Dördüncü kat

31.1K 1.4K 471
                                    

Ekrandaki yazıya uzanıp dokunma ihtiyacı hissettim. Sanki harfler çıkacakmış gibiydi. Bilgisardan yüksek sesli bir müzik çalmaya başlayınca neredeyse sandalyeden düşüyordum. Sadece müzik olduğunu farkedince bir oh çekip tekrar ekrana yaklaştım. Müziği kapattım ve tekrar ekrana odaklandım. Yine aynı pozisyona geçince kapı tıklama sesi duydum. Hemen arkamı döndüm. O sesi yanlarda hissettim. Tüm odada gözlerimi gezdirmeye başladım. Ses kesilince önüme döndüm.

İŞTE BÖYLE ETRAFINA BAK.

Ekrandaki yazının başına iki kelime eklenmişti. Kameradan izleniyor olma korkusuyla ekranın yarısına örtü örttüm. Kim yazıyordu bunları böyle? Telefonumun çalmasıyla tuttuğum nefesimi bıraktım. Telefonu kaptığım gibi açtım. ''Efendim.'' dedim. Ses tonum korktuğumu belli ediyor olmalıydı. ''Ben Özgün.'' dedi. ''Numaran bende var yine de söylediğin için sağol.'' diyebildim. Korkum dağılıyor gibiydi. Birileriyle konuşmak rahatlatıcıydı.

''Güneş haklıydın, o evde bir şeyler var.'' dedi. Sesi titriyordu. Bana inanmamıştı oysa. ''Söylemiştim ben o işi çözeceğim yeterki evden uzak dur.'' dedim. ''Çok geç, şuan oradayım.'' dedi. Yerimden fırladım. Telefon kapanmıştı. Ayrıntıları almak için Özgün'ü geri aradım.

''Ooo Güneş, sen beni arar mıydın?'' dedi. ''Ne aramasından bahsediyorsun, az önce beni aradın.'' dedim. Telefondan güldüğü anlaşılıyordu. ''Seni neden arayayım? Meşgul birisiyim ben.'' dedi. Aklıma Lal ile olan konuşmamız geldi. Aynısı oluyordu. Belki saçma ama gelecekteki Lal beni aramıştı ve şimdi de Özgün aradı. ''Ne olursa olsun lanetli eve gitme.'' diyerek telefonu kapattım. Eğer evde yaşayan şey neyse onları öldürmek istiyor olamazdı. Yoksa beni aramazdı. Annemin ve Lal'in sesini duydum. Gelmiş olmalılar.

''İşler uzadı sanırım.'' dedim. Annem gelip bana sarıldı. ''Sana bahsettiğim yer vardı ya orayı almak için uğraşıyorum.'' dedi. ''Neden bu kadar çok istiyorsun, hem buralarda boş yer yok.'' dedim. Benden ayrılıp çantasını masaya bıraktı. ''Sadece 4 katı olan bir bina, temelleri de sağlam değil. Yıkmak istiyoruz.'' dedi. Yüzümü buruşturdum. ''İçinde yaşayanlar ne olacak?'' dedim. Annem cevap vermedi.

Odaya gittiğimde Lal ölmek üzere gibi bakıyordu. ''Güneş annemi ikna et, ben o iş yerine gitmem.'' dedi. Berbat görünüyordu. ''Evde durmanı istemiyor, kendine bir uğraş bulursan vaz geçer.'' diyebildim. ''Ne uğraşı, ben öyle şeyler yapmam.'' dedi. ''O zaman annemle iyi eğlenceler'' diyerek yatağıma girdim. O da lambayı kapatarak odadan çıktı.

Sabahları erken kalkmaya alıştığımdan olsa gerek yine kendim kalkmıştım. Alarma gerek kalmadığı için dün onu iptal etmiştim. Mail'ime bakmadan rahat etmezdim. Lal'in odada olmadığı görünce rahat bir şekilde bilgisayarı açtım. Saat 7 falan olmalıydı Lal nerede şimdi? Girdiğimde hiç resim olmadığını gördüm. Umutsuz bir şekilde bilgisayarı kapattım. Siyah pantalonumu alarak odadan çıktım. Annem alışık olduğum bir şekilde kahvaltı hazırlıyordu.

''Güneş, giyinmemişsin.'' dedi. Elimdeki pantalonu kaldırdım. ''Giyinmek üzereydim ki Lal'i odada göremeyince merak edip önca bakmak istedim.'' dedim. ''Lal bu sabah erkenden teyzenin yanına gitti.'' dedi. Hangi teyzem olduğunu hatırlamak için duraksadım. Tabi ya benim bir tane teyzem var. ''Anne teyzem dünyanın öbür ucunca.'' diyerek suratımı astım. ''Öyle deme güneş.'' dedi. Belki abartmış olabilirim biraz ama olsun. Teyzem Almanya'da. ''Yeliz teyzem evlenmedi mi geçen yaz.'' dedim. Surat asmaya devam ediyordum. ''Güneş neden bu kadar bozuldun bu duruma?'' dedi.

''Bozulmadım, sadece Lal'e veda bile edemedim.'' dedim. En azından son kez görmek istedim. ''Güneş, kalıcı olarak gitmedi ki yapma böyle.'' dedi. ''Ne zaman gelir.'' dedim. Yaptığı hareketlerden düşündüğü belliydi. ''Bir ya da iki haftaya teyzenler bizi ziyerete gelirken gelecek.'' Gözlerimi pörtlettim. ''İki hafta mı?!'' dedim. ''Bir de olabilir.'' dedi. Bir şey demeden odaya döndüm. Giyinerek kapının önüne çıktım. 

Kamera | WATR yaz '14 En Iyi Korku HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin