Falling For You Again • Jikoo...

By tuzlujelly

231K 20K 7.7K

Jungkook, hayatının son beş yılının tüm anılarını unutur. Jimin ise Jungkook onu tekrar sevmeyeceği için kork... More

Prologue
Chapter 1
Chapter 2
Chapter 3
Chapter 4
Chapter 5
Chapter 6
Chapter 7
Chapter 8
Chapter 9
Chapter 10
Chapter 11
Chapter 12
Final Chapters no.1
Final Chapters no.2
Final Chapters no.4
Final Chapter

Final Chapters no.3

10.2K 938 232
By tuzlujelly

No3:Amnesia



Jungkook olayları açıklarken Seokjin hızla diz üstü bilgisayarına yazıyordu. Gerçekten gitmeyi hiç istemiyordu ama Jimin en azından Seokjin'in bilmesi için ısrar etmişti, ve pekala, endişeli ve suçlu görünürken Jimin'i gerçekten reddedebilir miydi? Eğer bu onun kaygılarını yok edecekse Jungkook her yere gidebilirdi.

"Bunun için üzgünüm, Kook. Seninle bunun hakkında daha fazla konuşmalıydım." dedi Seokjin özür diler gibi. "Bu senin için kahrediciydi ve seni ihmal ettik."

Jungkook iç çekti. "Sorun değil, gerçekten. Benim yanımdaydınız ve bu yeterli." Algısal hasarı temizlenmişti, sonrasında hayatına ve Jimin'e geri uyum sağlayacak şekilde bütün olaylar etrafında dönüp durmaya başlamıştı. Duygusal yaralarını çok da umursamıyordu ama ihtiyacı olduğunda desteğe sahip olacağını da biliyordu. Kaç kere onları itmiş olursa olsun hepsinin yanında olacağını biliyordu.

Onlara sahip olduğu için inanılmaz derecede şanslıydı.

Ama özellikle de Jimin'e, diye düşündü Jungkook dudaklarının köşeleri yukarı kıvrılırken. Hep böyle aşk dolu muydu? Her nasılsa, bunu umursamadı.

"Eğer kötüleşirse bana haber ver." dedi Seokjin kesin bir dille ve Jungkook abartıyla başını salladı. Bu ona karşı taraftan dudak büzme ve göz devirme kazandırdı. Diz üstü bilgisayarına bir şeyler yazmadan evvel doktordan çok bir arkadaş ifadesiyle baktı Jungkook'a. "Bunun dışında, nasıl gidiyor?"

"Daha iyiyim." diye cevapladı Jungkook, ilk defa gerçek anlamda bunu kast ederek.

Seokjin bunu anlamış olmalıydı ki iç ısıtan bir şekilde gülümsedi. "Ve sen ve Jimin?"

"Biz de iyiyiz." Yırtık kotundan gevşeyen bir ipi söktü. Jimin'le ilgili her şey cazipti, o dürüst ve bonkördü, affedilmesi çabuk ve sevilmesi kolay. "Sanırım ne demek istediğini şimdi anlıyorum -onun için deli olmam konusunda. Neden öyle olduğunu anlayabiliyorum."

Seokjin, "Sana söylemiştim" lafının dudaklarından dökülme isteğiyle mücadele etti. "Ve öyle misin?"

Jungkook dudağını ısırdı ve tekrar bakarken saçlarını gözlerinden çekti. "O dereceye geliyorum."

Seokjin rahatlamayla birlikte kahkaha attı, rahatlamıştan çok daha fazlası gibi görünüyordu. "İkinizin bunu aşıyor olmasına memnunum. Siz birbirinize aitsiniz."

"Namjoon da bunu dedi." diye mırıldandı Jungkook ve Seokjin üzgün bir gülümseme verdi. "Bizi görmenin belki de siz ikinizin artık yürütemediğini ona fark ettirdiğini söyledi." Jungkook bu kelimeleri sarf ederken oluşan ufak suçluluk sancısıyla baş edemedi.

"Evet." Seokjin başını salladı ama melankolik ya da karamsardan çok geçmişi hatırlar gibi görünüyordu. Bir anıya aşıktı belki de. "Sen ve Jimin'in uyum sağlayışıydı aklıma gelen, nasıl doğallıkla senkronize oluşunuz. İlişkiler birer yarışma değildir, ya da karşılaştırılması gereken. Ama sanırım siz ikinizde eskiden ne olduğumuzu gördük ve artık aynısı olmadığımızı anladık."

Jungkook yine o aynı sökükle oynadı. "En azından hala arkadaş olduğunuz için mutluyum." Gerçekten, gerçekten memnundu, hala biraz sersemlemiş gibi hissetse de. Neden ayrılıklarından bu kadar etkilendiğini bilmiyordu, tamamen sonlandırdıkları gerçeğiyle midesi kötü oluyordu. Bunun neden onu... korkuttuğunu bilmiyordu.

"Ben de." Seokjin gülümsedi ve bu seferki tamamen iyimserlikle doluydu, her mutsuz sonun kötü olması gerekmiyordu.

***

"Ve, ailelerimize birlikte olduğumuzu ilan ederken... bunu hatırlıyor musun?"

"Hm."

"Peki ya lunaparka gittiğimizi?"

"Evet."

"Ve çok içip de Hoseok'un arabasının içine kustuğun zamanı?"

"Hatırlatma."

Kanepede otururlarken Jimin kıkırdadı, reklamın sonunun gelmesini bekliyordu, saçma reklamları engelleyişi ve modası geçmiş müzik Jungkook'un hafızasını sardı. Jimin'in tüm yüzü rahatlamayla kaplıydı ve eskiden olduğu gibi gözleri yine parlıyordu —tüm bu karmaşadan öncesinde olduğu gibi. Bazen heyecanlı dövüş ve uygunsuz söylem  sahnelerinde Jimin Jungkook'un göğsüne yaslanır ve yarı kucağına otururdu. Ve dürüst olmak gerekirse, bu Jungkook'u rahatsız etmezdi, Jimin'i daha yakınına çekmeyi ve (kendini zor tuttuğu) boynuna burnunu sürmeyi isterdi.

"Tamam, ya kampa gittiğimizi?" Jimin başını geriye yatırdı ki Jungkook'un yan profilini görebilsin.

"Im... pek sayılmaz?" Jungkook anıyı hatırlamaya çalışırken dudağını dişledi ama cevap boşluktan ibaretti. Kamp ateşinin ve çaresiz bir çabayla kuruduğu çadırın görüntülerine sahip olduğundan emindi.

Jimin gülümsedi, bedeni hala rahat duruyordu.  "Sorun yok, bir sürü ilerleme kaydediyorsun."

Yine de, Jungkook midesinde ağır bir taş hissetti. "Özür dilerim."

"Hayır, gerçekten, mutsuz değilim." Jimin döndü ve bakışlarını kaldırdığında ne kadar da yakın olduklarını fark etti, dudaklarının arasında santimler olduğunu. Eğer isterse Jungkook şu anda onu öpebilirdi. "Kötü hissetme, lütfen." Suçluymuş gibi görünmeden evvel özür dileyen bir gülümseme verdi. "Ve eğer bir şey söylenecekse, ben özür dilemeliyim. Sana çok boktan hissettirdim, bana olan duyguların ve anıların için sana çok yüklendim..."

"Jimin..."

"Açıkçası, hayatta ve iyi olduğun için mutlu olmalıydım. Tanrım, çok korkunçtum, umursadığım tek şey hafızandı ve tramvanı atlatman için sana yardımcı olmalıydım
kurban benmişim de bu senin hatanmış gibi davrandım-"

"Bekle-" Jungkook, kendi iyiliği için Jimin'in 
-çoğu kez olduğu gibi kendini suçluyordu- kendisini eleştirdiğini biliyordu.

"Bu doğru, öyle davrandım ve özür dilerim. Berbatım."

Jimin gözlerini kucağına dikmişti, yutkunuyordu ve vicdan azabı çekiyormuş gibi görünüyordu, Jungkook kaşlarını çattı. Şüphesiz, birçok kez suçlanmış gibi hissetmişti ve bolca rahatsız olmuştu ama hiçbir zaman hatalı olanın Jimin olduğunu düşünmemişti. Jimin ona ilaç tedavisinde göz kulak olmuş ve iyileşmesine yardım etmişti ve Jungkook'un itiraf etmek gerekirse o hep yanındaydı. "Bana çok yardımın dokundu. Aptallık etme."

Jimin yanağını kaşıdı, omuzları birden çöküvermişti. "Senin için daha güçlü olmalıydım."

"Öyleydin."

"Değildim-"

"Elinden gelenin en iyisini yaptın." diye kesti Jungkook. "Bunu kolaylaştırdığım söylenemez, sana bok gibi davrandım."

Jimin itiraz etmek için ağzını açtı ama Jungkook yine lafını kesti.

"Zorlama duygular yok. Hiç." Kesin bir şekilde söyledi ve bir elini Jimin'in beline sardı. "Hadi sadece devam edelim?"

"Ama..."

"Benim hatrım için. Sana kin tutmak çok zor."

Jimin boğulur gibi güldü, yüzü kızardı.

Jungkook gülümsedi ve Jimin onun bakışları karşısında başını eğdi, birden utanmıştı. Ne kadar sıklıkla Jimin'i böyle kızartabildiğini ya da bunun sebebi şu anki durumlarından dolayı mı böyle diye merak etti. Kaç kere onunla sarıldığını, Jimin'in tüm sevgisine maruz kaldığını merak etti. Birdenbire korkunç derecede çok sevdiğini fark etti.

"Umarım yakın zamanda her şeyi hatırlayabilirim."

Cevap verirken Jimin başka tarafa bakıyordu ama eli Jungkook'un dizindeydi. "Beni en çok korkutan şey hafıza kaybın değil."

Jungkook duraksadı, kafası karışmıştı ama televizyondaki şov yeniden başlamıştı ve Jimin dikkatini oraya vermişti.

Değil mi?

Hafıza kaybı değil de neydi o zaman?"


___

SELAM BEN GELDİM!

Hepinizi hızlı hızlı öpüp lafa giriyorum.

Sizce bölüm sonunda Jimin ne demek istedi?

Angst değil dedim ama yalan söylemiş olabilir miyim? :)

Hikayeyi seviyor musunuz yoksa geç attığım bölüm yüzünden unuttunuz mu?

Peki beni seviyor musunuz?

Ben sizi çok seviyorum veeeeeeee bir tane daha çeviri yapma kararı aldım xlsşdşdşşcşsşssşa Bu kısma çevirmem için önerdiğiniz bir fic varsa yazın lütfen.

SİZİ SEVİYORUM JİKOOKU DA SEVİYORUM 😭😭😭😭😭

BUGÜNDEN;;;;

Continue Reading

You'll Also Like

171K 15.6K 28
/Tamamlandı/ Kookmin ✪ İlk görüşte aşk değil. İlk kavgada aşk. ヅ 20.10.19/-22.12.20
58.4K 2.7K 24
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
257K 23.9K 36
"Solan gülümsemenin yeniden açmasını sağlamak niyetim..." Jungkook Jimin'in psikiyatristiydi. Ancak daha fazlası olacağına hiç bir zaman ihtimal verm...
283K 28K 26
Bir oyuncu düşünün. İşinde başarılı, yeteneğinde kimseyi üstüne tanımayan, özgüvenli, cesur ve sevecen bir oyuncu. Sonra bir ressam düşünün. İşinde h...