| enes |
"Hunlar piyade olarak savaşmaya hiç alışık değillerdi."
"Piyade ne demek?"
"Ayrıca Hunlar iyi savaşçılardır. Yay ve kement kullanmakta eşsizdirler."
"Kement ne demek?"
"Bakın sınavda sordular bunları çocuklar. Dinlemezseniz kaçırırsınız."
"Sınav ne demek?"
"Sina, bokunu çıkarma sen de."
Gülüp Hoca'yı dinlemeye devam etmişti. Bir kaç saniye durduktan sonra önde oturan Ece'nin omzunu dürtmüştü. Ece arkasını dönüp gülümsemeye başlamıştı.
"Piyade ne demek?"
"Yaya."
"Sağol."
"Rica ederim. Anlamadığın şeyleri sorabilirsin."
"Kızım sana bir şey soran mı var? Dön önüne." Omzundan itip geriye yaslandım. Sina küçümser bir bakış atıp arkasına yaslanmıştı. Eray öne doğru eğilip kulağıma "Sarp uzaklaştırma almış." dedi.
"Sina?"
"O belli değil. Yavuz ne dediyse artık."
Kafa sallayıp ayağa kalktım.
"Hocam tuvalete gidebilir miyim?"
"Hayır."
"Teşekkürler hocam."
Kalktığım yere tekrar oturup parmak kaldırdım.
"Hocam."
"Ne oldu Enes?"
"Peki şimdi gidebilir miyim?"
"Hayır."
"Teşekkürler hocam."
***
"Siz Yaren'le yine mi barıştınız?"
"Konuşuyoruz şimdilik."
Eray kafa sallayıp önündeki tabakla oynamaya devam etti.
"Lan yuh yuh! İki sakıza bir lira verdim." Yasin bağıra bağıra masaya oturup sakızları önümüze koydu.
"Ben de okul başkanıysam bu sakızları on kuruş yapacağım lan."
"Bir sakız elli kuruş verecek kadar ne yaşadın?" dedi Sinan.
"Derste edebiyatçıya inat olsun diye sakız çiğnemem gerek. Sözlüme sıfır vermiş cidden allahın delisi."
Yavuz gülerek ona bakarken masanın yanına on birinci sınıflardan bir kız gelmişti. Sina'nın yanına gidip gülümsedi.
"Müsaitsen biraz konuşabilir miyiz?"
Sina kafa sallamıştı. Kız bakmaya devam ettiğinde ayağa kalkıp kantinin çıkışına doğru ilerlerken kız da peşinden gidiyordu. Çıkana kadar onları izledim.
"Yine birilerinin kalbi kırılacak gibi." dedi Oğuz.
"Kız on birlerin en güzeli lan. Aklı varsa kabul eder." dedi Emre.
Eren de "Pipi sevmiyor muydu oğlum Sina?" demişti.
"Ya kardeşimden ayrılır mısın? Ona layık değilsin."
"Bizi ayıramazsın."
"Yalnız Sina gülüyor şu an." Sinan camdan dışarıya bakıp gülüyordu. "Oldu bu iş."
"Of mal mısınız ya? Baksa o kıza mı bakar?"
Ayağa kalkıp kantinden çıktım. Sina'ların yanından geçerken gözünün içine bakarak geçmiştim. Okul binasına girdikten sonra alt kata inip sınıfa girdim.
"Enes, Ceyda'nın telefon numarasını versene."
"Yok kardeşim numarası!"
"Ne bağırıyorsun oğlum?" Ömer mırıldanarak sınıftan çıkarken sırama oturdum.
Or*spu çocuğu Sina, kızla gülerek konuşuyordu resmen ya. Am*na koduğumun dengesizi.
"Bir de bana derdi..."
Seni seviyorum diyorum "Benim adım Sina değil." diyor. Sevgili olalım diyorum, "iyi, tamam." diyor. Sonra şerefsiz olan Enes oluyor.
Eray, Ata ve Sina sınıfa gülerek girmişlerdi. Eray yanıma oturup "Hayırdır? Atarlanıp gidiyorsun." dedi.
"Yo. Atarlanma falan yok."
Ata ve Sina o sırada arka sıraya geçmişti.
"Enes bir şey mi oldu lan?" Ata kafasını ortamıza sokup ikimize de bakmıştı. Eray'a döndüğünde öpücük atıp kafasını bana çevirmişti. Eray gülerken ben en ciddi halimle onlara bakıyordum.
"Ee ne diyor kız Sina?"
Sina güldüğünde Ata geri çekilmişti ve "Senden hoşlanıyorum. En azından deneyelim. İstemezsen sorun değil demiş." demişti. Ardından hepsi gülmüştü.
"Komik mi am*na koduklarım, neyine gülüyorsunuz?"
"Lan iyi misin sen ya?"
"Çok iyiyim, çok."
***
Son dersin son beş dakikasıydı. Hoca dersi bırakıp eşyalarını toplarken herkes eve gitmek için hazırlanıyordu. Sina ceketini giyip tekrar yanıma oturdu. Askılıktan aldığı ceketimi sıraya koyup arkasına yaslandı.
"Ee, naber?" dedim ceketimi giyerken. Gülerek "İyidir, sen?" dedi.
"Çok güle güle ağzın yalama yaptı. Kızın karşısında da gülüyordun."
Gülmeye devam etmişti.
"Enes ya, çok hoşuma gidiyor biliyor musun?"
"Ne?"
"Böyle kuduruyorsun ya." Ardından kahkaha atmıştı. Yüzümü buruşturup ona bakmaya başladım. Hala gülüyordu.
Zil çaldığında sınıftakiler hızla dışarı çıkarken Sina yavaşça ayağa kalkmıştı. Eray ve Ata'yla birlikte önden giderken arkalarından yürümeye başlamıştım.
Ben bir erkeğe sevgili olalım demiştim. Hem de bana aşk itirafı yapan bir erkeğe. Ama bu it çocuk, istediği oyuncağı elde ettikten sonra yüzüne bakmayan şımarık çocuklar gibi yüzüme bakmıyordu resmen.
Eve gidene kadar bu şekilde devam etmişti. Üçü önde ben arkada yürümüştüm. Eray'ların evine giden yolun başına geldiğimizde yürümeye devam etmişlerdi. Bir şey demeden onlara baktım. Konuşarak yürüyorlardı. Omuz silkip yürümeye devam ettim.
Yavuz arkamdan gelip üstüme atlamıştı. "Yavaş kardeşim."
"Naber? Niye arkadan yürüyorsun?" Sina'lara bakarak söylemişti bunu. Ardından bana döndü.
"Bir sebebi yok. Senden naber?"
"İyidir."
"Sarp uzaklaştırma almış. Sina bir şey almamış. Ne dedin hocaya?"
"Bu akşam sizi mutlu ederim yeter ki Sina'ya uzaklaştırma vermeyin dedim. İki hafta bendesin dedi. Kankam için fedakarlık yaptım bende."
"Ne boş yaptın am*na koyayım."
Gülmeye başladığında ben de güldüm. Sina kafasını çevirip bana baktığında zıplayarak çığlık atasım gelmişti o an, sonunda beni hatırladı diye.
Yavuz gittikten sonra tekrar tek başıma yürümüştüm. Evin önüne geldiğimizde Eray ve Ata beni farkedip "Niye arkadan yürüyorsun?" demişti.
"Büyük or*spularsınız." dedim.
"Ne oldu be?" dedi Ata. Omuz silkip bahçeden içeri girdim.
"Biz Sinalardayız. Gel istersen." dedi Eray. Yürürken kafamı çevirip Sina'ya baktım ve önüme dönüp yürümeye devam ettim.
Kaliteli kaşar.
***
Enes: gittiler herhalde
Sina: ne
Enes: eray ve ata
Sina: gittiler
Sina: niye gelmedin
Enes: LAN SEN İYİ MİSİN AM*NA KOYAYIM
Sina: koy .dd
Enes:
Sina: gelirsin sanmıştım
Enes: ayn son dakika çağırdınız resmen
Sina: ani oldu
Enes: farkındaysan artık aramızdaki ilişkinin bir adı var
Sina: evet
Enes: iyi farkındaysan
Sina: rolleri değiştik şu an
Sina: çok aşıkmış gibi davranıyorsun
Sina: yapma, inanırım.
Enes: AŞKIM SEN İYİ MİSİN
Enes: HANİ SEVMESEM BÖYLE ŞEYLER YAPMAM
Enes: SEVDİĞİM İÇİN YAPIYORUM
Enes: SEN KAŞARLIK YAPIP YÜZÜME BAKMIYORSUN
Enes: aynen şu an çok mutluyum
Enes: beyzadan ayrıldım
Enes: dm'lere bakmıyorum
Enes: eski manitlerin numaralarını sildim
Enes: bunları geçtim pipisi olan biriyle sevgili olmaya da ikna oldum
Enes: her şey okay diyorum
Enes: bu sefer sen umursamaz davranıyorsun
Enes: e şimdi ben ne yapayım
Sina: aşkım dedin
***
e enes haklı beyler.