seni herşeye rağmen sevmesi çok cesurca. Gözüme girdin Yamaç. Aferin evlat. Benden yana izin var.

Derin nefes alarak abime baktım. Sıranın kendisine geldiğini anlayınca benim gibi derin bir nefes aldı.

-Gelmesinden korktuğum gün bugün ha. Bak Yamaç kız kardeşimi paylaşmayı sevmem ama bu konuda sanrım biraz yumuşayabilirm. Gerçekten seviyorsun. Eğer senden kaynaklı bir can sıkıntısı bile olursa alırım seni ayağımın altına sonrasını biliyorsun.

Yamaç cesur bakışlarla kafa sallamıştı. Cesur sefgülüm benim. Sonrasında annemin ısrarları ile akşam yemeğe kalmıştı. Ablamda gelmişti o akşam tanışmışlardı. Artık Yamaç da herşeyi biliyordu. Ona da sonsuz güveniyordum.

~~~~~

O günü hatırladıkça anlamsız sırıtıyordum. Her şekilde hazır olunca aynada kendime baktım. Güzeldim sanki. El çantamı ve ayakkabılarımı elime alıp abimin odasına girdim. Elinde kravatı ile uğraşıyordu.

-Ah ben olmasam ne yapıcaksın acaba sevgili abicim.

-Çok konuşma kız gel de yardım et yakışıklı abine.

-Abii çek şunuu

-Neyi?

-Egonuu. Neyse verde takayım geç kalıcazz.

Abimin kravatını hallettikten sonra ayakkabılarımı ve çantamı tekrar elime aldım. Eğer bu topuklular ile merdivenden inmeye kalkarsam balo yerine hastaneye gitme olasılığı çok yüksekti. Annem ve babam aşağıda bizi bekliyordu.

-Korkmaz ailesi hadi çıkalım.

Sevinçle evden çıktık. Topuklularımı giydim abimin koluna girdim arabalara yerleştikten sonra balonun olacağı otele gitmeye başladık.

~~~~

DOĞA HANZADE

Son kez aynada kendime baktıktan sonra topuklularımı giyip evden çıktım. Meleğim bugün mezun oluyordu. Ve ona güzel bir sürprizim vardı.

Arabada giderken telefonum çalınca açtım.

-Alo abla nerdesin?

-Yoldayım güzelim geliyorum.

-İyi iyi geç kalma tören başlamak üzere.

-Geldim kuzum yaklaştım. Şimdi kapıya bak ve Kızıl Kraliçenin girişini gör.

Kıkırdayarak telefonu kapattı. Otele vardığımda arabadan inip anahtarı valeye verdim. Ve kapıdan içeri girip kutlama salonuna geldim. İçeri girerken herkesin gözü bendeydi. E doğal olarak Doğa Hanzadenin burda ne işi var.

Korkmazların yanına gittim. Yakında bende Korkmaz olucam. Ertan konteolsüzce harekete geçicek ve hayatının hatasını yapacak.

Gecenin ilerleyen saatlerinde çılgınca süren parti bitmişti. Herkes kendi halinde takılıyordu. Ve ben biliyordum ki Ertan çok yakınımızda hatta bizi izleyen adamları bile vardır. Bizimkilerden izin isteyip sahneye gittim. Herkes meraklı bakışlarla bana bakıyordu. Mikrofonu elime aldım.

-Herkese merhaba. Herkesin bildiği üzere ben Doğa Hanzade. Ama bilmediğiniz taraf ise ben Kızıl Kraliçe.

Bazılarının yüzünde korku bazılarının yüzünde şaşkınlık vardı. Şaşkınlık kısmına ailem de dahildi. Bende devam ettim.

-Bunca zaman beni gören olmadı. Görende yaşamadı zaten. Bazılarınız Kızıl Kraliçeyi duymuştur. Onun canını yakmazsan rahatsın. Damarına bastığın an hayatının hatasını yapmışsındır. O yüzden benden korkmanıza gerek yok. Bana karşı bir yanlışınız olmadıysa tabi. Şimdi gelelim asıl konuya. Yıllar önce gerçek ailesinden koparılan bir kızdım ben. Şimdi ise ailemi bulmanın sevinci ile karşınızdayım. Ve akıllardaki soru gerçek ailen kim. Hemen açıklıyorum. Herkes aileme merhaba desin. KORKMAZ AİLESİ!

Evet şaşırdığınızı biliyorum bizde şaşırmıştık. Ama saklamayı tercih ettik en azından bir süre. Şimdi ise herşey ortaya çıktı. Aranızda bizim ayrılmamıza sebep olan kişi dolaşıyor. Şimdi balo bitti diyelim. Ve hepimizi bir hafta sonra biricik kız kardeşim Azranın doğum gününe davetlisiniz. Şimdilik görüşmek üzere.

Sahneden inip bizimkilerin yanına gittim. Artık herkes beni tanıyordu. Gazetecilerin de burda olması işime gelmişti.

-Hazırlıklı olun canım ailem. Bu gece bitiyor.

Korkmazlar dışında herkes dışarı çıkarken biz sadece bir kişiye odaklamıştık.

Bize gözünü kırpmadan bakan Ertan. Sağ kolunu öldürüp önüne atınca anca bu kadar dayandı sanırım.

-Merhaba Korkmaz ailesi.

Bununla beraber bir kaç adam yanında belirdi. Bunlara mı güveniyordu bu mal. Belinden silahı çıkartıp bize doğrulttu. Sakince ona yaklaştım ve silah şu an tam kalbimin üstündeydi. Bu gece ne olursa olsun Ertan bu hikayeden silinecekti.

-Doğa ne yapıyorsun?!

-Sakin ol abicim. Hiçbirşey yapamaz.

-Yapamaz mıyım sence kızıl.

-Hayır.

-Nasıl bu kadar eminsin.

-Beni vurduğun an sende de üzerinde bulunan kırımızı işaretlerde yeni havalandırma delikleri açılır.

Üzerine anlık olarak bakarken birden elindeki silahı kavrayıp hızlı hareketlerle elinden aldım. Bununla beraber yanındaki adamlarda benim çatıdaki keskin nişancılarım taradından halledilmişti.

-Sen Ertan bu aileye bulaşarak hayatının hatasını yaptığını çok acı bir şekilde anlayacaksın. Ve ölmek için yalvaracaksın, ölüceksinde ama yavaşça.

Tam konuşacağı sırada sert bir yumrukla yere serdim. Bayılan Ertanı benim adamlar alıp kapıdan çıkarken aileme döndüm. Hepsinin elinde -kadınlar hariç- silahlar hazır durumdaydı.

-Ee silahları yerine koyun da sabırsızlıkla beklediğimiz aile sarılmasını yapalım.

Hepsinin gözleri dolu doluydu. Hızla yanlarına gittim ve zor oldu ama ailece sarıldık.

Zorlu bir yolculuk oldu yeri geldi acı çektik. Yeri geldi ölümden döndük ama yine de kader bizi bir araya getirdi. Mutluyduk hem de hiç olmadığımız kadar. Bundan sonra Doğa Korkmazdım. Hep beraber bize geçtik ve kendi aramızda kutlama yaptık.

Herkes içeride otururken ben yavaş adımlarla bahçeye çıktım ve çardağa oturup gökyüzüne baktım.

Anne, baba başardım. Onu yakaladım. Sizi benden alan adamı yakaladım ve şimdi sıra onda. Gerçek aileme kavuştum. Ama sizi hala çok özlüyorum. Ve çok seviyorum.

Omzuma örtülem şalla gelene baktım. Kıvanç yani abimdi. Yanıma oturup yüzümü avuçlarının içine aldı. Ne zaman düştüğünü bilmediğim gözyaşımı sildi.

-Neden ağlıyorsun güzelim.

Tekrar gökyüzüne baktım. Sonra abime döndüm.

-Onları özlüyorum.

Burukça baktı bana. Sanki onların yerini alamayacaklarını düşündü sanırım. Ama yanılıyordu.

-O gün...kaza yaptığım o gün hastanedeyken Azranın yanıma geldiğini hissettim. Konuştuklarını duydum. Sonra birden kendimi başka bir yerde buldum. Onlarla her zaman piknik yapmak için gittiğimiz sahildeydim. Bana bakıyorlardı. Yanlarına gittim. Sarıldım. Orda kalmak istedim. Hem de delicesine. Acılarım bitsin istedim. Ama annem geri dönmem gerektiğini söyledi. Onlar senin ne kadar güzel olduğunu görmeli dedi. Onları tekrar bırakma dedi. Haklıydı bunu size yapamazdım. Çok korktum hayatım boyunca bununla uğraştım ama sizin için çok korktum. Bir kaybı daha kaldıramazdım. Sonra anladım sizinle güçlüydüm ben. Sizinle tamamlamıştım. Üzgünüm sizden ayrı kaldığım her yıl, her ay, her gün için çok üzgünüm.

Ağlamam biraz daha şiddetlenmişti. Abim bana sıkıca sarıldı. Bıraksa gidecekmişim gibi. Sevdiğine sarılmak ne demekti unutmuştum. Ben gerçekten yerimi bulmuştum. Bende ona sarıldım sıkıca.

-Özür dilemene gerek yok güzelim. Asıl biz özür dileriz seni bunca zaman bulamadığımız için. Seni çok seviyoruz ve seveceğiz. Bunu unutma.

~~~~~~

İLAHİ ANLATIM

Doğa abisine, abisi de doğaya sıkıca sarıldı. Bir daha bırakmamak üzere. Onlar sarılırken bahçe kapısında onları izleyen aileden habersizlerdi. Herşeyi duymuşlardı hepsinin gözü yaşlıydı. Artık beraberlerdi. Yeliz hanım gökyüzüne bakarak gülümsedi.

-Kızıma iyi baktığınız için çok teşekkür ederim.

Fısıltıyla söylediği bu cümleyi kimse duymadı diye düşünürken sanki onlar onu duymuşcasına gökyüzünden iki adet yıldız kaydı.

Yeliz hanım tekrar gülümseyerek sarılan abi kardeşe baktı ve yanında gülerek onları seyreden Azra'ya sarıldı.

Mutlu aile tablosu sonunda tamamlanmıştı. Ama bu bir son değildi, bu daha başlangıçtı. Yeni hayatlarının bir başlangıcı.

~~~~~~~

...Yalnızlık,

Müziğin bile seni dinlemesidir...

-Özdemır Asaf

Continue Reading

You'll Also Like

3.1K 193 35
"Gel gel korkma." "Yazgı yumuşak davran baksana şuna çok tatlı bir okuyucu o." "Buraya girerken benim gerçek yüzümü bilerek girmeli değil mi?" "Öküz...
478K 26K 34
Gerçek aile kitabıdır. Bitter aşığı kızın hikayesi... #yeni 1 #yeniaile 1 #hata 1 #zengin 1 #karışma 1 #hayat 1
240K 9.6K 43
Çokda klasik olmayan bir abi kitabı, Şans vermenizi öneririm. Alya ve karışan hayatı. İlk bölümlere bakarak kitabımı yargılamayın. Kitap kapağı @alon...
173K 6.6K 49
Küçük yaşta ailesini kaybeden Naz'a yıllarca abileri bakmıştı.Dolayısıyla abileri Naz'ın üstüne çok düşüyordu.Onun yanında kendilerinden ve kuzenleri...