Bölüm 3:Nikah/Mahkeme

69.1K 2.8K 1.8K
                                    

HERKESE İYİ OKUMALAR! :)

Rana'nın babasının teklifi odada büyük bir sessizliğe neden olmuştu.

"Ne?" diyebildi annem.

"Benim tek dileğim kızlarımın düğününü görmek. İki kızım var. Diğeri küçük zaten. En azından Rana'nın düğününü göreyim. Ve kızımın hayatında ki kişi ona destek olabilmeli. Anlattıklarınıza göre onu en iyi anlayacak kişi Murat." dedi kendinden emin şekilde.

"Saçma sapan konuşma. Tanımadığımız biriyle mi evlendireceksin Rana'yı. Rana asla kabul etmez bunu." dedi annesi sinirle. Annem ve babam şaşkındı.

"Bizde evlenirken birbirimizi tanımıyorduk. Bak nasıl mutluyuz. Hem diğer oğlanı tanıyorduk ne oldu?" dedi güçlü bir savunmayla babası ve bana döndü. "Sen ne diyorsun. Sevgilin falan var mı?"

"Hayır yok." dedim kolay olan sorudan başlayarak. Ve anneme döndüm. Yaşlı gözleriyle bakıyordu. Son olan olaylarda en çok üzüldüğüm annemdi. Söylediklerinde o kadar haklıydı ki. Kazadan sonra beni eski halime getirebilmek için çok uğraşmıştı. Ama başaramamıştı. Mete'nin de benim gibi olmasını istemiyordu.

Derin bir nefes aldım. "Bana kalırsa kardeşim cezasını çekmeli. Akıllanması için en azından. Ancak annemlere bunu yapamam. Ne olursa olsun kardeşim ve ailem daha ağır basıyor. Daha doğrusu annem ve babam." dedim. "Yani kabul ediyorum."

***Rana***

Babamın ufak şekilde beni sarsması ile uyandım. Kaşlarımı çatıp kendime gelmeye çalışırken doğruldum.

"Uyuya kalmışım." Dedim doğrulurken ve babam kolumu tuttu.

"Yüzüme bak Rana. Seninle konuşuyorum." Dedi babam, gergindi. İnsanların ne söylediğini anlamam için yüzlerine bakmam gerekiyordu ve ben bu duruma henüz alışamamıştım.

"Pardon baba." Diyebildim. Sanırım Mete'nin ailesi babamı baya germişti.

"Murat ile evleniyorsun."

"..."

"Ne söylediğimi anladın mı? Murat-ile-evleniyorsun." Babam aynı cümleyi daha yavaş ve tane tane söylemişti. Ne söylediğini anlamıştım ama kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki. Yaşadığım şok ile algılamak istemiyordu.

"Murat kim?" diyebildim ve sorduğum an kim olduğunu anladım ve babamın ne söylediğini görmemek için ayağa kalkarak arkamı döndüm. Henüz yeni uyanmıştım ve daha kendime gelememiştim sanırım. Ben olayları algılıyormuşum gibi hissedemiyordum. Babamın hızla kolumdan tutup çevirmesi ile kendime geldim. Ama ondan önce ben konuştum.

"Beni tanımadığım bir adamla nasıl evlendirmeyi düşünürsün?"

"Evlenmeyip ne yapacaksın? Aşığız dediğin adam bile sağır kalınca bıraktı gitti seni. Bu halinle kim evlenir seninle? Şikayetten vazgeçmen karşılığı kabul etti o çocuk evlenmeyi. Sende itiraz etmeyip evleneceksin." dedi ve odadan çıktı. Muhtemelen kapıyı çarparak çıkmıştı ama duymamıştım.

Cevap vermem için fırsat bırakmamıştı. Tarık'tan sonra bana sahip çıkacak insanlar bile bana sahip çıkmıyordu. Başlarından atacak birilerini arıyorlardı. Sağır birine bakmak bu kadar mı zordu. Aslında kendi işlerimi hallediyordum, kazadan sonra daha çok kendi işimi kendim yapıyordum. Sahip olduğum şeylerin kıymetini anlamıştım. Kendi işlerimi halledebilmenin güzelliğinin farkına varmıştım.

***Murat***

Murat, Ranaların evinden çıktığından beri düşünceliydi. Aklı başına yeni geliyordu. O an hızla 'kabul ediyorum' demişti ama şuan içini büyük bir korku sarmıştı. Rana ve kendisi hakkında konuşan anne ve babasını bile duymuyordu.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin