Tanrılar Okulu #1

Від ezgideniz94

298K 16.7K 1K

Sıcak sular fokurduyordu. Sıradan bir insanın ya da bir meleğin giremeyeceği kadar sıcaklardı. Ancak Janet ya... Більше

Tanrılar Okulu
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4-5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
FİNAL
Devam Kitabı Hakkında

9. Bölüm

22K 1.1K 94
Від ezgideniz94

 Janet, kendini hasta hissediyordu artık. Buna dayanamayacağı kesindi. Daha fazla kaldıramıyordu. Suni, onun omzunu okşarken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Genç kız, başını arkadaşının kucağına koymuştu. Suni, saçlarını omuzlarını ve sırtını okşuyordu. Mağarada kaynak sularının oradaydılar ve kayanın üstünde oturmuşlardı. Janet de Suni de çıplaktılar.

Jase' in sözleri mi yoksa bunu söylerken ki hali mi daha çok canını acıtıyordu bilemiyordu. Dudakları Rin' in dudaklarında gözleriyse Janet' deydi.

Suni, derin bir nefes aldı ve sırtüstü uzandı. O da en az Janet kadar yorgundu. "Şeytanlar ve melekler" diye fısıldadı. "Periler ve yarı tanrılar bir oyuncak. Kimse bizi umursamıyor anlaşılan. Çünkü geri dönüşü olmayan şeyler bunlar. Neden bizi seçtiler ki? Carl, neden beni öpüyor? Sonra neden Daisy' nin kollarına koşuyor? Beni seven, güvenebileceğim birini istiyorum. Bu gizlilik oyunu sıkmaya başladı artık."

Janet, yüzünü onun karnına gömmüştü. Sert hıçkırıklarla sarsıldı bedeni. Tırnakları Suni'nin karnına geçti ve kanattı ancak güneş perisi gıkını bile çıkarmadı. Elleri onun saçlarının içinden geçti.

"Sizi neyin mutlu edeceğini biliyorum."

Her ikisi de doğruldu. Tyson, bir kayanın üstüne oturmuştu. Dudaklarında bir gülümseme vardı. Janet, bunu görünce ürperdi. Suni, çıplaklığını saklamak için Janet' e sokuldu. Tyson, tek kaşını kaldırdı. "Ağlamandan hoşlanmıyorum" dedi. Ayağa kalktı ve onlara doğru yürümeye başladı.

Hareketlerinde bir farklılık vardı. Başka bir şey... Tyson' da bir farklılık vardı. Suni ve Janet birbirine daha çok sokuldu çünkü ikisi de hallerinden memnun değillerdi. Onlar incibus değillerdi. Çıplaklıkları onları rahatsız ediyordu.

Tyson' dan bir güç patlaması oldu. Janet ve Suni ellerinde olmadan inlediler. Aynı güç bacaklarının arasında tekrar tekrar patladı. Bedenleri zevk isteğiyle hareketlendi. Tyson, ellerini uzattı. Simsiyah gözleri ikisini de esir almıştı. Ellerini kızların saçları içinden geçirdi. Dudaklarını önce Janet' in sonra da Suni'nin dudaklarına bastırdı.

İki kadında arzuyla kıvrandı ve inledi. Janet, bir elini erkeğin omzuna koydu. Bir yanı onu kendine çekiyor, diğer yanı onu itiyordu. Zihni kararıyordu. Daha önceden olduğu gibi tüm dünyası Tyson olmaya başlıyordu.

Erkek, başını Suni'nin boynuna gömdü. Genç kadın, inleyerek elini onun saçları içinden geçirdi ve kendine bastırdı. Tyson' un bir eli Janet' in göğsündeydi ve uçlarıyla oynuyordu.

Suni, gözlerini kapadı ve mırıldandı. Beyni ile bacaklarının arası yer değiştirmiş gibiydi. Dünyası yalnızca Tyson olacak kadar küçülmüştü. Janet bile varlığını kaybetmişti. Ancak içindeki çok ufak bir parça bir hata olduğunu mırıldanıyordu. Janet bu mırıltıyı geri itti.

Tyson, başını çevirdi ve Janet' in dudaklarını öpmeye başladı. Genç kız, inledi ve kollarını onun boynuna doladı. Erkeğin bakışları her ikisinin üstünde kenetlendi. "İkinizi de istiyorum" diye fısıldadı. Sesi sertti. Seçenek bırakmıyordu onlara. "İkinizi de seviyorum."

Janet' de onu seviyordu. Suni' de seviyordu. İkisi de aynı anda ona uzandılar. Elleri erkeğin omuzlarında ve göğsünde gezindi.

Ani bir güç patlaması üçünü birbirinden ayırdı. Janet, suya doğru savruldu ve dibe battı. Suni, onun ilerisinde bir kayaya çarptı. Mağaranın tavanından sızan güneş ışığı kızın çıplak bedenini aydınlattı.

Tyson, duvara yapışmış havada asılı duruyordu ve sanki biri boğazını tutuyormuş gibi kıvranıyordu.

Carl, Suni'nin hala sersem olan bedenini kaldırdı. Elleri omuzlarındaydı. "Güneşin kızı" diye mırıldandı. Suni, gözlerini kırpıştırarak açtı ve ona baktı. Eli erkeğin yanağına dokundu ve sonra halsizce yığıldı.

Janet' in bedeni suyun içinden çıktı ve havada asılı kaldı. Bacakları ve kolları aşağı sarkıyordu. Baygın görünüyordu. Jase, deriden siyah kanatlarını iki yana açtı ve onun bedenini kolları arasına aldı. Gözleri Tyson' ın kıvranan bedenindeydi. "Sana haddini öğretmemi ister misin, incibus?" derken sesi sakin ama tehditkârdı. Altın rengi gözleri parlıyordu. "Sana girmemen gereken sınırlara girmemeni söylemiştim. Janet benim ve sen benim sınırıma giriyorsun." Kanatları iki yana açıldı ve Tyson, çığlıklar atmaya başladı. "Ben buna izin vermem"

Carl, Suni'nin bedenini kucağına aldı. "Onu bırak" dedi Jase' e. "Rin' in ajanı ne de olsa. Ölürse bizden olduğunu bilecektir."

Jase, omuz silkti. "Ölmezse de Rin' e kendisi haber verecek" dedi. "Bir şey fark etmez"

Carl, gözlerini kıstı. Jase, elini kaldırdı ve elini yumruk yaptı. Tyson' un bedeni çığlıklarla parçalara ayrıldı. Kanlı parçalar suya düştü. Carl, kırmızı kanatlarını çırptı. "Bu iş çığırdan çıktı" dedi neşesiz bir sesle. "Artık anlaşma bozuldu."

Jase, bunu önemsemiyordu. Kollarındaki kadının baygın güzelliğine baktı. Kadınsı kokusu tuzlu suyun kokusuna karışmıştı. Dudakları kıvrıldı. "Nasıl olsa karışacaktı" dedi. "Ben ondan vazgeçmediğim şekilde karışıklaşacaktı. Artık tamamen benim olduğuna göre sorun kalmayacak"

Carl, Jase' in bu yarı tanrıya karşı olan büyük düşkünlüğünü biliyordu. Gözleri kendi kucağındaki güneş perisine kaydı. "Belki de haklısındır" diye mırıldandı.

Janet, gözlerini kırpıştırdı. Başını yana yatırdı ve esnedi. Sert bir şeyin üstünde yatıyordu. Başının altındaki bu şey ritmik bir şekilde atan bir kalp atışıydı sanki. Janet, yanağını sürttü ve gözlerini açtı.

Pürüzsüz sert ten...

Janet, korkuyla doğruldu ve Jase' in uyuyan bedeniyle karşılaştı. Erkeğin üzerinde yalnızca bir kot vardı ve Janet, tamamen çıplaktı. Birlikte uyuyorlardı! Jase, altın rengi gözlerini açtı ve gümüş rengi saçlarının içinden ona baktı. Eli kızın belini nazikçe okşadı.

Janet' in kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Gerginlikle dudaklarını ıslattı. "Bu da mı bir rüya?"

Erkek başını iki yana salladı. Gerçekti! Janet, etrafına bakındı. Yemyeşil bir çayırın olduğu bir şelalenin yanındaydılar. Çayırlara uzanmışlardı. "O zaman nasıl?"

"Ne kadar hatırlıyorsun?"

Janet, ona baktı. Yanakları utançla kızarmaya başladı. "Tanrım" diye fısıldadı kocaman gözlerle. Tyson, ona neler yaptırmıştı böyle? Neredeyse Suni ve onunla üçlü bir seks yapacaktı ve bunu istemişti!

Jase, doğruldu. Onun yüzünü elleri arasına aldı. "Bu onun suçu" dedi sert bir sesle. "İncibus sizi büyülemişti. Bu yüzden böyle şehvet düşkünü bir hal aldınız"

Jase' e bakamıyordu. Aniden geri çekti kendini. Ayağa kalktı ve suya doğru yürüdü. "O zaman sorun yok" dedi duygusuz bir sesle. "Ne de olsa Rin' i öperken seni kimse büyülemiyordu. Gözlerin açıktı ve bana bakmayı da kesemedin." Başını yana çevirdi ve ona soğuk bir şekilde baktı. "Ne de olsa beni seviyorsun" dedi.

Janet, onun karşılık vermesine izin vermeden suya atladı. Bedeni suyun verdiği rahatlamayla gevşedi. Burası kaynak suları gibi değildi. Soğukla titredi ve göğüsleri büzüştü.

Janet, suyun dibinde yüzdü ve arkasından gelen hareketle başını çevirdi. Jase, aman vermez bir ifadeyle ona doğru yüzüyordu. Janet, arkasını döndü ve hızla yüzmeye başladı. Bir el ayak bileğini tuttu ve onu kendine çekti. Janet, kıvranıp çırpınmaya başladı.

Jase, her ikisini de yukarı çekti. Suyun üstünde Janet, avını kaçırmış kedi gibi öfkeyle çırpınıyor ve kıvranıyordu. "Bırak beni" diyerek onun omuzlarını itti. "beni bırak lanet olası adam"

Jase, onun belini sıktı ve kızı nefessiz bıraktı. Janet' in ıslak saçları ikisinin de bedenine yapışmıştı. Kalın bir tutamı kızın yüzündeydi. Jase, elini onun ensesine koydu ve kendine çekti. "Sadece seni korumaya çalışıyordum" dedi sert bir sesle. "Sence Rin' e âşık rolü yapmaya bayılıyor muydum ha? Deliriyordum, Janet" dedi. "Sensiz geçen her an deliriyordum. Sen başarılarını gösterdikçe sana sıkıca sarılmamak için kendimi zor tuttuğumu biliyor musun? Üzgün olduğunu biliyordum. Senden uzak kalmaktan nefret ettim. Her anından nefret ettim."

Janet, nefes nefese ona baktı. "O zaman neden?" dedi gözleri dolmuştu. "Neden yaptın bunu? Benden vazgeçtin"

Jase, onu kendine bastırdı. Janet, onun ereksiyon olmuş erkekliğini hissedince kıpırdandı. Kendini ona bastırmak ya da ondan kaçmak içindi ama kendisi de emin değildi. Dudağını ısırdı. Jase, başını eğdi. "Senden vazgeçmedim" dedi. "Seni seviyorum." Yüzünü onun boynuna gömdü. Janet, bacaklarını onun beline sardı. "Tanrılar, melekler ve şeytanlar bir anlaşma yaptı, Janet" dedi onun kulağına fısıldayarak. "Herkesin kendince bir fedakârlıkta bulunması gerekti. Rin ve benim evlenmeme karar verdiler."

Janet, geriledi ve onun gözlerinin içine baktı şaşkınlıkla. Jase, onun yüzündeki saçı çekti. "Sen varken bunu yapamazdım. Duygularının tadını alıyordum. Beni hala sevdiğini biliyorum. Sen bana, bir şeytana hem bedenini hem de kalbini verecek kadar fedakâr bir kadınsın ve ben sana kapılmadan edemedim." Burnunu onun boynuna sürttü. "Zaman kazanmaya çalışıyordum. Rin' den kurtulmak için. Tamamen senin olmak için." Güldü. "Artık sadece seninim."

Janet' in gözlerinden yaşlar aktı. Bütün bunları Jase, onu sevdiği için yapmıştı. Varlığının büyük savaşlara neden olacak olmasını bile umursamamıştı. Janet, başını eğdi. Onun yüzünü elleri arasına aldı. "Seni seviyorum" diye fısıldadı.

Jase, onun dudaklarını esir aldı. Kolları onu sıkıca sardı. Janet, arzu ettiği gibi onun gücünü ve sıcaklığını hissetmenin hazzıyla inledi. Jase' in bedeni aniden onunkiyle birleşti. Janet, şaşkınlıkla ona baktı. Jase, hareket etti. Genç kadının içinde gidip geldi. Janet, kıvrandı ve inledi. Zevk ani bir şekilde geldi. "Seni özledim" diye fısıldadı Jase. "Daha fazla dayanamam artık"

Janet' de dayanamazdı. Tırnakları erkeğin omuzlarına geçirdi. Zevk onu delip geçiyordu. Jase' in sert salınışları ile parçalara bölündü ve başını arkaya atıp hıçkırdı. Erkeğin dudakları göğüslerini insafsızca tahriş ederken kendini tamamen ona bıraktı.

Artık Jase ve Janet, bir olmuşlardı. Janet, zevkle çığlıklar attı ve ellerini erkeğin saçlarının içinden geçirerek kendine bastırdı. Jase, onun boynuna nefeslenirken o da yüzünü erkeğin yumuşak saçlarına gömdü.

Mutluluk ve tatmin kadının bedenine doldu. O anda her ikisi de sadece birbirlerine kalmışlardı. Geri kalan dünya umurlarında değildi...

Продовжити читання

Вам також сподобається

DİLDADE (AlGon) 🌼🗡 Від 🌼🌼

Підліткова література

23.4K 1.1K 26
Hoştur bana senden gelen Ya Gonca gül,yahut diken Ya hayattır,yahut kefen Narında hoş, nurunda hoş Kahrında hoş, lütfunda hoş... (Algon hayali sahnel...
13.7K 459 16
Kuruluş Osman senaristlerine meydan okumak için buradayım. Her bölüm birbirinden bağımsız konulardan oluşacak. Kitap olmadan okuyunuz, teşekkürler. ...
19.4K 614 19
Bu hikayede alaeddin ve Gonca çifti için yazılmış hikayeler olacak şimdiden keyifli okumalar ...
Algon Від defnetheshipper

Історичні романи

54.9K 1.9K 24
Kuruluş Osman - Alaeddin ve Gonca Alaeddin Gonca'nın ihanetini öğrendikten 3 yıl sonrası