7. Bölüm

19.7K 1.2K 82
                                    

“Bu bir tehditti” dedi sert bir sesle Janet. “Peki, kimi tehdit ediyordun, Jase? Beni mi? Tyson’ u mu?”

Jase, başını yana eğdi. Islak saçları yüzüne yapışmıştı. Altın rengi gözleri parlıyordu. Mağaranın sıcak buharı içinde Janet’ de terlemişti. Neden burada olduğunu bilmiyordu ancak kızı yine hazırlıksız yakalayamamıştı bu sefer. En azından bu sefer Janet’ in üstünde bikini vardı. Her ne kadar suyla bu kadar yakınken kıyafetlerden nefret ediyor olsa da…

Jase, dudaklarını büzdü. “Sana ondan uzak durmanı söylemiştim, Tatlı Tanrıçam”

“Ben senin Tanrıçan değilim. Hele tatlı hiç değilim.” Janet, başını iki yana salladı. Onun önüne yürüdü. Su kalçalarına geliyordu. Saçları ıslanmış ve bedenine yapışmıştı. Tam önünde durdu. “Artık Rin’ in var. Neden benimle uğraşıyorsun o zaman? Tyson, beni biraz olsun rahatlatıyor. Neden bana bunu çok görüyorsun, Jase?”

Erkek başını yana eğdi. Dudakları ufak bir gülümsemeyle kıvrılmıştı. “Kendimce nedenlerim var” dedi sessizce.

Janet, kızgınlıkla başını eğdi. “O zaman git” dedi. “Madem bana söylemeyeceksin o zaman etrafımda durma. Seninle uğraşamıyorum. Rin ile uğraşamıyorum. Ne kadar yorulduğumu görmüyor musun?”

Jase, onun çenesini tuttu ve kaldırdı. Janet, ona dokunmayı ne çok istiyordu ama bunu yapamazdı. Elleri karıncalanıyordu. Ancak Jase’ e dokunursa kendini engelleyemezdi. Onu unutamadığını erke de görürdü. “Babanın ya da Zeus’un gözünü korkutmasına izin verme” derken erkeğin sesi yumuşak ve gözleri şefkatliydi.

Genç kadın, ona baktı şaşkınlıkla. Jase, onun yanağına yapışan bir tutam saçı geri itti. “Biliyorum” diye fısıldadı. “şu an nasıl bir piç gibi göründüğümü biliyorum. Sadece biraz daha sabret tanrıçam ve sonra her şey hallolacak”

“Dediklerinden bir şey anlamıyorum, Jase” diye fısıldadı genç kız. Ancak gözlerinin arkası yanıyordu. Ona bu kadar şefkatli davranmasını istemiyordu. Kötü davranmalıydı. Ondan tiksinmesine ondan nefret etmesine neden olmalıydı. Ancak Jase, bunu asla yapmıyordu.

“Biliyorum” diye tekrarladı erkek. Hiç çaba harcamadan Janet’ i kalçalarından kaldırdı ve genç kız birden kendini onun kucağında oturur halde buldu. Janet’ in nefesi kesildi. Ondan uzaklaşmaya çabaladı ama Jase, onun belini sıkıca tutmuştu. “Bana karşı koyma” diye fısıldadı.

Janet’ in gözleri kocaman açılmıştı. Dolan gözleri yanıyordu ve artık kendini tutamıyordu. “Yapma bunu” diye fısıldadı. Ardından hıçkırdı. “Bana böyle dokunma” dedi. Bu sefer sesi yüksekti. “Rin’ in yatağını ısıttıktan sonra bana bu şekilde dokunamazsın” diyerek çırpınmaya başladı.

Erkek, onun ellerini sıkıca tuttu. “Janet” dedi ve genç kızın bedeni gevşedi. Bunun nedeni Jase’ di. “Beni seviyorsun” dedi. “Rin’ i benimle görmeye dayanamadığını biliyorum. Benim seni o incibusla görmeye dayanamamam gibi.” Kızın yüzünü elleri arasına aldı.

Janet, geri kaçma çabasından vazgeçti. “Senden benden vazgeçtin” diye fısıldadı. “Seni istemiyorum.”

Jase, onun sözlerini öpücüğüyle boğdu. Janet inledi. Gözlerini kapadı ve yaşların akmasına izin verdi. ‘Hain’ diye düşündü. ‘Jase, bir hain. Aşkını satmış bir hain.’ Ancak Janet’ de ondan iyi değildi. Korkak bir savaşçıydı. Tekrar onun kollarında olma mutluluğu birazdan onun Rin’ e gideceğini bilerek bölünüyordu yine de bundan vazgeçemiyordu.

Tanrılar Okulu #1Where stories live. Discover now