0.2 "Kabulleniş..."

6.7K 578 316
                                    

Medyada yeni kapağımız var. Sizce nasıl?

Bölüm 3 : İkna Çabaları

İyi okumalar 💣

***

Kimya|

"Siz Kimya Hanım... Fişek gibi kadınsınız." Dün yaşadıklarımı Eda'ya kısa bir özet geçtim. Sahiden benim gibi harika bir kadını reddetmek için iki sebep olabilirdi. Ya bu adam aptaldı, ya aptaldı.

"Harika fikirlerim var. Bu sefer kesin kabul edecek. Her insan o parayı duyunca kabul ederdi." dedim gülerek. Aklıma şaşkın yüz ifadesi gelimce güldüm. Çocuğa bakmasını isteyen yoktu. O bebeği bana verecekti ve boşanacaktık. Daha sonra yurtdışında kendine güzel bir hayat kuracaktı.

"Ya emin misin o adamın doğru adam olduğuna? Sonuçta insanların alnında da IMDb puanı yazmıyor ki düşük olanla muhattab olmayalım." dediğinde omuz silktim.

Şu an koskoca ben bile fazla seçicilik yapacak durumda değildim. İki kriter vardı. Birincisi yakışıklı olması, ikincisi ise kısır olmamasıydı. Yanıma yakışacak erkeği bulmak zor, hatta imkânsızdı. Laçin'in tipi fena değildi, en azından benim kadar iyi değildi. Beş kuruş parası olmayan zavallının tekiydi. Bu magazin açısından iyi olacaktı. Kıytırık kenar mahallelerinin birinde şarkı söyleyen birini tanıyan üç beş kişi olurdu.

"Evine not bırakmışsın. Ailesi falan var mı acaba?" diyerek düşünmeye başladı Eda. Ben ise omuz silktim. Olup olmaması zerre umurumda değildi. O adam eninde sonunda benim olacaktı.

"Bilmiyorum."

"Evini canlı olarak gördün mü? Nerede yaşadığını biliyor musun?" diye sorunca derin bir nefes verdim bıkkınlıkla. Böyle detayları neden benden daha çok merak ediyordu, anlamıyordum. Yaşadığı yeri görmemiştim. Elbette ki kendi ellerimle mektubu onun kapısına koyup kaçmamıştım. Buna ayıracak bir dakikam bile yoktu ama yaşadığı yeri tahmin etmek pek zor değildi.

Ne de olsa bir villada yaşayacak hâli yoktu.

"Evin tapusunu senin üzerine mi yaptırsam Eda?" dedim alayla. Bunu dememle gözlerini devirdi.

"En azından satın aldığın evin nasıl göründüğünü bilseydin diye söylüyorum. Ama şu tapu işinde ciddiysen ben dünden razıyım." deyip yanağımdan makas aldı. O evi alarak Laçin'e sadece göz dağı vermiştim. Şu an elimde her şeyi satın alabilecek kadar param vardı. Eminim ki o da buna hayır diyemezdi.

"Henüz vakit var. Tam tamına dokuz aylık bir süre var önümüzde." dedim ve arkamı oturduğum koltuğa yasladım. Şu anlık planlarımda bir iki kez kameralar karşısına geçip ilişkimizi duyurmak vardı. Sonrasında ise nikâhı basar, bir de bebek yapardım. Dokuz ay sonunda kıçına tekmeyi basmak benim için pek zor olmayacaktı.

"Tabii önce Laçin denen adamı ikna etmesi var..." diye mırıldandı. Küçük düşürücü bir bakış attım. Hiçkimsenin benim gibi bir kadını reddetme lüksü yoktu. Ayrıca hiçkimsenin benim yanıma yakışma ihtimali de yoktu. Ama insan mecbur ve aceleci olunca mecburen ilk seçtiği kişinin doğru insan olduğuna inanıyordu.

Hele ki şu durumda, bu hâlde iken Laçin'in beni reddetme ihtimali yoktu. Şartlarımda onu zorlayacak hiçbir şey yoktu. Sadece feda etmesi gereken bir evlilik vardı. Bu olduktan sonra istediği kadar parayı alıp bu şehirden, hatta bu ülkeden gidecekti. Yanına bir kadın da alırdı. Belki de ailesini alıp giderdi. Ona yıllarca yetecek kadar para bırakıyordum zaten.

"Ben onu nasıl ikna edeceğimi biliyorum." dedim kendimden emin bir şekilde.

***

Genç kadın arabası ile ilerlerken aynı zamanda yapacağı şeyi düşünüyordu. Onun her zaman yedek planı olmazdı. Birden fazla planının, her bir tanesinin de yedeği olurdu. Bunun için knun inadını nasıl yere sereceğini çok iyi biliyordu. Tabii her şeyden önce onu arayıp konuşmalıydı.

Benimle Evlenir Miyim?Where stories live. Discover now