Dangerous Boy | Jikook

By _melbae_

39.6K 2.8K 1.7K

Her şey Jungkook'un dondurmacıya uğramasıyla başladı... More

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
(6) ~ Konu Sen Olunca ~
(7) Dudak? Dudak.
-8-
-9- Finansal Köle
-10-
-11- '' Bu Gece Benimsin''
-12- Aşk dolu Kamp
-13- Bagaj Günlükleri
-14-
-16- Okul Telaşı
-17- Noodle Günü
Beni Tanıyın ^~^
(+18)
-19- Yüreğimde Yangın, Dışarıda Yağmur var.
- 20 - İçkili Masalar ve Köpekler
- 21 - Erkek x Erkek
ÇOK ÖZÜR DİLERİM

-15- Yeniden

1.2K 102 17
By _melbae_

*ASLINDA GEÇEN BÖLÜMDE TABİKİDE FEKİ LAV MVSİNİ KOYMAZSAM OLMAZ DİYORDUM AMA UNUTMUŞUM GECENİN ÜÇÜNDE UYKULU YAZMIŞTIM. O YÜZDEN YAZIM YANLIŞLARIYLA DOLUYDU HEPSİNİ DÜZELLTTİM ÖZÜR DİLERİM BİRDAHA GEÇ YAZMAMAYA KARAR VERDİM. <3*

. . .

Jin'e bakıp ne yapacağıma dahil talimat bekliyordum. Fakat tek yaptığı heyecanlı bir biçimde bakmaktı. Hani dosttuk ha?

Birden kaçmaya karar verdi. Pislik.

"Şey ben gitsem daha iyi olacak. Sizi yalnız bırakayım."

Kapıyı kapatıp gitti. Ardından Hoseok ile konuşma sesleri geldi. Plan mı yapacaklardı?

Jungkook hala öylesine bekliyordu. Anlatmamı.

"Hadi artık başlayacak mısın?"

Aslında 'sana ne gerizekalı' diye bağırasım vardı. Olmayınca olmuyor işte.

"Jimin anlatır mısın?"

Titriyordum. Anlatmak istemiyordum. Sonunda aslında yapmak istediğim şeyi yüzüne söyledim.

"Jungkook bu gerçekten önemsiz bir şey. Boş versene. Seni çok seviyorum anlasana. Her gün rüyalarıma giriyorsun. Buna engel olamıyorum. Seni düşünmeden edemiyorum. Artık olgunlaştım ve geçmişte yaşadığım saçma salak olayları umursamıyorum. Sana ölüyorum be anlıyor musun?"

Derin bir nefes aldıktan sonra Jungkook'un tepkisine baktım. Ağzı açık kalmıştı. 2-3 dakika sessiz kaldı.

"İşte aradığım Park Jimin."

Yüzümde bir gülümseme oluştu.

Birden bire dudakları dudaklarıma dokundu. Bu üçüncü oluyordu.

Öpüşme seansımız bittikten sonra bütün vücudumu kollarıyla sardı. Kafamı omzuna yasladım.

"Jungkook, geçmişte yaptığım o iğrenç davranışlarım için gerçekten çok özür dilerim. Seni üzmeyi asla istemezdim."

"Bundan haz alıyordum açıkcası."

Biliyordum. Çünkü o şapşal gülüşünü yapıyordu.

Gözlerim kapanıyordu. Daha oysaki öğlen bile olmamıştı.

"Senin uykun mu var? Gel seni yatağına götüreyim."

Uykum vardı. Fakat biraz daha vakit geçirmek istiyordum.

"İyi pekala."

Tam elimi tutup beni odama doğru götürecekti ki onu uyardım.

"Bekle! Jin ile Hoseok orda olabilir. Dikkatli olalım."

"Onlardan gizleyecek neyimiz var?"

Utanıyordum. Çünkü ne bileyim. Utanıyordum işte.

Jungkook'a beklemesini söyledim. Ardından salona baktım. İkiside terliklerini bırakıp dışarı çıkmışlar.

"Gelebilirsin. Güvenli."

Elimi sımsıkı tutmasını bekliyordum. Kucağına aldı ve beni odama doğru götürdü. Zevk almıştım.

Beni yatağıma bıraktı ve üstümü örttü. Ardından alnıma bir öpücük kondurdu.

"Tatlı uykular minik civcivim."

Yüzümdeki gülümsemeyi durduramadım. Nasıl bu kadar tatlı olabiliyor?

"Rüyamda inşallah tavşan kılığındaki prensimi görürüm."

"O ben oluyorum sanırım."

Kıkırdamaya başladım. Ardından gözlerimi kapattım.

*Jungkook'un Ağzından*

Gözlerini kapatıp mışıl mışıl uyuyuşunu izlemeye başladım. Sabaha kadar uyuyuşunu izlemeye karar verdim. Fakat o sırada ben de uyuya kalmışım.

Akşam kalktığımda yanımda Jimin yoktu. İçeriye gittiğimde mükemmel bir sofra vardı.

"Gerçekten bunları sen mi hazırladın?"

Gülmeye başladı.

"Tabiki. Yetenekli bir sevgiliye sahipsin."

Yüzümdeki o sırıtmayı durduramadım. Sofraya oturmak için ellerimizi yıkadık. Tam o sırada bir şeyler ters gitti.

Tahmin etmesi o kadarda zor değildi. Tabiki de Taehyung gelmişti. Kapıyı çalışından anlamıştım.

*Jimin'in Ağzından*

Tae'yi Jungkook'tan çok kıskanıyordum. Çünkü Taehyung'un Jungkook'a karşı bir ilgisi vardı. Ve bu beni rahatsız ediyordu.

Onlar sadece arkadaştı fakat genede kıskanıyordum.

Jungkook'a kapıyı açmamasını söyledim. Jungkook itiraz etti.

"Onun da bizimle yemek yemesinde bir sorun olmaz."

Ardından kapıyı açtı. Sinirlenmiştim ama çokta belli etmemiştim. Taehyung bizim ikimizin tek olmamıza şaşırmıştı.

"Siz ikiniz burada ne yapıyorsunuz? En son kavga etmemiş miydiniz?"

Jungkook tepki vermeden konuyu değiştirdi.

"Haydi yemeğe geçelim."

- - -

Yemekten sonra Taehyung Jungkook'a film izlemek istediğini söyledi. Konu olarak ise korku filmi söyledi.

Taehyung benim korku filmlerinden hoşlanmadığımı bildiği için bilerek izlemek istedi. Acayip pis sinirlendim.

Çünkü film izlerken onların yanında olmayacaktım. Odama çekildim.

Tabiki Jungkook ile Taehyung'un konuşmalarını dinliyordum. Taehyung her zamanki gibiydi ama Jungkook soğuk davranıyordu. Nihayet beklediğim an geldi.

Film sonunda bitmişti. Jungkook bir şekilde Taehyung'u evine yollamıştı.

Jungkook gelmeden hemen uyku pozisyonuna geçtim. Ama beceremedim çünkü yakalandım. Ayrıca Taehyung'u kıskandığımı biliyordu ve onun hoşuna gidiyordu. Odaya bu yüzden gülerek girdi.

Trip atmaya kıyamıyorum tabiki de. Yanıma yatıp fısıldamaya başladı.

"Seni kıskanç tatlı şey."

Ciddiliğimi bozmadım. Ama bir yandan da kıyamıyordum.

Tam öpücük konduracak iken Hoseok geldi. Sanırım konuşmalarımızı dinlemişti ve her şeyi anlamıştı.

Birden Hoseok odaya daldı ve ödüm koptu. O an gerçekten pankreasım ağzıma geldi.

Jungkook kahkaha atmaya başladı. Ama bir yandan da şaşkındı.

Hoseok bizi bu şekilde görünce şaşırdı.

"Siz içtiniz mi?" diye sordu.

Birlikteyken o kadar içmiş gibiydik ki ne yaptığımızın farkında değildik.

"Bilmiyorum."

Jungkook olaya müdahale etti.

"Evet, çıkıyoruz."

Hoseok birden şaşırdı. Hatta bize tip tip bakmaya başladı.

"Vayy Jimin hayırlı olsun. Sizin çıkacağınızı biliyordum. Gerçekten yakışıyorsunuz. Bu arada gerçekten uyuyordunuz değil mi?"

Ne saçmalıyordu bu?

"Uyanıktık ama uyumaya çalışıyorduk."

Saçma sapan bir gülüş attıktan sonra odasına gitti. Umarım o da bir gün mutlu olabilirdi.

"En son nerede kalmıştık?" dedi fısıldayarak Jungkook.

"En son beni öpüyordun."

Beni doyasıya öpmeye başladı. Şımardım bir hayliyle.

Ama bu çok hoşuma gitmişti. Hem de çok.

Sadece tuhaf olan bir şey vardı. Biz daha yeni barışmışken nasıl bu kadar samimi olabildik?

Gerçekten birbirimizi çok mu seviyorduk? Sanırım evet. Ben ona ölüyordum. O da bana. Bu harikaydı.

Uykuya dalacak gibiydi. Fakat annesi onu çok merak etmiş olmalıydı. Bu aklımıza neden daha önce gelmemişti?

"Jungkook annen. Seni çok merak etmiştir. Koş evine!"

Hemen annesini aradı. Annesinin sesi birazcık sinirliydi.

"Kaç saattir neredesin oğlum? Saat 11 buçuk ve gece yarısı olmak üzere. Hala arkadaşlarınla mı takılıyorsun?"

"Özür dilerim anne. Bir şey sorabilir miyim? Bu günlük yatıya kalsam olmaz mı?"

Annesi izin vermişe benziyordu. Biraz ısrar etti ama telefonu kapatırken mutluydu.

"Annem izin verdi! Bu tavşan bugün yanından ayrılmayacak."

"Sen harikasın tavşanım."

"Senin kadar olmasamda öyleyim."

Gece daha yeni başlıyor gibiydi. Umarım bir şeyler ters gitmezdi...

*SİZCE SMUT OLACAK MI? DÜŞÜNCELERİNİZ BENİM İÇİN ÖNEMLİ ^~^*

Continue Reading

You'll Also Like

36.6K 9.1K 21
"ben seninle sarsılmak istiyorum."
265K 25.1K 26
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
214K 22.3K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
22.9K 6.4K 12
panik atak jisung & hallederiz minho