Cunning Child | Jikook

By jikookgezegeni

250K 25.5K 15.3K

"Bu çocuk için soyumuzu tehlikeye atmanıza izin vermeyeceğim." More

Prologue
1.Bölüm: "Cehennem Bebeği."
2.Bölüm: "Küçük Bela."
3.Bölüm: "Küçük lanet."
4.Bölüm: "Bundan sonra benimlesin, küçük."
5.Bölüm: ''Geleceğini, geleceğimizi gördüm Jungkook.''
6.Bölüm: "Gurur duyduğun biri olmak istiyorum."
7.Bölüm: "Bundan zevk aldım."
8.Bölüm: "Jungkook. Ne yaptın sen?"
9.Bölüm: ''Jungkook'u kurtarma şansım... Olur muydu?''
10.Bölüm: ''Onu kaçıracağım.''
11.Bölüm: "Ama ilk olan, son olmayacaktı."
12.Bölüm: ''Cehennemde görüşürüz.''
13.Bölüm: "Toz. Kan. Acı."
14.Bölüm: "Seninle savaşmak istemiyorum."
16.Bölüm:"Kabul et küçüğüm,"
17.Bölüm: "Yanından ayrılmamı istemiyorsun."
18.Bölüm: "Buna ihtiyacın var."
19.Bölüm: Hayatta kalması için fedakarlıklar yapman gerek."
20.Bölüm: "Ölüm Makinesi"
21.Bölüm: "Onun kanına bağımlı."
22.Bölüm: "Benim olan."
23.Bölüm: "Beni bu hale kim getirdi?"
24: "Benim ailem sensin."
25.Bölüm: "Aylar geçmişti."
26.Bölüm: "Tatlı dokunuşları altında."
27.Bölüm: "Veda busesi."
28.Bölüm: "Sürgün"
29.Bölüm: "Sakın beni özlemediğini söyleme."
30.Bölüm: "Tanrıların laneti."
31.Bölüm: "Hasta kral."
32.Bölüm: "Sana ihtiyacım var."
33.Bölüm: "Tavşan çocuğum."
34.Bölüm: "Tüm gerçekler."
35.Bölüm: "Kozmik orgazm."
36.Bölüm: "Küçük Jungkook ve papatyalar."
37.Bölüm: "Bedel."

15.Bölüm: "Ölümler artık bizi incitmiyor."

6.3K 755 500
By jikookgezegeni

15.Bölüm

"Başladığım katliamı devam ettirmemi istiyor musun?" Diye sordu.

Az önce kana bulanan parlak bıçağına, bıçaktaki parıltıların aynısına sahip gözleriyle bakıyordu.

Bir kaç adım uzağındaki Taehyung'a yaklaşarak, kanlı bıçağını, onun boynu  üzerinde de gezdirmeye başladı.

Canını yakmıyordu.
Şimdilik.

Durumun, onu kızdırıp kızdırmamama bağlı olarak değişeceğini biliyordum.

Gözlerim, Taehyung'un gözlerindeki acı ve hayal kırıklığı dolu ifadeye takıldı.

Midem acı verici şekilde kasılırken, biraz sonra olacaklar için, içimden Taehyung'a binlerce kez özür dileyerek  havaya duygudan yoksun bir gülüş bıraktım.

Yaljah'a yaptıkları için bir tepki vermemi bekliyordu.

Kızmamı, çocukluğunda nadiren gördüğü hayvani duygularımı ortaya çıkarmamı...

En az onun kadar acımasız ve karanlık tutumumun gün yüzüne çıkmasını istiyordu.

Ona istediğini vermiyordum.

Vermeyecektim.

"Onu da öldürecek misin?" Diye sordum umarsızca.
"Hepimiz yeterince yaşadık Kook. Ölümler artık bizi incitmiyor."

"Benliğine karanlık bir duvar örüp herkesi kandırabilirsin." Dedi Jungkook sertçe. "Benim dışımda herkesi. Ama unutma Jimin, beni sen eğittin. Senin yanında büyüdüm ben. Kimse göremese bile ben, gözlerinin içindeki o duyguyu görebiliyorum."

Taehyung'un saçını kökünden sertçe  kavrayarak, yüzünü, kumlu ve taşlı sert zemine doğru bastırdı.

"Eğitmenini öldürdüğüm için öfkeden deliren, arkadaşını öldürecek olmamın verdiği korkuyla çıldıran benliğini... Neden ortaya çıkarmıyorsun?" Yüzüme tehlikeli bir bakış attı. "Arsız ve acımasız olan Park Jimin'i özledim."

"İstediğin bu mu?" Diye sordum. "Düşman olmamız mı?"

"Biz zaten düşmanız."

"Son kez." Dedim. "Seni son kez uyarıyorum Jungkook. Tüm bu saçmalığa son vermen için hala vakit var. Seni affetmem için hala bir şansın var."

"Sikeyim!" Diye bağırdı. "Senin affını isteyen kim? Tanrı şahit, eğer seni şuracıkta boğmuyorsam, bunun tek sebebi, bu kadar kolay ölüp kurtulmanı istemiyor oluşum." Gözleri öfkeyle karardı. "Sana öyle şeyler yapacağım ki... Gözümün önünde kıvranacak, ölmek için bana yalvaracaksın."

Hayır aşkım.

Ölmek için bana yalvaracak olan sensin.

Gülümsedim. "Güzel bir hayal gücün var."

"Park Jimin." Diye tısladı. "Bu iş çok uzadı. Taehyung'a karşı sen. Seni teslim almam karşılığında onu bırakacağım. Kabul ediyor musun?"

"Hayır Jimin." Dedi Taehyung. Sesi kısıktı. Çok kısık. Ve tüm bu zaman içinde ilk defa konuşmuştu.

Kararlı bakışlarına aynı kararlılıkla karşılık verdim ve konuştum,

"Buraya zaten, sana teslim olmaya geldim güzelim."

Dakikalar sonra, hybridlerin ördüğü güvenlik düzeneğinden geçmiş ve halkımdan bir kaç muhafız, benim geçişim karşılığında Taehyung'u teslim almak üzere geçemedikleri duvarın önüne gelip beklemeye başlamıştı. 

Yüzümü inceliyordu.

Tek bir duygu kırıntımı görmek için, tüm hücreleriyle çıldırıyordu.

Ama bende çıldırıyordum.

Bu hazzı ona vermediğim için zevkten deliye dönüyordum.

Dik yürüyüşüm ve umarsız bakışlarımla Taehyung ile durdukları yerde, tam yanlarına kadar geldim.

"Bırak onu." Dedim.

Bırakmayacağını bildiğim halde.

"Bırakayım öyle mi?" Diye sordu sadistçe. "Gerçekten onu bırakacağımı düşünüp ayağıma gelmedin değil mi? Benim tanıdığım Park, bu kadar aptal olamaz."

Taehyung'a güven verici bir gülümseme yolladım.

Canının yanacağını biliyordu.

Tıpkı benim, Jungkook'un sağ kol düğmesinde, zehirli bir iğne tuttuğunu bildiğim gibi.

Bir kaç saat öncesini düşündüm...

Taehyung'u nasıl kendi ellerimle, buraya, onun önüne çıkmaya ikna ettiğimi düşündüm.

~~

"Onun, tanıdığım çocuk olmamasından o kadar endişe duyuyorum ki.." Diye fısıldadı Taehyung.

"Kendi hislerimin içinde gözüm dönse de," diye konuştum. "En başından beri ona benden daha iyi baktığını ve benimle değil de seninle bağlanmış olsa böyle bir adama dönüşmeyeceğini biliyordum. Özür dilerim kardeşim. Öncesi, ve bundan sonra olacak olan her şey için."

"Ha sen, ha ben Jimin." Dedi Taehyung durgunca. "Bu Jungkook'un doğasında var. Elinde sonunda kötülüğe yenileceğini biliyordum."

"Hayır." Dedim Yaljah'a bakarak. "Benimle bağlanmış olmasaydı böyle biri olmayacaktı."

Yaljah, elini omzuma koyarak sertçe sıktı.

Bu, onun güven verme şekliydi.

"İkinizin arasında.." Diye sordu Taehyung. "Benim bilmediğim ne var?"

"Taehyung." Dedim. "Bana güveniyor musun?"

"Korkmaya başlıyorum." Dedi Taehyung kuşkuyla ikimize bakarak. "Neler oluyor?"

Sorumu tekrarladım.

"Bana güveniyor musun Taehyung?"

"Jimin-" kararlı bakışlarımı fark ederek, bıkkınca ofladı ve soru sormayı bırakarak pes etti. "Güveniyorum." Dedi. "Sana güveniyorum."

"O halde," diye konuştum. "Oraya ulaştığımızda, Jungkook'un adamalarına bilerek teslim olmanı istiyorum.
"Ne?" Dedi şaşkınlıkla. "Ne istiyorsun?"

"Taehyung," dedim şaşkın bakışlarına kararlı bir karşılık vererek. "Jungkook'un karanlık duygularının dürtülmesinin asıl sebebinin ne olduğunu hiç düşündün mü?" Yaljah'a baktım. "Bunun nedeni benim. Bunun nedeni... İkinci dereceden bir hybrid olmam."

~~

Taehyung'u onun ellerine bilerek teslim etmiştim.

Bilerek ve isteyerek.

Biraz sonra olacak olan şeyleri biliyordum.

Jungkook üç yaşındayken Yaljah'ın baskın geleceği gördüğü andan beri biliyordum.

Beklenen anın gelmesi uzun sürmedi.

Jungkook, gizlediği yerden çıkardığı iğnesini, sertçe Taehyung'un kalbine sapladı.

Hiç kimse neler olduğunu anlamamıştı bile.

Benim dışımda.

O kadar hızlı, o kadar anlık ve tahmin edilmesi o kadar güçtü ki.

Taehyung'un bedeninin hızla titremeye başlaması ve tüm zehirli kanın vücudundan, vücudunu parçalayarak çıkması aynı saniyeler içinde gerçekleşti.

Ölmesi uzun sürdü.

Son ana kadar acıyı en derinlerine  kadar hissetti.

Jungkook ise sadece izledi.

Bir zamanlar amcası olan adamın  ölüşünü, zevkle izledi.

Tıpkı benim de, duygusuzca izlediğim gibi.

Tıpkı herkesin vücudu parçalanan ve dakikalarca acı çeken bu adamın ölüşünü öylece izlediği gibi.

"Gözler." Diye konuştum yerde yatan Taehyung'un soğumaya başlayan ellerini kavrarken. "Gözler yalan söylemez Jeon. Ve sen acı çekiyorsun. Yaptıkların ve yapacakların için acı çekiyorsun."

Dağılmamak için direnen bedenine yaklaştım.

Ve yüzüne sert bir yumruk geçirerek sendelemesini sağladım.

"En güçlü hybrid'in kendin olduğunu mu sanıyorsun?" Diye fısıldadım kulağına doğru.

Bir kaç hybrid kollarımdan tutup beni Jungkook'un yanından  uzaklaştırırken bağırdım,

"Yanılıyorsun!" Ve ekledim,
"Seni kurtarmak için elimden geleni yapacağım. Ama ölmen gerekirse, bizzat kendi ellerimle, Taehyung'a yaptığın gibi, son ana kadar acı çekmeni sağlayarak öldüreceğim  seni."

Yaljah'ın öleceğini biliyordum.

Taehyung'un da öyle.

Ölecek olan diğerlerini de biliyorum.

Jungkook ve benim için yazılmış kader de dâhil, tüm baskın gelecekleri biliyorum.

Ve bunun en iyi şekilde sonuçlanması için, geleceği değiştirmek için, çabalamaktan başka hiçbir şey yapamıyorum.

#flashback

Jungkook, 4 yaşında

Gecenin bir yarısı, geniş yatak odamın ahşap kapısı  yavaşça tıklatılmıştı.

Son üç gecedir olduğu gibi.

"İçeri gel Jungkook. Kapıyı çalmana gerek olmadığını biliyorsun."

Kapı üç gecedir olduğu gibi yine gıcırdayarak açılıyor ve gözleri kan çanağı olmuş tavşan çocuğum, çıplak ayakları ve attığı  paytak adımlar ile yatağımın üstüne tırmanıyor.

Küçük bedeni sarı pijamalarının içinde öyle sevimli duruyor ki, tüm bu sert imajımdan kurtulup onu doyana kadar yemek isteyen benliğime, tüm irademi kullanıp  zorlukla karşı koyabiliyorum. 

"Bunu konuşmamış mıydık?" Diye soruyorum. "Kötü bir rüya görüp uyandığında geri uyuyamıyorsun. Neden yine de inatla gözlerin kan çanağına dönene kadar yanıma gelmek yerine kendi kendine uyumaya çalışıyorsun?"

"Seni gün içinde huysuzluklarımla yeterince yoruyorum zaten. Bir de geceleri mi rahatsız edeyim?"

Tek kaşımı kaldırıp gülüyorum.
"Gerçekten rahatımı düşünüyor musun Jungkook?"

"Of!" Diyor tavşan çocuğum yenilgiyle. "Sadece tek başıma uyuyup ne kadar güçlü bir erkek olduğumu sana kanıtlamak istemiştim."

Karanlık oda samimi kahkaham ile yankılanıyor.

Jungkook'un küçük bedenini kendime doğru çekerek saçlarını okşamaya başlıyorum.

"Anlat bakalım." Diyorum. "Bu gece ne gördün?"

Yutkunuyor. "Seni." Diyor gözlerinden yaşlar akmaya başlarken. "Seni gördüm. Acımasız bakışlarınla üstüme geliyor ve bana zarar veriyordun Jimin. Beni öldürecektin. Bana zarar vermezsin değil mi? Canımı yakmazsın... Söz ver. Canımı asla yakmayacağına söz ver."

"Bunu asla yapmam güzelim." Diyorum. "Sana asla zarar vermem."

Söylediklerimin yalan olduğunu bile bile.

Bölüm Sonu.

Taehyung için çok üzülmeyin;)
Çünkü bu hikayede hiçbir şey göründüğü gibi değil ve Jimin, plansız hareket eden bir karakter değil. Şey.. yani çoğu zaman değil ksocjsjdis

Continue Reading

You'll Also Like

2.4M 76.7K 54
Babasının borcu yüzünden genç kızı alı koyan Karahan başına büyük ama tatlı bela alır... Genç kız Karahandan küçük olmasına rağmen yalnız adama eş ol...
876K 20.1K 56
"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkundu. "Boşver beyi." deyip dudaklarıma yap...
23.8M 1.4M 78
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...
51.1K 1.4K 76
İşini ailesi gibi gören bi psikolog ve sinirlenince kimseyi tanımayan mafya aşka inanmayan adama aşkı öğreten kadın💖 Ateş ❤️ Ezgi