-31- Yılbaşı Özel

55.8K 2.8K 2.3K
                                    

Her dizinin, programin yilbasi ozel bolumu oluyor. Benim hikayemin neyi eksik? :D:Dd

Her paragrafta uzun yorumlar istiyoruum :D

Ama bir sürü yorum yapın, olur mu?

İyi Okumalar^^

Sabahtan beri hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. 'Sevdiğim çocuk bana kanka deyince' diye şarkı bestelemişti Serenay. Şimdi ikimiz de benim yatağımda oturuyorduk, Serenay beni teselli ediyordu.

"Ağlama artık be Maya. Yapmış bir öküzlük..."

"A-ama elimi tut..mayacaktı o zaman."

Elini omzuma koydu. "Ağlama ya."

"Sen..annenlerde ne yaptın?" diye sordum gözyaşlarımı silerek.

"Neyse ki şoku hemen atlattılar. Yanlarına taşınmamı istediler ama ben teyzemde rahatım. Taşınmak istemiyorum." dedi ukalaca. Elindeki donutu ısırdı.

Birden bir şeyi hatırlar gibi ayağa fırladı ve kolumdan çekiştirdi. "Gel benimle."

Ne olduğunu anlayamadan kendimi evin dışında bulmuştum. "Ne oluyor ya?" diye sordum.

"Söyleyemem. Biraz bekleyelim burada." diye karşılık verdi. Öylece dışarıda beklemeye başladık.

Bir süre sonra Eray'ın arabasının görünmesiyle hışımla önce Serenay'a, sonra eve baktım. Eve yönelmek istesem de Serenay engellemişti. "Dur bir dakika. Çocuk seninle konuşmak istiyor."

Kolumu silkinerek kurtardım ve koşarak eve girdim. Kulaklarım uğulduyordu. Odama giderek kapımı sertçe kapattım. Yatağıma oturarak ellerimi yanağıma koydum. O Eray buraya gelmeyecekti.

Kapım birdenbire açıldı, Eray içeri daldı ve kapı ardından kilitlendi. Serenay bizi odama kilitlemişti. İçimden lanetler yağdırarak Eray'a arkamı döndüm.

"Selam Maya." dedi. Eğer kanka deseydi, beynini yaracaktım.

"Sana neden benim sana kanka dememi istemediğini sormayacağım. Bu beni daha da salak yapar." dedi.

Ha şunu bileydin. "Dün gece sen bana kanka deyince arabana binmek istemeyip eve kendim gittim ama tamamen günün yorgunluğu yüzün-"

"Hayır, yorgunluk yüzünden falan değildi. Eğer yorgun olduğun için kendin gitmek isteseydin güzelim arabayla eve gitmek yerine on kilometre yürümeyi tercih etmezdin."

Konuşurken dili sürçmüyordu. İyi bir aksiyonu vardı. Pardon, diksiyon.

"Seninle konuşmak istedim," diyerek yanıma oturdu. Dibime girerek-sokularak özür dilemeye başladı. "Ya bak cidden ben herkese kanka demeye alışmışım. Hem bir şey diyeyim mi, ben senin ikinci yeteneğini buldum."

"Neymiş benim ikinci yeteneğim?" diye sordum.

"Aşık olduğunda çok güzel görünüyorsun."

Kalbim yüksek ritimlerle atmaya başlarken bunu duymaması için dua ediyordum. Başımı öne eğdim. Bana kanka dediği için ağlayıp da şimdi onu sevdiğimi inkar etmek saçma olurdu.

Elinin tersiyle saçlarıma dokunmaya başladı. İkimiz de sessizdik. Soluk alışverişleri boynumu ısıtıyordu. Bu normalde beni gıdıklandırırdı ancak o an bedenim tamamen uyuşmuştu.

"Serenay bana ne dedi biliyor musun?" diye kısık sesle seslendi birden. Erkeksi, güzel bir ses tonuna sahipti. Ona sorarcasına baktığımda devam etti.

"Dolunay gibi bir insanla sevgili olup da seninle sevgili olmayışımı saçma buluyormuş." dediğinde hafifçe gülümsedim.

"Ben de ona hak verdim," dedi. Gözlerimi büyütmemek için kendimi zor tutuyordum. Heyecandan ona bakamıyordum bile.

TelekineziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin