SESSİZLİK (TAMAMLANDI)

Autorstwa cey_yazar

2M 96.8K 19.1K

"Eksiklerimiz kusurlarımız değildir." Ailem beni hep bunu söyleyerek büyütmüştü. Eksikleri olan insanları dı... Więcej

Bölüm1:Kaza
Bölüm 2:Sağır
Bölüm 3:Nikah/Mahkeme
Bölüm 4:Düğün Hazırlıkları
Bölüm 5:Düğün ve İlk Gece
Bölüm 6:Doğum Günü
Bölüm 7:Tesadüfler
Bölüm 8: Umut
Bölüm 9: Yüzleşme
Bölüm 10: Hastane
Bölüm 11: Birlikte Uyumak
Bölüm 12: Aşılan Sınırlar
Bölüm 13: Kutu
Bölüm 14: Nokta
Bölüm 15: Davet
Bölüm 16: Öpücük
Bölüm 17: Kahvaltı
Bölüm 18: İlk Tatil
Bölüm 19:Denemek
Bölüm 20: Endişe
Bölüm 22: İlk İş Günü
Bölüm 23: Çiftlik ❤
Bölüm 24: Gerginlik
Bölüm 25: Çatlaklar
Bölüm 26: Murat'ın Geçmişi
Bölüm 27: Kopma
Bölüm 28: ...
Bölüm 29:Hüzün
Bölüm 30: Patlama
Bölüm 31: Mektup
Bölüm 32: Geri Dönüş/Ameliyat
Bölüm 33: Bekleyiş
Bölüm 34: Duyuyorum!
Bölüm 35: Kavga
Bölüm 36: Şarkılar
Bölüm 37: Ateş
Bölüm 38: Muna
Bölüm 39: Davet 2
Bölüm 40: Korku
Bölüm 41: Fantezi Gecelik
Bölüm 42: Aile
Bölüm 43: Teklif Hazırlığı
Bölüm 44: Evlilik Teklifi
Bölüm 45: Bütün Olmak
Bölüm 46: Sorunlu İlişkiler
Bölüm 47
Bölüm 48: Kız İsteme
Bölüm 49: Kına Gecesi/Arkadaş Gibi
Bölüm 50: Düğün / Ayrılık
Klip
Bölüm 51: Çok Güzeliz
Yeni ve Ortak Kitap 'YANİ'
Bölüm 52: Final

BÖLÜM 21: İYİ Kİ VARSIN

37.2K 1.9K 190
Autorstwa cey_yazar

NOT: TEKRARDAN İYİ OKUMALAR :)))

Sabah ilk uyanan Rana olmuştu. Hafif gerinirken üzerinde hala dün giydiği kıyafetlerin olduğunu fark etti. Ve aklına yarın eve misafirlerin geleceği geldi. Hızla yataktan doğrularak banyoya koştu. Tabii çıkardığı seslerin farkında değildi o arada Murat da uyanmıştı. Rana hızla elini yüzünü yıkayıp dünden kalan makyajını da çıkardı. Banyodan panikle çıkıp dolabı açtı ve değişen tüm kıyafetlerin arasında günlük evde giydiklerini bulup çıkardı. Üzerinde ki kazağı çıkartmıştı ki dönüp Murat'a baktı. Uyuyan Murat işe karşılaşması gerekirken onunla göz göze geldi.

"Sen ne zaman uyandın?" Dedi panikle ve çıkarttığı kazağı üzerine tuttu. Sonra zaten içinde atleti olduğunu hatırlayıp rezil olmamak için geri indirdi.

"Sen banyoya girerken." Dedi uykulu sesi kısık gözleri ile Murat. Bakışları her ne kadar uykulu durmasa da.

"İyi bakma o zaman. Yada banyoya gideyim." Deyip kıyafetleri kucakladığı gibi banyoya geçti. Murat da arkasından gülüyordu.

Aşağı birlikte inmişlerdi.

"Şimdi Murat birimiz kahvaktıyı hazırlayalım. Daha sonra sen temizlik bende bugün böreği hazırlayayım. Yarın pişiririm. Kurabiyeleri yapayım. Tatlıyı yapayım. Yemekleri ve salataları yarın yaparım."

"Sakin ol. Çok zaman var. Her şey yetişecek. Kahvaltıyı birlikte hazırlarız. Ben çayı koyuyorum sen kahvaltılıkları çıkar." Diyerek Rana'nın elinden kontrolü almıştı. Çünkü fazla panikti. Kahvaltıya oturduklarında Rana'nın hala gergin olduğunu hissediyordu Murat. Ve bu gülme isteği uyandırıyordu.

"Canım sakin olur musun biraz?" Dediğin de Rana birden şaşkınca baktı.

"Ben mi?" Dedi ve güldü.

"Evet." Dediğin de Murat da tebessüm etmişti. Rana kendini toparladı hemen.

"Ben sakin, değilim aslında evet. Yani ilk defa misafir ağırlayacağım böyle."

"Birlikte ağırlayacağız Rana." Dedi Murat sıcak bir ifadeyle. Dışarda başlamış olan kara inat Rana'nın içini ısıtmıştı bu bakışlar.

"Kar başlamış." Dedi sevinçle. "Akşama tutar mı sence?"

"Bilmem. Umarım tutar." Dedi Murat da gülerek.

"Teyzen nasıl biri. Zor beğenir mı? Çünkü bir kısmını yemeklerin ilk defa yapacağım." Dedi tekrar konudan konuya atlayarak. Rana'yı heyecanlamdıran şeylerden biri buydu. Tanımadığı bir aile gelecekti eve. Ve birde kendi ailesi de ilk defa gelecekti. Evliliklerinin 6.ayı geride kalırken ilk defa.

"Beğenmediklerini ben yaptım derim Rana."

"Ama hepsini beğenecekler. Çünkü çok güzel yapacağım." Diyerek nereden geldiği belli olmayan heyecan ve özgüvenle kalktı masadan Rana. Murat kafasını iki yana sallayıp gülerek masadan kalkarken Rana çoktan hazırlıklara başlamıştı.

Murat masayı toplayıp evin temizliğini bitirirken, Rana üç çeşit kurabiye ve pastayı yapmıştı bile. Ve aklına gelen şeyle Murat'ın yanına gitti.

"Annemleri arar mısın? Yarın gelecekler mi? Ve dayım ve teyzemleri çağırabilir isterse."

"Sen neden aramıyorsun? Yani görüntülü arayabilirsin."

"İstemiyorum Murat sen ara." Deyip mutfağa geçmişti Rana. Bir çok yarası artık kabuk bağlayıp iyileşiyordu. Murat iyileştiriyordu. Ama ailesine olan kırgınlığı aynıydı. İlk gün ki gibi sızlıyordu. Murat birazdan yanına gelmişti.

"Konuştum. Geleceklermiş. Dayın ve teyzelerine soracakmış. Müsait olurlarsa gelirler dedi."

"Sizinkilerin geleceğini söyledin mi?" Dediğin de Murat başını salladı. Rana'nın modunun düştüğünü fark etmişti.

"Kurabiyelerine bakabilir miyim?" Dedi muzip bir tavırla ve elini Rana'nın arkasına doğru uzatırken Rana durdurdu.

"Dur en şekilsiz yanmış olanı varsa onu vereyim." Dediğin de Murat güldü.

"Ben misafirlerden değersiz miyim?" Dedi gülmesini bastırmaya çalışırken ve Rana da tebessüm etti.

"Hayır değerli olduğun için misafirleri önemsiyorum. Senin ailen gelecek." Dediğin de Murat sıcacık bakmıştı yine. "E bak bakalım nasıl olmuş?"

"Bunu sevdim. Bir de kakaoluya bakayım." Dediğin de Rana ondan da uzattı.

"Bunu daha çok sevdim. Şuna da bakayım." Dediğin de Rana gö devirip uzatmıştı.

"Ne var üç çeşit hepsine bakayım. Ama en çok kakaolu sevdim, sonra tuzlu sonra da bu."

"Afiyet olsun. Güzel mi?"

"Aynen olmuş hepsi. Ağızda dağılıyor." Dedi gülerek. "Ama iyice anlamak için kakaoludan bir daha yiyebilirim bence."

"Çek elini Murat. Ben sana sonra tekrar yaparım." Dediğinde Murat kaşlarını kaldırıp şaşkınca baktı.

"Öyle mi Rana hanım. Şaşırtıyorsunuz." Diyerek Rana'yı tezgahla kendi arasına almıştı. İki elini tezgaya yaslayarak Rana'yı kollarının arasında bırakmıştı.

"Evet." Dedi Rana da tebessümle. Murat da tebessüm ederek Rana'ya bakmaya devam etti ve tek elini kaldırıp Rana'nın alt dudağına görürüp yavaşça okşadı. Bakışlarını alt dudağından Rana'nın gözlerine çıkarmıştı ve Rana'nın dikkatle kendi gözlerine bakan gözlerini gördü. Ne olduğunu anlamadan Rana birden elinin altından kaçmıştı.

"Çorbayı da bugünden yapsam iyi olur. Sen tatlıyı buzdolabına koy." Dediğin de Murat tek eli tezgaha yaslı halde ters bir şekilde Rana'ya bakıyordu. Rana istemeden Murat'ın bu haline tebessüm etti. "Hadi Murat. Daha senin temizlediğin yerleri kontrol edeceğim." Deyip mutfaktan çıkmıştı. O çıkınca Murat da arkasından gülmeye başlamıştı.

Çorbayı da yapıp, böreği hazırlandıktan sonra içeri geçip koltuğa atacaktı ki kendini toz alan Murat'ı gördü. O an bir anlık içinden ne kadar şanlı olduğunu geçirdi. Gerçekten şanslıydı. İstemeden aklına Tarık geldi. Acaba o yapar mıydı, böyle yardım eder miydi Rana'ya.

"Nasıl gidiyor temizlik?"

"Bence güzel. Sence de çok güzel olmamış mı?" Dediğin de Rana hayranlığını belli edercesine baktı.

"Gerçekten güzel duruyor. Beğendim." Dediğin de Murat elinde ki bezi havalı bir şekilde sallayıp arkasını döndü.

Birazdan Murat da gelip Rana'nın yanına koltuğa oturmuştu.

"Yoruldum biliyor musun? Çünkü çok özendim."

"Birer kahve yapayım mı?"

"Hayır demem. Ama önce..." Dedi son harfi uzatarak ve Rana'nın elinden tutup ayağa kaldırdı ve kapıya doğru götürdü. "Giy montunu bahçeye çıkıyoruz." Diyerek hızla montu Rana'nın eline tutuşturdu. Kendi de montunu giyerek Rana'nın kafasına beresini taktı. Kendi beresini de taktıktan sonra ayakkabılarını giyip, eldivenlerini takarak dışarı çıktılar. Kar birazcık tutmuştu en azindan kar topu oynayacak kadar vardı ve hala lapa denecek cinsten yağıyordu.

"Çok güzel yağıyor." Dedi Rana başını yukarı kaldırarak.

"Gel resim çekilelim." Dedi Murat ve telefonunu çıkararak kolunu Rana'nın gelmesi için kaldırdı.

"Dur bekle." Dedi Rana eline bir kar topu alıp. Avuçlarını açarak kameraya doğru gösterdi ve gülümseyerek poz verdiler. Murat bir kaç resim daha çekmişti. "Tamam mı?" Dedi Rana ve Murat başını sallayarak resimlere bakıyordu. Rana da elinde ki kar topunu Murat'a atarak kaçtı. Murat bunu yapacağını biliyordu ve gülerek Rana'nın arkasından bakıp o da kar topu alarak Rana'nın peşinden koştu. Yaklaşık yarım saat kar topu oynamışlardı. Bahçe de oradan oraya koşmuşlardı.

"Çok yoruldum dur." Dedi Rana. Murat durduğunda toz halin de karları Murat'ın yüzüne doğru serpti. Kahkaha atıyordu ve Murat'ı inanılmaz keyiflendiriyordu.

"Kandırdın beni." Diyerek Rana'yı kolundan tuttu ve geriye doğru iterek, belinden destekleyip kara yatırdı. Rana da korkuyla Murat'ın kollarından tutmuştu ve onu da üzerine doğru çekmişti.

"Murat!" Diye bağırırken Murat yerden kar alıp Rana'nın yüzüne doğru hafif şekilde atmıştı. Rana gözlerini kapatıp başını sallarken "Çok pissin Murat." Diye bağırıyordu. Murat tabii o sırada kahkaha atıyordu ama Rana duymuyordu. Birazdan karlar gidip gözünü açtığında sertçe Murat'a baktı. "Ne yapıyorsun ya?" Dediğin de Murat'ın keyifli yüzüyle karşılaşınca ciddiyeti bozulmuştu. "Pis." Dedi.

"Seni şu şekilde ciddiye alamıyorum canım. Üzgünüm." Deyince Rana sert bir şekilde baktı. "Soğuktan yanakların pembeleşmiş ve burnun." Dedi Rana'nın burnuna vururken.

"Senin de benden bir farkın yok." Dedi Rana gülerek ve eldivenini çıkarıp Murat'ın yanağına dokundu. Murat şaşırmış halde Rana'ya bakıyordu. Rana içinden geleni yapmıştı. Garip şekilde onunla temas halinde olmak istiyordu. Sanki... Bağımlılık gibiydi. Sigaraya alışan birinin her dakika parmaklarının, dudaklarının arasında onu istemedi gibiydi. Ve karların arasında şu an ikisi de yanıyordu. Birbirleri için...

"Dudakların da pembeleşmiş." Dedi Murat.

"Senin de." Dedi Rana. Sesi fazla mayışmış çıkıyordu. Rana elini Murat'ın yanağından indirirken, Murat buna izin vermeyip o da başını Rana'nın eli ile birlikte aşağı indirdi ve Rana'nın dudaklarına gelince durdu. Rana'nın eli de orada durmuştu. Aynı anda gözleri kapanmış ve sanki bir bütün olmuşlardı. İkisi de sanki bu anı bekliyordu. Kalpleri kıvılcımla dolmuştu. Sanki o kıvılcım tüm vücuda yayılmış dokundukları yeri yakacaktı. Rana, hiç kopmaz istemez gibi öpüyordu Murat'ı. Kendisi de şaşırıyordu bu duruma. Hep yanında olan bir insanı nasıl bu kadar özleyebilirdi? Yanağındaki elini Murat'ın ensesine doğru götürdü ve hafifçe boynunu sıktı.

Murat ilk defa kendinden korktu ve Rana'yı kırmamak için yavaşça geri çekildi. Kalbinde ki kıvılcım yerini sızıya bırakmıştı. Ama geri çekilmeseydi bir daha çekilmesi çok daha zor olacaktı. Tebessüm ederek uzanıp Rana'nın yanağının boynuna yakın olan kısmından öptü.

"Biri kahve yapacaktı sanırım." Dedi sertçe yutkunarak ve ayağa kalkıp Rana'nın elini tutarak onu da kaldırdı.

***

Diğer sabah çok daha yoğundu her şey. Rana büyük bir panikle kalkmış ve böreği kızartmış. Ana yemeği fırına vermiş ve salatalara girişmişti. O arada Gamze gelmiş ve masayı hazırlamaya koyulmuştu ki saati fark edene kadar.

"Rana istersen git hazırlan."

"Daha duş alacağım." Dediğin de Rana, Gamze'nin gözleri kocaman açıldı.

"Rana deli misin çık yukarı onları ben hallederim yada Murat halleder. Git hazırlan." Dediğin de Rana hızla yukarı çıktı.

Bir yandan heyecanlıydı. Ailesi gelecekti ve Rüya başta olmak üzere hepsini özlemişti. Bir yandan da çok gergindi. Aklında bir yerde Murat'ın ailesi sağırlığıma laf eder mi diye düşünüyordu. Teyzesini hiç tanımıyordu çünkü.

Hızlı bir duşun ardından hızla saçlarını kurutup hafif düzleştirdi ve düzgün bir şekilde ördü. Daha sonra Lale hanımla aldıkları kıyafetlere göz gezdirdi ve gri siyah çizgilerle kareleri olan midi boy hafif kabarık etekle, sırt dekolteli siyah bluzu giydi. Topuklu ayakkabıları giyip giymemekte kararsız kalsa da bugün Lale hanımı memnun etmek istiyordu. İşi bitip aşağı indiğin de tek yeni gelenin Efe olduğunu görüp rahatladı ve mutfakta ki işine devam etti. O salatayı tamamlarken köşe de yanıp sönen kırmızı ışıkla kalbi deli gibi hızlanmıştı.

"Sanırım ilk misafirimiz geldi." Diyerek Murat kapıyı açtı ve tüm herkesin kapı da olduğu bu gördü.

"Bahçe de karşılaştık aynı anda gelmişiz." Dedi Murat'ın teyzesi.

"Hoş geldiniz. Güzel tesadüf olmuş. " dedi Rana sevecen bir şekilde.

"Hoş bulduk kızım. Ben Nergis. Düğünde tanıştık ama o kalabalıkta muhtemelen aklında kalmamıştır."

"Evet memnun oldum." Dedi Rana ve o an da rahatlamıştı. Kadın yeterince sıcak kanlıydı. Ve o an bacaklarına sarılan şeyle asıl mutluluğa ulaşmıştı. Rüya ile uzunca sarılıp hasret gidermişlerdi. Peşine Nergis hanımın eşi ve oğluyla tanışmıştı. Oğlu lise öğrencisiydi. Ve Rana'nın da annesi ve babası dışında bir de teyzesi ve eniştesi gelmişti. Onlarla bir süre oturduktan sonra mutfağa geçmişti Rana. Murat da peşine gelmişti.

"Nasılsın?"

"İyiyim gerginliğim geçti merak etme." Dedi gülerek Rana ve o arada Rüya geldi.

"Abla evin çok güzel."

"Teşekkür ederim birtanem. Daha önce gelseydin keşke daha önce görürdün." Dedi. Ve Gamze de gelmişti.

"Masayı hazırlayalım mı? Çorbayı ısıttın mı?"

"Çorba sıcak evet salataya baksanıza tuzu, sosu yerin de mi?"

"Bakayım ben." Demişti Murat ve Rana Murat'a salata yedirirken Mete mutfağa girdi.

"Ben su alabilir miyim?" Demişti çekinerek.

"Tabii." Dedi Rana ve suyu uzattı. "Nasıl olmuş salata?"

"Bence tuzsuz."

"Murat sen her yemeğime tuz atıyorsun zaten. Gamze sen de bakar mısın?" Dediğin de Gamze de bir çatal almıştı.

"Bir şey söyleyeyim mi? Bence tuzlu."

"Şaka mı yapıyorsunuz?" Dedi Rana. "Mete sen bakar mısın?" Dediğin de Mete şaşkınca Rana'ya baktı.

"Ben mi?"

"Evet. Al bakalım." Diyerek Mete'nin ağzına salata uzatmıştı. Mete şaşkınca salatayı yerken Murat, Rana'yı izliyordu.

"Bence gayet iyi. Baya iyi." Dediğin de Rana gülümsedi.

"Umarım herkes beğenir." Dediğin de Rüya lafa atladı.

"Sen ablama çarpan çocuksun değil mi?" Dediğin de Rana söyleneni görmediği için Gamze lafa atladı.

"Rüyacığım o konuyu kapattık. Ablan affetti Mete abini."

"Ben affetmedim." Deyip çıktı Rüya ve Lale hanım girdi mutfağa.

"Hepiniz doluşmuşsunz buraya çok ayıp misafirler yalnız kaldı."

"Hadi Murat ya bana yardım et ya da içeri geç." Dedi Rana.

"Siz geçin ben yardım ederim." Demişti Gamze de ve Lale hanım hariç hepsi içeri geçti.

"Ben de şu tabakları götüreyim." Diyerek Gamze de geçti içeri.

"Eline sağlık kızım güzel olmuş her şey."

"Umarım herkes beğenir anne. Hiçbirinin tadına bakmadım."

"Beğenirler beğenirler. Beğenmezlerse de boşver canım. İlk misafirlerin. Hadi ben de içeri geçeyim. Çok yalnız bırakmayalım."

"Teşekkür ederim." Dedi Rana minnetle bakarak. Lale hanım içeri geçerken kendi yanına hiç gelmeyen annesi geldi aklına. İçer de oturuyordu öyle. O arada Gamze gelip salataları götürmüştü. Rana da kendine gelip çorbayı alarak içeri geçti.

Yemek güzel geçmişti. Herkes sohbet ediyordu. Rana takip edememişti kalabalık bir masaydı ve insanlar yemek sırasında konuştukları için okuyamamıştı dudaklarını ama evinde keyifliydiler arada Rana'ya dönüp yemekleri övüyorlardı. Bu yeterli olmuştu onun için. Sadece sessiz kalmıştı masada. Yemek kısmı bitip çaya geçtiklerin de Ahmet Bey Rana'ya döndü.

"Evini beğendik kızım güzelmiş." Dediğin de Rana şaşkınca babasına baktı. Evine geldikten sonra Rana'ya ilk sözü bu muydu? 'Nasılsın kızım' bile dememişti.

"Sağ ol baba." Dedi Rana.

"Nasıl yani siz daha önce gelmediniz mi hiç?" Dedi Lale hanım.

"Siz geldiniz mi?" Dedi Ayla hanım. Gözlerin de kıskançlık mı vardı.

"Tabii ki geldik. Kızınızın evi hiç mi merak etmediniz. Kızım nasıl, ne yapıyor diye." Dediğin de Ahmet Bey atıldı hemen.

"Bugün geldik gördük işte çok iyiymiş.  Belli baksanıza." Dedi sanki kötü olması gerekiyormuş gibi. Rana masayı terk etmemek için zor tutuyordu kendini. Gözleri doluyordu ve dişlerini ağlamamak için sıkıyordu.

"Nasıl olmamı bekliyordun ki?" Dedi.

"İyisin işte toparlamışsın baya."

"7 ay olacak." Dedi Rana ve dönüp annesine baktı. O sırada elinin üzerinde Murat'ın elini hissetti. Ve o an gözünden bir damla yaş süzüldü. Hızla sildi o damlayı. Lale hanım bir şeyler söylüyordu ama Rana bakmıyordu. Bu saatten sonra söylenenlerin hiçbir önemi yoktu. Anne ve babasından alacağı cevabı almıştı fazlasıyla. Ve bir daha onlar için göz yaşı dökmemeliydi. Murat'ın elinin altından elini çekerek gözlerini sildi ve başını kaldırdı. Dönüp Murat'a baktığın da onun da kendisine baktığını fark etti. 'Iyiyim' diye fısıldadı. Ve devam etti;

"Canım." Dedi Murat'a. Ve Murat tek kaşını kaldırarak tebessüm etti. "Tatlıyı getirebilir misin?" O sıra da Nergis hanım Rana'ya döndü.

"Kakaolu kurabiyeni çok beğendim Rana. Bir ara tarifini verir misin?" Demişti. Belli ki ortamda ki gergin havayı dağıtmak istiyorduö

"Tabii ki. Murat da en çok onu beğenmişti." Dediğin de Lale hanım ile göz göze geldi ve utanarak gözlerini kaçırdı.

"Ben bir lavaboya gideyim." Diyerek kalktı Lale hanım ve o sırada Murat tatlı ile gelmişti. Rana servis için kalktığında Murat ona döndü.

"Kesin odaya bakacak."

"İnşallah düzgündür." Dedi Rana.

"Evli çiftin odası düzgün olmaması normal karşılanmalı." Dediğin de Murat, Gamze seslendi.

"Enişteciğim. Rana ile bende dudak okuma kursuna gittim. Haberin olsun."

"Gamze!" Diye kızdı Rana.

"Bunların geri dönüşü olacak ama." Dedi Murat gülerek ve yerine oturdu. O arada Rana servisleri bitirmişti. Tatlıyı yedikten sonra Kemal Bey Rana'ya döndü.

"Ranacığım her şey güzel olmuştu ellerine sağlık. Bu kibar davet için de teşekkür ederiz." Dediğin de aynı şekilde masadan karşılık gelmişti. "Sana bir teklifte bulunabilir miyim?"

"Ne teklifi baba." Dedi Rana. Ve o sırada kendi anne, babasının ona döndüğünü hissetti.

"Bizim şirkette çalışır mısın?" Dediğin de Rana, Murat'a döndü.

"Ben de şu an ilk defa duyuyorum. Ne olarak çalışacak?"

"Benim asistanım olarak. Yardımcım olacak."

"Neden ben? Yani hiç anlamam şirket işlerinden ve bir de duymuyorum."

"Ama çok güzel dudak okuyorsun. Ve ben senin çok temiz, titiz çalışacağına eminim Rana. Asistanım işten ayrıldı ona birileri baskı yaptı biliyorum. Yeni bir asistanım var şu an zaten ama hem senin çalışmadığını duydum senin için de iyi olur. Hem de yeni asistanım işe alışana kadar sen yardımcı olursun."

"Bilmiyorum baba. Pek benlik değil gibi. Sana yardım edemem aksine işini zorlaştırırım gibi geliyor."

"İstediğin zaman çıkabilirsin. Yarı yolda bırakırım diye düşünme."

"Düşünelim o zaman." Dedi Rana, Murat'a bakıp."

"Olmazsa istediğin zaman Murat'ın yanına geçersin."

"Bak o süper olur." Dedi Murat.

"Yok ben seninle çalışayım baba." Dedi Rana gülerek.

"Pazartesi bekliyorum o zaman." Dedi Kemal Bey. Daha sonra da başka konulardan sohbetleri bir kaç saat daha devam etti.

Yemek ailesiyle yaşadığı problem dışında Rana için güzel geçmişti. Mete için de güzel geçmişti. Rana ile sorunları halloluyor gibiydi. Ve abisi de sohbet sırasında birkaç kez Mete ile konuşmuştu. Onun dışında herkes için iyi geçmişti. Efe sadece Gamze'ye mesafeliydi biraz bugün. Yoğunluktan, yan yana gelemediklerinden öyle olduğunu düşünmüştü Gamze. Yada öyle düşünmek istiyordu.

Herkes gittikten sonra Gamze ve Efe biraz daha kalmıştı. Gamze, Rana'nın etrafı toparlamasına yardım ettikten sonra Efe ile çıkmıştı. Rana ve Murat da sonunda odalarına geçmişlerdi.

"Nasıldı sence bugün?" Dedi Murat.

"Güzeldi. Güzel geçti. Korktuğum gibi değildi." Dedi Rana gülerek.

"Neden korktun ki?"

"Teyzenin beni beğenmemesinden." Dediğinde Rana, Murat kahkaha attı. "Gülme Murat. Yani duymuyorum diye beğenmez sandım."

"Çok saçma düşünmüşsün. Teyzem öyle bir kadın değil."

"Evet değilmiş. Sevdim teyzeni."

"Senin teyzen ve enişten sessizdi. Ve annenlerde çok konuşmadı." Dediğin de Rana'nın yüz ifadesi değişti.

"Kızlarının değil de yabancının evine gittiklerini hissettikleri için olabilir. Her neyse kendi ailem hakkın da konuşmayacağım Murat. En azından bu gece. Ben üzerimi değiştireyim." Diyerek banyoya geçti Rana. Boğazında oluşan yumruyu yok etmeye çalışıyordu. Bugüne kadar çok ağlamıştı ve artık ağlamak istemiyordu. Özellikle onu arayıp sormayan ailesi için.

İşi bittikten sonra odaya geçti, çoktan yatmış olan Murat'ın yanına uzandı ve birbirlerine döndüler.

"Bugün çok güzel olmuştun." Dedi Murat samimi bir tebessümle.

"Teşekkürler. Umarım Lale anne de beğenmiştir. Malum pek sevmiyor giyimimi."

"Beğendi bence ben o bakışı gördüm." Dedi Murat. Bir süre sessiz kaldılar.
"Rana, evlenirken hiç aklına gelmiş miydi? Benimle şu durumda olacağın?" Dedi Murat. Rana bir süre düşündü.

"Hayır. Hiç düşünmemiştim. Seninle şu şekilde sohbet edeceğimizi bile düşünmemiştim. Seninle uyumaya alışacağımı düşünmemiştim. Hayatımda ki herkes, en değer verdiklerim uzaklaştıktan sonra bana en çok senin destek olup, yanımda kalacağını da hiç düşünmemiştim. İyi ki varsın Murat." Dedi Rana gözünden bir kaç damla yaş süzülürken.

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

4.2M 181K 51
© Tüm hakları saklıdır Her şey seninle güzel...
2.5K 276 39
- Seni seviyorum Neva. Kalbini,ellerini, gözlerini, saçlarını,kirpiklerini yani sana ait olan her şeyi ama en çok seni seviyorum. Gökyüzü gibi sonsuz...
102K 8.1K 40
(Ben Sokak Kızıyım üçüncü kitabıdır...) ROBİN Hood'u bilir misiniz? Peki bu hikayedeki kahramanımız yerli ROBİN Hood desem ne canlanır gözünüzde? Ars...
11.6K 1.5K 92
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır...