-10-

69.8K 4K 778
                                    

Bu bölümü dikkatlice okumalısınız baylar bayanlar! Bir şeylerin cevaplanma zamanı geldi diye düşünüyorum. Asıl macera şimdi başlıyor.

İyi Okumalar^^

"Ya senin kaderin, en başından planlandıysa?"

Bir insan düşünün. Hayatı boyunca karşılaştığı hiç kimsenin hayatına tesadüf olarak girmediği, tesadüflere yer vermeyen, tuhaf yaşamı olan bir insan. Ona bir etiket yapıştırılmıştır doğduğunda; Hayatı başkaları tarafından kontrol ediecektir ve o bundan bihaber yaşayacak, ölecektir. Ait olduğu yerde yaşamak yerine başka diyarlarda büyüyecektir, ona ait olan hiçbir şey aslında ona ait değildir.

Kendimi tıpkı böyle hissediyordum.

New Jersey'de değil de İstanbul'da yaşamam, kayıt yaptırdığım okul, çevremdeki insanlar...hiçbiri doğru değildi. Belki ben bile başlı başına yanlış hayatı yaşıyordum.

Dolunay'ı annesi bu yüzden kullanmıştı belki de. Kadın önce bir şekilde Eray ile beni yan yana getirmiş, sonra Dolunay'ı sokmuştu hayatımıza. Kadın yetenekliydi, biz de yetenekliydik. Bir arada olmamıza her şey denebilirdi ama tesadüf denemezdi.

O anda kararımı verdim.

Kendi yaşadığım hayatın piyonu olmayacaktım. Kendi doğrularımın yanlışı olmayacaktım. Bu hikayede yanlış olan şey karakterdi, ve ben doğru karakteri bulmak için hikayeyi değiştirecektim.

İlk işim eve gitmek oldu.

Annemin karşısında ona deli gibi bağırıyor, bağırıyordum.

"Ben farklıyım! Kızın neredeyse 17'sine geldi ve bunu farkedemedin daha! Boğuluyorum anne. Ya gittikçe şizofrene dönüşüyorum ya da bilmediğim, anlayamadığım şeyler oluyor. Bana ne yaptınız, söylesene. Bana ne yaptınız?!"

Hıçkırıklarım gittikçe başımı ağrıtıyordu, elimle duvara defalarca vurduğum için sızlıyordu şu an.

Annem kollarımı iki yanıma indirdiğinde direnmedim. Omuzlarım sarsılıyordu. Hala ağlıyordum.

"Beni iyi dinle kızım," dedi. Yüzümü avuçları arasına aldı ve yere çöktü. "Biz hiçbir zaman normal bir hayata sahip olmadık. Sen bebekken ve biz Amerika'dayken orada kalmayı planlıyorduk. Ta ki seni keşfedene kadar. Daha bebektin, Maya. Yeteneğini keşfettiler. Tüm Amerika öğrendi. Gazete manşetlerinde, billboard'larda, her yerdeydin sen. Medya seni konuşuyordu. Doğuştan yetenekli olduğunu söylüyorlardı. Yüzlerce uzmanla konuştum. Beni yönlendirmediler."

O konuşurken ben gittikçe beynimden vurulmuşa dönüyordum.

" İstanbul'a geldiğimizde rahatladık. Seni tanıyan yoktu burada. Ama ben ileride yeteneğini iyice belli ettiğinde tanıyacaklarını anladım. Ve senin gibi yetenekli olan birini aramaya başladım. Sonunda Amerika'dan Türkiye'ye taşınan arkadaşım, Lale Arslan ile karşılaştım. Dolunay'ın annesi. O benim için araştırdı ve senin yaşında, senin gibi yetenekli olan bir oğlan çocuğu buldu."

"Eray," diye fısıldadım.

"Lale de yetenekliydi. Sadece sen değildin. Sonra seni korumaya çalıştı. Aynı anda Eray'ı da kolluyordu. En sonunda ikinizi bir araya getirmeyi başardık."

Dudaklarım titriyordu. "Peki şimdi ne olacak?" diye sordum.

"Eray'ın annesi Esen ile tanıştım. Her şeyi biliyor. Şimdi yeteneğinizden yararlanmak isteyenler olacak. Belki de sizi kullanmak için yerinizi arayan kişiler bile olabilir. Yeteneğiniz sayesinde insanlar için iyi primler yapabilirsiniz. Eray ile senin tehlikede olduğunuzu sezdiğimiz an sizi götüreceğiz."

TelekineziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin