KÖTÜ ÇOCUKLAR KÖTÜ KIZLARI SE...

De munaathia

73.2K 7.4K 6.5K

^İyi Kızlar Kötü Çocukları Sever serisinin ikinci kitabıdır.^ ✔️/ 21.09.2018 / ✔️ •Sandığınız gibi kötü çocuk... Mais

EN BAŞTAN
AŞKI HATIRLA
NELER DEĞİŞECEK?
MERHABA DEMEDEN HOŞÇA KAL!
BANA AŞKINI VER
FOTOĞRAFTA Kİ GİZEM
KÜÇÜK SIRLAR
BOY IN LUV
ŞEYSİN MESELA
HAZIRLIKLAR
SONSUZ KARANLIK
İYİ Kİ BENİMSİN
HER AŞK GİBİ BU DA BİTTİ!
SENİ SEVMEDİM SAY
BAZEN YALNIZ BIRAKIRLAR
HER ŞEY GÜZEL OLACAK
KÖTÜ KIZLAR
ARTIK SIR DEĞİL
AVUCUMDAKİ ÇİZGİLER
ÖNEMLİ DUYURU!
OYUN BAŞLASIN
KAPA GÖZLERİNİ
ÖLEBİLİRDİN AMA ŞİMDİ DEĞİL
HESAPLAŞMA
BİR HAYAT DAHA
GOODBYE VMİN!
SON KEZ
OYUN BİTTİ
BEN KAYBETTİM , O ÖLDÜ!
HAYALLERİMDE YAŞIYORSUN
SERENDİPİTY!
KÖTÜ ÇOCUKLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER / FİNAL
TEŞEKKÜRLER! / LET GO!
YENİ KİTAP!
Yeni Bir Kitap Daha!

BİZİM GİBİ HİÇBİR ŞEY YOK

3.6K 377 305
De munaathia

           

Esila'yla dün kararlaştırdığımız gibi bugün okula gitmemiştik. Gözlerimi açtım ve telefonu kaldırıp saate baktım. Öğlen birdi. Gerçekten iyi uyumuştuk.

Üstümdeki pikeyi attım ve banyoya yöneldim. Ev hala sessizdi. Esila da büyük ihtimalle uyuyordu. Yüzümü yıkadıktan sonra çok fazla terlediğimi ve bir duşa ihtiyacım olduğunu fark ettim ve 10 dakika gibi kısa bir sürelik duş aldım. Bornozumu üzerime geçirdim ve dışarı çıktım.

Odama giderken Esila'nın odasına uğradım ama yatağında değildi. Kahvaltı hazırlıyor diye düşündüm ve daha fazla sevindim. Odama geçip koltuğuma oturdum ve ıslak saçlarımı taradım.

Ev çok sessiz değil miydi? Kahvaltı hazırlıyor gibi bir hal yoktu. Bir kaç defa seslendim ama cevap yok.

Odadan çıktım ve merdivenin başında durup aşağıya eğilip tekrardan seslendim. Yok yok yok. Bu böyle olmayacaktı. Gidip bakmalıydım.

Yavaşça merdivenlerden indim ve ilk mutfağa yöneldim. Masa kuruluydu. Mükemmel bir kahvaltı duruyordu ve çay kaynıyordu. Nerde bu kız diye düşünüp oturma odasına geçtim yavaş adımlarla. Ayağımı yere sürükleyerek.

Evimizde bir misafir vardı.Hangi ara gelmişti ve ne zaman içeri girmişti. Beni görünce oturduğu yerden kalktı ve iki adım attı. Bu karşılaşma çok ani olmuştu. Buna hazır değildim. Gözlerimi ondan alamıyordum.

''Arya?'' dedi yaklaşarak.

''Jimin?'' aynı sessizlikle söyledim. Bir yıl sonra ilk defa buluşmuştuk. Kilo almıştı. Saçlarını onu ilk gördüğüm zamandaki gibi kestirmişti. Üzerinde siyah bir pantolon ve gri bir tişört vardı. Gözlerim istemsizce dolmuştu.

Zorlanacağımı biliyordum ama bu kadar değil. Koşup sarılmak istiyordum ona sımsıkı. Çok çok özlemiştim. Uzun bir süre hiç konuşmadan öylece bakışmıştık. Gözlerindeki acıyı ve özlemi görebiliyordum ya da her zaman olduğu gibi öyle anlamak istiyordum.

Sakin adımlarla yanıma kadar geldi ve tam karşımda durdu. Gözlerine bakmamalıydım.

Gözlerimi kapattım ve dudağımı ısırıp kafamı öne eğdim. Nefesini hissedebiliyordum. Bu hareketleri beni mahvediyordu. Beni inceliyordu biliyorum.

Sağ elini kaldırıp yavaşça ıslak saçlarımdan bir tutam almıştı eline. Şimdi ise saçımı burnuna götürmüştü. Her zaman saçımın kokusuna bayıldığını söylerdi.

Hayır, yine acı çeken bendim. Bu böyle olmamalıydı, olmayacaktı da. Cesaretimi topladım ve sertçe kafamı kaldırdım. Gözlerini ayırmadan bana bakıyordu. Yavaşça saçımı bıraktı. Nefret dolu bakıyordum gözlerine, fazla sinirli. İki adım geriye gittim şimdi de. Her an konuşacakmış gibi bakıyordu bana.

''Nasılsın?'' dedi zorlukla.

''Çok iyi sen?'' gözlerim çoktan içindeki yaşları içine çekmişti. Gözlerimi bir saniye bile çekmiyordum. Kızgın olduğum çok belliydi. Fazlasıyla titremiştim.

Ve sonra Jimin iyi bir boydan süzmüştü beni. O anda bornozlu olduğumu hatırlamıştım. Ah kahretsin! Gözlerim kocaman açılmıştı ve yere bakıyordum.

''İyiyim.'' Dedi en sonunda. Ve tekrardan birkaç adım daha atıp bana yaklaştı. Aynı şekilde geriye doğru gittim bende.

''Arya lütfen.'' Dedi ve sol elimin parmak uçlarından tuttu. Hızlı bir şekilde elimi çektim ve fısıltıyla ;

''Bana dokunma!'' zorla çıkmıştı bu dudaklarımdan.

''Aramızın bir yıl gibi bir sürede düzeleceğini düşünmüştüm.''

''Yanlış düşünmüşsün.'' Yüzümü kaldırdım ve tekrardan ona baktım. Gözleri, kirpikleri.. Beni zorluyordu ama yapmalıydım. Gözlerini çok sık kırpıyordu. Üzüldüğünü, özlediğini gizlemeye çalışıyordu.

''Bunu bana yapma!'' dedi ve tekrardan kolumdan tuttu. Kolumu çektim ve hızlıca arkamı döndüm. Ama tekrardan önümü dönmem bir olmuştu.

Sol eliyle belimi sıkıca kavramıştı ve beni tek bir hamleyle çevirip kendine doğru çekmişti. Bu kadar yakınlık benim için fazlaydı. Hızlıca alıp verdiği nefeslerin şimdi daha rahat hissediyordum. Ve bakışları daha delici daha can yakıcıydı.

Eskisi gibi olmuştu işte. Ben onun kollarının arasında sıkışıp kalmıştım. Ellerim yine göğsündeydi. Kalbinin ritmini avuç içlerimde hissedebiliyordum. Yüzümdeki sinir geçmişti farkındaydım.

Sağ elini kaldırdı ve yüzümün sol tarafını tamamen kapladı. Baş parmağıyla da okşuyordu. Bunu çok özlemiştim. Onun beni sahiplenişini.

Gözlerimi kapattım ve dudaklarımı sıktım. Ardından elini kurumuş dudaklarıma götürdü. İşaret parmağını üzerinde gezdirdi tekrar gözlerini gözlerime kenetledi. Lanet olsun ki çok güçsüzdüm. Hiç bir zaman ona karşı koyamıyordum. Onu sertçe göğsüne bastırıp ittim.

''Bana dokunmamanı söylemiştim.'' Bağırıyordum.

''Beni çok özledin, bunu biliyorum. Bak ben bir yıl boyunca sadece ikimizi düşündüm ve bazı şeyleri yanlış anladığımı fark ettim. Lütfen konuşmalıyız.''

''Bir yıl sonra mı fark edebildin? Bana o kadar şeyi çektirdikten sonra mı? Aslında bakarsan şuan senin ne hissettiğin ya da ne düşündüğün umrumda değil.Ben senin içinde olmadığın hayatımda çok mutluyum.Sensizliğe alıştım ve böyle devam edebilirim.Ama çok istiyorsan arkadaş kalabiliriz.''

Kafamı aşağıya doğru salladım ve arkamı döndüm. Koşarak merdivenlerden çıktım. Odama girdim ve kapıyı kapatıp arkama yaslandım.

Olanlara inanamıyordum. Bu kadar çabuk karşılaşacağımıza... Bu kadar çok acı çekeceğimi... Bu kadar çok zorlanacağımı..Kafamı iki elimin arasına aldım ve sakinleşmeye çalıştım.

İsteyip de, görüp de sarılamamak ne kadar zormuş öyle. Ağlıyordum. Sonunda ağlıyordum. Aylar sonra ilk defa. Yine aynı acıyı tatmıştı kalbim,yine.

O da biraz önce benim eski halim gibiydi. Onun benimle yaptığı vedalaşma konuşmasındaki gibiydi. Sessizdi, sakindi, kırılmıştı, özlemişti, pişmandı. Ellerimi yüzüme kapattım ve gözyaşlarımı sildim.

Çok merak ediyordum. Gerçekten benim kadar üzülüyor mudur ? Ağlıyor mudur? Kapıyı açtım ve onu dinlemeye başladım. En sevdiğim şarkıyı söylüyordu. Onun sesine en çok yakıştırdığım şarkıyı.. Sesini ne kadar da çok özlemiştim. Biliyordum, biliyordum. Senin ve benim gibi hiçbir şey yok.

                                       <~>

Kendime geldim ve hazırlanmam gerektiğini içimden tekrarladım. Beni bıraktığında çok farklı bir tarzım vardı. Yeni halimi görünce oldukça şaşıracaktı!

Dolabımı açtım ve yeni aldığım bir şeyler giyindim.

Bu kombini fazla sevmiştim. Saçlarımı dalgalandırdım ve arkadan hafifçe topladım. Makyajı da tamamladım ve işte hazırdım. Çok iyiydim evet. Parfüm banyosu yaptıktan sonra çantamı aldım ve merdivenlerden indim.

Aşağıdan yüksek bir şekilde kahkaha sesleri geliyordu. Gittim ve kapıda durup içeri doğru baktım. J-Hope, Jimin ve Esila muhabbet ediyorlardı.Çantamı hemen Jimin'in oturduğu koltuğun yanına attım ve bağırarak odaya girdim.

''J-Hope!!'' Ellerimi açtım ve koşarak odaya girdim. O da aynı hızla ayağa kalktı ve kollarını açtı.

''Heeyy!!'' Boynuna atladım ve sıkıca sarıldım. Çok özlemiştim onu da. Hemen yanına oturdum.

'''Nasılsın?'' dedi bana doğru dönerken.

''Çok iyi sen?''

'' Bende iyiyim de. Sen gerçekten fazla iyisin.'' Güldüm ve kafamı öne eğdim. Jimin'in ayak ucumdan saçıma kadar beni incelediğini biliyordum. Göz ucuyla ona baktım ve gözlerimi süzerek geri J-Hope'e döndüm.

''Çok iyi bir tarz oluşturmuşsun. Mükemmel görünüyorsun. Modayı katleden Arya'dan eser kalmamış desene.''

''Teşekkür mü etmeliyim?'' Egom fazla yükselmişti.Hayran kalmıştı bana biliyordum.

''Eee böyle hazırlandığına göre bir yere gidiyorsun?''

''Alışveriş.'' Dedim masumca gülümseyerek.

''Aaa seni ekeceğim Arya üzgünüm, sevgilimle vakit geçireceğim.''

''Tamam canım sorun değil.'' Esilay'la da olayları onayladıktan sonra bir sessizlik olmuştu ortamda. J-Hope elini Esila'nın omzuna atıp onu kendine doğru çekmişti. Gülümsediler ve J-Hope tekrardan bana döndü.

''Aslında Jimin sana eşlik edebilir.'' Kafamı çevirip Jimin'e baktım.Yine göz göze gelmiştik. Yüzünü şöyle bir süzdükten sonra ;

''Gerek yok ben giderim.'' Dedim gülümseyerek. Kafasını öne eğdiğini ve ellerini dizlerinin üstüne koyduğunu görmüştüm. Parçalandığını biliyordum, kırıldığını... Ama böyle davranmak zorundaydım. Onun bana yaptığı gibi.

''Kahvaltıya geçelim o zaman.'' Dedi Esila ve ayağa kalktı.

''Siz yapın benim çıkmam lazım.'' Ve o sırada zil çalmıştı. Esila ayakta olduğu için hemen gitti ve açtı kapıyı. Beklediğim gibiydi. Min Ho gelmişti. Kalktım ve sarıldım ona.

''Biz çıkıyoruz.''dedim gülümseyerek. J-Hope ve Jimin ağızları açık bir şekilde bize bakıyorlardı. Kızmıştı biliyorum. Tekrardan baktım ona. Uzun bir süre. Pişmanlık görüyordum gözlerinde, benimkinde ise  umrumda değilsin bakışı.

Min Ho elimden tuttu ve bende çekmedim. Sessizce evden çıktık. Yıkılmıştı biliyorum.

                                     <~>

''Onlar çıkıyor mu?'' dedi J-Hope Esila'ya gülümseyerek.

''Hayır, yani ben bilmiyorum. Sevgili gibi değiller.''

''Flört yani?''

''Onun gibi bir şey.'' sustular ve Esila J-Hope'un oturduğu koltuğa yaslandı.

''İnadıma yapıyor.'' Dedi Jimin ellerini birleştirerek.

''Bunu sen istedin Jimin.'' Esila Arya'yı savunmak zorundaydı.

''Kahretsin ki biliyorum, ama o çocuğu öldüreceğim tamam mı? Bu kadar değil burada bitemez.'' Dedi ve oturduğu yerden kalkıp hızlıca evden çıktı.

''Bu ne yapmaya çalışıyor?'' dedi Esila, kalktı ve J-Hope'un kucağına oturdu.

''Arya'yı yeniden kazanmaya çalışıyor.''

''Onu o kadar çok kırdıktan sonra mı?''

''Çok pişman. O çok üzgün bebeğim. Gerçekten ben Jimin'i şimdiye kadar hiç böyle görmemiştim. Bir yıl boyunca sürekli düşündü.''

''Sen bir de Arya'yı görseydin. Annesi gelince biraz toparlandı.''

''İkisi içinde zor bir dönem.''

''Peki Jimin'e ne oldu da birden fikrini değiştirdi?'' dedi ellerini J-Hope omzuna koydu Esila.

''Iııı..'' J-Hope söyleyip söylememekte kararsızdı.

''Ne oldu, anlatsana ?''  Meraklanmıştı Esila.

''Eğitimden mola amaçlı kısa bir süreliğine döndüğümüz ilk gece. Jimin, Min Ho'yu dışarı çağırdı.Eski bir kilisenin önüne.''

''Eee?'' dedi Esila fazla heyecanlanmıştı.

''Bende gittim tabiî ki de. İlk önce konuştular. Jimin sorular sordu o geceyle ilgili. Min Ho yine aynı şeyleri söyledi. Hatta Jimin'in inadına yapar gibi abarttı da abarttı."

''Sonra?''

''Jimin dayanamadı ve vurdu ona.Sonra devamı geldi."

''Dövdü yani onu.''

''Hemde felaket bir şekilde..'' Esila kucağından kalktı ve:

''Peki sana sorarım benim şapşal sevgilim. Sen o sırada ne yapıyordun? Neden izin verdin dövmesine.''

''Ben izleyiciydim birtanem. Eğer o sıra onları ayırmaya kalksaydım bir de ben dayak yerdim Jimin'den. Çünkü fazla sinirliydi. Ben belki Min Ho döver diye yanında bulunuyordum. Ama o gösterişli kasları fıs çıktı hayatım.Bildiğin dayak yedi.''

''İnanmıyorum ya.Bizde diyoruz diyoruz Min Ho niye bir hafta okula gelmedi.''

''Hahahaha'' güldü J-Hope ve sağ eliyle sol omzunu kaşıdı.

"Pis serseriler." Eline geçen tüm yastıkları J-Hope'a fırlattı Esila.

"Serseri ha?" dedi ve ani bir şekilde onu kucağına aldı. Üçlü koltuğa yatırıp gıdıklamaya başladı. Esila bağırıyor ve gülüyordu. En sonunda durdu J-Hope ve kafasını Esila'nın boynuna gömdü. Esila da elleriyle onun kafasını kavradı ve saçlarını karıştırdı. Ardından sıcak öpücükler...

Kalktılar ve eğlenceli bir kahvaltı yaptılar. Tüm günü beraber geçireceklerdi. Uzun bir süre ayrı kalmışlardı ve bu eksiklikleri tamamlayacaklardı. Film izler, dans ederler, konuşurlardı. Belki de uyurlardı. Onların kafalarında bir plan vardı. Ama diğerleri için öyle değildi.

Sanki her şey ince bir ipliğe bağlanmış gibiydi. Her an her şey kopacakmış gibi...

Evet Esila'yla J-Hope farklıydı ama hiç kimse onlar gibi olmayacaktı. Kimse o kadar sevip, sevilmeyecekti. Biliyorlardı. Arya ve Jimin farklıydı. Onlar gibisi yoktu, olmayacaktı.

Continue lendo

Você também vai gostar

23.8K 1.7K 21
Evliliğe olan inancını yitirmiş olan Lalisa, en yakın arkadaşının düğününde Jungkook'la tanışır. Texting-düzyazı
26.8K 1.4K 23
"𝐺𝑜̈𝑟𝑚𝑒𝑘𝑡𝑒𝑛 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎 𝑔𝑜̈𝑟𝑢̈𝑙𝑚𝑒𝑘, 𝑎𝑠̧𝑘𝚤𝑛 𝑖𝑘𝑖𝑛𝑐𝑖 𝑘𝑎𝑑𝑒𝑚𝑒𝑠𝑖𝑦𝑖." ⁱᵈᵒˡ-ᵗᵃᵉⁿⁿⁱᵉ İdol kurgu #1 Scenery #1 Taennie#2🏆...
125K 7K 47
Beyaz, narkoz kokan hastane koridorunun tam ortasında. Sızım sızım sızlayan geçmişin iltihaplı yaraları inliyordu. Geçmişinin pranga vurduğu bilekl...
35.9K 2.5K 22
Ne tür bir arkadaş doğum gününde tanga hediye ederdi ki? 🚩Bol küfür içeriklidir. 🚩