Kamera | WATR yaz '14 En Iyi...

By oliandy

831K 34.3K 13.5K

''Şimdi sen seç Güneş'' Babama boş gözlerle baktım. ''Neyi baba?'' ''Hayatımızın her yerinde olan bir şey seç... More

Kamera
Şişe çevirmece
Korkuyorum
Etrafına Bak
Asansör çocuk
Dördüncü kat
En inandırıcı rüyam
Uğur böcekleri
Portre
''Tanışalım o zaman''
Küçük detaylar büyük farklılıklar
Tanıdık yabancı
Fotoğraf albümü
Unutulan zamanlar
Öldürmek yok
Huzur evi
Kutu
Terkedilmiş mahalle
Siyah sis
Etrafına bakamadın
Küçük oda
Final
Açıklama & Duyuru
Teşekkür ederim!
Yeni Hikaye
Yeni hikaye #2

''Garip tesadüfler''

72.7K 2.2K 1.4K
By oliandy

Başıma değen soğuk bir şey ile derin bir nefes aldım. Bu soğukluğun acıya dönüşmesini hissettim. Gözlerimi araladığımda yatağımın kenarına oturmuş olan annemi gördüm.

''Anne saat kaç haberin var mı?'' Başımda hissettiğim bir acı ile daha iç çektim.

''Güneş kafanı sabit tut yaranı temizliyorum.'' Uyku sersemiyle annemi itmeye çalıştım. 

''Anne şimdiye kadar kafamı kesmedilerse şimdi de kesmezler temizleme boşver'' Annemi sabah sabah güldürmeyi başarmıştım. Saçımın arasında ellerini gezdirdi. Daha sonra da gittiğini tahmin ediyorum.

Bir süre uyanıklık ile uyku arasında gidip geldim. Uyuyordum evet ama etrafımda olan biteni ayırt edebiliyordum. Mesela Derin ile Miray'ın Lal ile konuştuğunun farkındayım. Bi saniye? Miray ile Derin burada ve ben horul horul uyuyor muyum? Kafamdan aşağı su boşalmış gibi yataktan sıçradım.

''Ooo bizim uykucu gözlerini açtı'' Derin'e benimle uğraşmaması anlamına gelen bir bakış attım. ''Kimse bana kalkmamı söylemedi bile'' Aralarında gülüşmeye başladılar. ''Okul yok şapşal annen seni kaldırmaya gelmez yani'' Aman ne kamik (!)

Somurtarak yatağımı toplamaya başladım. Aramızda kalsın hala 3. sınıfta aldığım Barbie'li yatak örtüsü kullanıyorum. (Aramızda kalsın mı dedim? Burada yatak örtümü çoktan farketmiş iki insan var.) 

''Güneş mızmızlanmayı kes bugün büyük gün'' Bu sefer gözlerim Miray'a çevrildi. ''Ne o bu sefer de perili köşke mi sokacaksınız beni?'' 

''Perili köşk vardı da biz mi seni sokmadık?'' İtiraf etmeliyim ki gülmemek için kendimi zor tuttum. Gülemezdim. Ciddi olmalıyım. ''Ama intikam alacağım sizden.'' Parmağımı Miray ve Derin'e doğrulttum. ''Hemde fena bir intikam olacak''

''Yeter, yeter! Bırak da Miray 'büyük gün' ü açıklasın. Bunu söyledikten sonra Lal'in şu büyük gün(!) ile ilgili bir fikri olmadığını düşünmeye başladım. Miray anlatırken bende giyinmekle meşguldüm.

''Bugün seni bir yere götürüyoruz! Bu bir galeri. Daha doğrusu senin gibi profesyonel olmayan kişiler tarafından çekilen fotoğrafların sergilendiği bir yer'' Duraksadı. ''Sadece bu da değil! Gidince bir sürpriz daha var.''

''Size kızgınlığım geçmedi. Ama yine de geliyorum.'' Bakalım güzel fotoğraflar var mı?

..

Galeriye geldiğimizde ayağımdaki mor botlar vurmaya başlamıştı bile. Yaz gününde neden bot giydiğimi merak ediyorsunuzdur. Belli bir amaç yok. Kendimi kapıdan nasıl attığımı bilemedim. Burası... çok çok güzeldi. Fotoğrafların hepsine güzel olup olmadığına bakmak için değil benimki mi daha iyi o mu diye baktım. Belki profesyonel değilim ama yine de iyi olduğumu düşünüyorum. 

''Asıl sürprize hazır mısın Güneş'' Şaşkın gözlerle Miray'a baktım. Çok heyecanlı bir şekilde 'evet' demem gerekirdi. Ama içimden gelen şey bu değildi. ''Şey... belki''

Derin beni kolumdan tutarak bir odaya soktu. Burası en güzel fotoğrafların sergilendiği oda olmalı. ''Neden buradayız Derin?'' Eliyle büyük çerçeveyi işaret etti. ''Ne düşünüyorsun Güneş! Dikkat et havalra uçma'' Neden uçacakmışım havaya. Evet güzel bir fotoğraftı ama uçmama neden olmaz.

''Gördüğün gibi uçmuyorum Derin. Uçma sorununu hallettiğimize göre asıl konuya gelelim. Uçmamı gerektirecek ne var?'' İkisinin de gözünden şaşkınlık okunuyordu. Sesleri çıkmayınca garip bir bakış attım. ''Ne var''

''Güneş ama o senin çektiğin fotoğraf'' Ben neden hatırlamıyorum acaba? ''Bu ev resmi..'' Bu o ev. Lanetli ev. Ama resmini çekmemiştim ki.

''Siz nasıl ulaştınız bu fotoğrafa?'' 

''Lal senin mail adresinde birçok fotoğraf olduğundan bahsetti. Birisini bize yolladı. Bız de buraya getirdik.'' Derin bir iç çekip devam etti. ''Sadece bir ev resmi diye getirsek de çok beğendiler. Çekim açısı ve bunun gibi şeyler, kusursuzmuş.'' Yüzümü buruşturdum.

''Bu resmi öylesine çekmiştim, belli bir şey için değil'' İçimden bağırıyordum. Bu fotoğrafı ben çekmedim! Mail'imde ne işi var!? Bir şeyler belli etmemek için kocaman gülümsedim. ''Teşekkür ederim.''

..

Topuklarımı yere sürüye sürüye eve geldim. Daha doğrusu Miray ile geldik. Aynı apartmanda olmanın faydaları. Tek istedim eve gelip mail'imi kontrol etmekti. Son resim dün gelmişti ve kameramın kaybolması ile gelen resimler de son buldu.

Miray'a veda bile etmeden içeri daldım. Lal yine bilgisayar başındaydı. ''Lal kalk iki dakika'' Elimle sandalyeyi ittim. Sandalye kapıya doğru giderken bilgisayarın önüne çömdüm. Hadi ama gerizekalı fare hep ben sana ihtiyaç duyduğum da mı bozulacaksın! Zor da olsa mail'ime girdim.

Dün:

-Gelen kutusu:21

Hızla bugüne girdim. Hiç mail gelmemesi lazımdı. Yani fotoğraf gelmemesi lazımdı. Ama burada bir yeni fotoğraf vardı. Yada yine ters giden bir şeyler vardı. Eğer o fotoğrafı açmışlarsa yeni olarak görünmemesi lazımdı. Bugünün eski maillerine baktım. O resim buradaydı. Demek ki birisi çekmiş. Ayrıca evin dıştan görünümü. Kamera yürüyerek çıkamaz ya!

''Güneş önemli bir şey yapıyorum çekil şurdan!'' Lal'in ittirmesiyle kafamı yatağımın kenarına çarptım. Bu zaten var olan yaramın iyice acımasına neden oldu.

''Git Lal önemli bir şey bu'' Sandayleye bir tekme attım. Hemen yeni mail'e girdim. Yine evin bir resmiydi. Ama içerisi olmalı. Girdiğimde alt kata biraz bakmıştım ve girdiğim yer var tabi. Ya üst kat yada alt katın gitmediğim tarafı olsa gerek. Tam dalmışken suratımdan aldığım darbe ile kendime geldim.

''Sen bana hangi hakla vurursun şimdi seni..'' Demem ile kendimi Lal'in üzerinde bulmam bir oldu. Saçımı hızla çekti. Bırakmasını sağlamak için kolunu ısırdım. Çığlık atıp karnıma tekme indirdi. Bu sefer ben saçlarına yağışıp kafasını kapıya dayadım.

''Bilgisayar için kavga ediyoruz harika!'' Kafasını elimden kurtarıp ayağa kalktı. ''Ne bakıyorsan çabuk bak, geldiğimde bilgisayarı alırım'' Kıvırtarak odadan çıkmasına baktım. Yamuk yürüyor zaten beyinsiz. 

Hemen tekrar bilgisayara döndüm. Bu fotoğrafları kim çekiyordu böyle? Başka birileri de eğlence için eve girmişse kamerayı bulmuş olabilirdi. Ya da düğmesi takılıyordur. En kötü ihtimal ruh evin resimlerini çekiyordur yani. 

Ne diyorum ben! Hızla bilgisayarı kapatıp odadan çıktım. Mail imi değil bilgisayarı kapattım! Lal görmeden kaçsam iyi olur. Annem işte olduğundan bana karışacak birisi yoktu. Lal'e haber bile vermeden evden çıktım. Üst kata Miraylara girdim.

''Az önce bana veda bile etmeden giden Güneş beni ziyerete de mi gelirmiş'' Sırıttım. ''Seni unutur muyum hiç'' Omzuma bir yumruk indirdi. Hep bunu yapıyor, sinir şey. ''Çok sıkıldım Miray'' Dik dik baktı. ''Sadece bunun için geldiğini söyleme inanmam'' Şimdilik emin olmadan fotoğraflardan bahsedemezdim. ''Lal ile kavga ettik.''

''Hep olan bir şey bu Güneş, takma kafana.'' sanki umrumda. ''Sağol Miray''

..

Saat 8 gibi camdan annemin geldiğini görünce Miraylardan çıktım. Kapıya karşılamaya gittim. ''Ooo kimler gelmiş'' Anneme koşarak sarıldım. ''Beni ilk defa mı görüyorsun Güneş?'' Surat astım. ''İyi anne bir daha özlemem seni olur biter'' Annem gülmeye başladı. ''Alnın nasıl oldu?'' 

''Tam iyileşiyodu ki.. Lal yine kötü olmasına neden oldu'' Anneme kendimi acımdırdım. Şimdi haklı durumuna düşüyorum işte. ''Kavga ederseniz bir daha bakıcı tutarım. Sadece gülmekle yetindim. Annem ile içeri girdik. 

Odamda masanın üzerinde büyük bir kutu vardı. Merak ettim haliyle. Hızlıca içini açtım. Ne? Bir kamera mı? Bana mı? Arkamdan birisi geldi.

''Babanın aldığı kameralar kadar değerli olmaz biliyorum ama kameran kaybolduğu için bundan vaz geçmemelisin'' Şu ana kadar yeni bir kamera almayı düşünmemiştim. Ama şimdi böyle görünce sevinmedim değil.

''Teşekkür ederim anne'' Bir kez daha sarıldım. Annem odadan gider gitmez mail'ime girdim. Hiçbir şey gelmemişti. Demek ki önceki fotoğraflar bilinçli olarak yollanmamıştı. Boşuna telaş yaptım. Saat de geç olmuştu. Cebimden telefonumu çıkarıp mesajlara baktım. İlki Miray'dan geliyordu.

*Tam zamanında gittin Güneş sıkılma sırası bende.

Gülümsedim. Hemen cevap yazdım. Diğer mesaj Özgün'den gelmişti.

*Bana lanetli evi çekemedim demiştin seni yalancı, neyse güzel çekmişsin tebrikler :D

Acaba ruhlar iyi çekim yapabiliyor muydu? Yine saçmalıyorum. Ona da bir cevap yazdım. Telefonumu masanın üzerine bıraktım. Ruh, lanet olaı yok kendi kendime telaş yaptım. Tamam sakin olmalıyım. İstediğim de bu değil miydi? Neden bunların bilinçli olmaması garip hissetmeme neden oldu? Somurtarak kendimi yatağa attım.

Çözüm o eve bir kere daha gitmek olabilir miydi?

Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 95.5K 37
O gün sadece dikkatimi çeken o oyuncağı almak istemiştim. Başıma bunların gelebileceğini kim bilebilirdi ki? [KİTABIMIN BENZERİNİN YAPILMASINI ASLA İ...
36.3K 556 5
RAPUNZEL çok güzel bir kız ve umutla mutlu geleceğe bakıyor
327 171 6
karan mahfolmuş dağ gibi olan vücudu yeri ne bitkin birini bırakmıştı kaşı patlamıştı, üstündeki siyah T-shirt paramparça olmuş bir şekilde kolların...
5K 203 22
Diğer ihtimaller neler acaba?🧐💗