Telekinezi

By nilsuilgin

3.8M 196K 53.4K

UYARI: Hikayeyi okurken sakın henüz okumadığınız bölümlere bakmayın. Gizem/Gerilim olduğu için spoiler yiyebi... More

-1-
-2-
-3-
-4-
Tamam mı, Devam mı?
-6-
-7-
DUYURU
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31- Yılbaşı Özel
-32-
-33-
-34-
-35-
-36-
-37-
-38-
-39-
-40-
-41-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-
-48-
-49-
-50-
-51-
-52-
-53-
-54-
-55-
ÖNEMLİ NOT^^
-56-
-57-
-58-
-59-
-FİNAL-
Yazardan Müjdeler!
Yeni Bir Dönem
Siz Birer Mevsimsiniz

-5-

113K 4.9K 1.2K
By nilsuilgin

Bu bölümü yazarken zorlandım, defalarca silip silip tekrardan yazdım. Ama bölümü 10-12 gün önceden tamamen bitirmeyi başardım! :D

İyi Okumalar^^

-İki Hafta Sonra-

Gözlerimi araladığımda karşımda duran birini farkediyorum. Kirpiklerimi kırpıştırarak baktığımda bir kadın olduğunu görüyorum. Beyaz bir odadayım, kadının üzerinde beyaz bir elbise var ve arkasından bembeyaz bir ışık yükseliyor.

Her şey beyaz.

Kadın bana gülümsüyor. Bir şeyler söylüyor belki de, onu anlayamıyorum. Bana doğru geliyor. Tam önümde durup beklemeye başlıyor. Konuştuğunda sesi sanki anons yapılıyormuşçasına yankılanıyor.

"Sen yapmadın," diyor. Sonra tekrardan, tekrardan söylüyor.

"Buraya ait değilsin." Duymuyormuşum gibi tekrarlıyor.

"Değilsin."

Peki nereye aidim? Yarı Amerikan vatandaşı olduğum için... Belki de Türkiye'de olmamalıydım. Başından beri.

Beyaz ışık gözümü kamaştırmaya devam ettikçe gözlerimi kısıyorum. Rüyada mıyım?

"Ne Elis ne de diğer insanlar... Başlarına gelenler..."

"Başlarına gelenler..." defalarca yankı yapıyor. Üşüdüğümü hissediyorum.

"Hiçbiri senin suçun değil," diyor."Sen yapmadın."

'Kim yaptı öyleyse' demek istiyorum ama hipnotize olmuş gibiyim. Konuşamıyorum.

Uyanmak istiyorum.

Sonra kadın zarifçe gülüyor tekrardan. O anda hatırlıyorum. Okulun ilk günü beni izleyen kadın karşımda duruyor. Elis'e olanları gören kadın.

Dudaklarımı hafifçe aralamakla yetiniyorum. Oyun başlıyor, diye düşünüyorum.

Ve uyanıyorum.

~~~

"Yani bir rüya mı gördün?" Eray hayretle beni izliyordu. Defalarca anlatmama rağmen yeni idrak etmesi sabrımı zorlarken ofladım.

"Evet Eray. Aynı kadındı diyorum."

Eray düşünceyle bana bakmaya başladı."Ne oldu?" diye sordum. Bu çocuk birkaç gündür durgun görünüyordu.

"Bak Maya. Sana söylemem gerekenler var," dedi tereddütle. Yapma. Lütfen bana inanmadığını söyleme.

"Biliyorum yeteneklisin Maya. Hatta fazla yetenekli. Belki de dünyaca ün kazanacak kadar hatta. Ama senin yeteneğin karanlık bir yetenek. Sana psişik güçlerim olduğunu söylemiştim. Seni anlayabildiğimi. Sonra bir bakıma hep birbirimizle konuşmaya başladık. Seni tanıdım ve yeteneğinin farklı boyutlara taşınmaya başladığını farkettim."

Kaşlarımı çattım. Tehlikede olduğumu mu söylemek istiyordu?

"Ne demek istiyorsun?"

Dudaklarını ıslatıp devam etti.

"Sen...parıl parıl bir kızsın. Ama yeteneğin korkunç boyutta ve yanındaki herkesi etkileyebilir. Üzgünüm. Sende olan şey psişik güçlerden daha öte. Ve ben başım belaya girsin istemiyorum. Bu daha önce karşılaşmadığım türden bir olay."

Yutkundum. "Beni patlamaya hazır bir bomba olarak görüyorsun. Yardım edemeyeceğini bildiğin için yanımdan uzaklaşıyorsun. Ben kendi kendime yok oluyorum Eray. Gücümü kontrol bile edemiyorum ki. Bu güç bana zarar verecek, haklısın. Ama.."

Gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Eray benim tek umudumdu. Ve şimdi bana yardım edemeyeceğini, kendisinin zarar görmemesini için benden uzak duracağını söylemeye çalışıyordu. Bu bencillik falan değildi.

Birkaç haftadır tanıdığı biri için neden hayatını riske atsın ki?

Eray tam konuşacakken susturdum."Haklısın." Kalkıp gidecekken bileğimi kavradı ve oturmamı sağladı. Parmağıyla gözyaşlarımı siliyordu. "Maya üzgünüm ama yapamam. Hem, hem yardım etsem ne değişecek? Elimden ne gelecek?"

Evet. Doğru. Elinden ne gelebilirdi ki?

Ve okul çıkışına kadar kendime aynı soruyu sormaya devam ettim.

Çantamı iyice kavrayıp ilerledim. İlk kez bu konuda bana yardım edeceğini düşündüğüm kişi de gitmişti. Haklı olarak. Yani evet, cidden haklıydı. Ona kin besleyemezdim çünkü yerinde olsam ben de öyle yapardım.

Sen Eray'dan uzaklaşır mıydın?

Bu da ne demek? Elbette uzaklaşırdım. O benim birkaç haftalık arkadaşımdı o kadar. Bana yardım edeceğini sandım ama etmedi işte. Dert etmeye gerek yoktu.

Bu güç beni öldürecekse, hemen şu anda öldürebilirdi.

"Maya ne oluyor?" diye sordu annem belki de bininci kez.

"Hiçbir şey," demekle yetindim.

Ne biliyorsun ki.

Elime kağıt kalem alıp karalamaya başladım. Aklıma gelen her kavramı yazdım.

Telekinezi.

Beyaz.

Dejavu.

Halüsinasyon.-rüya, ya da her neyse.

İhanet, intikam, güç, yetenek... Aklıma gelen her kelimeyi yazdım.

Sıkı bir araştırma beni bekliyordu. İnternetten her birinin anlamını tarayarak beynimdeki süzgeçten geçirdim.

İhanete meyilli insan??

Günde birden fazla gerçekleşebilen dejavu?

' Psişik yeteneklerin gelişimi güç verir; güç beraberinde sorumluluk getirir.'

Bu kavramlar üzerinde kafa patlatırken dalıp gitmiştim. Eray'dan gelen yirmi ikinci cevapsız aramayı gördüğümde ekrana ifadesizce bakıp telefonu masaya koydum. Zihnimle.

Saat geç olmuştu. Yatağa girdim ve uyumaya çalıştım. Uykuya dalabilmiştim, ta ki kapı can alıcı bir şekilde çalmaya başlayana kadar.

Gecenin bu saatinde kimsin yahu?

'Kim o?' bile demeye gerek duymadan kapıyı açmıştım. Kapıyı açmamla Eray'ın kanlar içindeki bedeninin üstüme yığılması bir olmuştu tabi.

Şaşkınlıkla feryat edip onu içeri aldım. Koltuğa onu deyim yerindeyse atarak kapıyı kapattım.

"Ne oldu sana?!"

Eray nefes nefese dudaklarını araladı."Maya."

"Efendim?" dedim. Rüyada gibiydim ve biraz sonra uyanırsam şaşırmayacaktım. Dolaptan batikon çıkarıp (batikondu değil mi jjsjx) Eray'ın yüzündeki yaralarından sadece birini temizlemeye giriştim. O kadar çok vardı ki neresinden başlayacağımı bilememiştim.

Tekrar, "Maya," dedi.

"Efendim Eray?"

"Bir şey gördüm."

"Ne gördün?" diye sordum sabırla. "Allah aşkına, bunu sana kim yaptı?" Alnındaki yarasını temizlerken biraz fazla bastırdığımda acıyla inledi. Ona sus işareti yaptım. "Annem uyuyor."

On beş dakikalık bir uğraştan sonra konuşabilmişti. "Maya rüya-rüyamda birisi beni dövüyordu, ateşler içinde bir...yerdeydim ve dayak yiyordum. Sonra- sonra uyandım ve gerçekten dayak yediğimi gördüm. Maya...."

Bu neydi şimdi?

"Bu ilk kez olmuyor," diye devam etti. "Ama hiç böyle olmamıştı. Korkuyorum. Ölen amcamla iletişime bile geçtim rüyamda ama rüyamda olan şeyin gerçekten olduğunu görmek..."

O da benim gibiydi işte. İnkar edemezdi. İkimiz de farklıydık. Kana bulanmış pamuğu çöpe atıp geri geldiğimde dudaklarının arasından fısıldadı.

"Sanırım, bu işte beraberiz."

Telefondan yazıyorum ve yazım yanlışlarım varsa affedin lütfen.

Not: Eray ve Maya gibi iki mübarek insanın bir araya gelmesi tesadüf olmayabilir :D

Continue Reading

You'll Also Like

42.4K 1.4K 14
Cinler ve insanların birbirinden nefret ettiği bu dünyada yasak bir aşkın doğuşuna hazır mısınız? Birbirlerine yasaktılar onlar. Biri ateş biri topra...
19.1M 463K 44
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan ev...
96.1K 10.6K 27
Çocuk, nadir müşterisi olan,doughnut dükkanında çalışan bir elemandı. Kızın ise doughnut manyağı bir kardeşi vardı.
1.3M 12.2K 198
Francisco ve Vini 'den sıkıldıysanız ve hiç kullanılmamış erkek karakterler arıyorsanız tam yerindesiniz! Burada isteğinize göre karakterler bulacağ...