6. Bölüm

19.4K 1.3K 73
                                    

“Ve o gözlerini dikip bana baktı sadece. Daha sonra dersten çıktığımızda Tyson’ un bana içirdiği tüm mutluluğu kustum. Bu bir rezaletti. Ama o peşimi bırakmadı. Sinirlerim çok bozuldu.”

Janet, başını salladı. “Jase beni tehdit etti” dedi.

Suni, şaşkınlıkla küçük dilini yutmuş gibi durdu bir an. “Ne?”

Janet, başını salladı. “Tyson’ dan uzak durmam konusunda ve Rin’ e bulaşmamam konusunda uyardı. Beni kaynak sularında bekliyordu.” Dudaklarını sarkıttı. “Öleceğim sandım, Suni” dedi. “O kadar yakışıklıydı ki ve ben başka bir şey düşünemiyordum.”

Suni, yorumda bulunamadı. Belki de aşk böyle bir şey, diye düşündü. “Tyson’ dan en istiyormuş ki?”

Janet, omuz silkti. “İnan en ufak bir fikrim yok” dedi.

Genç kız, ayağa kalktı. “Gitmem gerek” dedi. “Teyzemle konuşacağım.”

Janet, odaya girdiğinde boştaki bir telepata doğru yürüdü ve sonra teyzesini düşündü. Gözlerini açtığında teyzesinin görüntüsü telepatın boynuzları arasındaydı. Janet, gülümsedi. “Merhaba, teyze” dedi neşeli bir sesle.

Teyzesi gülümsedi. “Merhaba hayatım” dedi. Ancak gülümsemesi kısa bir an sürdü. “Çok yorgun görünüyorsun, Janet” dedi.

Janet, onun bunu bu kadar çabuk fark etmesine şaşırmıştı. “Babam ziyarete geldi” dedi sessizce.

Teyzesi öfkeyle tısladı. “Lanet olası, alkolik” dedi. Ardından başını iki yana salladı. “Tatlım” dedi şefkatle. “Başarılarını duyuyoruz sürekli. Senin bir meleğe nasılda cesurca karşı koyduğunu biliyorum” dedi. Arkalarındaki su perilerinden tezahüratlar ve alkışlar geldi. Zorlanan telepat titredi.

Janet, içinin gerçek mutlulukla dolduğunu hissetti. Bu Tyson’un ona yutturduğundan daha güzeldi. Bu gerçekti. “Teşekkür ederim, teyze” dedi. “Bu benim için çok anlamlı”

Teyzesi, başını salladı. “Tatlım” dedi nazik bir sesle. “Meleğe karşı gelmen çok cesurca ama senden dikkatli olmanı istiyorum. O şeytanın oğlunun tehlikeli olduğunu biliyorum ve sana zarar gelmesini asla istemem”

Jase’ den bahsediyordu. Janet’ in eli istemsizce dudaklarına gitti. O ufacık öpücüğü tüm gece düşünmüştü. Aklından çıkaramıyordu. Arzu ettiği ve özlediği bir şeydi o öpücük.

Teyzesi kaşlarını çattı. Gözleri dolmuştu. “tatlım” dedi. “Baküs zamanı geliyor” dedi. “Kendine dikkat et ve kaynak sularından ayrılma tamam mı?”

Janet, başını salladı. “Biliyorum, teyze” dedi. “Seni seviyorum.”

“Bende seni seviyorum, tatlım” dedi. Ardından telepat kapandı.

Janet, odadan çıktı ve çantasını omzuna astı ve derin bir nefes aldı. Teyzesi daima onu rahatlatıyordu. Ancak bu okul o rahatlığı koparmak için her şeyi yapıyor gibiydi. Janet, gözlerini kapadı. Sırtını duvara yasladı ve derin bir nefes aldı. Parmak uçları hafifçe dudaklarında gezindi.

Jase ile başa çıkamıyordu. Rin ile başa çıkamıyordu. Artık uğraşamıyordu. Çok yorulmuştu. Sert bir el, kızın omuzlarını kavradı ve yoğurmaya başladı. Janet, zevkle inledi ve gözlerini kapadı. Tyson, gülümsedi. “Bir masaj her kadını baştan çıkarmak için birebirdir”

Janet, gülümsedi ve ona baktı. Siyah gözler muzipçe parlıyordu. “Teşekkürler, Ty” dedi. “İnan bir kadının ruhunu işleyen bir erkek her zaman lazımdır”

Erkek kıkırdadı. İkisi birlikte koridorda yürümeye başladılar. Tyson, dudaklarını büzdü “Suni, bana Jase’ in seni tehdit ettiğini söyledi” dedi sakin bir şekilde.

Janet, ona baktı. Tyson, ellerini tuttu ve onun gözlerinin içine baktı. “Jase ile ilgili duyguların olduğunu biliyorum, Janet” dedi. “ve bunun seni üzdüğünü de biliyorum ama ben senin yanındayım” dedi.

Janet, ona bakarken bir şeylerin değişmeye başladığını hissetti. Tyson’ un simsiyah gözlerine bakarken dünya kayboluyordu. “Bu ne anlama geliyor?” diye sordu fısıltıyla.

“Senden hoşlanıyorum” dedi Tyson ve başını eğdi. Dudakları ufak bir öpücükle onun dudaklarına değdi.

Janet, gözlerini kırpıştırdı. Dudakları titrek bir gülümsemeyle kıvrıldı. “Bir incibus” dedi. “Bir incibus tek eşli olabilir mi ki?”

Tyson, başını arkaya attı ve güldü. “Hiç şansım yok” dedi. Başını yana eğdi. “Yine de yanında olduğumu bil ve ben fena bir sevgili de sayılmam” dudaklarını büzdü. “Yine de bunu Suni’ ye söyleme. Geçen gün onu da öptüğüm için siz iki kızın benim için kavga etmenizi istemem.”

Janet, güldü. “Gitmemiz gerek” dedi. “Şu güçlerimizi biraz boşaltalım.”

Bayan Russel, onlar içeri girdiğinde başını kaldırıp bakmadı. Göl kenarında ki bir arazideydiler. Suni, geçen sefer Janet’ in dirilttiği ağacın altında duruyordu. Kollarını göğsünde birleştirmişti ve sıkılmış görünüyordu. Tyson, Janet’ in elini tuttu ve Suni’ nin yanına gittiler.

Genç kız, kaşlarını çattı. Parmağını Tyson’ a suçlarmış gibi uzattı. “Aramızda bir çekim olduğunu sanıyordum” dedi. Ardından başını yana eğdi. “Hele de o tutku dolu öpüşmemizden sonra.”

Tyson, başını yana eğdi. “Ben sana söylemiştim” dedi.

Suni, güldü. “Tebrikler” dedi.

Janet, başını iki yana salladı. “Belirli bir şey yok” dedi gülümseyerek. Ardından elini Tyson’ un omzuna koydu. “Bu koca adam tek eşli olamaz. Yine de orta bir yol bulabiliriz”

Üçü birden kıkırdamaya başladılar.

Benim tatlı tanrıçam’ diye fısıldadı Jase, Janet’ in zihnine doğru. ‘Hafızan zayıflamış sevgilim. Uzak dur ondan’

Janet, başını çevirdi ve Jase’ e baktı. Erkeğin bakışları gökyüzüne çevrilmişti. Ancak Janet, bunun bir aldatmaca olduğunu biliyordu artık. Gözlerini kapadı ve cümleleri zihninde canlandırmaya çalıştı.

Benden uzak durmanı istiyorum, Jase’ derken sesi sertti. ‘Sevgilimin canını sıkıyorsun’

Jase, tepki vermediyse de Janet, onun kendisini duyduğunu biliyordu. Yumrukları sıkılıydı. Ani bir güç patlaması sınıfı titretti. Yer sarsılmaya başladı. Janet, dengesini kaybetmeye başladı. Tyson, Suni’ ye ve ona destek olarak kendini büyük ağaca yasladı.

Deprem güçlü ve büyüktü. Rin, yere kapaklanmıştı ve pek çok melek onun gibi yerdeydi. Sadece Jase duruşunu hiç bozmamıştı. Hala bir kayanın üzerinde oturuyor ve gökyüzüne bakıyordu.

Deprem sona erdiğinde herkes şaşkın ve kafası karışık bir halde birbirlerine bakıyorlardı. Bayan Russel’ ın gözlükleri yüzünde yamulmuştu. Nefes nefese ayağa kalktı. “Bu depremin sorumlusu kim?” derken sesini sert çıkarmaya çalışsa da başaramamıştı.

Jase, başını eğdi ve sınıfa baktı. Dudaklarında tehlikeli bir gülümseme vardı ve gözleri parlıyordu. “Üzgünüm, Bayan Russel” dedi yumuşak sesiyle. “Kendimi engelleyemedim.”

Janet ise bunun bir tehdit olduğunu biliyordu. Belki de sadece o biliyordu…

Tanrılar Okulu #1Where stories live. Discover now