-Soon Ei'nin ağzından-
+: Ne melezi?!
Nj: Sanırım bu dengesiz sana bir kaç gerçeği söylememiş ya da bilmiyo. Hah. Aptal.
+: Ağzını bozma?!
Nj: Ne o ? Şimdi de atarlı kız rolüne mi büründün?
+: Hey! Açık konuş. Ne melezi ?
Nj: Bana emir cümlesi ile konuşma. Büyüğünüm senin ben . Seni bulmak için ne kadar çok uğraştım haberin var mı?!
+: Sen beni neden arıyorsun ki?
Nj: Çünkü-
-: Soon Ei!
Kafamı gelen ses ile çevirdim ve tabikii kütüphanedikeler de . Hepsi kızgın bakıyordu ama. Tae nin burada ne işi var?
Buraya doğru koşar adım geldi . Etrafa öne eğilerek özür diledi ve bize doğru döndü.
-: Soon Ei , hadi eve gidiyoruz.
+: Tamam
Dedim ve yerimden kalktım.
Nj: Hey hey hey. Hiçbir yere gidemez.
-: Nedenmiş o ?
Nj: Çünkü ders yarıda kaldı. Ben bırakırım onu .
-: Üzgünüm ama şimdi almam lazım.
Dedi ve kolumu tutup beni çekiştirmeye başladı. Namjoon'u geride bırakarak beni sürüklemesi izin verdim.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Eve geldik ve içeri girdik. Tae beni hemen köşeye çekti.
-: Ne konuşuyordunuz?
+: Ödev hakkında.
-: Bu yüzden mi kaşların çatık? Doğruyu söyle.
+: Hayır . Bir anda içeri dalınca rezil olduk. Neden bağıra bağıra girdin içeri?!
-: Soruma soru ile karşılık verme. Son kez soruyorum ne konuştunuz?
+: Madem akıl okuma yeteneğin var bay vapmir , neden gücünü kullanmıyorsun?
-: Hey , bunu istesem yapardım zaten.
+: Ne yani, artık yapamıyo musun? Yoksa yaşlandın mı?
-: O çocuk sana iyi gelmemiş . Ne bu atar?
+: Sanırım benden sakladığın bazı şeyler var?
-: Ne saklayabilirim ki senden?
+: Mesela melez hakkında.
-: Melez mi? Ne saçmalıyorsun? Bu onu nerden biliyo?
+: He doğru yani?
-: (iç çeker) Evet. Bi'sorun mu var?
+: Ben neyim?
-: Melez.
+: Ben de onu soruyorum ne melezi?!
-: Sesini yükseltme! Ayrıca ben de sana bunu açıklamak için getirdim.
Dedi elindeki kitabı gösterek . Bu da neydi böyle?
+: O elindeki ne?
-: Sorunun cevabı ama ne kararı aldım biliyo musun? Kendini geliştirmemen için sana bunu vermiyeceğim. Zaten içindekilerin hepsini okudum .
Dedi ve yandaki küçük tezgahın üstünden mutfak çakmağını yaktı. Ardından söndürüp çöpe attı. Benden bir şey gizlemesi iyice sıkıcı hale geldi.
+: Hey kendimi kendimden gizliyorsun resmen?!
-: Senden her şey beklenir . Vazgeçtim. Ama istersen o arkadaşına gidebilirsin.
+: Hayır.
-: İyi o zaman. Neyse. Mark'a hackerlık yeteğinini (!) kullanmasını söyleyip senin donrurucuya atıldığın zamanın kameralarının görüntüsünü bulmak istedim. ( Yazar: huh... ne bitmez cümleymiş asdjdh)
+: Eee.
-: E si buldu ve bana attı. Onlarda yolda . Buraya geliyolar.
+: Kimler?
-: Min Yun ve Mark.
+: Hee tamam.
(Zil sesi)
Hemen gidip kapıyı açtım.
M-Y: Selaaam biz geldik.
M: Selam.
+: Size de selam geçsenize .
Diyip onları içeri davet ettim. Hep beraber Tae'nin bilgisayarının başında toplandık.
+: Min Yun , seni kim getirdi?
M-Y: Mark.
+: Siz de sevgili gibisiniz. 😂😂
M: Öyleyiz zaten.
+:🤤 Ö-öyle mi? Neden benim hiç haberim yok?
M-Y: E görüştüğümüz mü var?
+: Haklısın.
-: Buraya odaklansanız artık.
Dedikten sonra hepimiz ekrana bakmaya başladık ve Tae videoyu başlattı.
İşte oradaydım . Dondurucunun önünden geçerken biri beni tutmuştu. Arkadan iki kişi daha geldi ve kapıyı açıp beni dondurucuya attılar ve kapıyı kapattılar. Ardından koşup gittiler. Ama çok akıllı değiller herhalde , sadece üstlerine siyah bir hırka giymişler . Eteklerinden ve saçlarından kız oldukları belliydi.
+: Ee kim bunlar?
-: Bu marka giyen tek üç uyuz var.
M: Kim?
Desteğiniz için teşekkürler.
사랑해
나는 지루있어...😧😧