Gözümde yaş varken bana yağmuru anlatma
~~~~~~
Arkadaşlar vote ve yorumlar çok az. Sizden istediğim vote atmanız ve yorum yapmanız size güveniyorum.
~~~~~~
Azra
Uyanmıyordu işte açmıyordu o gözünü ve eğer akşama kadar da uyanmaz ise komaya girecek.
Ben bir ablam olduğunu 12 yaşımda annem tarafından öğrenmiştim. Onu bulmayı o kadar çok istiyordum ki. Abim mafya işleri ile uğraşıyordu yani bu da bulamayacağı şey yok anlamına geliyordu. Ama lanet olsun ki bunca zaman bulamamıştık. Hepsi o Ertan mıdır nedir o namussuz yüzünden oldu.
Ve şimdi ablam karşımda ama tekrardan kaybetmek üzereyiz. Ziyaret saatinden dolayı bizimkiler sırayla içeri girdi biraz kalıp çıktılar. Abimde girip çıktıktan sonra alnımdan öpüp gitti. Böyleydi işte gelir durumu sorgular giderdi. Ertanı bulana kadar da duramazdı bilirim onu söz konusu biz olunca tanınmaz bir hale dönerdi ama şimdiye kadar bize bu yanını asla yansıtmadı.
Kafamı iki yana sallayıp içeri girdim. Gözümü ondan ayrımadan yanına gidip elini tuttum. Sıcak değillerdi ama soğukta değildi bu da birşey değil mi?
Derin bir nefes aldım.
-Ablacım, ben geldim. Uyanmanı sabırsızlıkla bekleyen küçük kardeşin. Uyan be abla birbirimizi yeni bulmuşken tekrardan ayrılamayız, bunu hiçbirimiz kaldıramayız. Bak abimiz çok kötü. Kazadan beri neredeyse hiç konuşmaz oldu. Senin şu arkadaşınla heryerde Ertanı arıyorlar. Neydi adııı heh Oğuz abi. O da çok üzgün belliki derğer veriyo sana. Uyanamzsan ailemiz tekrar boşluğa düşer, düşeriz. Bunu bize yapmazsın değil mi? Hem bak seninle yapmamız gereken şeyler var.
Sabahlara kadar dedikodu yapmadık,
Çikolataların anasını ağlatmadık,
Bizi gıcık eden yellozların potiş saçlarına yapışmadık,
Çılgınlar gibi alışveriş yapıp yorgunluktan ölmedik.
Abim kıyafetlerime karışacak sende beni koruyacaksın.
Sanırım en eğlenceli olanı da o olacak gibime geliyor. Ve bunların daha nicesi. Bunları sensiz yapamam. Yani anlayacağın uyanman lazım.
Uyanmaya ne dersin?
~~~~~~
Doğa
Bir sürü tanıdık olmayan konuşmalar vardı karma karışıktı. Ama arada tanıdıklarım vardı. Mesela Yeliz hanım, Levent bey, Kıvanç ve şimdi de Azra sanırım. Dinelemeye başladım zaten şu anda tek yapabildiğim şey bu.
-Ablacım, ben geldim. Uyanmanı sabırsızlıkla bekleyen küçük kardeşin. Uyan be abla birbirimizi yeni bulmuşken tekrardan ayrılamayız, bunu hiçbirimiz kaldıramayız. Bak abimiz çok kötü. Kazadan beri neredeyse hiç konuşmaz oldu. Senin şu arkadaşınla heryerde Ertanı arıyorlar. Neydi adııı heh Oğuz abi. O da çok üzgün belliki derğer veriyo sana. Uyanamzsan ailemiz sen uyanmazsan tekrar boşluğa düşeriz. Bunu bize yapmazsın değil mi? Hem bak seninle yapmamız gereken şeyler var.
Sabahlara kadar dedikodu yapmadık,
Çikolataların anasını ağlatmadık,
Bizi gıcık eden yellozların potiş saçlarına yapışmadık,
Çılgınlar gibi alışveriş yapıp yorgunluktan ölmedik.
Abim kıyafetlerime karışacak sende beni koruyacaksın.
Sanırım en eğlenceli olanı da o olacak gibime geliyor. Ve bunların daha nicesi. Bunları sensiz yapamam. Yani anlayacağın uyanman lazım.
Uyanmaya ne dersin?
Haklıydı. Hepimiz yeteri kadar acı çekmiştik. Ve bu acı artık bitmeliydi. Onları bulmuşken kaybedemem hep daha Ertandan alınacak bir intikamım var. Şimdi gerçek aileme de sahibim onların yardımı ile hem beni büyüten ailemi öldürmesinin hemde gerçek ailem ile bizi ayırmasının intikamını alabilirdim. Evet artık uyanma zamanı.
Ama bir dakika bana doğru yaklaşan beyaz bir ışık var. Lan bu ışık ölenlerin gördüğü türden beyaz ışık mı. Beyaz ışığın içinden geçtikten sonra kendimi bir sahik kenarında buldum. Ama bu sahil annem ve babamla her pazar piknik yapmak için geldiğimiz sahildi. Tek fark artık o rahatsız edici insan kalabalığı yoktu. Sadece annem ve babam vardı. Koşarak yanlarına gittim ve sarıldım ayrıldıktan sonra annem gülümseyerek bana bakıyordu.
-Anne, baba sizi çok özledimmm.
-Bizde seni çok özledik kızım.
Beraber yerdeki örtüye oturduk. Babam saçımı okşuyordu.
-Az kaldı baba o adamı bulmama az kaldı.
-Biliyorum kızım ve seninle gurur duyuyorum. Kendini bırakmadın ve çok güzel meslek edindin.
Gülümseyerek onlara baktım onları gerçekten çok özlemiştim. Birden yer sarsılmaya başladı. Annem bana dönüp gülümsedi.
-Kızım artık geri dönmem gerekiyor.
Gözümden çoktan yaşlar akmaya başlamıştı. İstemiyorum işte onları tekrar bırakmak istemiyorum.
-Hayır hayır ben burada kalmak istiyorum.
Babam söze girdi
-Kızım biliyorum bizi çok özledin bizde seni çok özledik ama herşeyin bir zamanı var. Geri dönmen gerekiyor.
Ardından annem ellerimi tutarak.
-Bak kızım onlar sana kavuşamadan tekrar kaybedecekler. Bunu onlara yapma. Senin ne kadar güzel olduğunu görmeliler.
Gözlerim dolu dolu gülümseyerek onlara baktım. Ben onları çok seviyordum. Ama haklılardı beni bekleyenlere bunu yapamazdım.
Arkama döndüm o değişik beyaz ışık yine oradaydı. Tekrar annem ile babama döndüm sıkıca sarıldım onlara özlemimi çıkarırcasına.
-Terkar görüşmek üzere.
Sonra arkamı döndüm ve beyaz ışığa ilerleyip beni esir almasına izin verdim.
"Gidemezsin!"
Bu Azranın sesiydi. Merak etme tatlım geliyorum.
İşte herşey şimdi başlıyor.
~~~~~~
Azra
Ben odadan çıkarken monitörden gelen sesle olduğum yerde kalakaldım. Yavaşça arkamı döndüm kalp atışını gösteren çizgi dümdüzdü. Gözlerim yaşlardan dolayı bulanıklaşmış ve yanaklarımı ıslatıyordu.
Ne olduğunu anlayamadan hemşireler beni dışarı çıkardı zaman kaybetmeden abimi aradım. İkinci çalışta açtı.
-Efendim abicim sorun mu var?
-A-abi gidiyor.
-N-ne tamam hemen geliyorum.
Telefon kapandıktan sonra olduğum yere çöktüm Halil abinin sevgilisi Elif abla hızla gelip bana sarıldı. Bu süre boyunca heo yanımdaydı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Diğerlerine bakınca benden bir farkları yoktu. Gidiyordu işte yine bırakıyordu bizi. Uzaktan koşarak bize doğru gelen abime ve kuzenlere baktım. Oğuz abide gelmişti. Ayağa kalkıp hızla camın önüne gittim.
-Gidemezsin
Sesim fısıltıdan farksızdı. Ablama daha dikkatli baktığımda gözünden yaş akıyordu. Doktorlar elektro şok veriyorlardı. Canı yanıyor mudur ki? Kısa bir süre sonra doktorlar artık uğraşmayı kestiğinde sanki zaman durmuştu.
Etrafta haykırışlar vardı duymuyordum onları sadece ablama odaklamıştım.
-Gidemezsin!
Bu sefer haykırarak söylemiştim ve o anda sanki ablam beni duymuşcasına derin bir nefes aldı ve monitörler tekrar çalışmaya başladı.
Gitmedi...
Gitmedi...
Bizi bırakmadı...
Hızla abime sarıldım.
-Gi-gitmedi abi bizi bırakmadı
Abimde bana sıkıca sarıldı
-Gitmedi güzelim gitmedi.
Doktor kontrolleri yaptıktan sonra odadan çıktı ve yanımıza geldi.
-Çok geçmiş olsun, hastamız hayati tehlikeyi atlattı. Az öncede bir mucize yaşandı. Bu tip geri dönüşlere nadir rastlıyoruz. Küçük hanım ablanı kurtardın. Şimdi normal odaya alıyoruz.
Sesimi duymuştu o zaman.
Ablam, herşey geçti artık sadece gözünü açman gerekiyor. Aç ki gözünü intikamımızı alalım.
~~~~~~
İntikam almayı sevmem ama ödeşmek Adettendir...