En inandırıcı rüyam

30.3K 1.3K 293
                                    

Bir kere daha keşke anahtarı alsaydım diye kendimi azarladım. Korktuğumu belli etmeden adımlarımı hızlandırdım. Buraya ilk girişim değil ki! Sakin olmalıyım. Kapıdan içeri girdim. Her şey aynı görünüyordu. Özgün'ü göremedim. Burası içerisinde korkmuş bir insan olan evlere göre fazlasıyla sakindi. Altıncı hissim güçlü olsaydı belki de şimdi Özgün'ün yerini bulurdum. Ne saçmalıyorum ben! Altıncı his vampir ya da kurtadam sezgileri gibi bir şey değil. Düşünceleri bir kenara bırakıp merdivenlere yöneldim. Ne kadar çabuk çıkarsam o kadar iyidir. Üst kata adımımı atar atmaz telefon cebimde titremeye başladı. Telefonu cebimden çıkarırken elimin titrediğine eminim. Arayan kişinin kim olduğunu görmek için gözlerimi kıstım.

Özgün...

''Özgün neredesin sen, göremiyorum acele et hadi.'' diye bağırdım. Sesim de ellerim gibi titriyordu. ''Güneş...sen ne dedin?'' dedi. ''Özgün evdeyim seni almaya geldim. girme dedim sana girme!'' dedim. ''Güneş çık oradan.'' dedi. Bir şey diyemedim. ''Çık dedim!'' diye bağırdı. ''Özgün bana gelen telefonda böyle şeyler yoktu, kafam karıştı neler oluyor böyle?'' derken merdivenleri inmeye çalışıyordum. ''Bak Güneş sana gelen telefonu bilemem ama 'o eve girme' dediğinde seni dinleyecek kadar iyi bir arkadaş olduğumu biliyorum.'' dedi. ''Girmedin mi?'' derken sesim iyice gitmişti. Duymamış olabilirdi bile.

''Girmedim, seni dinledim.'' dedi. Kapıya ilerlerken ayak bileğimi bir elin kavradığına yemin edebilirim. Beni geri çekti ve telefonu düşürdüm. Önce kamera şimdi telefon. Harika (!) Ölmek üzereyken telefon kimin umrunda! Ayağımı geriye salladım. Sonra yanlara. Ve tekrar aşağıya. Ne olursa olsun bileğimi kurtaracaktım. Deli gibi bağırırken gözlerimi açtım. Evde yerde yatıyordum. Ayaklarıma baktım. Kimse tutmuyordu. Birkaç santim sürüklendim. Telefonumu alarak evden çıktım. Her şey gerçekti. Eminim. Hiçbir rüyam bu kadar gerçek olmamıştı. 

Lal beni aradığını sandığımda gelecekteki Lal aramıştı aslında. Bunları çıkartabilmiştim. Ama gelecekteki Özgün beni aradığı halde gelecek değişti. Bunlar doğanın kanunlarına aykırı. Tarih yeniden yazılabilir miydi? Evimin önüne geldiğimde Özgün oradaydı. Yanıma gelerek bana sarıldı. İyi bir arkadaş olduğunu görmek için kötü bir şey yaşamak gerekiyormuş demek ki. 

''Güneş, iyisin.'' dedi. ''Gayet iyiyim. Keşke o eve asla gitmeyeceğine haber verseydin.'' dedim. ''Aradığımda telefonu yüzüme kapattın, hem ses birden gitti neden?'' dedi. Doğruyu söylemeyecektim. ''Birden telefona ses gelmemeye başladı. Merdivenlerden iniyordum ve ses gelip gelmiyor mu diye telefonu sallarken düştüm.'' dedim. ''Güneş o eve iki kere girdin ve ikisinde de yaralandın.'' dedi. İki mi? Keşke sadece iki olsa. ''Şimdi gidip biraz uyusam fena olmaz.'' dedim. ''Peki, ama anlamadığım şeyler var. Sen o eve girmememi söyledin, benim seni aradığımı söyledin oysa seni aramamıştım. Ama o eve girecektim. Sen girme dedin diye geri döndüm. Açıkla bunu bana.'' dedi. Açıklama bekliyordu. 

''Önce bana neden eve gireceğini söyle.'' dedim. ''Gireceğimi nereden çıkarttın?'' dedi. ''Girecektim sen dedin diye döndüm dedin.'' diyebildim. ''Tamam beni yakaladın, evi araştırmaya başladım ve...'' durdu. ''Ve?'' diye ekledim. ''Eve girmek çoğu şeyi açığa kavuşturacaktı.'' dedi. ''Özgün ev konusu kapandı üsüne gitme şunun!'' diye bağırdım. Sonra içeri girip yattım. Erken olmasına rağmen.

.

Sabah sabah hiç kalkasım yoktu. Kafamda yüzlerce soru sıfır cevap vardı. Mecburiyetten yastığı bir tarafa yorganı bir tarafa fırlatarak kalktım. Gözlerim Lal'in yatağına kaydı. Dün onu arayacaktım ama her şey o kadar ani oldu ki tamamen unutmuş olmalıyım. Bu saatte uyuyor olmalıydı. Elimi yüzümü yıkadım. Mutfakta her zaman olduğu gibi kahvaltı hazırlayan anneme 'günaydın' demeyi de unutmadım. Giyinip kameramı da kaparak evden çıktım.

Kamera | WATR yaz '14 En Iyi Korku HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin