KURT VE MELEZ AŞKI

By sevminiex

68.3K 3.2K 680

En İyi; vampirokulu #1 kuzen #6 melez #21 vampir #62 Clara Alonso adında melez bir kız , yarı Vampir yarı Ku... More

YENİ HAYAT
duyuru
SEN MİYDİN?
KAÇIRILMA
YİNE Mİ SEN?
GERÇEKLER
YİNE BİR PSİKOPAT
İNTİKAM
DOĞUM GÜNÜ
GERİ GELDİ
İTİRAF
YAPAMAZ
YENİ BİRİ
TUHAF
KİM BU ?
BULACAĞIZ
TAŞ
O KIZ BENİM
YAKALADIK
ÖĞRENDİM
NEDENİ NE?
KIZARLAR MI?
BU SEFER YAKALANDIK
AYRILIK
KESİN KENDALL
PARTİ ZAMANI
UMURUMDA DEĞİLSİN
AFFEDİLMEK
YİNE AYRILIK
BİZ HAKETMİYORUZ
SEZON FİNALİ
YENİ SAYFA, YENİ İNSANLAR
JAMES Mİ?
SEVGİLİ
KAMP
AVCI
SAÇMALAMA
ÇOK ÖNEMLİ! OKUYUN LÜTFEN!

ANDY Mİ?

5.1K 221 15
By sevminiex

Öğlene yakın biraz dinlenmek için uyumuştum. Çok uyuyumamıştım da. Nedeni kan'dı. Sabah içmiş olabilirim ama bir sebebi var mıydı bilmiyorum ama kan'a açtım. Yataktan kalktıktan sonra saat'in 2'ye geldiğini gördüm.

Banyoya girdim, musluğu açıp yüzüme soğuk suyun çarpmasına izin verdim. Musluğu kapayıp aynadan kendime baktım. Sonra havlu ile yüzümü kurulayıp hafif bir makyaj yaptım.

Odamdan çıktıktan sonra daha hangi oda hangisi bilmediğimden bütün odalara girip çıktım. Sonunda mutfağı bulduğumda anında kan kokusu burnuma çarptı. Kan kokusu gelen yere ilerlediğimde buzdolabından geldiğini anladım. Buzdolabını açıp, bütün buzdolabının kan ile dolu olduğunu gördüm.

"Tanrım.." diye fısıldadım ve dudağımı yalayıp yutkundum. Elime iki tane kan torbası aldım. Buzdolabını açıp nazik olmaya çalışarak içmeye başladım.

2 kan torbasını bitirerek, torbaları çöpe attım. Kulağıma benim telefonun melodisi gelince, yukarı hızla çıktım. Yatağın üzerinden telefonu alıp kimin aradığına baktım. Babamdı ama daha 24 saat olmamamıştı. Aramaları beni şaşırtmıştı. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Baba, bir sorun mu var?"

"Clara, komşularını gördün mü veya konuştun mu?" garip sorusuna kaşlarımı çatmıştım. Komuşular ne alakaydı? I'ları uzatarak "Hayır." dedim.

"Bir süprizim var Clara. Bence bir bakmalısın." deyip yüzüme telefonu kapattı. Babam olduğundan bir şey diyemiyordum. Peki, komşularla ilgili süprizi neydi? Diye geçirdim içimden.

İlk önce odamdan ardından evden çıktım. Yan tarafa, yani sol tarafımdaki komşuyla tanışmak istedim. İçim içimi kemiriyordu. Eh, benim en kötü yönüm fazla meraklı olmamdı. Babam şöyle derdi, 'Clara, eğer başına bir şey gelirse, kesinlikle merakından gelecek.'  derdi öyle. Haklıydı da.

Kapılarının önünde durdum, elimi yumruk yapıp hafifçe iki kez tıklattım. Kapının açılmasını bekledim. Kapının açılmasını duyduğumda dikkatimi oraya topladım. Açan genç bir kızdı. Ama benden küçük birine benziyordu.

"Merhaba, ben buraya-"

"Clara!" ismimle seslenmesiyle şaşırmıştım. Beni tanıyor muydu yani? Kız aşırı mutlu olmuşa benziyordu. Birden sarılmasıyla ilk önce sarılmak istemesemde sonra sarılan bende olmuştum. Sarılmamın sebebi, kız beni tanıyordu ama ben unutmuştum ve unuttuğumu belli etmemek için sarılmıştım.

Geri çekildiğimizde beni içeri davet etti. Onu durdurdum, "Şey, sorun olmazsa, adın neydi? Cidden hatırlamıyorum, üzgünüm." gülümsedi.

"Clara beni, biricik kuzenin Andy'yi nasıl unutursun?" konuşmasıyla hatırlamıştım. 10 yıl önce konuşuyorduk. Başka şehire taşınmıştılar. Ben de onlarla küs kalmıştım. Taşındıkları için. 7 yaşındaydım, çocuk aklı işte. Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama unuttum onları. Zaten bu, biraz önceki saçma konuşmadanda belli oluyordu.

"Tanrım, bu harika!" dedim ve sıkıca sarıldım. Ardından eve girdik. Benim evim gibiydi. Tabii eşyaların yerleri ve bazı eşyalar farklıydı.

Salona geçtiğimizde ailenin geri kalan üyelerini gördüm. Hepsi ayağa kalkmışlardı. Hepsine sarılmıştım samimice. En son teyzeme gelmişti. Sahte bir sinirle, "Bu kadar inatçı olup bizle konuşmuyacağını hayal edemedim." güldükten sonra ona da sarıldım.

Oturup sohbet etmiştik. 10 yıl boyunca ne oldu olmadı anlatmıştık birbirimize. En garip sohbet şuydu. Andy'nin kardeşi bir vampirdi! Diğer üyeler kurt olmasına rağmen o vampirdi. Ve özdü. Çok şaşırmıştım.

"Babam her şeyi bilerek ayarladı değil mi Diana teyze?" başını salladı ve olayı anlatmaya başladı. Başka konuya geçmek için, "Diana teyze, ben Kurt okulunun yolunu bilmiyorum. İnternetten baktım ama öyle bir yer yok çıkıyor." güşümsedikten sonra konuşmaya başladı.

"Clara, internetten zaten gözükmez. Sanki öyke bir yer yokmuş gibi. Her neyse, Andy'yi babası bırakıyordu. Ehliyetin filan varsa beraber gidersiniz. Çünkü biraz uzakta." ehliyetim vardı. Yaşım yetmiyordu normal olarak ama almıştım."

"Peki Diana teyze. Öyle yaparız." zaman geçiyordu işte. En sevmediğim de şuydu, mutluyken zaman sanki akıp geçiyordu. Akşam olmuştu. Ama biz Andy ile yukarı katta, onun odasındaydık. Öylesine konuşuyorduk. Bana sevgilisinden bahsediyordu. Yani John'dan.

Üstelik, John'un abisini benimle yakıştırıyordu. Adı James'ti.

"Hadi ama Clara, gözümün önünde sizi canlandırıyorum ve cidden çok yakışıyorsunuz." gözümü devirdim. Başımı olumsuz anlamda salladım. "Ah Andy, bilmediğin şeyler var." biraz daha dibime girdi.

"Ne gibi?" olay uzundu ve ona anlatmaya başladım. Konu şuydu ki, bir sevgilim vardı. Yeni ayrıldık zaten. Beni kandırmıştı. Uzun zamandır sevgiliydik zaten. Ve cidden kötü olmuştum. James ile sevgili olursam -ki daha yüzünü görmedim- tabii benim için önemli olan dış görünüş değil. Özellikle eski sevgilimden ayrıldıktan bunu daha iyi anladım. Bana 1 yıldır yalan söylemiş.

Telefonumu alıp saate baktım. Saatin geç olduğunu gördüğümde, "Andy benim gitmem gerekiyor." başını salladı. Sonra odasından çıkıp aşağı indik. Ben salona girmeden Andy kapının pervazında durup konuştu,

"Anne Clara gidiyor, haberin olsun." annesinin buraya geldiğini duydum. Bana tatlı bir gülümseme gönderdi, "Burada da kalabilirdin?" başımı olumsuz anlamda salladım.

"Eve yeni taşındım. Alacaklarım var Diana teyze." başını 'sen bilirsin' anlamında salladı.

Beni yolcu ettikten sonra eve gidecekken havanın harika olduğunu gördüm. Ormanda bir tur atsam fena olmaz diye düşündüm. Üstümde zaten spor bir giysi vardı. Pek sorun olmaz diye düşünerek öğrendiğim orman yoluna gittim. Oturduğum yere de yakındı zaten.

Andy

Clara'nın, evine yada markete gitmesi iyi olmuştu. Bugün dolunay vardı. Kurtların lanetli günüydü. Yani günümüzdü. Kurtlar her dolunay kemikleri kırılarak kurt'a dönüşürdü. Gerçek anlamda kırılırdı. Ve o an ölmek istersiniz. Çinkü bütün kemiklerin kırılması cidden acı vericiydi. Dediğimiz gibi dolunay kurtların lanetli günüydü. Bugünün gelmesinden nefret ediyorum.

"Andy, gidebilirsin." başımı salladım. Kardeşlerim daha laneti üzerine almamışlardı. Laneti üzerine almak için ilk önce birilerini öldürmeleri lazımdı. Annemler ise artık dönüşmüyorlardı. En azından ben öyle görmüştüm.

Evden çıktım ve her ay gittiğim ormana gitmeye başladım. Ormanın içine hemen girmiştim. Kendime, diğer kurtlardan uzak bir yer seçtim. Diğer kurtlardan uzak durmazsam katliam çıkması çok yüksek bir ihtimaldi. Başımı kaldırıp karanlık gökyüzüne baktım. Bütün muhteşemliği ile etrafı aydınlatan dolunay daha tam tepede değildi.

Clara

Ormana girdiğimde etrafın çok hoş olduğunu gördüm. Yani sakin gözüküyordu. Fakat kurt kokusu alıyordum. Umursamadan ormanın içine girdim. Uçurumu ileride görünce hızlıca koştum, uçurumun kenarına oturdum.

Bacaklarımı uçurumdan sarkıtarak, kirli olup olmadığını önemsemeden uzandım. Karanlık gökyüzüne baktım bir süre. Dolunayı görmemle aklıma kurtların dönüştükleri zaman geldi. Babamın bana söylediklerine göre kurtlar dolunayda önündeki hiç bir şeyi umursamadan saldırıyordu.

Ayağa bir hışımla kalktım. Tanrım, ben hangi akıl ile dışarı çıktım ki? Hırlama sesi duymamla yutkundum. Olamaz değil mi? Sesin geldiği yere baktım. Kurt görmemle geriye gidecekken aklıma arkamda uçurum olduğu geldi.

Kendimi durdurdum. Ama farklı bir şey vardı. Bu kurt siyah renkteydi. Diğer kurtlardan da farklı duruyordu. Her anlamda. Daha iriydi. Duyduğuma göre melezlerden sonra en güçlü varlık karanlık kurtlardı. Ve şu an karşımdaydı!

Durdum ve saldırmasını bekledim. Üstüme koşmaya başlayınca, bende sağ tarafa doğru koştum. Karanlık kurttu ve bir de dolunaydan kaynaklanan güç vardı. Kurt hâla beni takip ediyordu.

Ne kadar koştum bilmiyordum ama yorulmamıştım. Arkamda ki kurtta beni hâla takip etmesi yorulmadığı anlamına geliyordu. Ayağımın bir taşa çarpmasıyla yere düşmem bir oldu. Yerdeyken hemen yüzümü ona döndüm. Üstüme geliyordu. Ayağa kalkacakken üstüme atladı. Kendimi korumaya hazırken insana dönüştü. Üstüme düşmesi ile kıyafetleri olmadığını fark ettim.

Üstümden alıp kenara koydum. Üstümdeki ceketimi alıp beline bağladım. Arkamdan bir ses gelince arkamı döndüm.

"Andy?"

Andy

Sol kolumda ilk önce bir ağrı oluştuğunu hissettim. İşte şimdi başlıyoruz.. Sol kolum birden ters döndü ve kırıldı. Ağrıyla bağırmamak için kendimi zor tuttum. Ağzımdan küçük küçük bağrışlar kaçıyordu.

...

Dönüşümümü tamamlayıp olduğum yere baktım. Yine aynı yerde olduğumu anlayıp ormanın çıkışına ilerledim.

Karşımda birilerini görünce bir süre durdum. Sonra onun Clara olduğunu gördüm. Clara arkasını dönüp adımı seslendi. Yanına hızla gittim. Yerdeki tanıdık sima ile şaşırdım. James'ti!

Clara'ya belli etmemek için onu göndermek istedim. "Clara sen git. Ben bakarım." dedim itiraz etmeden ayağa kalktı. Benimle vedalaşıp gitti. James'in uyanmasını bekledim.

Gözünü açtığında etrafına baktı. Beni görünce ayağa kalktı. Gülümsedim ona, sonra ayağa kalkmasını sağladım. "Andy, sen burada ne yapıyorsun?"

"Geçiyordum buradan. Kuzenim seninle karşılaşmış. Ve üstündeki onun. Yarın verirsin ona." düşünüp olayı kavramaya çalıştı. Sonra başını salladı. "İyi akşamlar." deyip gitmeye başladı. Sizi sevgili yapmakta kararlıyım.

Cebimden telefonumu çıkardım ve John'u aradım. Burada olması gerekiyor. Belki beraber gideriz diye düşündüm.


🌃Düzenlendi✔

Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 105K 95
Birbirlerinden başka kimsesi olmayan üç genç kız büyüdükleri yurdu kapanmaktan kurtarmak için "Günahlar evi'nde" çalısmaya başladılar. "Gece yarısı o...
649K 50.4K 59
Ölümsüzlük uğruna öldüren bir katilin yeni avına karşı bir şeyler hissetmeye başlaması onu istediğini elde etmekten alıkoyabilir mi? Bir avuç güvend...
69.9K 3.4K 75
Çıldırmıştı gözleri kırmızının en koyu tonuna bürünmüştü öyle ki kolay kolay korkmayan ben bile korkudan bayılmamak için zor tutuyordum kendimi En so...
2.6M 124K 47
"Bir şey söylemeyecek misin?" Aidan'ın bunu demesiyle gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kırmızıya dönmüştü. Söyleyeceğim sözcüklerin harfleri birbirine...