Telefonumun sesiyle gözlerimi açtım. Yattığım yerde doğrulduktan sonra komidinin üstünden telefonumu aldım. Açtıktan sonra kulağıma getirdim.
"Efendim baba?" otoriter sesiyle konuştu, "Okul diyorum. Daha hazırlanmadın mı?" yutkundum, yataktan bir hışımla kalktım. Dolabın önüne geldim, telefonu omzum ve kulağım arasına koyup dolaptan kıyafet çıkardım.
"Endişelenme, yoldayım."
"Pekâla, kendine iyi bak." sert babadan iyi baba rolüne geri dönünce ben de vedalaşıp kapattım. Telefonu yatağa koyup önüme döndüm. Fileli çorap, siyah şort ve üstüne beyaz tişört giydim. Dizime gelen topuklu siyah botumu giydim. Banyoya gidip yüzümü yıkayıp
kuruladım Sonra saçlarımı dalgalandırdım. Üstümdeki kıyafetlere uyacak bir makyaj yaptım.
Aşağı indim. Mutfaktan iki kan torbası alıp üstüme dökmeden içtim. Bitirdikten sonra yukarı çıktım. Odama girdim, masanın üstünden çikolata kokulu bir parfüm alıp üstüme sıktım. Yatağın üstünden küçük çantamı aldım, bir kaç şey koydum ve telefonumu da. Aşağı indim, evden çıktım. Kapıyı kitledikten sonra anahtarı çantaya koydum.
Yan tarafa yani Andy'lerin evine doru yürüdüm. Kapılarının önüne geldikten sonra iki kez kapıyı tıklattım. Bir süre sonra kapı açıldı. Kapıyı Andy açmıştı , bana bıkmış şekilde bakıyordu, kaşımı çattım anlamazca.
"Bir an okulu unutup gelmeyeceğini zannettim." kaşımı düzelttim ve kıkırdadım
"Babam sayesinde gerçekleşmedi." gülümsedi ve kapıyı kapatıp ilerlemeye başladık
"Babana bir teşekkür borcum var." yine kıkırdadım. Arabanın önüne geldik Andy 'e döndüm
"Anahtar?" dedim hatırlamış gibi yapıp cebinden çıkardığı anahtarı bana attı havada tuttum. Düğmesine bastım kiliti açtım Andy şoför koltuğunun yan koltuğuna oturdu bende şoför koltuğuna oturdum.
Arabayı çalıştırdım ama yolu bilmiyordum. Andy'e döndüm
"Yolu tarif eder misin?" başını salladı.
"U dönüşü yap ve düz git." debrayaj 'a bastım sonra vites'i bir'e attım debreyajdan ayağımı çektim ve gaz 'a bastım sonra direksiyonu çevirdim ve U dönüşü yaptım.
......
~15 dakika sonra
Okulun önünde
Clara'dan devam~
Sonunda gelmiştik Andy sayesinde yavaş sürmüştüm. Hız yapmaya çalışınca , Andy korktu ve beni tehdit etti hem de kapıyı açıp atlarım diye sadece yaralanırdı ama Andy bana emanetti.
Bu Kurt okulu mudur nedir çok değişikti. Benim Toronto 'daki liseme benzemiyordu ama evimiz Toronto 'da değildi yani ordaydı ama şehirde değildi kimsenin olmadığı az olan bir yerde yaşıyorduk zaten Toronto'da da kimse yoktu güzel bir şehirdi ama buranın adı yanlış hatırlamıyorsam Ottowa diye geçiyor. Ottowa 'da Kurt ve Vampir okulu yapmalarının nedeni az kişi olmaları ve hep dağlık ve ormanlık bir alana sahip olması.
Bu okul şöyleydi ; okulun 5 kilometre arkası , yanları ve önü ormanlıktı yani anlayacağınız dört bir yanı ormandı.
Okulun yanında bir okul daha vardı yani okullar birleşirkti ama bölümlere ayrılmıştı üniversite bölümleri gibi ama 2 tane vardı bir Kurt Okulu diğeri Vampir Okulu 'idi. Ortadan iki okulu duvar ve tel yardımı ile ayrılmıştı.
"Okulla bakışman bittiyse artık girelim mi?" Andy'nin sesiyle ona döndüm bana gülümsüyordu, bende ona gülümseme yolladım başımı salladım, Kurt Okulu'nun bahçesine girmeye başladık.
Kokum yüzünden bütün yüzler bana çevrildi onlara değişik gelmişti ve sabah kan içtiğim için Vampir gibi kokuyordum. Bazıları hırkarken bazıları boğazlarını tutuyordu. Andy'nin bana saldırmamasının sebebi onun kardeşi zaten Vampir olmasıydı.
Okula girdim Andy ile.
"Sen git ben sınıfımı öğrenecem." başını salladı Andy merdivenleri çıkarak gitti bende az ilerde olan danışmaya ilerledim sınıfımı öğrenmek amaçlı.
Danışmanın önüne geldim kadın bana gülümseyerek bakıyordu bende şirince gülümsedim.
"Acaba sınıfımı öğrenebilir miyim?"
"Adınız neydi?"
"Clara , Clara Alonso." kadın önündeki bilgisayarla uğraştıktan sonra bana döndü.
"11/A , 3. katta oradan kolayca bulursunuz" dedi ve bana yine gülümsedi.
"Teşekkürler"
"İyi günler" dedi danışmayı orada bıraktım ve Andy'nin çıktığu merdivenden bende çıktım. 2. kattan sonra Vampir hızıyla çıktım bazı Kurtlar hırladı ve bana saldırıcı bakış attılar. 3. kata tam çıkmıştım ki biri kolumu tuttu. O kişiye döndüm bir oğlandı.
"Senin gibi Vampir'lerin burada ne işi var?" gözümü ondan çekmedim.
"O elini çek yoksa elimden bir kaza çıkar." kocaman bir kahkaha attı o kahkaha atarken bende göz devirdim.
"Küçük Vampirimiz beni mi dövecek." hâlâ gülüyordu bende sinirlerime hakim olamadım. Tuttuğu elini tuttum dizine tekme attım yere düşmek zorunda kaldı. Yere yüz üstü yapıştırdım ve iki kolunu arkada birleştirdim ve sıkıca tuttum. Kulağına eğildim ve fısıltıyla konuşmaya başladım.
"Sana elini çek dedim." acıyla konuşmaya başladı
"Nesin sen?" histerik bir kahkaha attım.
"Melez, şu burnunu devreye soksaydın anlardın."
"Peki anladım Melez , A 'dasın galiba."
"Evet , sende mi oradasın?"
"Ah evet ama artık kalksam diyorum." tuttuğum kolunu çektim o da ayağa zar zor kalktı.
"Pek iyi tanışma olmadı Melez ama yine de adımı söyleyeyim ben Carlos." elini uzattı
"Ben de Clara" dedim ve elini tuttum. Elimizi geri çektik beraber sınıfa doğru gitmeye başladık o aslında beni götürüyordu ben bilmiyordum nerede olduğunu.
Sınıfa girdik ama sınıfta hocanın olduğunu görmemiz geç olmadı.
"Hocam geç kaldığım için özür dilerim." dedim
"Yani özür dileriz" diye Carlos düzeltti.
"Tamam ama hoca deme bana profesör diyibilirsin , sen yenisin galiba?" diye bana bir soru yöneltti.
"Evet." diye kısa bir cevap verdim.
"Ne zaman geldin ?"
"Dün geldim ama okula gelememiştim." kaşlarını çatıp.
"Niye ?"dedi.
"Yetişemedim."
"Kendini tanıtır mısın ?"
Ne kadar soru soruyor. İlk görüşte birisinden bıkmaya inanır mısınız? Ben inanıyorum ve bu adam sayesinde anladım bunu.
"Benim adım Clara Alonso 17 yaşındayım Melezim bu kadar, artık yerimize geçebilir miyiz?" başını salladı.
Ben cam kenarındaki en arka sıraya geçtim Carlos ise orta sıraların oraya oturdu.
Sonradan fark ettim bu sıra hep erkekmiş başka boş yer yoktu benim sorunum değil bu. Dersi dinlemeye başladım.
"Kurtlar lanetlidir ve bu lanetlerini Dolunay günü ortaya çıkar..." diye devam etti yani burada matematik sınavından düşük aldım fizik dersi zor gibi şeyler yok galiba ,eğer yoksa ben hep burada kalmak istiyorum.
........................................................
Teneffüs zili çalmıştı camdan dışarıyı izlemeye başladım. Birden yanıma bir ağırlık çöktüğünü hissettim o tarafa baktığımda ise bir oğlanın oturduğunu gördüm.
"Senin kokunu bir yerden hatırlıyorum, söyler misin?"dedi birden , bende bir yerden hatırlıyorum. Birkaç saniye düşündüm ve buldum dün bana saldıran Kurt'tu bu.
"Artık söyleyecek misin?"dedi
"Sen misin? Ah pardon sen bana dün saldırdıydın üstünüde ben giydirmiştim."gülümsemeye başladı.
"Pekâlâ Melez kız , teşekkürler ama bende özür dilerim bilerek yapmadım sen ne yapıyordun ki Dolunay gecesi? Çok cesaretlisin galiba."dedi ve göz kırptı. Gerçekten bunlara sinir oldum beni hafife alıyorlardı biri bunlara dersini vermeli o kişinin ben olmasını ben istiyorum.
"Evet cesaretliyim ama unutmuştum Dolunay olduğunu. Peki adın ne?"
"Benim adım James sende Clara , bir şey söyleyeceğim." dedi
"Pekâlâ."
"Çok güzelmişsin ve o kokun muhteşem herkesin kokusundan!" dedi bunu birçok kez herkesten duymuş sayılırım ama onlara ses etmezdim.
"Biliyorum , ben de birşey demek istiyorum sen de çok yakışıklısın." ona ayrıcalık yaptım ve ona da iltifat ettim.
"Bende biliyorum Melez kız." dedi ve ikimizde güldük , ikimizin de egosu resmen tavan yapmıştı.
Zil çalmıştı ikimizde birbirimize bakıp üzüldük gerçekten bu James'i sevmiştim o da beni sevmiş gibi gözüküyor.
"Ah gerçekten görüşürüz seni uzun zaman göremiyeceğim." dedi , göz devirdim.
"Ders sadece 40 dakika James." dedim kıkırdadı omuz silkip yanımdan ayrıldı.
Ama hakkını yemek istemiyorum James yakışıklı biri ve eğlenceli birine benziyor. Galiba Andy'nin dediği çocuk olsa gerek.
Ben bunları düşünürken içeri pr. girmişti. Dersi anlatmaya başlayınca kafamı sıraya koydum ve gözümü kapattım ne de olsa burada gıcık matematik hocaları ya da aynı hoca gibi önemseyecen matematik sınavı yok.
......
~6 ders sonra
Teneffüste~
Zil çalmıştı. Sınıftaki bazı kişiler çıkmıştı James birkaç arkadaş grubuyla çıktı.
Oflayarak geriye yaslandım. Dışarıyı izlemeye başladım.
"Şşt sen bir baksana." yakınımda bir ses duyunca kafamı oraya çevirdim saçını pembeye boyatmış bir kız gördüm. Saçını boyata boyaya saçları yıpranmıştı. Gözümü saçından sonra yüzüne çevirdim. Yüzü güzeldi benden güzel miydi ya da çirkin miydi orasını kestiremem. Yeşil gözleri , bakımlı cildi , yüzüne oranlı burnu , dolgun dudağa sahipti ve yüzü benden biraz büyüktü. Yani bir baktım da benden güzel olduğunu düşünmüyorum.
"Ben mi?" dedim elimle kendimi göstererek ama emin duruşumu değiştirmeden.
"Evet. Uzak dur James'ten o benim." senin mi? Bu resmen çocuk kavgası gibi bir şey o benim oyuncam gibi. Peki senin olsun ama bana bunu söylemen beni sinir etmek için yetti de arttı.
"Öyle mi?" başını salladı. Ayağa kalktım bence bunun bir derse ihtiyacı yok mu? Bence var.
"Bak James." dedim arkasını döndü o esnada o pembe saçından tuttum ve geriye çektim sonra duvara çarptım. Bağırıp duruyordu elimde. Duvara sürttükten sonra saçını bırakıp kendime döndürdüm ve yumruğu geçirdim. Yere düştü eğildim arkamdan beni çekmeye çalışıyorlardı. O kızın boynunda ki kolyeyi aldım ve tutarak kaldırdım. Kız boğuluyordu kolye koptu ve geriye düşeceği sırada tuttum ve boynunu kırdım o da bayıldı zaten.
Arkama döndüm o kişi James'miş elimi enseme götütüp kaşıdım.
"O müdürün kızı Amy." demek adı Amy ama en önemlisi müdürün kızıysa okuldan atılırım demektir.
"Bir şey olmaz." dedim omuz silktim. Rahatlığıma şaşırdı ben bile şaşırdım. Devam ederek konuştum
"Babam melez eğer bir şey yaparsa karşısına almış demektir." bu doğru bir şey.
İçeri müdür girdi demek biri gidip söyledi. O kişiyi bulup dövecem. Bana baktı sonra yerdeki kızına yüzü çok komikti bende güldüm birden, müdür bana baktı çok sinirliydi.
"Melez kızım Clara(!) benim odama gel ! Sizde kızımı revire götürün !"
Ben müdürü takip ediyordum odasına geldim.
"Sen ne yapmaya çalışıyorsun o benim kızım en iyisi seni okuldan attırmak !"
"Benim babam Melez unutmayın bana böyle bağıramazsınız !"
"Sana cezayı başka birgün vereceğim zaten pr. gelmedi evinize göndereceğim sende çık"
Ben çantamı aldım ve Vampir hızımı kullanarak çıktım o sırada Andy çıktı arabaya bindik benim suratım asık olunca hiçbirşey söylemedik en azından o sustu. Böylece eve geldik
"Hadi güle güle"
"Güle güle"
Eve gidip yattım bunları unutmak amaçlı.
🌃Düzenlendi✔