Yalnız Popüler

By ayseNurErdem

45.1K 2K 519

''Kabullen artık,biz geçmişte kaldık ve geleceğe ulaşamıyoruz Sam!'' More

Yalnız Popüler
1
2
3
4
5
6
7
8
9
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20

10

1.1K 81 22
By ayseNurErdem

Herkese merhabaaa ahdjkd

Yeni bölüm geldi hoş geldi akjhd 

Geçen bölüm yorumlar mükemmeldi.Cidden harikalardı.Çok mutlu oldum.Bu bölümde atarsanız çok şukela olur dkhfkj

Bir de ben Rize'ye gidiyorum bir aylığına :(( Öğrendim ki orada internet yokmuş!Ve sanırım bir ay boyunca bölüm gelmeyecek.Tabi tam olarak emin değilim,eğer internet olursa diğer bölümü paylaşırım.Geç gelecek yine.Anlarsınız ki diğer bölüm tüm olaylar açığa kavuşacak akljs Zorlanacağımı düşünüyorum..

Her neyse,her kese iyi okumalar!!

Seviliyorsunuz ♥

NOT:Yazım yanlışlarım varsa özür dilerim,bir daha internete giremeyeceğim için çok hızlı yazdım ve yeniden okumaya bile fırsatım olmadı :( :*

Rachel

Eve erken gitmek istemem sonucu Sam beni eve bırakıyordu.Arabada derin bir sessizlik hakimken burnumu çektim ve dışarıyı gözetlemeye devam ettim.

 Aklım,beynim,her bir düşüncem geçmiş ile dolup taşmıştı.Bundan rahatsızlık duyduğum halde kendimi durduramıyordum.Düşünceler,anılar,birbirimize söylediğimiz şeyler ,yaşadıklarımız birer birer film sahneleri şeklinde düşüyordu.Hiçbirini tutamıyordum.Parçalara ayrılıyor ve kalbimi yaralıyorlardı.Durduramıyordum.Elimden bir şey gelmiyordu.Dayanmak istiyordum.Acımasın istiyordum.Bir kerede herşey kolay olsun istiyordum.

‘’Ağladın mı sen?’’

Sam’in sorusu düşüncelerimi bir bıçak gibi keserken irkildim.

Ondan ne kadar nefret etsemde konuşsun istiyordum.Konuşsun ve ben unutayım.Gözlerime baksın ve ben ondan başkasını düşünmeyeyim.Elimi tutsun ve beynimdeki herşey sussun.

Ona döndüm.Umut ettiklerimden hiçbirini yapmadı.Yola baktı ve sustu.Derin bir nefes verip bende yola odaklandım ve yalan söyledim.

‘’Ağlamadım.’’

İnanmadığını belirten bir ses çıkardı.Burnumu çekip eteğimi düzelttim.

‘’Neler oldu?’’

Onu yoksayıp kemerimden düşen nota baktım.Yüzümü buruk bir gülümseme kaplarken kalbim acıdı.Gözümden bir damla yaş düştüğünü fark ettim.Ama önemsemedim.

En azından Alex beni seviyordu.Şu kocaman dünyada beni de seven biri vardı.Bir kişi.Sadece ve sadece bir kişi.Bilmem kaç milyon insan içinden sadece bir kişi.

Midem bulanıp karnım acıyla kasılıyordu.Gözlerim buğulanmış,önümü göremez olmuştum.Sam bir şeyler diyordu ama kulaklarım onu algılayamıyordu.

‘’Rachel bir sürtük.’’

‘’Hem onu şu Alex’ten başka kimse sevmiyor.’’

‘’O yüzsüzün teki.’’

‘’Sam bunları hak etmiyordu.’’

Binlerce,binlerce ses beynimde yankılanıyor,kalbime çarpıyor ve beni darma duman ediyordu.Ciğerlerim nefes almakta zorlanmaya başlamıştı.Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.Hiçbir zaman ne yapmam gerektiğini bilemedim.Belki de en büyük sorunum buydu.Zorluklarla mücadele edebilecek kadar güçlü değildim ve güçsüzlüğüm beni salaklaştırıyordu..Bu yüzden de kaçıyordum.Ama bilemediğim birşey vardı ki kaçtıkça arkamda beliren zorluklar bir çığ gibi büyüyordu.O çığın altında ezilmeme ramak kalmıştı.Başaramayacaktım.Zaten hiçbir zaman başaramamıştım.

Sam’in bana sesini duyurmaya çalıştığını fark ettim.Kendi düşüncelerime o kadar odaklanmıştımki söylediği şeyleri duymamıştım bile.

Kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Şu  10 saniye şeysini denedim.Fakat daha 7’e ulaşamadan yeni bir ağlama krizine giriyordum.Kendimi acınası hissettim.Ona ihtiyacım olduğu için,onun önünde onun için ağladığım için,yalnızlığımda debelendiğim için acınası hissettim.

 10 saniye şeysini yeniden uyguladım.Gururum devreye girmeye çalışıyordu.Kalbimi yenmesini umdum.Evimde,kendi odamda rahatça ağlayabilirdim.Ama burada yeterince Sam’e güçsüzlüğümü göstermiştim.

Ağlamam yerini burun çekmelere bırakırken yüzümü ellerimin arasına aldım ve derin bir nefes çektim.Kendimi az önceki halime nazaran daha az kötü hissediyordum.Cesaretimi toplayıp Sam’e baktım.Araba sürmeyi bırakmış,benimle ilgileniyordu.Kalbim acıdı.

Az önce benimle ilgilenmesini istemiştim ama o umursamamıştı.Şimdi ise zor bir durumda olduğu için benimle ilgilenmek durumunda kalmıştı.Yüzümü buruşturup arabadan indim.Onunla konuşamayacak kadar kırgındım.

Etrafıma baktığımda Sam’in arabayı bizim evin verandasının önüne park ettiğini gördüm.Ne zaman eve gelmiştik?

Koşar adım verandaya ilerlediğimde Sam’in arkamdan geldiğini duydum.Kolumu tuttu.

‘’Rachel konuş benimle.İçeride neler olmuştu?Seni bu hal getiren kim?’’

Endişeyle söylediği bu sözlere gelen gülme isteğimi zorlada olsa bastırdım.Sanki umurundaydı?

Etrafımızda kimse de yoktu hani,kendi gibi davranabilirdi.Beni sevmediğini ve umurunda olmadığını ikimizde biliyorduk.

‘’Beni bu hale getiren sensin.’’

Sakince söylediğim bu söz onu bozguna uğrattı.Bunu bakışlarından ve gerilen vücudundan anlayabiliyordum.Kolumu da sıkmaya başlamıştı.Sinirlendiğinden olsa gerek gözleri yavaş yavaş kızarmaya başlamıştı.Ve bu hoşuma gitti.Nedensiz bir şekilde kalbimin bir tarafı bundan amansiz bir zevk alıyordu.

Başını iki yana salladı.İnanmak istemiyordu.

‘’Bence biz bu konuyu yarın konuşalım.Sen şuan iyi değilsin.’’

Gözlerim ister istemez doldu.Her bir hücrem acıyla kasıldı.Bazen onunda benim hissettiklerimi hissetmesini isterdim.Ama sonra kıyamazdım.Sam sevilmemeye alışkın değildi ve bu onu yıkardı.

Çünkü eğer hissetseydi ,’İyi değilsin’ cümlesi ona da basit gelirdi.Bana geldiği gibi...

Bu cümle hissettiklerimi ifade edemeyecek kadar basit ve teresizdi.Kötüydüm.Çok çok çok fazla kötüydüm.Atlatamayacağım,kaçamayacağım kadar fazla.

’Biz diye birşey yok Sam!’’diye bağırıp kolumu ondan kurtardım.Nefretimi kusmak istedim.Onu kırmayacağını bile bile bir nebze de olsa üzülsün istedim.

‘’Biz diye bir şey yok...’’Duraksadım.Yeni bir ağlama krizi geliyordu.

Ki çok geçmeden de dediğim olmuştu.Yine ağlıyordum.

‘’Hala anlamıyor musun?O kafan basmıyor mu?Sen ve ben,hiçbir zaman ‘biz’ olamadık,olamıyoruz,olamayacağız!!Gerçekleri görmüyor musun?Gerçekleri...’’Acıyla hıçkırdım.’’Görmüyor musun?’’

Sesim sonlara doğru bir fısıltı halinde çıkmış ve bir süre sonra da yerini sessizliğe bırakmıştı.İkimizde konuşmuyorduk.

Rüzgarın sesi kulaklarımı doldururken Sam’in ifadesiz bakışları kalbimi donduruyordu.Kendimi sikik,boktan, ve değersiz hissettim.Onu üzdüğüm için iyi olacağımı düşünmüştüm halbuki.

‘’Belki sen görmemiş olabilirsin ama eskiden ‘biz’ diye birşey vardı!!’’Bir anda yüzüme doğru sertçe bağırdığında irkildim.Sonra aniden,

‘’Eskiden mi?Eski artık tarihe gömülü lanet olasıca!Bizim eskimiz ise kütüphane raflarının bir köşesine atılmış sıkıcı ve biro kadar da önemsiz ,bir ansiklopediden farksız.Ve ne var biliyor musun Sam?!O ansiklopedi yazıldı ve bitti..BİTTİ!!’’

‘’Eğer canın okumak istiyorsa onu bulabilirsin.En yüksek rafta olması gerek.Üstündeki toz tabakasını görüyor musun?Ah tabi,göremezsin ki!O yüksekte ve unutulmuş!Ona ulaşabilir misin?Hayır!Onu yeniden yazabilir misin?Hayır!Onu her dakika okuyup anıları canlandırmaya çalışabilir misin?Hayır!Kabullen artık,biz geçmişte kaldık ve geleceğe ulaşamıyoruz Sam.’’dedim.Gözleri bir anlığına duygularını belli etti.O gözlerde kırgınlık,farkına varış ve umutsuzluk vardı.Korktum.Bizden vazgeçtiğini biliyordum ama bunu dillendireceğindne korktum.Evet ben dillendirmiştim,hemde fazlaca.Ama o dillendirirse ciddi anlamda bitecekti.

Sanki o kabullenmezse bir umut varmış gibiydi.

‘’Haklısın.Kütüphanedeki merdivenlere çıkmaya çalışırsam başarısız olacağım.Çünkü o ansiklopedi ciddi anlamda yüksekte.Ulaşamayacağım kadar.’’

‘’Hangi merdivenler?’’Sesim titremişti.

‘’Senin duvarların.Eğer onları merdiven olarak kullanırsam ansiklopediye ulaşabilirim diye düşünmüştüm ama ama unuttuğum şey benimde duvarlarımın olduğuydu.Kendi duvarlarımı sana karşı yıkmam gerekiyor ama mümkün değil.Ve bu durumda eskiye ulaşmakta mümkün değil.Haklıydın,biz bittik.Açıkçası bunu fark etmek canımı yaktı.’’dediğinde derin bir sessizlik oldu.Titrek titrek nefesler almaktan başka birşey yapamıyordum.Dinlendirmişti.Biz bittik.Biz bittik..Biz bittik!

‘’Ben gidiyorum.İyi geceler.’’

Sessizce onu izledim.Omuzları çökük bir şekilde arabaya yürüyüşünü,yavaşça arabaya binip bana bakışını,hüzünle iç çekişini,anahtarı kontağa takışını...Ve gidişini.

Ağlama dürtüm yeniden ve yeniden baş gösterdi ama yapamadım.Ağlayamadım.Haykırmak istedim.Sesim çıkmadı.Yerimden bile kıpırdayamadım.Sadece izledim.

Yine yalnız kalmıştım.

*

‘’Rachel iyi misin?’’

Alex’in endişeli sesini duydum.Tahminen bir saat boyunca aynı yerde duruyordum.Yorgundum.Ama buradan ayrılmak istemiyordum.Çünkü..Kendimi alıştırmam gerekiyordu.Sam ile konuştukarımı sindirmem gerekiyordu.

Alex elini yüzümün önünde sallarken göz göze geldik.Gülümsedi.Bende ona gülümsemek istedim.Ama yine yapamadım.Keşke onun gibi olabilseydim.Keşke küçücük şeylerden zevk alabilseydim.

‘’Rachel iyi görünmüyorsun.’’deyip ellerini kollarıma koydu.Koymasıyla çekmesi bir oldu.Şaşkınlıkla bakarken,

‘’Kolların buz gibi olmuş!Ne kadar zamandır buradasın sen?’’diye sordu.

Cevap vermedim.Konuşmak istemiyordum.

Oda anlamış olacak ki beni ısıtmak istercesine kollarını sardı ve verandaya yöneldik.Elimi beline koydum.Bir saat beklemiş olsamda gelmişti.Beni yalnızlığımdan çekip kurtarmıştı.

Alelacele zile bastı.Evde kimse yoktu muhtemelen.Bu yüzden çantasından anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı.Yavaş hareketlerle içeriye girdim.Beni odama götürürken ilk defa bu kadar sessizdi.Sonra birden konuşmaya başladı.

‘’Ne oldu Rachel?Biri birşey mi yaptı?Sana zarar mı veridler?’’

Başımı iki yana salladım.Sam ile birbirimizi kırdık,sayılır mı?

Üzerimi inceleyip doğru söylediğimden emin olduktan sonra derin bir nefes verdi.Korkmuştu.Ve benim için gerçekten endişelenmişti.İçimde ona karşı bir sevgi duygusu yükselirken gözlerimin dolmasını engelleyemedim.Alex beni gerçekten seviyordu.

Birden yüzümü dikkatle inceleyen Alex’e sımsıkı sarıldım.İlk başta şaşırdı.Heyecandan elini ayağını nereye koyacağını bilemedi.Sonrasındaysa hayatımda tecribe edindiğim en güzel sarılmayı sundu bana.Ağladım.Hıçkırarak,acı acı,salya sümük ağladım.Alez sırtımı sıvazladı,sevgiyle saçlarımı okşadı.

‘’Anlatırsan daha iyi hissedersin Rachel.İnan bana daha iyi hissedersin.’’Başımı salladım.Yarın ona herşeyi anlatacaktım.

Continue Reading

You'll Also Like

1M 13.7K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
1M 60.6K 41
Ayağa kalkıp göz yaşlarımı sildim. Gözlerim son kez baktı ardından. Son kez seslendim adını. Bana öyle bir yara bırakmıştı ki, asla affetmeyecektim o...
25.3M 900K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
5.8M 192K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...