KIZIL MAFYA ✔️

De LAZKIZI137

208K 9.2K 3.3K

Karanlıktaysan, gölgen bile seni yalnız bırakır. Ω Kimileri sadece geceleri yaşar, kimileri sadece geceleri... Mais

Kızıl Mafya Tanışma
☆2. Bölüm☆
☆3. Bölüm☆
☆4. Bölüm☆
☆5. Bölüm☆
☆6. Bölüm☆
☆7. Bölüm☆
☆8. Bölüm☆
☆9. Bölüm☆
☆10. Bölüm☆
☆11. Bölüm☆
☆12. Bölüm☆
☆13. Bölüm☆
☆14. Bölüm☆
☆15. Bölüm☆
☆16. Bölüm☆
☆17. Bölüm☆
☆18. Bölüm☆
☆19. Bölüm☆
☆20. Bölüm☆
☆21. Bölüm☆
☆22. Bölüm☆
☆23. Bölüm Sezon Finali☆
☆24. Bölüm Yeni Sezon☆
☆25. Bölüm☆
☆26. Bölüm☆
☆27. Bölüm☆
☆28. Bölüm☆
☆29. Bölüm☆
☆30. Bölüm☆
☆31. Bölüm☆
☆32. Bölüm☆
☆33. Bölüm☆
☆34. Bölüm☆
☆35. Bölüm FİNAL☆
☆Özel Bölüm☆

☆1. Bölüm☆

21K 632 146
De LAZKIZI137

Yalnızlığın tek adresidir gece. Ve ağlayanların sessiz çığlığıdır gece.

~~~~~~~~
Arkadaşlar vote ve yorumlar çok az. Sizden istediğim vote atmanız ve yorum yapmanız size güveniyorum.
~~~~~~

Sabah güneş ışıklarının gözüme vurmasıyla uyanmadım. Hiç uyumadım ki uyanayım, alışıktım uyumamaya. Uyumamayı uyuduğum zaman gördüğüm o kabuslara tercih ederim. Yataktan hızla kalkıp yavaş adımlarla banyoya ilerledim önce uzunca kendimle bakıştım sonra elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkıp giyinme odama ilerledim.

Elime ne geldiyse alıp giydim sonra da aynaya dönüp kendime bir göz attım. Gelişi güzel bile güzel kombin.

Aşağıya inip mutfağa yöneldim. Sabahları kahvaltı yapma gibi bir alışkanlığım yoktu onun yerine acı bir kahve içip kendime gelirdim. Ve yine öyle yaptım. Kahvemi alıp salona geçtim. Masanın üstünde ki zarfları incelemeye başladım çoğu holding ile ilgiliydi biri hariç. Göndereni belli değildi hemen açıp okumaya başladım.


ERTAN!! Bu oydu ailemi öldüren kişi ama öz ailen değil dedi. Ne demek oluyor bu.

-SERHATT!

Kapı açıldı ve hızla içeri giren korumam olan Serhata döndüm.

-Serhat bu zarfı kim getirdi?

-Genç bir çocuk getirdi efendim.

-Bana o çocuğu bul Serhat.

Serhat kafa sallayıp hızla evden çıktı. Bende beynimde dönen sorularda tek başıma kaldım. Ertanın yalanla işi olmazdı. O yüzden yalan söylüyor diyip işin içinden çıkamıyordum. O yüzden yeraltından ve normalde de tek yakınım Oğuzu aradım.

-Oooo kızıl sen arar mıydın yaa?

-İş güç desem Oğuz. Neyse uzatmayacağım sana işim düştü acil bana gelir misin?

-15 dakkaya ordayım kızıl.

Telefonlu kapatıp masaya attım. Evet bildiğiniz attım. Ve kağıtla bakışmaya başladım. Kapının çalması ile kendime geldim. Ciddi ciddi 15 dakikadır kağıtla bakışıyordum. Gidip kapıyı açtığımda kapının yanındaki duvara yaslanan Oğuz bana bakıyordu.

-Gel hadi.

Ben önde oğuz arkada salona ilerledik.

-Evet kızıl hanım bana düşen işin neymiş.

Kafamı masanın üzerindeki kağıda çevirdim. Bakışlarımı takip eden gözleri kağıtla buluştu. Kağıdı alıp çatık kaşla okunmaya başkadı okudukça sanki mümkünmüşcesine kaşları daha da çatıldı.

-Ertan mı bu?

Ondan beklenilecek bir sakinlikle olaylara önce sakinlikle yaklaşırdı şiddet gerekliyse de hiç çekinmezdi karşısına çıkanın vay haline.

-Olabilecek bakşka kimse yok.

-Onu benden iyi tanıyorsun yalan söyleme ihtimali var mı?

-Ertanın yalanla işi olmaz. Ama bunun kanıtını görmem lazım 4 yıl boyunca acısı halen taze olan ailemin ölümü var kalbimde. Ama şimdi gerçek ailem olmadığı söyleniyor bu işin içinden tek başıma çıkamam bu yüzden seni çağırdım.

-Tamam o zaman ben bunu hallediyorum ve en geç 2 güne sana sonuçla geliyorum.

-Sağol Oğuz çok teşekkür ederim.

-Ne demek kızıl hadi ben çıkıyorum hemen araştırmaya başlarım en azından.

Kapıya kadar eşlik ettim. Bahçeden çıkarak arabasına binmesini izledim. Sonra da arkasında toz bırakarak gidişini. Ardından kapıyı kapatıp sırtımı kapıya dayadım. Yavaşça aşağıya doğru kaydım. Yanağımda ıslaklık hissedince elim yanağıma gitti. Ağlıyordum, yıllar sonra ilk defa ağlıyordum. Eğer gerçekse ne yapacaktım hiç bilmiyorum. Ne düşüneceğini nasıl davranacağımı hiçbirşeyi bilmiyordum. Yer altının korkulan Kızıl Kraliçesi ben şu anda çaresiz hissediyorum kendimi. Çünkü bunun doğru olduğunu biliyordum. Oğuzdan araştırmasını istemem ise belki bir ümit yalandır diye ama kendimi kandırıyorum. 4 yıl boyunca acısını taşıdığım ailem öz ailem değillerdi. Hayatım boyunca bir yalanla yaşamıştım. Yorulmuştum, yaşadıklarımdan, beklentilerimden, hayal kırıklıklarımdan.

Kendinden yorulur mu insan?
Yaşadıklarından,
Beklentilerinden,
Hayal kırıklıklarından.

Ben yorulmuştum. Ama pes etmeme izin vermiyordu şu kalbimdeki sızı. Belki de bu zamanda kadar bu sızı sayesinde dayandım. Aklım çok karışıktı. Onlar gerçek ailem değilse bile ne olmuş ki beni büyüten onlardı sonuçta. Bana kötü davranıp işkence etmemişlerdi. Bu onlardan nefret etmem için bir neden olamazdı. Ama peki öz ailem, onlar yaşıyor muydu? Bir yanım merak içindeyken diğer yanım ise öz aileme kızgın ve kırgındı. Neden bırakmışlardı ki beni. Sanırım bunları hemen öğrenemeyecektim.

2 gün sonra

Zarfı getiren çocuğu bulmuştuk ama ölü olarak. Şu an da ise koltukta oturmuş boş boş karşıya bakıyordum. Beklediğim şey ise Oğuz'du. O ve ondan gelecek farklı bir bilgi. Bunların bir yalandan ibaret olmasını istitordum.

Kapının çalmasıyla hızla kapıya gittim ve açtım. Karşımda suratını asmış bir adet Oğuz vardı. Sonuçlar hayra alamet değil sanırım.

Kafamla içeriyi gösterdim. Ve beraber içeri geçtik. Oturur oturmaz söze girdim.

-Oğuz lütfen bana bunun bir yalandan ibaret olduğunu söyle.

-Üzgünüm kızıl ama malesef doğru. En başa kadar gittim. Seni 2 yaşındayken evlat edinmişler. Belgeleri burada.

Ve kağıtları önüme koydu.

Kağıtlara baktım sadece uzun uzun. Oğuz tekrar söze girdi.

-Bu belgede ise seni nasıl buldukları yazıyor. İlk olarak gecenin bir yarısı kapı çalınmış baban pencereden bakıyormış anlattığına göre siyah giyinimli yüzü görünmeyen biri seni kapılarının önüne bırakıp kaçmış. Baygınmışsın uyandığında da hiçbirşey hatırlamıyormuşsun. Annen ile baban ise seni görür görmez hayran kalmışlar. Zaten çocukları olmuyormuş. Onlar da ilgili kurumlara başvurarak seni evlat edinmişler.

Duyduklarım karşısımda adeta donup kalmıştım. Biliyordum işte lanet olsun ki herşey gerçekti. Benden beklenilmeyecek sakinlikle kafa salladım.

-Tamam Oğuz teşekkür ederim. Gidebilirsin.

-Bu fırtına öncesi sessizlik. Bence kalmalıyım.

-Oğuz sorun yok, iyiyim ben. Sadece biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var.

-Emin misin?

-Evet.

-Tamam gidiyorum ama birşeye ihtiyacın olursa hemen beni arıyorsun.

Cevap vermek yerine kafa salladım. Onu kapıya kadar geçirdim. Oğuz gidince yavaş adımlara yukarı çıktım. Odama girdiğimde bir süre ayakta bekledim. Sonra boy aynasının önüne geldim. Sanırım Oğuz haklıydı. Bu fırtına öncesi sessizlilti. Sinirle aynayı çekip yere fırlartım ayna parçalara ayrılırken kalbim de bu durumdan farksızdı. Ama içimdeki öfke son bulmuyordu. Gözüm masaya takıldı. Bu sefer de masada ne var ne yok yerle buluştu. Şu an deli gibi ağlıyordum. Sonra duraksadım kafamı ellerimin arasına alıp etrafıma baktım.


Şimdi ne yapacaktım. Öz ailemi mi bulacaktım yoksa beni büyüten ailemin intikamını mı alacaktım.

Sen ikisini birden yapabilecek kadar güçlüsün. Kendini bu kadar hafife alma.

İç sesim haklıydı. Birini bıraksam aklımı diğeri kurcalayacaktı. Ama adım gibi eminim bütün bu olanlar birbirine bağlantılı. Anahtar kelimeydi Ertan bütün olaylar onda bitiyordu. Sesli bir şekilde nefes aldım sanırm kendime gelmiştim. Uzunca bir odayı süzdüm. Bugünlük başka bir odada yatıcam sanırım. Yarın söylerim temizlikçi halleder. Odadan çıkıp saate baktım 00.20 artık oda da ne kadar zaman geçirmişsen. Zaten sinir krizim başladığı kısım bende yok. Herhangi bir misafir odasına attım kendimi. Yarın yapacaklarımı kafamda listelerken göz kapaklarım ağırlaşınca kendimi uykuya teslim ettim.

~~~~~~~~

Yeterince gece oldu; artık sessizliği sonuna kadar açabilirsiniz.

Continue lendo

Você também vai gostar

Abilerim mi?? De .

Literatura Feminina

134K 5.8K 17
17 yıl bir yalanla büyüdüğünü öğrenen defne,gerçek ailesine alışabilicek miydi?
204K 13.8K 21
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
2.4M 75.9K 58
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
3.1K 193 35
"Gel gel korkma." "Yazgı yumuşak davran baksana şuna çok tatlı bir okuyucu o." "Buraya girerken benim gerçek yüzümü bilerek girmeli değil mi?" "Öküz...