60 K TEŞEKKÜRLER! 💕
Öncelikle okuyan , yorum atan , beğeni atan bütün okuyucularıma teşekkür ederim. Sizlerin desteğiyle 60 bin okunmaya ulaştık nice 60 binlerimiz olur inşallah. Sizlerin desteği üzerimizide oldukça hikayemizi daha bir çok insan okuyacak ve onlara da hayatlarında ilham kaynağı olabilecek. Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizleri çok seviyorum. İyi okumalar...🌺
"Ne demek oluyor bu nisa neden yüzüğü attın?" dedi kaşları çatık bir ifadeyle.
"Çünkü ben zaten evliyim anne!"
"Ne?" dedi. Saniyelerin sesi kulaklarımızı tırmalarken. tik tak , tik tak...
29 - Sevmek ve Sen
Anlamsız gözlerle bana bakan annem kalktığı koltuğa geri çökmek zorunda kalmıştı. Benden bu cesur hamleyi beklemeyen Yakup ise hemen annemin dizinin dibine oturdu.
"Başımıza başka ne gelecek yarabbim?" Dedi annem ayılıp bayılırken. Bulduğu kolonyayı hemen anneme uzattı Yakup.
"Zorla evlendi biliyorum ben" deyince Yakup annem bakışını gene bana çevirmişti.
"Zorla değil kendi isteğimle evlendim ama sizi korumaktı amacım" dedim ve karşısındaki koltuğa oturdum hemen.
"Ne demek oluyor bu kızım" dedi annem çattığı kaşlarıyla. Olanları anlatacak birkaç cümle düşündüm kafamda. En hafif ve en anlaşılır ne olabilirdi?
"Tehtit ediliyordum anne ve beni korumak isteyen birisiyle evlendim" Annem bakışını 'Yakup'a çevirdi sanki bu konuyu biz baş başa konuşmalıyız 'der gibi.
"Bak artık zorunda değilsin bu evliliğe. Boşan Benimle evlen ben seni ve aileni hayatımın sonuna kadar korurum" dedi Yakup .Annemin bakışının ardından dönerek.
"Anne" dedim yavaşça.
"Sonra konuşun bu konuyu Yakup" dedi annem 'bir bakıma kapı orda git' demişti. Kafasını 'peki' anlamında sallayarak evden ayrıldı Yakup.
"Kızım" dedi annem kalktığı koltuktan yanıma gelerek.
"Bana her şeyi anlatabilirsin" diyerek devam etti.
"Bazı şeyleri anlatmasan da ben anlayabilirim" dedi. Elimi avucunun içine alarak.
"Çünkü ben senin annenim"
"Anne" dedim ama ne diyeceğimi bilemiyordum sanki.
"Nisa sen" Dedi duraksadı annem. Yüzüme bakarken anladığını biliyordum.
"Sen bu çocuğu seviyorsun" Dedi şaşıran bir ifadeyle.
"Galiba" dedim yüzümü başka tarafa çevirerek.
"Peki o biliyor mu bunu?" Dedi hafif gülümseyerek.
"Bilmiyorum ona bir şey demedim" Dedim ellerimle oynuyordum öylece.
"Hadi git söyle" Dedi annem. Şaşırmıştım böyle bir şey demesine.
"Bak ben diyemedim babana benden uzakta öldü" Dedi gözünden bir damla yaş akarken. "Geç olmadan söyle belki bir şeyler değişir" diyerek tamamladı. "Hadi git"
Uzun uzun odamda düşünmeye başladım ce en sonunda mesaj atmaya karar vermiştim o da attığım mesaja ' tabi ki benimde seninle konuşmam gereken bir mesele vardı ' diyerek cevap vermişti. Üzerimi hızla giyinmek istemiştim ancak ilk defa bu kadar fazla vakit harcadığımı görmüştüm. Bir çok kıyafet denememin ardından birind karar kılmıştım son kez aynaya baktığım da Geldiğini bildiren bir mesaj atmıştı ardından aşağıya indim.
Gözlerimin içinin güldüğüne emindim yanıma gelince duraksadı.
"Çok güzel olmuşsun bir yere mi gidecektin?" Dedi 'yok senin için hazırlanmıştım' diyemezdim pat diye öyle.
"Yok dışarı çıkacağız diye" dedim yüzümü başka yere çevirerek.
"Yürüyelim mi?" Dedi kısık ve normal olan ses tonuyla. Zaten ondan bir şey bekleyemezdim belki o beni hiç sevmiyor Hatta bir arada bulunmaktan bile mutsuz olabilirdi.
"Yürüyelim" dedim bende aynı ses tonuyla. Kafamda oluşturduğum metini tekrarlıyordum kendi kendime. Bir cümle ne kadar zor olabilirdi ki. Sevmek ve sen...
"O yalaka gelmiştir eve" Dedi Yakup'u kastederek.
"Geldi gelmez mi" Dedim güldü bu lafıma.
"Can" dedim ona dönerek o da aynı anda "Nisa" demişti.
"İlk sen" dedim. Onun konuşmasını merak ederek.
"Sen demiştin ilk dinliyorum" Dedi. Çok fazla ısrar etmedim çünkü kabul etmeyeceğini biliyordum.
"Şey ben-" diyerek başladığım cümleyi pat diye bir ses bölmüştü.
"Can" Diye bir ses geldi uzaktan.
Tanımadığım bu sesin sahibine doğru döndük yüzümüzü.
Kadının elinde silah vardı. Görünce irkildim ve Can beni birden arkasına aldı. Ne olduğunu anlamıyordum.
"Kim bu Can?" Dedim korkuyla.
"Şii sakin ol sana bir şey olmayacak" Dedi yavaşça.
Kadın iki eliyle sımsıkı tuttuğu silahı bize doğrultmuştu. Korkmamak elde değildi işte.
Kadının ağladığı yüzüne vuran sokak lambasından belli oluyordu.
"Can" Dedi tekrar.
"Liva dur!" Dedi elini uzatarak Can. Gözümde biriken bir damla yaş akıverdi. Bu Can'ın kaybolan sevgilisiydi.
"Duramam" Dedi Liva ağlayarak.
"Neredeydim aradın mı beni hiç. Aradın mı?" Diyerek bağırmaya başlamıştı. Sokak öyle ıssızdı ki kimseler geçmiyordu buradan.
"Aramadım mı sanıyorsun sen? Her yerde aradım seni be! Kaçtığın ortaya çıktı zorla sevdiremezdim kendimi" Dedi Can'da karşılığında bağırarak.
"Kaçmadım. Kaçırıldım!" Dedi kız tekrar aynı ses tonuyla.
"Kaçırıldın mı?" Diyerek yanıtladı. Şaşırdığı sadece ses tonundan belli olmuyordu sıktığı yumruğunu yavaşça açmıştı.
"Hem de hamileydim" diyince Can'da bende duraksadık. Bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Kayıp olduğunu alya'dan öğrenmiştim Hatta bizzat alya onu kaçırmıştı ama bu gerçeği sadece ben biliyorken başka bir gerçekle yüzleşmek acıtmıştı canımı.
"Hamile mi?" Dedi Can onu tekrarlayarak.
"Evet. Kurtarmadın bizi" Dedi akan makyajını eliyle silip silaha sarılıyordu iki eliyle.
"Bebek nerde?" Dedi Can yavaşça.
"Bilmiyorum" diyerek daha da şiddetlendi ağlaması.
"Doğurdum onu ama nereye götürdüler bilmiyorum , görmedim bile" Dedi.
"Ne zaman öğrendin bunu?" Dedi Can'da. Konuşmalarına misafir olmuştum adeta. Hiçbir şey yapamıyordum.
"Kaçırıldıktan bir ay sonra"
Seslice güldü Can. "Benden değil" Dedi.
"Ne?" Kadının elindeki silaha daha fazla sıkması beni oldukça korkutuyordu.
"Bebek sende değil mi?" Dedi kadın sinsi bir gülüş yerleştirerek yüzüne.
"Sen hastasın psikolojin bozulmuş senin doktora git. Bende Bebek falan yok" Dedi Can kadın bu lafına kahkaha attı oldukça yüksek sesle.
"Sen hasta ettin beni! Nerden sana bulaştım ben be! Allah senin belanı versin!" Diyerek bağırmaya devam ediyordu.
"Vermişti ama artık beni affetti Allah" Dedi Can.
"Seni sevmeseydim hayatım güzel olacaktı senin yüzünden. Çocuğumda yok. Bari onu merak et be! Oğlumuzu merak et!" Dedi.
"Erkek miydi?" Dedi Can yüzünden süzülen bir damla yaşı görebiliyordum ah o yaşı ellerimle silebilseydim keşke. Sadece içimden konuşmak geçiyordu çünkü kendimi öne atarsam ikimizde vurulacaktık ve ben onun Canının yanmasına dayanamazdım.
"Evet" diyerek cevapladı onu.
"Öldüreceğim seni! Belki diğer dünyada mutlu oluruz sevgilim" Dedi kadın. Korktuğum sahneleri sanki yaşayacaktık birazdan.
"Can" diyerek fısıldadım. "Can sana bir şey yapacak Korkuyorum" ağlamaya başlamıştım. Eline dokununca elimi tuttu sıkıca ve yavaşça bana dönerek "Bir şey olmayacak" Dedi.
Başını tekrar kadına çevirerek yüksek sesle "Öldürsen de beni aynı yere gitmeyeceğiz liva" Dedi.
"Gideceğiz benime geleceksin sende"
"Ben artık seni sevmiyorum. Çok oldu seni sevmeyi bırakalı. Hatta seni hiç sevmemişim bunu sen gidince anladım"
"Bana yaptığınız mezara az mı geldin ağlaya ağlaya" Dedi yüzünde inanılmaz zevk aldığı duygusu vardı.
"Evet beni aldattığın çocukla çok geldik" Dedi Can. Kızın yüzündeki zevk artıyordu hızla.
"Ama baya da aptaldım be! Gözünün önünü göremiyordun" Dedi kahkaha atarak.
"Artık görüyorum" Dedi gülerek Can. "Şimdi gidiyorum peşimi bırak" diyerek ekledi Can.
Yüzünü bana dönüp elimi tuttu sıkıca. Her şey o anlık bitmişti sanki.
"Şimdi buradan gideceğiz" Dedi elimize bakıp sonra bana dönerek.
"Gidelim" dedim. Az bir şey yürümeye başladığımız anda tekrar arkamızdan seslendi. Birbirimize bakarak ilerliyorduk.
"Can! Dur!" Arkaya bakmak gelmiyordu içinden.
"Bir lafım kaldı" Dedi Can.
Durdurmak için kolunu hızla tuttuğum anda ateş almıştı silah. Gelen sesi kurşunun yere düşüşü aynı anda olmuştu. Bana bakıyordu gülerek. Bizi korkutmak amacıyla sıktığını zannetmiştim. Elimize baktı Can. Yüzüme tekrar baktığında dudağının kenarından aşağıya akan kanı görmem bir olmuştu.
"Kan" dediğim anda yere düştü. Karnının etrafını saran kanlar yere dökülenler.
"Can" Dedim hızla yanına çökerek.
"Bir şey olmayacak" Dedi.
"Vurulmuşsun" dedim ağlamaya başlayarak. Montumu çıkartıp karnına bastırdım.
"Bırakma beni" diyordum ağlama arası.
"Söz bırakmayacağım" Dedi. Dizlerimin üzerine doğru çekip hızla acil sağlığı aradım.
Zaman hızla geçiyordu bu soğuk havada. Bende titremeye başlamıştım.
"Hı-hırkam var onu giy" Dedi. Yere düşen hırkasını giyindim. Ellerim saçlarındaydı hep merak ediyordum saçlarının dokusunu.
"Bende senin saç rengini merak ediyorum" Dedi titremeye başlayarak.
Ne diyeceğimi bilemedim. Güldü neye güldüğünü bilmeden.
"Geçen gün uyumamıştım" Dedi neyden bahsettiğini anlamamıştım.
"Araba da" diyerek devam etti. Utanmıştım başka bir tarafa baktım.
"Bana bak" Dedi.
"Yüzünü ben kızartmıştım" Kaşlarımı çattım. "Ne?"
"Emniyet kemerini çekiştiriyordun sıkışmıştı onu düzeltmek için çektim yüzüm yüzüne değdi sakallarda çizmişti yüzünü"
"Belki de bir çok şeyin sebebi benim Nisa" diyerek durdu gözlerinden akan yaşları ellerimle siliyordum.
"Tamam artık dur" dedim yüzüne dokunarak.
"Ama beni affet ne olursun hakkını da helal et" niye böyle bir şey dediğini anlamamıştım. Öleceğini sandığı için böyle bir şey diyebilir diye düşünmüştüm.
"Ya saçmalama böyle konuşmayı kes" dedim yavaşça çıkan sesime karşın.
"Gözlerin çok güzel galiba bir daha bakamayacağım" Dedi titreme arasından.
"Sus öyle deme" çıkan kelimeler boğazımı yakıyordu. Gülümseme devam etti her zaman ki gibi. Ah o gülümsemesi o kadar güzeldi ki. Yüzündeki gamzelerin ben burdayım dercesine kendini belli edişi. Elmacık kemiklerinin daha da ortaya çıkması. Gülüşü güzel adamdı o. Gülüşüne aşık olduğum.
"Bana okuduğun şiiri ezberledim sana okuyacağım şimdi" tamam dercesine başını salladı.
"Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum"
Ben şiiri okurken göz kapaklarını kapatmıştı "düzgün ezberlemiş miyim?" Dediğimde bana cevap vermemişti. O an Aklıma gelen düşünceler aklımı kaybetmemi sağlayabilirdi. "Can" dedim cevapsız kalan bir kelime olarak havada kalmıştı. Her şey buraya kadar mıydı? Hem sevmek hem de kaybetmek. Bir insan sevdiğine hiç mi kavuşamayacaktı artık. Belki de hiç...
Diğer bölüm sınav haftamın bitmesinin ardından gelecek inşallah 😥