Evde yalnızsın. Ortalık zifiri karanlık. Odanın kapısı kilitli. Uyumak üzeresin. Mayışmış durumdasın. Fakat içinde yoğun bir korku hissediyorsun. Ara sıra titriyorsun.
Birileri seni izliyor. Ara sıra mutfaktan gelen tabak çanak seslerini duyuyorsun. Bir şeyler yerinden oynayıp hareket ediyor. Birinin nefesini boynunda hissediyorsun. Sanki biri sana sarılırak uyuyor gibi... Ama kim olduğunu bilmiyorsun. Dışarıdan, odanın duvarlarına vuran hafif ışık, senden başka birinin duvara yansıyan gölgesini fark etmeni sağlıyor. Ve gölge sana doğru el sallıyor.
Sonunda rahatsız oluyorsun. Gidip ışığı yaktığında hepsi kayboluyor ve bir sorun olmadığını anlıyorsun. Işıkları kapattıktan sonra biri gelip eline dokunuyor.
Işığı tekrar yakmak istiyorsun. Fakat ışıklar yanmıyor. Şeytanın nefesinin suratına çarptığını hissediyorsun. Gülümsüyor. Sadece gülümsüyor...
Sen ise karanlıkta olduğun için fark etmeden yavaşça gözlerini kapatıyorsun. Yavaşça... Hemen ardından yere düşüyorsun.