Benimle Evlenir Miyim?

By animecikertenkele

128K 10.2K 12.5K

Yasaklı bir bölgedeki bir bank maddi sıkıntılar yaşayan, son işini de batırmış olan Laçin'i ve kötü bir haber... More

0.0 "Tedavi..."
0.1 "Bebek..."
0.2 "Kabulleniş..."
0.3 "Teklif..."
0.4 "Mutlu Eden Şey..."
0.5 "Balık..."
0.6 "Aptal..."
0.7 "Arzulamak..."
0.8 "Kıskançlık..."
0.9 "Ben çok üzgünüm..."
1.1 "İtalya..."
1.2 "Ellerim.. "
1.3 "Dönüş..."
1.4 "Ayrılık..."
1.5 "His..."
1.6 "Mutlu... Ama son değil."
1.7 "Kontrol..."
1.8 "Haber..."
1.9 "Yüzük..."
2.0 "Anne..."
2.1 "Açıklama..."
2.2 "Erkek...
2.3 "Gurur..."
2.4 "Sona Yakın..."
Yeni
Final | part.1
Final | part.2
Özel Bölüm 1

1.0 "Seni seviyorum.."

4K 351 375
By animecikertenkele

Medya ben yerim kendimi 💞💞💞💞💞

Nasılsınız cuguladalarım

Merak ettim erkek okurumuz var mı?

Sınır : 50 oy 250 yorum

Kafamda kurguyu iyice ölçüp tarttım. Eğer final bölümü 20 olmazsa bile max. 30 olacak. Romantizm kitabı olunca 50'ye falan gelince sıkılıyorum.

İthaf lehmacunlaryasesen

BÖLÜM KİTABI: SADECE ŞEYMA NXKFKDJDJCJC

BÖLÜM FİLMİ: A SIMPLE FAVOR

BÖLÜM ŞARKISI: BISHOP BRİGGS- RIVER

     iyi okumalar 💞

Kitapta şöyle olsa daha iyi olurdu ya da en çok böyle olmasını seviyorum dediğiniz şeyleri yazar mısınız?

Bir de rica etsem hesabımı takip eder misiniz ❤❤❤

**

Kimya Seçiler yaklaşık üç dakika yedi saniyedir Laçin'i bekliyordu. Muhtemelen gelince onu boğacaktı. Buraya gelmeden üç saat on altı saniye önce onu aramıştı ama genç adam gittiği her yere geç kalmakta fazla ısrarcıydı. Kimya son bir kez kol saatine bakıp sakinleşmek için içinden milli marşı söylerken kaldırımın kenarında duyduğu sesle yanına baktı.

"Selam Kimya Saygıner! Bugün yine çok güzel ve çok asabi görünüyorsunuz. Bunu neye borçluyuz, tabii ki de bana. Neden, çünkü Laçin stres topu önüne gelen sallıyor." Laçin kendi kendine hızlı bir şekilde konuşurken Kimya ona bakıp gözlerini devirdi ve saçlarını savurdu. Gözlüğünü yakasına taktı ve onu arkada bırakıp içeriye girdi.

"Benim adım Kimya Seçiler!" dediğinde Laçin alayla ona baktı. Üç gün sonra evleniyorlardı ama genç kadın hâlâ soyadının değişeceği fikrine alışamamıştı.

Eda, Kimya'yı görünce ayağa kalkmış ve yanına gidip sıkıca sarılmıştı. Kimya da karşılık verdi ve onlar ayrılınca Laçin elini uzattı. Eda büyük bir gülümseme ile elini sıkınca heyecanlı bir şekilde konuşmaya devam etti.

"İnanamıyorum resmen inanmıyorum! Kimya evleniyor." dedi ve hızla Kimya'nın elini tuttu. "Senin istediğin şekilde üç tane gelinlik modeli çıkardım, Laçin'in takımı da yukarıda." dediğinde Laçin'in kaşları merakla kalktı.

"Ha, Kimya kendi gelinliğini seçiyor ama ben kendi damatlığımı seçemiyor muyum?" dediğinde Kimya Seçiler kaşlarınu çattı ve Laçin'e baktı.

"Zaten tüm damatlıklar aynı değil mi?" dediğinde Laçin derin bir nefes verdi ve başıyla onaylayıp Eda'yı takip etmeye başladı. Yukarı çıktıklarında Eda ilk önce birinci gelinliği gösterdi. Laçin'in gözlüğü yanında olmadığı için çok net göremiyordu ama Kimya başını olumsuz bir şekilde salladı. Fazlasıyla işlemesi olan ve kabarık bir gelinlikti ve üst kısmı straplezdi.

"Bu çok kabarık ve basit." dediğinde Laçin ise oturmuş baygın bakışkarla Kimya'yı izliyordu. Eda ikinci gelinliği gösterdi ve Kimya onaylayarak incelemeye başladı. Kır düğünü olacaktı ve oldukça az kişiyi çağırmaya gayret etmişlerdi.

"Kilo alıyorum, bana olur değil mi? Önceki provada biraz boşluk vardı. Balık olduğu için bana yakışır bence." dediğinde Laçin'in alaylı sesini işitti.

"Birkaç ay sürecek olan bir evlilik için fazla detaya girmiyor musun?" demesiyle Kimya derin bir nefes verdi. Ne olursa olsun basın orada olacaktı ve magazin sayfaları elbette Kimya'nın gelinliğini inceleyecekti. Kimya, Laçin'in gergin olduğunu düşünüp cevap vermeye tenezzül etti ve gelinliğin kuyruğunu inceledi. Uzun istemişti. Omuzları ise açıkta kalıyordu. Daha salaş görünmek istediği için saçlarının omuzlarından sarkmasını istiyordu.

"Tamam sen bunu dene, kızlar sana yardım etsin." Eda elindeki gelinliği çalışanlarından birine verdi ve Kimya prova odasına gitti. Muhtemelen Laçin burada çok sıkılacaktı.

Eda samimi bir gülümseme ile Laçin'in oturduğu koltuğun karşısına geçti ve bacak bacak üstüne attı. Laçin'in de bakışları ona döndüğünde sohbet konusu açtı. "Heyecanlı mısın?" diye sorduğunda Laçin hiç düşünmeden cevap verdi.

"Sahte de olsa ilk defa evleniyorum." dedi ve gülümsedi. Gülümserken gerginliğini saklayamıyordu. Nedense evlilik hakkında ve Kimya hakkında konuşunca çok geriliyordu ve kalp ritmi değişiyordu. Elleri ondan bağımsız bir şekilde titriyor ve kelimeler boğazında düğümleniyordu. Laçin bunu fark edince yanındaki küçük sehpada bulunan şişe suyu aldı.

"Kimya'yı seviyorsun değil mi?" Eda'nın kendinden emin sorusuyla birlikte içtiği su boğazında kalan Laçin öksürmeye başladı. Eda telaşlandı ve genç adama bakmaya başladı.

"Hey, iyi misin?!" diye sorduğunda Laçin soluksuz konuşmaya başladı.

"Saçmalama ben mi Kimya'yı seviyorum? Hem sen Kimya'yı benden daha iyi tanıyorsun? B- Bir kere Kimya benden yaşlı. Hem bizimki sadece sahte evlilik. O bana para veriyor, ben bebek veriyorum, iş meselesi bizimki yani. İmkânsız, olma ihtimali yok. Ceza ile Sagopa bile barışır ama ben Kimya'yı sevemem. Ben sevsem de o beni sevmez. Ki ben zaten sevmem. O beni sevse ben Kimya'ya olmaz derim. Biz evlensekte arkadaşız. İnsan arkadaşıyla evlenir değil mi? Olabilir böyle şeyler, hayat bu. Zaten günümüzde kimin eli kimin cebinde belli değil. Bebek olur olmaz gideceğim ben." Laçin'in alnından dökülen telaş terleri Eda'yı kahkahaya boğdu. Laçin ise hâlâ büyük bir ciddiyetle karşısındaki kadına bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Bunu sorduğu Kimya'nın kulağına giderse Kimya'nın egosuna katlanamazdı.

"Dalga geçiyorum sadece, sen neden bu kadar gerildin?" dediğinde Laçin derin bir nefes aldı ve yutkundu. Bunun şakası bile kaldırılabilir gibi değildi, vücudunun tepkilerini yavaş yavaş bastırmayı başarınca gülümsemeye çalıştı.

"Ben de dalga geçiyordum. Ne güzel değil mi, espriler komiklikler falan..." diyerek mırıldandı ve boğazını temizledi.

"Kabalığımı affet lütfen, kahve ister misin?" dediğinde reddetti ve genç kadın tebessüm ederek prova odasına gideceğini söyledi.

Genç kadın gittiğinde Laçin hızla telefonunu altı ve arkadaşı Özgür'e yarın ona geleceğini söyledi. Bu konuyu burada yarım bırakamazdı. Mutlaka gün yüzüne çıkacaktı.

S-Sahiden de Kimya'ya aşık olabilir miydi?

"Aptal, işimiz bitti gidelim." duyduğu sert ses ile kendine gelmesiyle ayağı kalktı ve onu takip etti. Genç kadını pür dikkat izledi ve kendi kendine mırıldandı.

"Yok, olamaz imkânı yok." demesiyle Kimya ona ters ters baktığında Laçin hiçbir şey olmamış gibi arabaya bindi. Kimya aldıklarını bagaja koyup sürücü koltuğuna oturdu. Genç adam emniyet kemerini takarken bile Eda'nın dediklerini düşünüyordu.

"Salak, takamadın." Nihayet gerçek dünyaya döndüğünde kolunda hissettiği tenle birlikte yutkundu. Kimya, Laçin'in emniyet kemerini takmak için eğilmişti. Laçin nefesini tuttu ve Kimya'yı izledi. Genç kadının pürüszsüz teni sakallarına değerken nefes almamak için büyük bir çaba sarf etti.

Kimya sürücü koltuğuna yerleşip kemerini takınca Laçin derin bir nefes verdi. Bunlar her erkeğin başına gelebilecek şeylerdi. Sadece basit bir beğenmeydi o kadar. Hem zaten insan evleneceği kişiye az da olsa sempati duyuyordu. Kesinlikle aşk gibi bir şey söz konusu olamazdı.

"En ufak temasımda böyleyse..." Kimya yoluna bakarken Laçin'le alay etmeye başladığında bu espriye Laçin hiç gülmedi. Utandığını hissederek yüzünü arabanın camına çevirdi. Kimya ise sonradan aklına gelmişcesine kafasında yanan ampulü fark etti. Cevabının olumsuz olduğunu düşünüyordu ama yine de sordu.

"Laçin... Yoksa sen daha önce hiç seks yapmadın mı?" demesiyle Laçin nefes alamadığını hissetti ve hızla camı açtı. Kimya'nın sorusu hiç beklenmedik bir anda gelmişti ve ne tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu.

"Sen cidden düşüncesizsin! Böyle şeyleri kolayca söylememelisin!" diyerek çıkıştığında Kimya Seçiler direksiyonu bırakarak gülmeye başladı. Lanet trafik bir türlü ilerlemiyordu ve Laçin bu duruma uzun süre katlanmak zorundaydı. Laçin'e bakarak gülmesini durduramayan Kimya'ya ters bir bakış attı.

"Üzgünüm Laçin evli insanlar bunu yapıyor." dedi ve gülmeye devam etti. Komik olan bir erkeğin bunu daha önce yaşamaması değildi ama sadece Laçin'in utandığını görmek hoşuna gidiyordu. Ve bunu daha önce yaşamamış olmasına şaşırmıştı. "Sakın bana ilk öpücüğümü çaldın falan da deme." dediğinde Laçin kaşlarını çattı.

"Sen çeneni kapatacak mısın artık?!" Kimya zar zor kahkahasını bastırdı ve sürmeye devam etti. Laçin ise kafasını onun olduğu yöne çevirmiyordu bile. Cidden arsızlığın vücut bulmuş haliydi bu kadın. Böyle bir şeyi nasıl bu kadar umursamaz bir şekilde söyleyebilirdi? Resmen on beş yaşında bir ergen gibi kafası karışıktı. Bu kadın onun tüm dengesini bozmuştu ve bu hiç hoşuna gitmiyordu.

**

Laçin |

"Hayatımdan nefret ediyorum, keşke canımı acıtmayacak şekilde intihar edebilsem. Küçükken kendimi masadan atarak intihar etmiştim hatırlıyor musun? Keşke o gün ölseydim..." Kendi kendime mırıldanırken o ise benim sorularıma yanıt bulmaya çalışıyordu. Daha önce hiçbir kadına romantik anlamda bir şey hissetmemiştim. Lisede hızlı zamanlarımda birkaç sevgilim olmuştu ama onlar daha çok ergenliğin gerektirdiği bir flört gibiydi. Bu sefer konu oldukça ciddiydi.

"En baştan başlayalım, tamam mı?" dediğinde oturduğum terde dikleştim ve Özgür düşünmeye başladı.

"O gece Kimya ile karşılaştığın için pişman mısın?" deyip benden cevap beklediğinde sinirlendim. "Bu gibi sorularla bunun cevabını anlayamam! Bu öyle bahsedebileceğim bir şey değil. Bence ben de kalp hastasıyım, ritim bozukluğu falan var. Ömer'den randevu mu alsam?" dediğimde bana umutsuz vakaymışım gibi baktı.

"Onedio testi falan mı yapsak lan böyle olmuyor." dediğinde yanımdaki kırmızı yastığı kafasına fırlattım ama son anda kurtulmayı başardı.

"Belki de evleneceğim kadına bunları hissetmek normaldir. Sadece basit bir hoşlantı falandır. Dış görünüşünden falan hoşlanmışımdır. Aynen, aynen sevmiyorum ben Kimya'yı." Kendi kendimi avutmaya çalışırken Özgür son cümleme kadar sabırla dinledi ve başını yavaşça olumsuz şekilde salladı.

"Olmadı mı?" dediğimde kaşlarını kaldırdı. "Olmadı kardeşim. Sıçtın." dediğinde ayağa kalktım ve salonda volta atmaya başladım. İki elimi de saçıma geçirerek sesli düşünmeye başladım.

"Ne yapacağım ben? Bundan kurtulmam lazım. Bu histen kurtulmam lazım." dediğimde Özgür okkalı bir küfür savurdu. Hayatımın en yanlış döneminde aşık olmuştum! Ve dünya üzerindeki belki de en olmamam gereken kişiye.

"Ne yapacağım ben Özgür? Eğer Kimya bunu duyarsa benimle arasına mesafe koyacak. Ulan her şeyi geçtim o kadın benim çocuğumu doğuracak ve ben çekip gideceğim. Sen uslanmaz bir geri zekâlısın Laçin!" Ben söylenmeye devam ederken çalan telefon sesi dikkatimi dağıttı.

"Kimya arıyor." dedi Özgür.

Efendim karıcığım, ne oldu? Ben de tam sana aşık olduğumu fark etmiştim, söyle, söyle bir daha kır kalbimi ben de aptalım ya zaten.

"Konuşmak istemiyorum." dediğimde telefonun sesini kıstı.

"Düğünden önce kafanı dağıtmaya falan gidelim. Belki başka kızlarla takılınca kafan dağılır." dediğinde tersledim.

"Bana hiç yardımcı olmuyorsun..." diye mırıldandığımda omuz silkti. Ve yeniden çalmaya başlayan telefonumu uzattı. Sinirle telefonu açtım.

"Ne oldu Kimya?! Özgür'le olduğumu söylemiştim zaten, ned-" diye devam edemeden yabancı bir kadın sesi duydu.

"Ş-Şey Laçin Bey..." Kadının sesi gittikçe titrerken merakım da artmıştı.

"Pardon kimsiniz?" Kadının sesini çok iyi duyamıyordum bu nedenle daha sessiz bir odaya geçtim.

"Ben Kimya Hanım'ın asistanıyım. Kendisi biz toplantıdayken aniden bayıldı, ben nr yapacağımı bilemedim ama önemli bir şeyi yokmuş. Evinde dinleniyor." dediğinde kadının her dediğini idrak etmem yirmi saniye sürdü. Yanımdaki mindere çöktüm.

"O iyi mi?" Korkarak sorduğum soruya karşılık olumlu yanıt vermesiyle içim ferahladı ve ayağa kalkarak arabamın anahtarını aldım. Yavaş adımlarla kapıyı çekip çıktığımda hareketlerimi hızlandıramayacak kadar yorgun olduğumu hissettim.

Özgür kapıyı açıp arkamdan bağırmaya başladı. "Veda etmeden nereye gidiyorsun oğlum?! Ne oldu?" dediğinde merdivenlerde duraksadım ve arkamı döndüm.

"Özgür... Sanırım aşk içinde hem nefret, sevgi hem şefkat gibi duyguları barındırabiliyorsa, ben gerçekten aşık oldum." dediğimde deli olduğumu mırıldandı ve gülerek kapıyı kapattı.

On dakika sonra eve varmıştım ve hava çoktan kararmıştı. Evde ise sadece Aysel Hanım vardı ve ben geldikten sonra o da gitmişti. Kimya'nın yatak odasına çıktım ve kapıya vurdum. İçeriden mırıltısı gelince içeriye girdim.

Doğrulduğunda elimle durmasını işaret ettim. "Gerek yok. Dinlen." dedim ve yatağın kenarına oturdum. Makyajsız da çok güzeldi, saçları dağılmıştı ve gözlerini açık tutmak için büyük bir savaş veriyordu. Elimi korkak adımlarla elinin üstüne koydum ve soğuk ellerini hissettim.

"Daha erken gelemediğim için üzgünüm..." diye fısıldadım mahçup bir şekilde. Dudaklarını birbirine bastırdı ve tebessüm etti.

"Sorun değil. Önemli bir şey de değil zaten. Yemek yemeyi unuttum sanırım. Tam toplantıdayken oldu, ayıp ettim adamlara da." dediğinde yeniden sinirlenmeye başladım. Sanırım regl olmuştum çünkü sürekli duygu değişiklikleri yaşıyordum. Bu kadın kesinlikle vurdumduymaz, aykırı ve işkolikti ve bu durum pek hoşuma gitmiyordu.

Onu daha çok strese sokmamak için ve sıkmamak için şakaya vurdum. "Benimle evlendikten sonra bu gibi durumlar olmayacak, onun için için rahat olsun Kimya Saygıner." dediğimde yüzünde alaylı bir bakış belirdi ve yorganın altındaki elini kaldırarak orta parmağını çıkardı. Tamam hâlâ bunu yapabilecek durumda ise gerçekten iyiydi.

"Neyse ben gideyim artık. Düğüne kadar da görüşeceğimizi sanmıyorum. O zamana kadar kendine iyi bak ve işe gitme." dediğimde yavaşça onayladı. Ve ben de hiç gitmek istemesem de son bir kez ona bakıp odadan çıktım.

Aşk sanırım böyle bir duyguydu. İnsana asla söylemeyeceği şeyleri söyletiyordu,  asla yapmayacağı şeyleri yaptırıyordu. Daha bir hafta önce bu kadına onu asla sevmeyeceğimi söylemiştim ama şu an tek bir sözü kalp ritmimi değiştiriyordu ve bunun olmaması gerekiyordu. Bu hiç normal değildi. Ben onu terk edecektim, ben kendim için ailemi terk edecektim.

"Senin mahvoluş hikayen de burada başlıyor Laçin." diye mırıldandım.

**

Düğün |

Genç adam kumral saçlarının bozulmamasına önem vererek kravatını geçirdi. Daha sonra ayağa kalkarak aynaya doğru yürüdü ve üzerindeki takımı inceledi. Düğün yerinde kendine özel ayrılmış bir odadaydı ve misafirlerin çoğu çoktan gelmişti. Kimya hazır olduğu zaman çıkacakları. Kol düğmelerini taktı ve omuzlarını dikleştirdi.

"Kimya Seçiler sen dünyadaki en şanslı kadın olabilir misin acaba? Şu yakışıklılığa bak. Allah herkesi yaratmış sonra sıra bana gelince bunun malzemesi bol olsun falan mı demiş?" Aynaya bakarak söylediklerimden sonra Özgür gözlerini devirdi.

"Sanırım sevgili eşin hazırlanmıştır. Gitsek mi artık." dediğinde derin bir nefes verdim.

"Hadi biraz daha öv beni." dediğimde düşünüyormuş gibi mırıltılar çıkardı. Hayatımda gördüğüm en seksi damat olmuştum.

"Kardeşim, yenge geldi sanırım ben gidiyorum." deyip omzuma vurduğumda heyecandan ellerimin titrediğini gördüm. Az sonra sonsuzluğa imza atmasam da resmî olarak Kimya'nın kocası olacaktım.

Kapının açılma sesini duyduğumda arkamı döndüm ve eliyle kuyruğunu toparlamaya çalışan kadını izledim. Benim tek teline dokunmak için can attığım saçlarını omzuna kadar kestirmişti. Dudağında sadece pembe bir ruj vardı. Ve oldukça doğaldı. Başında beyaz bir taç vardı ve onun arkasından uzun bir duvak sarkıyordu. Sert bir şekilde yutkundum. Ve nihayet onun gözlerine bakma fırsatı bulduğumda onun bana daha da yaklaşmış olduğunu fark ettim.

"Çok iyi görünüyorsun." dediğinde gülümsedim. Az sonra dünyanın en güzel kadınıyla evlenecektim.

"Kimya benim senin odana gelmem gerekiyordu, yanlış yaptık acaba sen gitsen de ben tekrar mı gelsem?" dediğimde gülümsedi.

"Salak..." Fısıltıdan farksız sesi kulaklarımı doldururken her an dizlerimin bağı çözülebilir, yeri boylayabilirdim.

"Sana son kez soracağım Laçin. Bundan sonra geri dönemezsin. Benimle evleniyorsun. Kısa bir süre de olsa sorumlulukların olacak. Sevmediğin biriyle evlenmenin, daha doğrusu nefret ettiğin bir kadınla evlenmenin ne o kadar zor bir şey olduğunu anlıyorum. Vazgeçmek için son şansın. Bebeğini asla görmeyeceksin, boşandıktan sonra bu ülkeye adım atmayacaksın. Anlaşma ihlali bir şey yaptığın an boşanacağız. Emin misin?" Gözlerimin içine yoğun bir şekilde bakınca ağzımı açıp bir şey demeye enerjim olmadığını fark ettim. Sevmediğin bir kadınla demişti. Daha düne kadar ben de öyle düşünüyordum. Bu anlaşmayı ilk yaptığımızda genç yaşımda bir bebeğim olmadan da yapabileceğimi düşünmüştüm ama... Her şey çok karıştı Kimya. Ben seninle ilk tanıştığımız andaki kişi değilim.

"Ben nefret ettiğim kadınla evlenmiyorum..." Bunu dedikten sonra Kimya'nın kaşları çatıldı ve tek kaşını sorarcasına kaldırdı. Hayatımda ilk kez bu kadar eminken doğruladım. Bundan sonra kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. Ben... Bize bir şans verecektim!

"Dedim ki, ben senden nefret etmiyorum! Ben seni seviyorum, belki benden emin değilsin, haklısın da. Ama aşkımdan şüphe etme. Çünkü ben de sadece bundan eminim. Ben seni seviyorum."

**

Huh, yoruldum.

Bölümü beğenenler?

Sizce Kimyanın tepkisi ne olacak?

Laçin bunu söylemekle aptallık mı etti?

Görüşmek üzere ❤

Continue Reading

You'll Also Like

427K 22.4K 49
Her sonun başlangıcı olduğu gibi, benim de biten sonumun başlangıcıydı bu olay... Şans verip, okumadan geçmee:) Hikayedeki karakterler ve ismi geçen...
2.1M 88K 48
Pınar mahallesi, iki katlı rengârenk evlerin olduğu, komşuluğun ölmediği bir mahalleydi. Bakkal İsmail amca çocuklara bedavadan çikolata verirdi. K...
634K 24.9K 30
Büyük bir şirket, herkes tarafından tanınan yakışıklı, ünlü bir tasarımcı ve sakar olduğu kadar güzel, çizimleri ile tüm dikkatleri üzerine çeken yen...
320K 44.4K 53
-Sen O'sun.Beni müdürüme ispiyonlayan... -İspiyonlamak demeyelim de. -Ne diyelim züppe patronun egosu mu diyelim? -Ooo üslup bu mu? Hay...